1. 1.
    -1
    gelin binler anlatıyorum

    edit: Okumak isteyenler olursa diye yazdım. Küfürsüz görüşlerinizi dikkate alırım. iyi okumalar..
    Edit2 : Okuyan arkadaslar yorumlarını yazarlarsa tesekkür ederim.
    ···
  2. 2.
    +1
    Odanın içinde tekrar mühürlenmeye hazırlanan denekler EEG monitörüne bağlıydı. Ve herkese süpriz olan şey tekrar gazlanıcaklarını duyduklarında çırpınmayı bıraktıklarıydı. Bu çok açıktı ki 3'ü uyanık kalmakta kendilerini zorluyor gibidiler. Bir tanesi sesli mırıldanarak konuşmaya çalşıyordu. Diğer denekler kafasını yastığa dayamıyor ve sürekli göz kırpmaya çalışıyordu. EEG monitöründe beyin dalgaları şaşırtıcıydı. Kağıt raporlarına bakarken bir hemşire hastalardan birisinin kafasını yastığa vurduğu anda gözlerinin kapandığını fark etti. Beyin dalgaları direk Derin uykuya girdiğini gösteriyordu. Sonra tekrar eski durumuna döndü. Döndüğü anda ise kalbi durmuştu
    ···
  3. 3.
    +1
    Bütün üç deneklerin bağları güçlendirilmişti ve onlarla ne yapılacağına karar verene kadar bekleme odasına geri konulmuştu. Komutan tekrar gaz verildiğinde ne olucağını merak ediyordu. Araştırmacılar buna itiraz etti ama kimse dinlemedi.
    ···
  4. 4.
    +1
    Bu kadar kolaymı unutun?” Diye sordu denek. “Biz siziz. Biz sizin içinizde yatan deliliğiz, Her anda serbest olmayı bekleyen çılgın hayvanlarız.Biz yatağınızın altında saklananlarız.”
    Araştırmacı durdu. Sonra silahı deneğin kalbine doğrultup ateş etti. Denek ölmek üzereyken, “Nerde..yse .. özgür…” dedi
    ···
  5. 5.
    +1
    ananin ami olur
    ···
  6. 6.
    +1
    yani bu kadar çok uyanık kalırsa bir insan, kanında normalden fazla oksijen bulunur. buda vücutta hem fiziksel hem ruhsal ciddi bozukluklar meydana getirir sonunda uyuduklarında da ölürler mi ?
    ···
  7. 7.
    -1
    hergün okuduğumuz şey mk

    SPOiLER

    hepsi ölüyo sonunda

    SPOiLER
    ···
  8. 8.
    +1
    Tek kalan denek ise tekrar mühürlenmek için çığlık atmaya başladı. Beyin dalgaları tıpki uykudan ölen deneğinki gibi oldu. Komutan 2 deneğin tekrar mühürlenmesini emretti. Yanlarında olan 3 araştırmacıyıda mühürleme emiri verildi. Üçünden birisi silahını çekip komutanı vurdu. Sonra sessiz olan deneğe silahı doğrulltu ve beynini dağıttı
    ···
  9. 9.
    +1
    rezerved güzele benziyor yarıda kesme yada tamdıbını okuyabilecğeim bi link at ama bence sen anlat
    ···
  10. 10.
    +1
    hikayeyi tam okumadım ama şöyle birşey var uzun süre uykusuz kalınca uyumaya çekiniyor insan öleceğini zannediyor bana hep olur
    ···
  11. 11.
    +1
    1940′ların sonlarında Rus araştırmacılar 5 insanı 15 gün boyunca tetikleyici gazlarla uyanık tuttular. Oksijen seviyesinin dikkatlice kontrol edildiği odalarda kalıyorlardı. Böylece gaz onları öldürmüyordu, eğer toksit seviyesine ulaşmazsa. Kamera sistemleri kapatılmıştı, yani onları izleyebilmek için sadece mikrofonlar ve 5 inçlik kamara penceresine benzeyen gözlem camları vardı. Oda kitaplarla, yataksız karyolalarla, su ve tuvaletle, ayrıca 5′ine de 1 ay yetecek kadar yiyecekle doluydu. Denekler 2. Dünya Savaşı’nda düşman olarak kabul edilmiş politik tutsaklardı.
    ···
  12. 12.
    +1
    Her şey ilk 5 gün iyi gidiyordu; denekler 30 gün boyunca uyumadan teste dayanırlarsa serbest bırakılacakları konusunda anlaşmılardı. Günden güne onların her hareketlerini ve aktivitelerini izlerlerken giderek geçmişlerindeki travmatik olayları konuştuklarını fark ettiler. 4 gün boyunca bu durum giderek karanlık bir görünüme ulaştı.
    ···
  13. 13.
    +1
    5 günden sonra, Koşullar hakkında şikâyet etmeye ve onları yönetenlerin nerede olduğunu araştırmaya başladılar. Birbirleriyle konuşmayı kestiler ve mikrofonlarla tek taraflı camlara fısıldamaya başladılar. işin garibi, bu deneyi diğer deneklerin üzerlerinden kazanabileceklerini düşünmeye başladılar. Araştırmacılar başta bunun gazın bir yan etkisi olduğunu düşündüler
    ···
  14. 14.
    +1
    9 günden sonra ilk denek çığlık atmaya başladı. 3 saat boyunca, ciğerlerinin üzerinden odanın içinde koşarak bağırdı. Denek bağırmaya devam ediyordu ama bazen sadece çıkan ses bir kaç ciyaklamadan başka bir şey değildi. Araştırmacılar, deneğin ses tellerini parçaladığını ileri sürdüler. Daha ilginç olan şeyse diğer deneklerin buna nasıl tepki verdiği… ya da tepki vermedikleri… 2. denek çığlık atmaya başlayana kadar hepsi mikrofonlara fısıldamaya devam etti. Diğer çığlık atmayan denekler kitapları parçalara ayırdı, sayfaları tek tek yüzlerine sürüp sakince gözlem camlarına yapıştırdıklarında, çığlıklar hemen kesildi. Yani, mikrofonlara devam.
    ···
  15. 15.
    0
    @38 bilgi bilgidir diye yazdım istisnalar kaideyi bozmaz yani
    ···
  16. 16.
    0
    neyse ki gerçekten okuyanlar var amk
    ···
  17. 17.
    0
    Silahı son kalan deneğe doğrulttu.”Bu şeylerle aynı yerde kilitlenmiyeceğim! Seninle değil!” Adama çığlık attı. “NESIN SEN!?” “Bilmek zorundayım!”
    Denek gülümsedi.
    ···
  18. 18.
    0
    Amk hicbisey anlamadım sonuç olarak uyumazsak ne olur yani?
    ···
  19. 19.
    0
    doğru dürüst birşey anlamadım ama anladığım şu;

    denekleri odaya koymuşlar gaz vererek uyanık tutmuşlar. sonra denekler delirmiş falan işte 14 gün geçmiş. çıkardıklarında denekleri organları sarmış böyle yaşlı insanların derisi sarkar gibi.ama hep uyanık kalmak istemişler çünkü uyurlarsa öleceklerini zannediyorlarmış.

    doğru anlamışmıyım?
    ···
  20. 20.
    0
    Okuyun amk anlamazsanız mesaj atın işte
    ···