Dinliyoruz pampa

EDiT : Bu kadarmıydı amk .

Hatun ne zaman yazsa troll'e alırdım , o zamanlar mavi tıklar falan peydah olmamış istediğim saatte cevap atıyorum. Esasında fotoğraflarına da baktığımda tipik bi hatundu işte. Bi gün evde bimden aldıgım hazır çorbayı -markası sultan mıydı neydi- ocaktaa unutup biraz taşırdıktan sonra ocağı cifliyordum kendi çabamda . telefon sanki alt kata geçecekmişçesine titredi. Baktım aynı numara. Napıyosun demiş . Ulan sen özellikle mi abidik gubidik anlarda soruyosun bunu diyecek gibi oldum , boşverdim. Ya yemek yaparken ocağı kirlettim cifliyorum dedim . Vaay hemen yemek yapıyor hem titiz ^^ dedi . Ya bi git allasen ruh haliyle eğlenceli görünüyorsa sen yap demiş bulundum. Eve atmanın farklı bir yordamı mı bu dedi . Vay anasını lan , taşı gibse suyunu çıkarmaz bu hatun . Efsanevi cümlemi yazıp yolladım : Ya bak adın her neydiyse , henüz telefonumda kayıtlı değilsin , yani gözümde o kadar değerin yok ki en basidinden AA diye bile kaydetmemişim , bence söylediklerimi o kadar da ciddiye alma * '' ben ne ara bu kadar can yakar konuma geldim len ehehehe diye böbürlenirken kader ağlarını örmeye başlamış çoktan haberim yokmuş anasını satayım...

O mesajdan sonra 2 gün daha yazdı , ne zaman yazsa 10. dakikadan sonra taku çıkar kavga etmeye başlardık . Nerden bileyim bendeki bu giblemez tavır onlarda afrodizyak etkisi yaratıyor bilader. O dediğim 2 günden sonra yaklaşık 4 gün geçmişti , vay be hala unutmamışım. Ben dedi , Taksim'e geliyorum ama arkadaşımlayım , müsaitsen gelsene * . Beyler inanmazsınız gece yattığım tişörtle gittim lan . Zaten o gün tatil günüm -part time olduğum için haftada iki gün tatildi- bende evde fm falan oynarak vakit geçiririm diye bakıyodum sabahında isabet oldu vakit geçirecek işle uğraşmam diye gittim. Taksim'de bunları ergen barlarına oturtmaktansa o güne kadar özellikle lan bi gidelim de takılalım güzel yer orası diye bir kere aklımdan geçirmediğim Cezayir Sokağı'na zütürdüm , nerden aklıma geldiyse , şimdi geçemiyorum lanet yoldan hoş zaten üniyi istanbul'dan farklı şehirde kazandık ama ben o gün öğrenmiştim onun da benimle aynı yere geleceğini . Beyler anlatamam o kızın güldüğünde gözlerinde oluşan ışığın güneşle olan kapışmasını sizlere ya . O giblemez bin boy gitti yerine Müslüm Gürses geldi aq . Bununla filmlerden konuşurken arkadaşı masumiyet filminden konuya girdi , bizim kız azbuz bilirim tarzi bir şeyler derken patlattım Haluk Reis'in uzun uzun anlattığı tiradi , gözlerimi bi açtım kız hayranlıkla izliyor. Dedim tamaam tavladım galiba. Demez olaydım

Anlat okuyoruz

Muhabbet sohbet gıcırında gidiyor , 2 hatun 1 erkek olmamıza rağmen konu bütünlüğü ve geçişlerini elime almıştım ki bu önemlidir . Sayıca azdım ama 2 kişilik oynuyordum beyler. Defansta eşi kırmızı kart görmüş topçular gibiydim . Hem sağa koşuyordum hem sola. Neyse. Bir kızı kafana taktıysan önce arkadaşına kendini sevdireceksin bilader. Kıza sevdirmenden daha etkili , öyle bi cins bunlar. Sen kıza istediğin kadar yaran , arkadaşı ya onunla mı çıkcaksın :Ddd derse o iş biter. Ben de o taktiği yaptım , arkadaşının havasından yürüyorum . Neyse buluşma bitti , kabataştan vapura bindiler , binmeden öyle bir sarılışı vardı ki zaten sıska bi şeyim iyice yapıştırdı sırtımla gögsümü , 2D olmuş gibiydim amk. Ben bundan bekliyorum ki mükemmel gündü ya teşekkür ederim ama 1 saat oldu mesaj yok 2 oldu yok. Ben aradım en sonunda. Eve gidebildiniz di mi sorunun iğrençliğine bakın beyler , o giblemeyen erkeğin düştüğü durumları görün. Sırf yazmak için bahane olduğu dışarda 5 gün kalmış balıktan daha keskin kokuyordu

Panpa hikaye tarzinda iyi yaziyon betimle de katarsan super olur

Rizerfuat

Ha şunu da unutmayayım , isim Yağmur'du , istanbul'un olmazsa olmaz yaz yağmuru hafiften başlarken mekandan da canlı olarak Şebnem Ferah- Yağmurlar çalıyordu. Triple-Double yapan NBA basketçisi gibi hissettim kendimi , o an bir göz göze gelişimiz var ben bunları ima ederken , ben kendi kafamda mı abartıyorum bilmiyorum ama o gözler nasıl , ne şekil nefretle , isteksizlikle bana bakacak kıvama gelmişti ben sadece severken ?

Ya eve giderken karnımız acıktı oturduk bi kaç bir şey atıştırdık da şarjım bitmiş yazamadım özür dilerim , çok teşekkür ederim her şey için kısa zamanda tekrarlamak lazım dedi. Arkadaşı şuanda içinde bulunduğumuz şehre doğru gidecekti yani bir sonraki buluşma başbaşa olacaktı yani şehir düşmüş , kalenin içindekilere saldıracaktım. ilerleyen zamanlarda konuşurken bir itiraf geldi : sen o tiradı-masumiyetteki- anlattığında gideceğimiz şehirde el ele sahafları gezerken gözümün önüne geldin * dedi bana . aşk adamı olmuştum oğlum bildiğin , edebiyat , sanat ,tirad , sahaf derken içerde bastırdığım ekşici -ehehe- kimliğimi ortaya çıkarabilirdim. Beyler yalanım varsa sonucu size bırakıyorum , o mesajdan sonra ayrı bi keşkül oldum ben . Çok değil maksimum 2 hafta önce mesajlarının %90'ına eheheh aynen ya yazan adam ölmüş , biz buluştuğumuz gün üstüne içmiştik sanki . Takım arkadaşından bayrağı alan kenyalı atlet gibi yardırmaya başlayacaklarımın habercisiydi bütün bunlar

@silikatmagibik takip için teşekkürler de bunları yazarken flashback yaşıyorum ondan geç geliyor

Bugün hala küfür ettiğim işyeri kıza uyan günlerde izin yazmadı ve istanbul defterini tek buluşmayla kapattık beyler . Bildiğiniz şehrini düşürdüğüm yerin kalesini ele geçirememiştim lan . Neyse bir şekilde telafi ederiz dilekleriyle istanbul defteri kapandı. Ve geldik hayallerimi tuzuna buladığımın Ankara'sına. insan Ankara'da acı çekerse minimum 2 ile çarpılığ hissediyor heralde . Hissedileni fazla Ankara'nın . Buluşmak için sözler verildi , buluşma geldi ama o da ne arkadaş yine var . Neyse dedim biraz hatırlatalım kendimizi , yine arkadaşın suyundan gidildi , ama beyler ilk buluşmadaki kuulluktan eser yok , 1 ve 2 arası uzadığı için ufaktan yazılmıştım kıza, bazı anlar dışında kendini anlamsız bir biçimde geri çekiyordu . Hem o bahsettiğim itirafı yaz hem geri çekil , ruh hastası olsa gerek amk. Ama bizde huydur normallere gönül bağlanmaz.

Neyse . Kızılay'da buluşuldu ,yakınlarda yemek yendi, Tunalı'da kahve içildi derken deplasmanda 1-0 yenilmiş takım ümidimiz vardı , tamam belki ilk buluşma kadar içten değildi ama ara ara iltifatlar da almıştım . Evimizde , kendi seyircimiz önünde 3 atar tur atlarız gözüyle hazırlanıyordum ben diğer buluşmaya . Ve en nihayetinde yaklaşık 1 ay sonra falan olsa gerek - sayılar çoğalınca hatırlama yeteneğim azalıyor- baş başa buluşabildik. Sağı solu dolandık öyle , bir şeyler içtikten sonra . Bu da hazırlık okuyacak Olgunlar'dan kitap almış . Centilmen erkeğiz , babamızdan öğrendikya hatuna yük taşıtılmaz kaptığım gibi çantayı çita yutmuş kapkaççı gibi , dedim düş önüme . Ya yok ağır değil falan demeye çalıştı , yok dedim bizde böyle. Kadının taşıyacağı en büyük yük sevdiğinin kalbi olur , içten gelen bi vaaay duydum . Laflara bak dıbınakoyıyım yevmiyesiz amelelik yapıyorum haberim yok

Ulan dedim kendi kendime , 85. dakikaya 0-0 girmişiz , kalmış 5 en fazla +3'ten 8 dakika , kaybedecek bir şeyim yok , yardır gitsin aslında tam diyemedim , aklımdan geçirirken rüzgara doğru Ulan ben bu kadar zayıfım acaba uçar mıyım bu rüzgarda ehehe diyerekten açtığım kollarımı sağ tarafta duran gözleri mikroskopla incelenelesi hatunun sol eli benim sağ eli tuttuğu gibi aşağı indirdi , bir daha da uzun süre bırakmadı. Gencay dedim sende oğlum , baskılı futbol sonuç verdi 1-0 oldu durum lakin maç daha bitmedi sadece uzatmalara gitti . Türkiye - Çek Cumhuriyet'i maçında Rıdvan Dilmen'in penaltılara gitmez bu maç deyişi canlandı gözümde, ufak bi güldüm . Ne? * dedi , Hiiç dedim gülümseme devam ederken. Beyler her şey mükemmel gidiyordu . Hakikatten penaltılara riske etme şansım yoktu , rakip kendini salmış her şey ataklardaki son vuruşlara bakıyordu ki Schalke - Münih maçında frikiği Z tribününe yollayan Bastos gibi vuruşla tamamlayacağımı o sıralar tahmin bile edemezdim. Kafamda milyona ulaşan seyirciler şampiyonluk şarkılarına başlamışlardı çoktan. - Bu arada iddaa kuponu gibi oldu hikaye başka temaya geçiyorum amk-

Beyler birebir mi dertleşiyoruz , takipte kimse yok mu , özel mesajdan elemana anlatırdım ben

Hikaye sardi iyi yaziyon da uykum var mk.

Riserved 2

Bu arada kızın yurt çoktan hallolmuştu ben sap gibi KYK'yı bekliyordum . Şansa o buluşmadan ayrıldıktan sonra yurt çıkmıştı bana hem de aramızdaki mesafe taş atsan ulaşacak cinsten nerdeyse. Kıza yurdun nerde olduğunu söyledim ve ekledim . Artık buluşmadan sonra tek gitmeyeceksin . Sevindi bilmem neler dedi iyi hoş. Ertesi gün burada ikamet eden amcamlarla buluştum . Sağolsun bi mekana gittik yemek yemeye başladık . Tabağın yanına koyduğum telefon açıkmış köpek gibi dikkat çekmeye başladı. - Bu sırada telefon değiştirdim ama o hatun yazınca kendinden geçiyor meretler , numaradan olsa gerek- Artık ciddili konuşmamız gerekli bence demiş hatun kişi. Şimdi kendime göre varsayımlar yapıyorum : Ulan ciddili demiş yani böyle ufak bir çocuksuluk var , kasten yanlış yazmış , pişman falan olsaydı ciddi ciddi falan yazardı diye düşünerek kendimi teselli ettim . Tamam dedim salı günü benimlesin. Sözleştik . Benim gerizekalı beynimin doku uyuşmazlığı ilan ettiği dönemler falan olabilir o zamanlar. Salı'yı - sadece 2 gün sonrasını- beklemeden sıkıştırdım hatunu , dedim böyleyken böyle , abayı yaktım ben sana. Kız ne derse beğenirsiniz aq ? Ben de onu konuşacaktım seninle. Telefonu havaya atıp Stratosfer'e ulaştırdıktan sonra burnumun ucuyla geri tuttum. Sevinçten ne yapacağımı bilmiyorum . Ulan oldu oldu diye metroya girerken içim içimi yiyor . Mükemmel o zaman diye cevap atıp dıbınakoydugum Silent Hill'den fırlama Ankaray'ına bindim .

Beyler burda keselim , hem derdimi anlatmış olurum daha çok kişiye , sizden gelen önerileri falan dinlerim hem de tam yerinde kestiğim için siz söver rahatlarsınız .

Yarın TSi -niye bu ara futbolla alakalı şeylere kayıyor kafam aq anlamış değilim , halı saha maçı ayarlayın da yapalım- 16:00'da burdayım. hepinize iyi geceler beyler , selametle

panpa rezerved , devam et