-
81.
0eyw panpalar,
@78 panpam bir illa bir şey olmak zorunda değil, maksat sizlere adrenalin yaşatmak, heyecanlandıysan-eğlendiyse-korktuysan, ne mutlu bize * -
80.
0panpa hikaye iyiymiş şukelanı verdim
-
79.
0risörvuar
-
78.
0yaptim olmadi amk amacin ne panpa : )
-
77.
0--spoiler--
final part 3 hikayenin sonu
--spoiler--
5 mayıs 1999 çarşamba
olay yeri inceleme tutanağından,
..evin dış kapısı kapalı ancak kilitli değil, herhangi bir zorlama izi bulunmamakta…maktülün bedeni banyo girişinde bulunmuş olup vücudunda çok sayıda ayna parçası saplı halde bulunmakta idi..
…banyo aynası tamamen parçalanıp banyo içine dağılmış halde bulundu..
…küvet içinde bir kamera ayaklığı, klozet önünde, merceği parçalanmış ve iç aksamı tamamen yanmış bir adet kamera tespit edilmiştir…
..maktülün vücudunda ciddi yanıklar mevcut ve göz yuvaları tamamen parçalanmış haldedir…
…banyo içindeki fayansların büyük bölümü çatlamış durumdadır..
..banyo girişinde, yerde ve yer yer kanlanmış ciltli bir defter- ajanda benzeri- bulunmuştur..
teknik ve tıbbi detaylar için dosya ilgili birimlere sevk edilecektir.
...
(bu kısım sonradan bozuk bir el yazısıyla ve farklı renk kalemle yazılarak tutanağa iliştirilen bir kağıda eklenmiş): ev içinde 3 ü salonda olmak üzere ağır derecede hasarlı 11 ayna daha bulduk.
yazarın notu:
soruşturma sürecinde mantül selim erdemoğlunun günlüğünün yanı sıra kamera kayıtları da incelenmiş ve netice olarak “intihar” sebep olarak ise “ileri derecede şizofreni teşhisi” gösterilmiştir.
maktül yakınları 9 numaralı son kasette bulunan şüpheli görüntüleri dayanak göstererek olayı hem aihm e taşıdı. başta vatikan olmak üzere dünya basını 2.5 yıl süren soruşturma süreciyle yakından ilgilenmiş ve görüntüler tv kanallarına düşmesinin ardından dünya çapında popülariteye ulaşmıştır.
maktülün günlüğü daha sonra kitap haline getirilmiştir.
9 no lu kasette saatler 3.13 ü gösterdiği sırada görülen –ayna içinden çıkan bir karaltıya dair- görüntüler uzun süre tartışma konusu olmuş, fotoşop olduğunu iddia edenlerin yanı sıra son derece ciddiye alarak bu alanda araştırmalara giden kesimler oluşmuştur.
tamamen yanan kamera içinde bulunan deforme haldeki 10 nolu kaset ise hiçbir zaman izlenemedi..
son.. -
76.
+2boşaldım.
-
75.
0--spoiler--
final part 2 (sıra sizde)
--spoiler--
• * arkadaşlar, geldik final uygulamasına, öncelikle daha önceki uygulamalarımızdan birinde yaptığımız üzere monitörü tamamen beyaz hale getirip 10 saniye kadar yakın mesafeden bakın.
ardından odanızdan çıkın, koridorun ışığını yakın
ayna bulunan bir odaya (tercihen banyonuz) girin ve kapıyı kapatın. şimdi aynanıza yaklaşın, gözlerinizin karanlığa alışmasını bekleyin, banyo kapısının altında az miktarda sızacak olan loş ışık istediğimiz bir şey. şimdi ilk etapta, gözleriniz alıştıktan sonra
önce aynadan kendinize bakın, iyice konsatre olun ve yüzünüzü seçmeye çalışın,
biraz belirginleşme olduktan sonra aniden kendinize değil ayna vasıtasıyla arkanıza, arkanızdaki duvara-dekora (artık arkanızda ne var ise) gözleriniz kaydırın ve 30 saniye kadar izleyin..
yapan arkadaşların deneyimlerini paylaşmasını bekliyorum * ** -
74.
0--spoiler--
final part 1
--spoiler--
29 nisan 1999 perşembe(ev)
saat: 20.23
ofiste yatıyorum artık, ama evimden ihtiyacım olan şeyleri almayacak da değilim. gelmişken biraz da yazmak istedim, bu evi kendi lanetiyle bırakmak şimdilik en iyisi.. birazdan ortalığın yıkıldığı malum gecenin banyo kaydını da alıp gideceğim.
yeni evim konusunda ise 1 günde oldukça büyük ilerlemeler kaydettim, kısmetse bu haftasonu taşınıyorum. sonrasındaysa bu lanetin peşimden gelmemesi için dua edecek ve bu yaşadıklarımı kitaplaştırarak ölümsüzleştireceğim. en büyük kaynağımsa tabi ki şu an okumakta olduğunuz bu satırlar ve kayıtlarım olacak. -
73.
027 nisan 1999 salı( çorbacı)
saat: 3.55
evden deli gibi fırlarken alışkanlık olduğu üzere günlüğümü de kapıp kaçırmışım, iyi ki de öyle olmuş yoksa bu satırları yazamazdım.
büyük bir şangırtıyla uyandığımı hatırlıyorum, o an ne olduğunu bile düşünmeden tek yaptığım günlüğü ve anahtarların olduğu montumu kapıp, ayağımda terlikler üzerimde eşorfmanlarla dışarıya kaçmam oldu.
hayal meyal o yattığım salonda, geçtiğim koridorda, holde, çatlamış aynaları ve o aynanın ardından bana bakan yeşil gözleri görebildim.. -
72.
0**arkadaşlar, bu bölümden sizden isteyeceğim uygulamanın, son iki uygulamanın üzerine yapılması gerçek bir etki için şart.
yapacağımız şey, her zaman ki gibi ışık kaynağını kesmek , ardından odanızdan çıkın, banyonuza yönelin, aynınız banyolarınızın neresindedir bilemiyorum o nedenle net bir durum belirtemeyeceğim ancak yapmanız gereken şu, aynanızın birkaç metre uzağında durun ve 30-40 saniye boyunca gözlerinizi aynaya dikin. gözleriniz karanlığa alışıncaya ve aynadan yansıyan karaltınızı seçebilinceye kadar bakmaya devam edin. ardından odanıza geri dönebilirsiniz.
bu adım final uygulaması için bir nevi alt yapı niteliğinde olacak.** -
71.
0aradığımı bulmam uzun sürmedi;
313 sayısı, din-büyü ve daha pek çok alanda oldukça gizemli ve tesirli bir sayıydı:
“ayet-el kûrsi, cinlere karşı kendisinden yardım alınacak duaların en büyüğüdür. ayet-el kûrsi'nin insandan şeytanları kovmakta çok tesirli olduğunu söylemişler, ayrıca saralı kişiye, şeytanın kendisine yardım ettiği sahir(büyücü), kâhin, falcı, nefis ve şehvet ehli, zulüm ve gazab erbabı üzerine sadakatle okunulduğunda onların şeytanlarını etkisiz hale getirmekte de büyük gücü olduğunu denemişlerdir. ancak sadakatle okunması şartı koşulmuştur.
herhangi bir muradın hasıl olması için ayet-el kûrsi 313 kere okunduğunda, dünya ve ahiret hakkındaki o istek allah'ın c.c. izniyle hasıl olur(ne bir ekgib ve ne bir fazla okunmamalıdır bu sayıların adedi çok önemlidir).”
313 büyüsü
bu kurbanın uykusunu bağlamakla yapılan bir celbiyyedir. aşağıda yazılı esmalar 313 kere 7 gece okunursa hakkında okunan kimse çok büyük bir ruhi bunalıma kapılır. uyku uyuyamaz. okuyana ve yahut okutana karşı elinde olmayarak şiddetli bir incizab duyar.onu görmek, ona kavuşmak ister. okunacak esmalar:
ya şemusa ya helyusa ya ğayusa ya talyusa ya talmusa ya asbavütin yahin ali şeddayi tevekkelü bi akdi nevmi fülanete binti fülanete fi mehabbeti fülanibni fülanete haysü ma kanet elvahan elvahan elvahan el acele el acele el acele essaate essaate essaate
bunlara ek olarak 313 ün tarih ve siyasette de önemi büyüktü..
bulduğum bilgiler, tamamen rastgele ve tesadüfü de olabilirdi ama tüm bunlar, ruh bilimcinin tepkisiyle de birleşince tam bir kabusa dönüşüyordu.
vakit epey oldu.. koltukta sızmayı bekleme zamanı.. -
70.
0ilahiyatçı atilla bey ise,Tümünü Göster
“sevgili selim kardeşim, bu şekilde olaylar sandığından daha fazla insanın başına gelmektedir. biliyorsun ki kutsal kitabımızda da geçtiği üzere, bizim dışımızda ve bize çok benzeyen akıllı canlıların varlığı kabul edilmiş bir durum ve bizler bu canlılar ile aslında iç içe, bir arada yaşıyoruz. yalnız onların bizim, bizimse onların alemine temasımız yasak ve insanlar için hemen hemen imkan dışıdır(burada cinci hocalara adeta selam etti diyebilirim). ama bu durum diğer yaratılmışlar için bize oranla daha kolay bir durum ve biliyorsun,
nasıl ki allahın emir ve düzenine uymayan kötü karakterli insanlar mevcutsa, yine aynı şekilde bu canlılar arasında da kötü karaktere sahip olanları bulunabilir. bunlar mutlak surette allah a karşı gelmek maksadıyla kendileri için en büyük günahlardan olan insanlarla temas ve onların boyutuna geçme gibi gafletlere uğrayabilmektedirler..
sözün kısası sevgili kardeşim, bu tarz durumlar, yani musallat olma durumu çokça ibadet ve benim sana önereceğim bazı uzman arkadaşlarımızın yardımıyla bir anlamda geri püskürtülebilir, etkisi azaltılabilir ya da tamamen kaldırılabilir. bu konuda allahtan ümidini kesmemeni ve ona sığınmanı tavsiye ediyorum.
evini değiştirmen ne derece faydalı olur bilemeyeceğim zira sen farklı mekanlarda, farklı insanların , seni farklı ve korkunç suretlerde gördüklerini söylüyorsun. bu musallat ın seninle beraber geldiğini gösterir. yani kenan kardeşimizin bahsini ettiği kötücül karakterli öğe çoktan bizim boyutumuza geçmiş olabilir..”
başımın içinde uğuldayan kelimeler.. bunca şeyden sonra, bunu da mı yaşayacaktım? yaşamın zorluklarına bir şekilde göğüs germiş, her düştüğümde kalkmayı bilmiş, tırnaklarımla kazıya kazıya tutunmuştum hayata..bir bu kalmıştı gerçekten..
ruh bilimci ricam üzerine kafede biraz daha fazla kaldı, ben de baş başa kamlımızdan faydalanarak onu biraz sıkıştırdım:
-peki bu metafizik öğelerle baş etmenin, savaşmanın bir yolu var mı kenan bey?
-açıkcası bu tarz bir karşılaşma oldukça adaletsiz olurdu, bizler bu öğeleri özel son teknoloji özel yöntemlere rağmen göremiyoruz
bile, ancak hissedebiliyoruz, varlıklarını belirleyebiliyoruz. dostunuz atilla bey iyi niyetli ve inancına sadık bir insan ancak ben yine de olayın dini mitlerden biraz farklı olduğunu düşünüyorum. bu gerçek anlamda varlığı kanıtlanan bir enerji ve madde, size zarar verebilir.
-evime inat olsun diye pek çok ayna aldım, banyodaki aynayı (en çok etkiye maruz kalanı yani) kamera ile kayıt altında tutuyorum. bu arlar bir hareket yok, bu durumu nasıl açıklıyorsunuz?
-bu onları oraya daha fazla çekmekten ve güçlendirmekten başka bir işe yaramaz, keşke şu ayna işini yapmasaydınız atilla bey in söylediği gibi, eğer düşünce yetenekleri varsa eğer onları kızdıra da bilir ve size ciddi anlamda takabilirler selim bey..
kayıt olayına gelince, kayıtlarda bir gariplik olmadığına emin misiniz?
bir an düşündüm.. hayır, yani.. kameranın düşüşü, titreyişi vesaire, bunlar tamamen fiziksel olaylardı ve zaten daha o anda kuruntu yapmaksızın mantıklı bir açıklama bulmayı başarmıştım. sonra birden aklıma ufak bir ayrıntı geldi,
-aslına bakarsanız çok küçük de olsa bir gariplik var gibi,
kamera 2 kez hemen hemen aynı saatlerde titreşime maruz kalıyor, hatta birinde düşüyor.
-saat tam olarak kaçta gerçekleşti bu hadiseler?
-3.13..
bir an, sadece bir anlığına yuvalarından uğrar gibi oldu.. sonra da tıpkı benim korkunç suretimi görenler gibi kendini toparlamaya çalıştı hemen.
ne oldu? dedim
-selim bey, önce o aynalardan sonra da o evden bir an önce kurtulmaya bakın, ben, gitmeliyim..
böylece kaçar gibi gitmişti yanımdan..3.13..bunun bu derece etkili olacak ne anlamı olabilirdi ki? -
69.
026 nisan 1999 pazartesi (ofis)
saat: 20.37
ayaklarım eve gitmedi.. onun yerine bu sıralar ondan daha fazla yuvam olan ve beni daha sıcak karşılayan ofisime doğru yönlenmişlerdi.
masamda oturmuş, sessizlik ve kağıt yığınının arasında, öğlenki buluşmada duyduklarımı sindirmeye çalışıyordum.
“bir musallat olma durumu söz konusu olabilir” demişti doçent,
“eviniz, paralel evrende bir boyutsal geçiş bölgesi ile çakışmış olmalı” demişti ruh bilimci metafizik uzmanı..
farklı boyutlar.. paralel evrenler.. musallat….neler dönüyordu allah aşkına? düne kadar bana herhangi bir sözcük ten daha yakın olmayan bu harfler yığını, artık tamamen kararan hayatımın yazılı belgeleriydi adeta.
ruh bilimci kenan bey,
“aynalar, biz metafizik uzmanlarının üzerinde hala tam olarak uzlaşamamasıyla beraber, oldukça büyük bir çoğunluğumuz onların birer boyut değiştirme kapıları, karanlık ya da bir diğer deyimle paralel-bilinmez dünyaya açılan geçitler olduklarını düşünüyoruz.
eğer paralel evrendeki özel bir nokta ya da bölge ile bizim dünyamızdaki bazı spesifik bölgeler çakışırsa, diğer boyutta bulunması muhtemel metafizik öğeler için (onlara herhangi bir isim vermek ne kadar akıllıca bilemiyorum, canavar-ruh-canlı gibi terimler tam olarak karşılamakta oldukça yetersiz kalıyor) dünyamıza ve hali hazırda bulunduğumuz boyuta geçme şansı doğuyor.
bunun içinse bazı zayıf noktaları, boyutlar arası çatlakları ve gedikleri kullanıyorlar ki aynaların da bunlardan biri olduğuna inanıyoruz. aynalar vasıtasıyla bu öğeler evinize dolayısıyla dünyamıza sızmış ya da sızmaya çalışıyor olabilir.
aynalardaki çatlaklar ise geçitteki öğenin oldukça yoğun bir enerjiye sahip olduğunu gösterir ki bu oldukça nadir rastlanan bir durum zira bu tarz öğeler genelde aynadan ve ya diğer başka çatlaklardan fark edilmeksizin geçmekte ve kah aramızda yaşamaya kah biraz gezinip geri dönmeye daha meyilliler.
ancak selim bey, anlattıklarınıza göre geçitte bulunan şey oldukça güçlü ve muhtemelen kötü niyetli bir madde üstü öğe.. size evinizi değiştirmenizi ve insanları bu konuda uyarmanızı önersem, fazla mı ileri gitmiş olurum?” -
68.
026 nisan 1999 pazartesi (cadde kafe)
saat: 10.57
banyodaki aynada bir sıkıntı yok, diğerlerinde de, kaydı izlemeyeceğim ama yine de kasedi diğerlerinin arasına koydum.
patronumdan izin aldım, birazdan bir ruh bilimci ve şimdilerde doçent olan bir ilahiyatçı orta okul arkadaşım ile buluşacağım kafenin cam kenarı masalarından birindeyim. nerdeyse gelirler.. az önce de kaya ile beraberdik,
vefalı arkadaşım ihtiyacım olduğu her an arayabileceğimi, elinden gelen hiçbir yardımı esirgemeyeceğini söyledi, hatta bu gece onda kalmam konusunda ısrar etti ama küçük bir çocuk gibi korkup kaçacak halim yok..hem, nereye kadar kaçabilirim ki zaten? -
67.
026 nisan 1999 pazartesi
saat: 00.38
kaydı başlattım.. -
66.
0reserved.
-
65.
0reserved
-
64.
0güzel güzel devam
-
63.
0reserv diyek
-
62.
0beklicem yarın panpa