beyler bi yemek yicem part bırakıyorum okuyun onu ben gelene kadar

Devam ediyom
Ülke sınırından kaçak yollarla biz çıkmıştık. Mefe ile görüşmemiz artık tamamen imkansızdı. Bulgaristan'daydık. Kırcaali taraflarında yol alıyorduk. Satılık bir villa bulduk. Orada henüz tam tanınmadığımız için hızlıca satın almayı başardık. Selen'le konuşmaya başladık:
S=Selen B=ben
S:Eski günler aklıma geldi şimdi hani o lise sınavı sonrasındaki günde yaşadıklarımız.
B:Ahahahah aynen ne maceraydı ama.
S:Sahi sen nasıl bu evi bu kadar ucuza aldın?
B:Bilmem burada vergiler çok az ya ondan herhalde.
S:Garip
Derken üst kattan sesler geldi. Elektirkler gitmişti. Tırsmıştım biraz. Selen sen burada kal dedim ve üst kata tırmanmaya başladım. Birdenbire çığlık sesi duydum. Sesin geldiği odanın kapısını açtım ve...

Up up up

Devam
Hiç düşünmediğim bir manzarayla karşılaştım. Bizim Mefe bana bakıyordu. Fakat Buse neredeydi? Mefeye yaklaştıkça görüntüsü değişmeye başlıyordu.Bu Mefe değildi! Onun kılığına girmiş bir insandışı varlıktı o!Selen alt kattan bağırıyordu."Emirhan yardım ett Buse bana saldırmaya başladı."O bunu söyledikten sonra sabah ezanı okundu.-Selen'in cep telefonundaki uygulamadan-Birden bire o varlıklar etrafımızdan uzaklaştı.Alt kata indim ve Selen'i kontrol ettim iyi gibi görünüyordu."Hemen buradan gidiyoruz!!"dedim ve arabaya atlayarak basmaya başladık.

Up up up

Uplayin amk

Devam ediyom beyler rez alıp şukulyın bırakırım bak :D

Yolda giderken tanıdık bir arabaya rastladım. Evet bu Mefe'nin çaldığı Honda idi. içine baktım kimse yok. Beklemeye koyulduk.2-3 saat sonra Mefe kolunda Buse ile çıktı lüx bir villadan. Sende mi burdasın be kardeşim dedim. ikimiz de mutlu olmuştuk. Tekrar beraberdik. Mefe'ye olanları anlattım.O da şaşırdı. Mefe bizi evine davet etti. Hiç tereddüt etmeden kabul ettik. Mefe'nin o varlıklardan biri olabileceği hakkında tereddüt ediyordum ama yine kabul etmiştim bir kere. Mefe'nin bodrum katı çok büyüktü ve beni orada bir sürpriz karşıladı.

Devam ediyom beyler rez alın

Mefe'nin sadece bodrumu değil evide büyüktü.-3 katlı- Ama bizi bodrumda bir araba garajı bekliyordu. içeride ferrariler, lamborghiniler ve diğer Lüx arabalar vardı. Anahtarları kaputun üzerindeydi.Biz birbirimize bakakalmıştık. içeride birde 2006 Model Beyaz bir Honda Civic duruyordu.Bu ne lan dedim. Mefe "istediğini al o beyaz hariç" dedi. Bende hayalimdeki turuncu Lamborgihini'yi aldım. Bodrumda bir de alt geçit vardı.Bu alt geçit bizi ülke dışına kaçak zütürüyordu.Biz tam kaçacakken polisin açın kapıyı diye bağırışını ve uyarı atışlarını duyduk...

Hemen alt geçitten kaçtık. Burası çok uzun bir yerdi. Acaba Mefe burayı nereden bulmuştu diye düşünürken Yunanista'a denizaltından bir geçit ile gittik.En azından biz öyle zannediyorduk. Yunanistan yerine Almanya'ya geldik. Nasıl olduğunu bizde bilmiyorduk. Selen ve ben lambonun içinde ortalama 150 km/h ile giderken arkadan Mefe -ve Buse- Beyaz Honda'sı ile bizi solladı ve ona yetişmeye çalışıyorduk.-araç ortalama 1600 hp- Almanya'da Mefe'nin arkadaşlarıyla buluştuk.O an aklımdan bişey geçti ve duraksadım.O şey bizim bilgisayarlardı. Onları Türkiye'de unutmuştuk.O sırada Mefe beni aradı."Lan bilgisayarları almadık"dedi."Aynen lan taku yedik"dedim ve bana"Şaka yaptım şaka ben onları arabanın bagajına attım."dedi. O an ani bir fren sesi geldi...

Garip bir şekilde zorla Mefe'yi geçtim. Neyse ki kaza yapan Mefe değil Almanya'da Şahinle gezen bi değişikti.Vay amk dedim kendi kendime. Almanya'da her gün Şahin görmüyoruz sonuçta. Sonunda Almanya'ya ulaştık. Mefe'nin arkadaşının evine gittik. Mefe'nin arkadaşı Polonya'da tatildeydi. Geçici olarak evi kullandık tabii. Efsane bi gece yaşandı kondomlar havada uçu.. öhömöhöm daha sonra burda rahat bir hayat yaşamaya başladık.her şeyden uzak. Polis yok, rahatsızlık yok, Eren yok-bunu kim yazdı amk-En iyisi artık kendi evimize çıkmıştık.

Evlerimiz yan yana -triblex, havuzlu vs.-Artık tekrar araç alma vakti gelmişti. Google'dan arakladığımız para yavaş yavaş bitmeye başlamıştı.Ben BMW 7 serisi almayı tercih ettim. Mefe arabasını satmayıp bir audi rs7 aldı. Mefe ona da hayvan gibi güçlendirme yapmıştı.Ben stock seviyorsum. Mefe benim M760li'yi geride bırakmıştı. Yetişemiyordum bildiğin. Mefenin'de çok fazla arta kalan parası vardı. ikimiz de kızlara araba almayı tercih ettik nasıl olsa çok büyük bir para kaldırmıştık.

Mefe benim arabayla aynı arabadan aldı. Benimle eşit gidebilsin diye. Dalga geçti artık benimle. Mutluyduk bizde, kızlarla evlenmiştik. Böyle olmuyordu fakat başımıza beklenmeyen bişey gelmişti

Aradan 9 ay geçmişti. Selen hamileydi. Evet maalesef bu taku yemiştim. Mefe bana gülüp hayırlı olsun züürt çocu diye dalga geçiyordu. Daha sonra yanıma eğilip"Senin ağzını yüzünü gibiyim kışın çocuk mu olur"diye taşşak geçti. Kendisi her şeyi hesaplamış."Haziran, temmuz gibi yani aralık ayında işlemlere başlıyacağım."dedi ve bana gülümsedi.Bir kaç gün sonra ekiple kahvaltıya çıkacaktık. Buse hâlâ uyanmamıştı.-neden buse dedim çünkü mefe öküzü leş gibi uyuyup uyanmak bilmiyo-Bu işte bi gariplik sezdik. Telefonları açmıyorlardı.Son çare olarak mefenin garajına ufak bi taş fırlattım...

up up up bakın devam ediyorum o kadar sizin için

Hemen Mefe'nin arabasının alarmı öttü.-Ne taktan arabaymış amk Şahin gibi-Mefe"Ananı gibdim huur çocuu!"diyerek aşağı indi. Daha sonra geçin eve diye ekledi."Selen sen Buse'yi uyandır."dedi. Mefe sonra hazırlandı. Mefe ve Buse olan bitenden habersiz yatıyordu. Yukarı çıktığımızda Selen'de uyuya kalmıştı. Mefe'ye ne oldu diye sorduğumda "Geçen konuştuklarımızı hatırlıyor musun?"sorusuyla karşılaştım."Evet"dedim. Mefe bana ehheh dedi. Aradan 9 ay geçmişti. Birden küçük oğlum Berk ağladı.Biz mefeyle markete giderken başımıza tuhaf bir olay geldi.

Devam ediyoz.

Adamın biri çıkıp "Kim olduğunu biliyorum. Yerinde olsam o kızdan uzak dururdum"dedi.Ne kastettiğini tam olarak anlamamıştım.Eve döndük. Berk uyuyordu. Bende biraz olsun dinlenmek için odamda yatıyordum. Kalktığımda Selen evde yoktu. Mefe ve Buse evdeydi."Selen'i gördünüz mü gençler" diye sordum. Kimse cevap vermedi.O anda telefonum çaldı."Ya bebeğin ya karın seç birini" dedi sesi yabancı gelmeyen biri. Numarayı tekrar aradım. Telefon açılır açılmaz"Ne diyosun oğlum nerde lan benim ailem!!!"diye bağırdım. Mefe ve Buse etrafıma toplanmıştı. Adam sakince cevap verdi."Ya karın ya çocuğun ... adresine gel. Birini feda edeceksin evlat!"Sinirden çılgına dönmüştüm.Ne yapacağımı bilemiyordum. Buldum adama para teklif edecektim.Ama geirye çok bir paramız kalmamıştı. Mefe'ye döndüm ve"Mefe, geri dönüyoruz"dedim.

Devam ediyoz.

Mefeyle hemen yeni bilgisayarlar sipariş ettik. Eskisi kadar iyi kodlama yapabiliyor muydum bilemiyorum.Şiparişlerimiz gelir gelmez büyük işe başladık. Apple firmasının tüm hisselerini o adama devredecektik.En iyi güvenlik önlemlerini aldık, evin sığınağına girdik. yıl 2021 olunca güvenlik açığı bulmak da aşırı zor oluyo tabii ki.Yaklaşık 1 saat süren bi uğraş sonucu Apple sistemine girmeyi başarmıştık.Her zaman yaptığımız gibi not ekledik"Come back is REAL Man"Kart hesaplarımıza yaklaşık 10 milyar dolar yatmıştı. Adamın tarif ettiği adrese doğru yola koyulduk.

Devam ediyom belli edin amk.

Adrese gittiğimizde yüzü maskeli bir adam Selen ve Berke'yi ayrı cam kutulara koymuştu. ikisi de neredeyse tanınmaz haldeydi. Maskeli o adama para teklif ettim."Yaklaşık ne kadar para"diye sordu."10 milyar dolar" diye yanıt verdim. Adam düşündü."Tamam birini sizin için serbest bırakırım ama parayı verirseniz"dedi.iyi bir seçim yapmam gerekiyordu. Yıllardır beraber olduğum karım mı yoksa daha masum çocuk olan minicik Berke mi?Düşündüm. Adama parayı verdim ve...