Gözümü açtığımda bir köy evindeydim. Tahta bir ev,geniş bir odada. Buradaki odada kapı yoktu. Kapı boşluğundan evin salonu rahatça gözlemlenebiliyordu. içeride bir kömür sobası,bir de ufak radyo vardı. Eski ahşap sandalyeler üstüne oturdukça gıcırdıyordu. Sobanın üstünde ise ekmekler kızarıyordu. Etrafıma iyice bakındım. Sağımda pencere, solumda ise boş bir oda ve eski bir dolap vardı. Pencereden baktım. Görebildiğik tek şey bir kümesti. Uzaklarda orman vardı.Her yerde dağlar vardı. Evin yaklaşık 100 metre ilerisinde ise bir dere. Yavaşça yatağımdan doğruldum. Bütün eklemlerim ağrıyordu. Sanki 20 yıl boyunca hareketsiz kalmışım gibiydi.

devamı geliyor sadece rez alıp bekleyin

yeni hikayeye başladim beyler (bkz: kendime geldiğimde 2045 yılındaydım)
önceki başlık (bkz: uyandığımda 2019 yılındaydım)

Kendi ailemi görmüştüm az önce.Çıktım, gittim evden.Çarşıya indim. Faytonlardan birine dinip gezmeye başladım. Nereye gideceğimi bilmiyordum,ne yapacağımı da... Gözüme bir plaj ilişti. Faytoncuya dur dedim. inip koştum plaja.Bu soğukta yüzecek misin dedi.Ben ise boğulmaya gidiyordum oysaki. Eğer geçmişte doğmazsam buraya gelemezdim ama büyük bir aptallık yaptığımı suyun derinliklerindeyken farkettim.Ben daha doğmamıştım ki? Neden paradoksa girdiğimi bilmiyordum.Tam su yüzüne doğru yüzecektim ki...

Lan olum bu ne? 28 yaşıma girdim fotoğrafa bakarak evde koşuyorum, deliriyorum. Bu ne kadar kutsal, ne kadar yüce bir züt lan böyle? Lan normal mi bu? Şöyle iki elimle avuçlayıp yere fırlatmak ve üstüne zıplamak istiyorum. Arkadaşlar ben gibişmek istiyorum. Bu kutsal karıyı motora yatırıp arkasından şap şap şup şap gibmek istiyorum. Şu karıyı bulsam 5-6 raunt giberim lan. Beyaz yannanımı zütüne saplayıp memelerini emmek istiyorum. Dudaklarını sömürüp boynunu yalamak istiyorum kulaklarını ısırıp deliler gibi gibmek istiyorum. BEN gibMEK iSTiYORUM.

Üstümde siyah renkte yün bir kazak, altımda da eski tarzda bir pantolon vardı. Ayağa kalktım yavaş yavaş evin salonuna doğru gittim. içeride tam 5 kişi vardı.3 tanesi çocuktu. Birisi kız, diğer ikisi de erkek çocuk.Bir adam ve bir de genç bir kadın vardı.Çocuklar ortalama 9-10 yaşlarında, adam 25-30 yaşlarındaydı. Genç kadın ise 18-19 yaşlarındaydı. (Çocuk demek daha doğru olur ama hikayeye göre kadın olması lazım(Malum genç yaşta evlilikler))

dil mil hiçbir haltını beğenmedim.
yazma boşuna

B= Ben
A= Adam
K=Kadın

Bunun bir rüya olduğunu umarak gözlerimi kapattım. Gözlerimi tekrar açtığımda salonda sofrayı kuruyorlardı.

B= Pardon, aranızda Hüseyin Ş. yi tanıyan var mı (bilerek sansürledim soyadını)
A= Benim o,hayrola

Şoka girmiştim. Dedemdi o benim. Hayatımda hiç göremediğim ama şu anda sefillik yaşamamızı daha öncelerden farkeden dedem.Şu anda onun sayesinde hayatta kalabildiğim dedem.Onu görmek de nasipmiş.

Dikkatimi garip, parlayan bir ışık çekti. Boğulmak üzereydim. Yüzeye yetişmem imkansızdı karadeniz dalgalarında.Son çare ışığa doğru yüzdüm.Ben ışığa ne kadar yüzersem yüzeyim ulaşamıyordum. Gittikçe uzaklaşıyordum ışıktan.En son çare olarak ışığa doğru yüzerek depar attım. Sonunda ışığa vardım.Ama o parlak ışık birdenbire karardı.Bu bir karadelikti. Hatırlıyordum 2019 yılındayken bir laboratuvarda kendimi denek olarak kullandırtmıştım. Karadelik sayesinde demek ki zaman yolculuğu yapılıyormuş dedim kendi kendime. içine girdiğimde bambaşka bir dünyadaydım...

Hikayenin devamı için takipte kalın o da ayrı bir hikaye olacak okuyan herkese teşekkürler.

Hoşgeldin yavrum dedi bana o genç kadın, samimi bir aileydi. Evin içinde hoş bir sıcaklık vardı. Kömür sobasından kaynaklıydı belki de.Uzun zamandır o hissi yaşamıyordum çünkü. Elimi sakalıma attım. Sakalım yoktu.Üstümdeki kıyafetler boyuma tam oturuyor ama biraz bol geliyordu. Ayna var mı diye sordum. Başka bir odayı gösterdiler. Pürüzlü bir ayna vardı.Ama kendimi neredeyse tamamen net görebiliyordum. Gençtim, hem de çok genç. Lise yıllarımdaki vücudumdaydım adeta.Ben olayı kavrayamadan salona geçtim. Radyoda cızırtılı bir ses vardı, anlaşılmıyordu.Adam bana baktı, kalın bir ses tonuyla "Gel bakalım evlat kimsin, kimlerdensin?" dedi.Bir süre adama baktım."Konuşsana evladım "dedi kadın.Ben Emirhan dedim."Siz kimsiniz?" diye sordum.

A= adam
B= Ben
K= Kadın

A= Ben Haşimoğullarından Hüseyin.Bu da karım. Arkadakiler de tahmin edeceğin üzere çocuklarım. Söyle bakalım sen kimlerdensin?

B= Ben Emirhan, benim öyle ahım şahım bir sülalem yok. Emir derler bana sadece.

K= Sen kusuruna bakma onun. Seni tanımadığı için öyle yapar o.Hele bir kanı kaynasın sana o zaman gör sen onu.

B= Yanlış anlamayın ama hangi yıldayız şu an?(daha önceki hikayelerimde de zaman yolculuğu yapmıştım)

A= Deli misin sen be oğul? 1952 yılındayız ya.Unuttun mu?

Deliye dönmüştüm bu nasıl olabilirdi? Daha önce gelecekte uyandım tamam o mantıklıydı ama bu?Aklımda deli sorular vardı. Birdenbire bütün anılarım birbirine girdi.Ne oluyordu. Müsaade isteyip evden dışarı çıktım. Ormanın ortasında bizden başka sadece 2-3 ev vardı.Önümde ise ince taşlı bir patika yol. Yoldan koşmaya başladım.Yol bitmiyordu, yorulmuştum.Son bir kez doğruldum ve yolun sonuna doğru koşmaya başladım. Yolun sonunda dağlar arkasında bir deniz vardı. Burası bana çok tanıdık geliyordu. Sahil yolu boyunca yürümeye başladım.20-30 dakikada bir antika sayılabilecek arabalar geçiyordu.Çok gürültülüydüler. Yürüdüm,yürüdüm, yürüdüm.En sonunda eski model bi Ford Mustang yanıma yaklaştı.Çarşı buralarda mı uşağım dedi.Çarşı bana bir yerden tanıdık geliyordu.

Devam ediyorum

Yıl 1952 ve ufak radyo. Biraz kıllandım ama yaz bakalım. Rez.

devam ediyorum beyler isteyenler olmuş

Okuyan varsa belli etsin

Rezervasyon

Resime geldim helal et

Rezzzzzz

Rez tutma ihtimali büyük

Rezz bin

rezerve

...