utangaçlığı yenmenin formülü

kalabalık bir yerde pantolonunuzu indirin ve pipim varrrr diye bağırın

standdan sonra şarküteri kısmına gidiyorsunuz orda bir görevli olacaktır ve size hosgeldiniz buyrun der hiç cevap vermiyorsunuz bakın bu önemli cevap vermeyin. sıradan en az 3 peynir çeşidini ve en az 3 de zeytin çeşidini tatmak istediğinizi söyleyin eleman size uzatacaktır alın yiyin-daha fazlasını da yapabilirsiniz- sonra beğenmedim diyip ordan da ayrılın bakın bunu demeniz çok önemli yargılanma korkusundan kurtulmanız için yoksa alıştırmalar hiçbir işe yaramaz. bırakın o adam sizin hakkınızda ne düşünürse düşünsün. bu alıştırmayı uygulaya uygulaya artık milletin ne dediğini takmayan ve düşünmeden konuşan rahat binlerden biri haline geleceksiniz. yalnız verdiğim ayrıntılara dikkat etmeniz çok önemli.

nü veriyorum toplanın.

öncelikle kural 1: bilgisayarın başından kalkıp sokağa çıkıyorsunuz ille de insanlarla konusmak zorunda değilsiniz siz yalnızca çıkın dolaşın göz teması kurun

hayatta en önemli şey özgüvendir beyler bunu aklınızdan çıkarmayın geri kalan herşey bunun etrafında şekillenir. o yüzden ben olaya özgüven odaklı bakıyorum gerek yazdığım kurallar gerekse verdiğim alıştırmalar siz de iyi-kararlı bir özgüven oluşturmaya yönelik. son verdiğim alıştırmaları da uyguladıktan sonra oldukça iyi bir seviyeye geleceksiniz. şimdi öz güveninizi ortanının ortasına çivileyecek son alıştırmamı vereceğim. sıfırdan bir adamı aldık buralara getirdik.

süpermarkete girdiniz migros olur carrefoursa olur çağdaşlar olur makro market olur farketmez. büyük marketlerde standlar olur başında genelde güzel kadınlar olur ve belli markaların sucuklarını, salamlarını tadarsınız hah oraya gidiyorsunuz ve artık ne pişiriliyorsa tadıyorsunuz. en az iki üç defa istiyorsunuz bu önemli karşınızdaki insan yalnızca bir personel çekinmeyin bizim amacımız bu çekingenliği yenmek zaten. yedikten sonra beğenmedim diyip ayrılıyorsunuz. bakın bunu demeniz çok önemli b e ğ e n m e d i m diyeceksiniz. sizin en büyük korkunuz yargılanmak bu korkuyu aşacağız. bırakın o insan sizin hakkınızda ne düşünürse düşünsün. artık bu obsesif düşüncelerden kurtulacaksınız

okurken utandım amk

kalabalık bir parka gidiyor ve bir banka oturuyorsunuz. çocuklarını sallandıran insanların gittiği bir park değil de kendi halinde insanların gelip oturduğu yeşillik bir park olsun. gidin tek oturan birinin yanına oturun. elinizde oyalanabileceğiniz bir gazete olsun ve onu okurken dışınızdan da vahh vahh, bak sen şu işe gibi sesler çıkarın. yanınızda oturan şahıs dikkatini size verecektir tam bu esnada siz de ona dönün ve haberden bahsedin, bu vesileyle tanışın muhabbeti kurun.

--kural 6: işinde bir numara ol. --

ister öğrenci olun ister bahçıvan, ister garson, isterse de yönetici bu kuralla birlikte özgüveninizi de bambaşka bir noktaya çıkaracaksınız. beyler iş deyip geçmeyin, iş sizin toplum üzerindeki yansımanızdır topluma verdiğiniz imajdır hatta sözü bile var amk ayıneti iştir kişinin lafa bakılmaz işinizde başarılı olmadıktan sonra asla istediğiniz seviyelere gelemezsiniz. bu kuralı ciddiye almanız ve sıkı sıkıya sarılmanız çok önemli. işinde başarılı bir insan gerek toplumun, gerek ailesinin, gerekse de karşı cinsin kadınların gözünde güçlü bir insan profili çizer. işte bu bizim aradığımız şeydir dostlar. şimdiye kadar verdiğim 5 kuralı ve alıştırmaları uyguladıktan sonra işinizde de 1 numara haline geldiğiniz vakit özgüveninizin üst özgüven sınırlarında dolaşmaya başladığını farkedeceksiniz, saygınlığınız artacak, artık siz insanların peşinde koşmayacaksınız onlar size gelecekler.

eğer öğrenciyseniz ders çalışın. bu sizin birincil sorumluluğunuz olsun, istediğiniz seviyeye gelmeden de diğer hiçbirşeye vakit ayırmayın. gavurların deyimiyle time management'ı iyi ayarlayın. farkı göreceksiniz. eğer garsonsanız bu konuda kitaplar alın okuyun, paranız varsa seminerlere katılın, diksiyon kursu alın kişiler arası iletişiminizi geliştirin patronun gözbebeği olun etrafa enerji saçın, maaşınızdaki artışı göreceksiniz. bahçıvansanız yine okuyun araştırın, onlarca yüzlerce kez deneyin bu işi en iyi ben yaparım diyin, ardından rekldıbınızı yapmaktan çekinmeyin. çok iyi yerlere geleceksiniz belki şef olacaksınız.

yani demem o ki beyler hangi işi yapıyorsanız yapın sevdiğiniz işi yapmaya çalışın ve onu en iyi şekilde yapacak kadar donatın, geliştirin kendinizi. mahallede 10 liraya saç kesen adam da berber, lüks avm'lerde 35-50 liraya kesen adam da berber. farkı söylememe gerek yok değil mi ?

kural 2 : kılık kıyafetinize önem gösteriyorsunuz. 20 yaşına geldiyseniz artık liseli gibi giyinmeyi bırakın her gün aynı şeyleri giymeyin alternatifiniz olsun kombin yapabileceğiniz bir gardropunuz olsun. çok pahalı olmak zorunda değil yalnızca temiz ve şık giyinin yeter.

unutmayın insanlar giyimiyle karşılanır karakteriyle uğurlanır

up up upppp

Beni tarif ettin lan muhitde ne kadar cig kofteci varsa girip bbuyuk porsiyon istiyorum onu hazirlarken iki uc kere gobege sarip veriyor sonra kaciyorum.

up up up

beyler yemek yemeye gidiyorum rezervelerinizi alın yazmaya devam edeceğim umarım faydası dokunur

utangaç insanları anlamıyorum ha birde bende bi takıntı var ki sormayın çarşıda gördüğüm her insanın gözlerine bakmaya çalışırım ne alaka bilmiyorum ama yıllardır herkesi incelerim

--kural 8: daima gülümse --

çok basit ve belki de kişisel gelişim kitaplarından fırlamış bir öneri gibi geliyor değil mi ? fakat hayır kardeşlerim, benim önerim o gibik kitaplardaki içi boş önerilerden farklı şimdi bunun içini dolduracağım ve niçin bir bin olmak için daima gülümsemek zorunda olduğunuzu anlayacaksınız.

beyler etrafınızdaki insanlara bakın, size en keyifli, inandırıcı ve özgüvenli gelenler somurtanlar mı, yoksa daima bin bir şekilde de olsa gülümseyenler mi ? somurtkan adam daima kaybetmeye mahkumdur beyler, çünkü bir şekilde içinde bulunduğu ortamı istediği gibi şekillendirememiştir ya da yabancı bir ortamda kendisini huzursuz hissediyordur o yüzden somurtur, eline hiçbirşey geçmez. insanlar onu soğuk buldukları için yanaşmak istemezler. eminim ki sizin de aranızda bu somurtkanlardan var. halbuki gülen insan özgüven sahibidir, insanlara çekici görünür ve herkesin arkadaş olmak isteyeceği kişidir. kendinden emin bir insan daracağında da olsa güler taşağını geçer beyler bunu unutmayın.

elbette burada bahsettiğim pişmiş kelle gibi sırıtmak, anırmak değil, bu daima bizim uzak duracağımız birşey olmalı. kastettiğim gülüş insanlara güven aşılayan, pozitif bir yüz hali. gözlerinizin içiyle gülmelisiniz.

8. kuralın özeti: demem o ki daima pozitif olacaksınız. gibten soktan şeyleri, memleket meselelerini, aklınıza gelebilecek diğer bunun gibi şeyleri kafanıza asla takmayacaksınız. bu dünyadaki en önemli şey kendi varlığınız, bencil olmayı öğrenmeden bin olamazsınız. iç motivasyonunuzu daima yüksek tutacak ve koruyacaksınız, bunu bozacak kişileri de yanınızda barındırmayacaksınız.

ardından o kişinin memleketini sorun. bakın bu ayrıntılar önemli, memleketi insanın namusudur ve genelde kimse buna laf ettirmez. memleketini öğrendikten sonra atıyorum konya dedi, diyin ki yav konyalılar da çok taktan insanlar olur hiç sevmem, sonra hayali bir hikaye kurun kafanızda ve o hikayedeki konyalı tanıdığınıza sövdükçe sövün. adam burda epey sinirlenecek ve sizin hakkınızda kötü düşünecektir. bizim amacımız her ne pahasına olursa olsun o yargılanma korkusundan kurtulmak. bu alıştırmayla birlikte onu başaracağız. ardından adamın kendisini savunmasına fırsat vermeden kalkın ve başka bir banka geçin. bunu gün içerisinde en az 3 farklı kişiyle 1 hafta boyunca tekrarlayın. bir yerden sonra artık üzerinizden büyük bir yükün kalktığını hissedeceksiniz ve özgüveniniz bir tık yukarı seviyeye çıkacak.

başlık çok alta gitmiş görünmesi için up

--kural 10 : pragmatist ol --

ne demek pragmatist ol ? yani faydacı olacaksın. evet beyler artık bunu söylemenin zamanı geldi. binlik iyi adamların oyunu değil adı üstünde binlik zaten. yeri gelecek rol yapacaksınız yeri gelecek adam da satacaksınız şahsi menfaatiniz yükselmek için neyi gerektiriyorsa sakınmadan uygulayacaksınız. kural 7'ye kadar yargılanma korkusundan kurtulmanız ve rahatlamanız için gereken herşey mevcut, o kadarı bana yeter ben binlik yapamam diyorsanız 7'den sonrasını okumayın. onları iyice hazmedin ve yavas yavas sindirip uygulamaya koyulun. yok ben bin olucam ortamlara giricem kararlıyım diyorsanız da buyrun devam ediyoruz.

insiyatif alamayan bir insan bin olamaz. o yüzden pragmatist olmayı, insanları kullanmayı öğreneceksiniz. bu bir conconun en önemli silahıdır.

@127 benim tek amacım deliler gibi gibişmek anlıyormusun beni

buraya kadar size kurallar ve alıştırmalar verdim beyler. bunları sırasına uygun olarak uygulamanız çok önemli. atıyorum 1. kuraldan 3'e geçtiniz, 2'yi pas geçtiniz ya da bazı alıştırmaları hiç uygulamadınız ya da verdiğim ayrıntılara uygun olarak yapmazsanız bir verim alamazsınız onu baştan söyleyeyim. kurallara sırası sırasına harfiyen uymanız ve alıştırmaları altını çizdiğim noktalarla birlikte uygulamanız çok önemli. sabırlı olun, elbette 1 günde olacak iş değil vakit alacaktır ama verdiğiniz çabaların sonuç verdiğini ve bambaşka bir insan olduğunuzu görünce gelip bana teşekkür edeceksiniz. yalnızca şu ana kadar verdiğim şeyleri düzgünce uygulamanız bile sizin özgüveninizi orta seviyeye çıkaracaktır ki bu bile toplumda iyi bir iş, sevgili, konut vs.. edinmeniz için gayet yeterli.