1. 1.
    +1
    @10 tabii ki
    bunu şunun için söyledim ben bir kızı sevmiştim geçen yıllarda. ama tek kelime konuşamadım sadece uzaktan uzaktan ama derindi. basit bir hoşlantı değil yani. bir şeyler olsun diye elimden geleni yaptım ama olmadı. bir yılımı heba etiim onu düşünerek onsuz ve sınıfta kaldım. şimdi o bir üst sınıfta. üniversitede okulu uzatmak o kadar önemli değil ama bana an çok koyan nasıl bu kadar çok severken bu kadar kolay unuttum. evet unuttum. şu an caddelerde yürüyen diğer insanlardan farkı yok benim için. bir yılımı boşa heba etmişim demek ki.
    yaşanmış bir şeyler olsaydı dediğin gibi unutmak çok kolay olmazdı ama sevdiğin insanla birşeyler paylaşmış olmanın hazzı yanında sönük kalır bence bu.
    çok şanslısın panpa 4 yıl kimbilir ne kadar mutluydun. keşke ben de yaşayabilseydim.
    ···
  2. 2.
    +1
    4 yıl yanımdaydı. 2 yıldır yok. hala beynimi kemiriyor. hala içime sindiremiyorum.
    ···
  3. 3.
    +1
    @4 kimse unutamaz. 1 yılı geçen bir ilişkiyi kimse silemez. ancak bu durumla - onun artık olmayışıyla- yaşamayı öğrenir.
    ···
  4. 4.
    +1
    ben unutuyorum da tekrar tekrar hayatima girmeye calisiyor orrrrrrospu
    ···
  5. 5.
    +1
    o mevzuya bi girsem daha cikamam dost
    ···
  6. 6.
    0
    seviyoz .
    ···
  7. 7.
    0
    hiç küfür etmedim ama diğer insanlardan da bi farkı kalmadı benim için. 5 yıl çıkmıştık
    ···
  8. 8.
    0
    alti snedir sevdigim soyleyemedigim kiz var amk
    ···
  9. 9.
    0
    @15 ama bişey itiraf edeyim unutmak en güzeli
    ···
  10. 10.
    0
    @13 seviyorum ama elimden bisey gelmez artik
    ···
  11. 11.
    0
    @17 @18 her yolun sonu untumaya çıkıyor
    ···
  12. 12.
    0
    birini deliler gibi sevmişliğiniz vardır şu hayatta illa ki. hiç umut olmamasına rağmen yıllarca aynı demde kalıyor mu aşk?
    hala gördüğünüzde kaderinize küfrediyor musunuz yoksa artık onun diğer insanlardan bir farkı kalmıyor mu sizin için?
    unutamadığınız biri var mı hala?
    ciddi cevap verin merak ediyorum beyler.
    ···
  13. 13.
    0
    @11 seviyo musun onu sen?
    ···
  14. 14.
    0
    @8 her seferinde daha cok pgibolojimi bozuyor olm normal degil cok karigib
    ···
  15. 15.
    0
    @7 o en kötüsü lan kangren gibi
    ···
  16. 16.
    0
    @5 daha ne istiyosun lan?
    @6 gir baba
    ···
  17. 17.
    0
    1 yıl yanımdaydı 4 yıldırda kafamda halen daha konusuruz, bizden bi tak olmaz biliyoruz ama aynen dedigin gibi unutulmuyor
    ···
  18. 18.
    0
    @3 yaşanmışlıklar bu süreyi artırıyor demek ki
    ···
  19. 19.
    0
    ya hadi bi git duygularınla oynayacağım uzatırsan
    ···
  20. 20.
    -1
    Bilim teknoloji ve üretim yerine global sermayeye odaklı yönetim anlayışına sahip bir ülkede idari kadroların, kapitalizme hizmet edecek şekilde nitelendirilmiş olan hukuk işletme iktisat ve siyasal gibi meslek gruplarından oluşturulması gayet normaldir. Neticede ucuz iş gücüne dayalı saman ithali yapan bir ekonomi ve sanayi anlayışı, çifte standart işleyen bir adalet anlayışı, pozitif bilimler branşında ataması yapılmayan öğretmenler dururken Hurafelerle dolu ders kitaplarının okutulduğu dindar ve kindar nesil yetiştirmeye yönelik bir eğitim anlayışı, imam hatip mezunlarından ahlaksız ve hırsız kişiler çıkmaz sloganının atfedildiği kadroların, milyon dolarları hortumladığı ciks kasetli bir ahlak anlayışı ve daha bir çok ahlaksızlığın vuku bulmasına gebe düşünce ve anlayışlar elbette kaçınılmazdır. Ayrıca bunca edepsizliğe adalet şeref ve vicdan ndıbına başkaldıranları susturmak için, susmayanların yılmayanların gözünü çıkartmak ve öldürmek için, pohpohlanmış bir emniyet teşkilatı ile temellendirilmiş polis devleti de daha yolun başındadır. işin bir diğer boyutu ise hemen hemen tüm organlarında devletin en temellerine kadar işlemiş bu düzensizlikler, adaletsizce ümmetçi kadrolaşmalar, milli değerlerden bilim ve etikten son derece uzak uygulamalar, kirli politikalar, kararlar ve menfi kanunlar ülkenin başına en az yarım asırda bile sökülüp atılması güç belalar açmıştır. Tüm bunların sorumlusu olan mevcut iktidar ülkeyi en az 50 yıl geriye zütürmüştür. Bu kangren durumdan bir nebze kurtulabilmek için yapılması gereken en nihai çözüm, öncelikle istiklal mahkemelerinin özüne ve ruhuna sahip mahkemelerin kurulması, sorumluların bir bir tespit edilerek vatandaşlıktan çıkartılması ve en ağır cezalara çarptırılmasıdır. ikinci aşama olarak ise özellikle mevcut iktidarın son dönemde çıkartmış olduğu hakka ve hukuka aykırı tüm kanunların tüm kararların tüm yürütme ve uygulamaların iptali ve tüm ümmetçi kadroların feshidir.
    ···