+240
-13
Evet beyler başlık gayet açık unutamadığınız dehşet verici anlari yazıyoruz kendimden baslayayim.
22 şubat 2010 yer Tokat/Niksar. Babam astsubay yeni tasinmistik evimize daha tuvalet nerde bilmiyodum . Rüzgarın etkisiyle hızla kapanmaya başlayan mutfak kapısını elimle durdurmaya çalıştım . Buraya kadar herşey normal. Tabii ben o kapinin buzlu camlı olduğunu bilmediğimden direkt elimi uzatmisim . Camın olduğunu fark edince iş işten geçmiş elim cama girmişti bile 5 metre ilerideki balkon kapısına bile kan fiskirmisti . Acı falan hissetmedim. Elimi geri çekince olan oldu tabii bir sürü küçük cam parçası açılan bileğimin içine girdi bi kan fışkırması da oradan durmadan kan akıyordu . Elimle tampon yaptım . Babam sesi duymuş olacak ki anahtar bile takmaya yeltenmeden 44 numara askeri botuyla evin kapısıni tek hamlede kırdı ve el bezlerinden birini (her mutfakta olur ) bilek kısmıma bağlayarak 1998 model beyaz Toyota Corolla miz ile son surat hastaneye yetiştirdi . Asıl acı bu değil beyler hastaneye vardigimiz zaman kan kaybından tansiyonum dusmutsu baya bayılmak üzere gibiydim ama doktorun camları bileğimden temizlemesi lazımdı . Ve cimbizi yaraya sokmasiyla bayılma hissinden geriye hiçbirşey kalmadı . O acıyı anlatamam beyler . Bi yandan yaraya alkol döküp kanı bezle siliyo hemen ardından camları ayikliyo . Bi yandan da hemşire damar yolu açmaya çalışıyo kan kaybından olecem . Babam kaç kere operasyona gitti ebesinin amindaki dağlara ama hiçbirinden döndüğü zamanki yüzü benim halimi gordugu andakine benzemiyordu . En sonunda camlar temizlendi ve ben dikiş işlemine alındım. Bayıldım sonra zaten kalktığımda dikilmiş ve atel ile sabitlestirlmis bi sağ kola sahiptim.
Edit:Beyler trende girmişiz oha amk.