unutamadığınız bir film repliği varmı

ekşim la bura bizmi yanlış geldim

vakit varken tomurcukları topla
zaman hala uçup gidiyor
ve bugün gülümseyen bu çiçek
yarın ölüyor olabilir

hi hi hi there.a clockwork orange.

veni vidi vici

kendime yalan söylemeye başladığımdan beri kimseye inanmıyorum.

"kaç para lan flüt"

am var dediler geldik.

damarlarım çatlıyoğğğğğ

- yüzüğümü geri ver.
- hayır o benim annemin yüzüğü. benim hafızamı kaybetmemden yararlanmak istiyorsun.
- hayır önceden yalan söyledim sana şimdi gerçeği söylüyorum.
- hayır annemin yüzüğü o.
- annenin değil bir kadına aldım ben onu.
- bir kadına mı aldın?
- evet.
- niye.
- sevinsin diye.
- sevgilin mi bu kadın.
- sevdiğim. *

(bkz: korkuyorum anne)

sabahın bu saatinde..
niye gittin sakine?
sevişcektik sanki NE!

ne yazdım lan ben

Ramazan’ın karısı: Aslanım benim, aslanım, beni kurtarsan kurtarsan sen kurtarırsın. Bu Ramazan katilden beter. Hayırsız, insafsız, itin biri. Çoluk çocuk sefil olduk. Evde su içecek kap bile kalmadı. Sonunda ortanca kızım da isyan etti. Ablam gibi ben de huur olacağım dedi. Ramazan’ı bulun.
Yılmaz Güney : Ramazan’a beş bin lira verin. Bu karıyı boşasın. Bir daha da eve gitmesin. Kızı evden alın, yatılı okula verin. huur olacaksa okumuş huur olsun.

(netten bir test sorusu sorar)

- nasıl ölmek istersiniz?
- bilmem! ıımm acı çekmeden herhalde. sen?
- ben mi? öleceğimi bilmeden.

(bkz: korkuyorum anne)

"hayatımda 2 kişiye güveniyorum.. biri kendim.. diğeri de sen değilsin.."

con air/nicholas cage reyiz

up up up up up up up

Geçen gece çocuk hastaydı. ilacı bitmiş almak için dışarı çıktım. Sağa sola saldırım nöbetçi eczane arıyoruz. Birden durup dururken içim cız etti. Bi baktım gene aynı karın ağrısı. öyle özlemişim ki seni. dönerken bi meyhane gördüm. bi tek içeri girdiğimi hatırlıyorum bi de rakıya yumulduğumu. arkasından az dört cigaralık. sonra gözümü bir açtım karşıdan karlı dağlar geçio. bi daha açtım başımda bi çocuk kalk abi diyo kars'a geldik. otobüsten indim yürümeye başladım. dedim allah'ım nerdeyim ben? burası neresi? sonra güç bela burayı buldum. kapının önünde durup düşündüm. dedim bekir, bu kapı ahiret kapısı, burası sırat köprüsü. bu seferde geçersen bi daha geri dönemezsin. iyi düşün dedim. düşündüm, düşündüm... ama olmadı. dönemedim... sonra bak oğlum dedim kendi kendime. yolu yok çekeceksin. isyan etmenin faydası yok, kaderin böyle. YOL BELLi.. EĞ BAŞINI, USUL USUL YÜRÜ ŞiMDi...

kader - zeki demirkubuz giber.

@11 lan o beynimin içinde filler gibişiyor değil miydi?

sıra kimdeydi lan? söndürmüşünüz cigarayı.

çünkü fikirlere kurşun işlemez

so say we all

şimdi dağılın

ahhhh harder harder harder aahhhh