0
1980 yılı yazı temmuz ayı olmalı , daha 9 yaşındayım ve şerif abim dükkanda olduğu için özgürüm , ne güzel günlerdi , kızkalesine yakın bir kayalıkta kaya lagosu çekecem , diye olta attım , oltayı bir asıldı , çekiyorum gelmiyor , mümkün değil , fazla asılırsam iğneyi kaybedeceğim , hemen bir taşa sardım misinayı , ve misinayı elimle takip ederek indim aşşağı , daldım suya kocaman bir ahtapot baya baya ahtapot , suyun altında iğneyi çıkarmam mümkün değil ahtapotuda kucakladım çıktım , kollarıyla beni sardı be emiyor , garip bir his , gidıklandım yani , yukarı çıktım , biraz ilerimde bir citroen yere tabanı yapışık eski model arabalar varya hani hareket edince kalkanlardan , bir karavanla yanına şemsiye dikilmiş genç bir aile çocukları var , uzaktan el sallamış selamlaşmıştık ava başlamadan önce , o ailenin genç babası geldi koşarak , hey eat you , no peeeh this ahtapot , hahaha , okay come on , Fransızlarmış , çocukları çok tatlı kucağıma aldım seviyorum , ailenin annesi de çok sevindi , ve bana ingilizce yarım yamalak demek sen ahtapota peeeh diyorsun , yeesss öööö, kadın , hahahaha , kollarını aldı derisiniz yüzdü hazırladı , doğradı bende unla hazırladığımız kızarma sosuna batırıp veriyorum genç annemizde tavaya atıyor , öyle neşeliyizki , oto teyibinin sesini açtırdım iyice kapısınıda açtım , samimi olduk hiç karışmıyorlar , gülüyoruz çat pat anlaşıyoruz , çocuklarıda bana iyice alıştı , saçımı bir tutuyor bıraktırmak için dakikalarca uğraşıyoruz , derken yemek oldu salatalar falan oturduk , ben kendimi kaybetmişim , benim kadar yiyemediler ama gülmekten yerlerdeyiz , genç anne peeeehhhh diyor yerlerde , ben öööö diyorum kahkalar , durun dedim ben size bir tane daha çekeyim , illede uğraşma denk gelirse neden olmasın dediler , ama içimden adamların ahtapotunu neredeyse ben yedim dedim , ve öyle çok uğraştımki , istemesen , oltanda ama istediğin zaman ha bire çupra çekiyorum , kefal çekiyorum , sonunda gözümle kayaların altına giren bir ahtapot gördüm önceki kadar büyük değil ama ahtapot nede olsa , onu yakaladım , ohhh dedim yalan çıkmadım sana şükürler olsun Güzel Allahım Aşkım dedim , hem ahtapotu verdim hemde balıkların hepsini , kucaklaştık , çocuklarını öptüm öptüm sevdim oltamı çantama koydum evin yolunu tuttum .
