eski hikaye lan bu

(bundan yer misin

okuyoruzzzzzz

ozan'in kokusunu duyarak gittigi odanin icine girdiginde o hos koku, mide bulandirici bir hal almisti. Les kokuyordu butun oda. karanlikta ozan'in nerede oldugunu goremiyordu, ama orada oldugunu biliyordu. Iceride muhabbet eden seslerin seyri degismisti simdi, hepsi agliyordu. Agit yakiyordu.. Matem havasi esiyordu karanlik rum evinin icinde. Oda biraz aydinlaniverdi, zemin toprakti. Odanin ortasina bir cukur kazilmisti. Urkerek ilerledi, cukurun icine bakmasi gerekiyordu. Ozan'in cansiz bedeni yatiyordu orada. O cukur, ozan'in mezariydi.

ozan'in asil yuz hatlari belirginligini koruyordu. Beyaz teni iyice solgunlasmis, renkli kalin dudaklari, ten rengine dönmüsmüstü. Gür, kumral saclari karanlikta daha bir parliyordu. Ay sanki sadece onun icin dogmustu, piril piril paylayan kadife tenine dokundu ozan'in. Icini o'nu bir daha göremeyecek olmanin agir kederi kaplamisti. Heryeri agriyordu. Bebek te, ozan da o'nu terketmislerdi, iceridekiler o'nu görmuyorlardi. Kalbi daha hizli carpmaya basladi, uzuntuden midesi yaniyor, haykirarak aglamak istedigi halde bogazi dugumleniyor, sesi cikmiyordu. Basini ellerinin arasina alarak sizlanmaya devam ederken birinin o'nu izledigini hissetti, gozlerini karanliga dikti, ve harun tum cirkinligi ve pisligiyle esen'e tepeden bakiyordu. Ozan'i o öldurmustu. Boyu oldugundan daha uzun, kilosu daha fazla gibiydi. Koca surati kizarmis, terden sirilgiblamdi. Pis kokuyordu. Nefretle bakan gözleri esen'i korkutuyordu, cok ürküyordu esen. Kocaman ellerinden birini esen'e dogru hizla uzatta. Esen basini dizlerinin arasini aldi.

, 'gerek yok..'

sana bir up

yerinden sicrayarak basini kaldirdi esen.
'uykucu sirin, koltukta iki kat uyuya kalmissin, heryerin agrimistir. kabus mu gordun?'
esen cevap veremedi, cevresini anca algilayabilmeye baslamisti. agzi kurumustu, hizla nefes alip vermekten cigerleri yanmis, kendini kasmaktan dizlerinin bagi cozunmustu.
'sen korkmussun. su getireyim. seni yataga tasirken sert mi davrandim, ondan korkarak uyandin.' esen bir dikiste koca bir bardak suyu mideye indirdi, ici yanmisti. yasadiklarinin kabus olmasinin verdigi rahatlikla dili cozuldu.
'kotu bir ruyaydi. iyiyim simdi..'
kotu seylerden bahsedip ozan'i uzmek istemiyordu. kabuslari da dert edinecek degildi. ozan isten yeni gelmis olmaliydi, uzeri icki ve sigara kokuyordu. doya doya yuzune bakiyordu sevdigi adamin, kaybetme korkusu icine islemisti bu gece. kabusun etkisinden cikmaliydi.
'yapis yapis olmusum. bir yikanayim, oyle yatarim ben. sen uyu yorgunsun.',
'aslinda ben de yikanmak istiyordum. yazi tura mi atsak?' ,
'gerek yok..' dedi esen munzur bir gulumseme ile, ozan'in elinden tutup banyoya zütürdü..

devammmmmmmmmmmm

rezerved

devam panpa ya kegib kegib olmuyo :(

ayranç

fırtınalı anlarda sığınacak bir limana vardır her insanın. ya da herkesin 'liman' görevini görecek bir insanı vardır, belki de hayvanı.. kedisi, köpeği.. belki kardeşi. esen'in ozan'ı vardır. teni tenine değdiğinde, kıyamet gününden, depremlerden, yeryüzüne acı verebilecek tüm felaketlerden korunuyormuş gibi hissediyordu. sevdiği adamın sıcacık kadife gibi teni, aşkın şiddetinden başını döndürürken, bir yandan da birgün kaybedebilme korkusuyla yüreğini dağlıyordu.. her duruma uygun düşen bir şarkısı vardı esen'in. şimdi, aşıktı.. https://www.youtube.com/watch?v=CpI-EvV2Pb8

bu kadar mı panpa takipteyim sürekli son mesajı editlemişin ama yeni bir şey eklememişin

yarinki kritik doktor muayenesini ve akabinde kurtaj olmak icin alinacak randevuyu aklina getirmemeye calisarak ozan'in kollarinda yavru kedi gibi uyuyordu esen. Saatler once gordugu kabustan eser yoktu simdi. Kuveti doldurup sicak suyun icinde birbirlerine sarilmislardi, bir sure oylece gozleri kapali hayallere daldilar, sicak su gevsetti kaskati kesilmis bedenlerini. Simdi ise kurulanmaya gerek duymadan, uyuyacaklari en serin uykuya dalmak uzereydiler.

rezerved

oha reserved .
son iki saattir soluksuz okuyorum. ozana aşık ettin bin

edit: anlattıgın tüm olaylar bnm mahallemde geçiyor panpa, bar dediğin yerde dorock amk.

sabah olunca ozan icin kahvalti hazirladi esen. Kendisi yiyemeyecekti, bazi testler uygulamak durumunda kalabilirdi doktor. Tok karnina giderse sorun olurdu. Ama ozan zaten gec uyumustu, zavalli cocuk tum gece calismis, birkac saat anca uyumustu. En azindan doktora gitmeden midesine birseyler girsin istedi esen. Sevimsiz bir heyecan vardi icinde. Hem cani yanabilirdi, hem, ondan da beteri, bekar oldugu halde karninda bir bebek vardi. Ben yapmam, bana olmaz, dedigi hersey basina geliyordu esen'in. Etik acidan kendine yakistiramiyordu bu durumu. Ama yuzunu kizartacakti artik bu durum duzelene kadar. Doktorlarin da isi yok, oturup esen'i mi kinayacaklardi zaten.. Kim bilir daha nelerle karsilasiyorlardi.. Esen kendini rahatlatmaya calisiyordu, cunku biraz daha kasilirsa yuruyemeyecek hale gelecekti yine.

taksi tam saatinde geldi, klinik pek uzak sayilmazdi. Esen'in bir bankada kumbarada biriktirirmis gibi para biriktirdigi bir hesabi vardi. Evvelden tum parasini bu is icin cekmisti. Ozan duydugunda buna siddetle karsi cikmis, esen'e tum parasini geri yatirmasi icin buyuk baski uygulamisti. 'bu isin en buyuk manevi gibintisini sen cekiyorsun, birak maddi kismiyla ben ilgileneyim.. Biriktirdigin parani daha zevkli islerde kullanmani istiyorum.su is bitsin, bol bol alisveris yap birtanem.' bunu animsayan esenin yuzunde merhametli bir gulumseme belirdi. Kendini degerli hissediyordu. Korkmuyordu doktordan da kurtajdan da. Ozan elini hep boyle tutarsa caninin acisini bile hissetmezdi.

klinikten iceri girdikleri anda, ortamdaki sinir bozucu ilac kokusu huzurlarini kacirdi. Ikisinin de yuzu asildi. Varsayimlar bitmisti, su an hersey gercekti. Ne kadar ciddi bir problemi oldugunu yeni yeni idrak edebilmisti esen. Randevu saatine dakikalar kalmisti. Bekliyorlardi. Ozel bir muayenehane oldugu icin kalabalik yoktu. Heryer temiz pakti ve personel nazikti. isminin soylendigini duyunca yerinden zipladi esen. O'nun bu saf, cocuksu halleri ozan'i hep guldururdu. Doktorun odasina girerken ozan'in elini gibica tutuyordu, elleri terliyordu heyecandan.