-
1.
+13 -8arkadaslarindan ogrendikleri uzere tophanedeki o nargileciye varmislardi esen ve harun. acik ama serin bir havada hayatin ne kadar da mukemmel oldugunu dusunuyordu esen. 2 yil ayri kaldigi sevgilisi ile ayni okulu kazanmak icin, 24 saat hizmet verebilen abla abi muhabbetlerinin döndugu dinci bir dersane ile ev arasinda tikilip kalmisti. simdi hersey bitmisti... harun universiteyi kazandigini haber vermek icin onu aradiginda,'ben sozumu tuttum, simdi sira sende, sozunu tutacaksin' demisti. harunun insanlari zan altinda birakmaktan keyif alan bi yapisi vardi... en basit basarilardan bile buyuk haz duyardi harun.ama esen ilk askina nolursa olsun laf ettirmezdi. sahibi, efendisi, babasi, erkegi herseyiydi onun.
- 2.
-
-
1.
+11@ "Bir bamyanin gizli not defteri"..
-
1.
-
3.
+10 -2kirtasiyeden kopyalarini aldigi kitaplarina hayranlikla bakiyordu esen. basarmisti. tamam iste bu kadardi, tum dertler bitmis eglence baslamisti. anne baba uzaktaydi, sevgilisiyle ne isterse yapardi, ozgurdu ne de olsa resitti. simdi sıra okulun su buyulu kapisinda bir fotograf cektirmeye gelmisti. ne hava aticakti lise arkadaslarina. harun, lafi az once okulda onu tanistirdigi arkadaslarindan acarak eseni tatli hayallerinden aniden ayirdi. 'cocuksu davranislardan vazgec artik, koca kadin oldun, kiyafetlerini ve tarzina biraz ceki duzen ver, universitelisin artik kadin gibi giyin hayatim. arkadaslarimin arasinda bana yakin davran, beni sevdigini soylemekten utanma.' esen bu komutlari seve seve aklina yazmaya icine sindirmeye hazirdi. bitanecik sevgilisi onun iyiligini isterdi ne de olsa..
-
4.
+9 -2harunun, haznesine su yerine süt konmasini rica ettigi kavunlu nargile gelmisti. zorlama şık hareketlerinin en basitiydi belki de bu... harun hayatinda sütlü nargile hiç icmemisti. ama duymuştu ve, birgün biryerlerde kullanmak üzere daha nicelerini sakladiği aklina yazmıştı. esen'in bir daha asla kacmayacagini dusundugu keyfi, aklina takilan bir mesele yuzunden kacmisti. babasi onu rahatca teftiş edemesin diye devlet yurduna kaydolmak istemisti. bu sayede fedakar ve cefakar kiz evlat sifatina da yuzde yuz uyacakti. ne de olsa devlet yurdu zordu. ama yalan soylemeyi hic beceremeyen karakteri sevgilisinin evindeyken babasiyla yapacagi telefon konusmasina nasil musade edecekti ? onun sesinin titremesinden anlardi babasi yalan soyledigini.. konuyu harun'a acmaya karar verdi. ne de olsa onlar bir butundu, birbirlerinden asla birsey saklamazlardi ve konusarak herseyi cozebilirlerdi.
-
5.
+2 -1rezerved
-
6.
+11 -1'tatlim, ben bir süre yurtta kalsam... duzenimi kursam, sonra sık sık gelirim yanına. okulda da hergün beraberiz zaten ne güzel.' bu düsünce harunun isine pek gelmemis olacakti ki, iskambil kagitlarindan yaptigi koca kule bir uflemeyle yikilmiscasina gerginlesti ve sabirsizca sert jestlerle söylenmeye basladi. 'tolga gunes ve ben o evi kiz arkadaslarimiz icin planladik ve tuttuk, herkesten once ben bunu istedim, simdi digerleri eve coktan yerlesmisken sen neyin simarikligini yapiyorsun, beni yalniz mi birakacaksin, onlar benim hayallerimi yasarken ben yalniz mi oturucam? sızlanmayı kes esen, büyü artik. baba korkusuyla yasanmaz boyle, o balikci kasabasinda degilsin artik. universiteli resit bir insan gibi davran, mahcup etme beni kimseye.' esen her zamanki gibi haklisin hayatim dedikten sonra uslu uslu cayini yudumladi ve kalktilar, hesabi odemek uzere kasaya gittiler. 23 lira tutan hesap icin 20 lirayi esen verdi, harun da 10 lira cikartti. harun para üstünü direk cebine attiktan sonra evin yolunu tuttular.
-
7.
+9 -1yuvadan ziyade barinagi andiriyordu bu ev. barinak derken fakirlik bi pislik anlaminda degil. sicakliktan uzak, ust uste istiflenmis kullanilmayi bekleyen esyalar yiginiydi burasi.ama olsun esen icin harunla oldugu heryer yuvaydi. oh bee dedi icinden esen. ayrilik uzaklik hepsi geride kalmisti. gencligin tadina varmak onun da hakkiydi ve hayir, kotu birsey yapmiyordu. harunun ezberlettigi bu sanrılari icinden bir kez daha tekrarladiktan sonra, ev ahalisinin kalabaligina karisti esen. yere örtü serip kizartma agirlikli menunun tadina baktilar. icki icmek istemedi esen, ta ki harunun bakisini gorene kadar.. sevgilisinin ev arkadaslarina ve onlarin sevgililerine rezil mi edecekti harunu, tabi ki icecekti. ne de olsa artik universiteye giden 19 yasinda koskoca kizdi esen..
-
8.
+2 -1giblenmeme rekoru
-
9.
+7 -1babasi esen'e sonsuz guvenirdi. 8 yasinda babasini kaybetmis bir cocuk olarak buyumustu babasi ve ekgib yasadigi ne varsa kendi evladi yasasin istemisti. emekli memur olmasina ragmen kizinin hic birseyini ekgib etmedi, bolluk icinde buyuttu kizini o kucuk balikci kasabasinda. hergun gunun ayni saatlerinde arardi kizini. onu istanbul'a gonderdiginden beri tahammulsuz ve asabi bi adam olup cikmisti, ama bunu biricik kizina asla yansitmayacak, duydugu guveni kizina hissettirerek kendi ayaklari uzerinde durmasini saglayacakti. ana haber bulteninden sonra caldi esen'in telefonu. 'annemin kocasi' diye, komiklik olsun amaciyla babasini boyle kaydetmisti telefon rehberine esen. annesi de 'babamin karisi' olarak kayitliydi telefonunda. ne de olsa esen marjinal bir kizdi, oyle degil mi ? panikledigini arkadaslarina ve harun'a belli etmeden bos bir odaya gecti esen, ve telefonu acti.
-
10.
+3 -1başlık gibertme yapmaya gölüm el vermedi mq nasıl bi giblenmemektir bu
-
11.
+2 -1reserved
-
12.
+6 -1'babacim.'
'kucuk turkan şorayım. nasilsin?'
'iyi, siz ?'
'seni ozluyoruz yavrum, nerdesin?'
'yurttayim, baba ben dus alicam gec olmadan sonra haberlesiriz, annemi op.'
'peki kizim, telefonum hep acik,en ufak bi problemde baban ucarak gelir yanina.'
'iyi geceler baba.'
Bu son cumleyi soylerken sesi kisilmisti esen'in. cami acip nefes aldi, bogazi dugumlenmis gibiydi. istanbulda yasayip denizi gorememek ne berbat birsey diye dusundu. binalar ust uste dizilmis gibi gorunuyodu, daracik sokak gri renkteydi, gokyuzu griydi. duman kokuyordu bu memleket. memleketinde, odasinda uyurken pencereyi acik biraktigi gecelerde dalga sesleri ninni soylerdi esen'e. sabaha karsi balikci teknelerinin pancar motorlarinin patapata pata sarkilariyla uyanirdi. balikcinin ardindan martilar yarisirdi ciyak ciyak. bir an icin serin yorganinin altinda buzulup ruzgar sesi tarafindan uyandirilmayi istedi esen. asil sorun burada gokyuzunun gri olmasi miydi? yoksa huzurunu kaciran bu his baska birsey miydi .. -
13.
+6 -1harun'un yanindaki yerine dondu, yuzune bir gulumseme kondurdu ve ortama adapte olmaya calisti esen. ingiliz aksaniyla turkce konusmaya calisiyormusa benzeyen genclerin belden asagi esprilerinden bir sure sonra rahatsiz olmamaya baslamisti. alkolun etkisine teslim olan harun yuksek sesle kahkahalar atip, agzindan salyalar sacarak konusuyordu, bir yandan da kalabalik icinde olmalarina karsin, iri elleri esen'in korpe vucudunun tenha yerlerine ziyaretler ediyordu. esen geceyi burada gecirme fikrinden urkmeye baslamisti, bir yandan da bunlarin gayet normal oldugunu, abarttigini kendine inandirmaya calisiyordu. esen kendini uzaktan izliyor gibiydi, bir baskasini izliyor gibi.
-
14.
+1 -1reserved
-
15.
+1 -1is that true ?
-
16.
+1 -1yaw hikaye sarmıştı biraz daha yaz
-
17.
+1 -1burda bırakılırmı panpa devam et iyi gidiyosun
-
18.
+1 -1reserve yarın okucam panpa
-
19.
+5 -1sisenin dibini bulanlar yavas yavas ortaliktan cekildiler, harun ve esen basbasa kalmislardi. burasi berbat bir ortam miydi, les gibi hissediyordu kendini babasiyla konustuktan sonra, ya da bunlar son derece normaldi. bu zamanda bu yasta herkes boyle yasiyordu oyle degil mi? zaten esen kotu birsey yapmazdi, harun onun herseyiydi, hayir hayir ortada yanlis birsey yoktu. ana kuzusu olmanin alemi yoktu, senelerce bu gunu beklemislerdi ikisi de, artik birlikteydiler.. ama harunla yalniz kalmaktan rahatsiz olmustu, yillarca kurdugu hayallerin aksine, rahatsizdi iste. istanbula geleli birkac gun olmustu, harunla birlikteyken, bazen harunu ozledigini hissediyordu, oyle ki bu harun onun harunu degildi sanki. belki de yillarca uzaktan yurutulmus bu iliskide birbirlerini yeterince tanimamislardi, belki de yanlis tanimislardi.
-
20.
+4 -1yıllarca provasını yaptıkları gece gelip çatmıştı. mesajlaşmalarında prova etmişlerdi bu geceyi, esen şimdi o mesajlaşmalara lanet ediyordu. mesajlaşmak kolaydı, yüzyüze değillerdi, bu sayede cesaretle verilmiş sözler karşısında duruyordu şimdi. peki ne oldu da birden kaç yıllık aşkını gözden geçirir hale gelmişti esen? hem de birkaç günde.. mutluluktan uçuyor olması gerekmiyor muydu bu son birkaç günde.. hayır hayır, harun'un hiç suçu yoktu, bütün suç ondaydı. yeni bir çevrenin vermiş olduğu stresten kaynaklanıyordu bu kaygılar. herşeyin en iyisini en güzelini hakkeden harunun koynuna girmeden önce güzel bir duş aldı esen.