universitedeki erkek arkadaşımı

@332 verdim *

kuaför!
dedim milletin içinde cazgır bi şekilde.
nasıl utandığı hala gözümün önüne!
efendim?? dedi
kızmıştı da ilk kez bana.
ben seni bekliyim sen bunla gülüş
dedim kızın yanında.
kız kıpkırmızı oldu. allahtan cogu cıkmıştı bunlar üstünü silkelerken bikaç kişi kalmıştı.
cevap vermedi.
kuaföre
iyi akşamlar dedi kıza
onada cevap vermedi kenara çekildi.
utanmıştım aslında ama hırsıma yeniliyordum.
kuaför kolumdan tuttu beni dışarı sürükledi bildiğiniz.

ona yolda çikolatalı gofret almıştım.
evine gittik hiç konuşmadan.
ev dediysem mutfak lavoba ortan pansiyon atrzı tek odaydı iğrençti benim için
ordaydı. çünkü ailesi karşıda oturuyordu ve askere gitmesi için baskı yapıyorlardı.
bağını kesmişti iyice onlardan.
beni de istemiyorlardı.
eve girer girmez gofreti fırlattım ağlıyordum.
sakinleştirmeye çalışıyordu.
sonunda o da sinirlendi tekrar kızı ondan büyük oldugunu
iş arkadası oldugunu alt tarafı 2 dk konuştugunu söyledi.
olamazdı böle bişi.
iyice drama cevirmiştim.
tekme atıyordum. bu gece burda klcam bakalım telefonun çalacak mı dedim.
kal aşkım dedi sevindi.
hiç konuşmuyor sadece ağlıyordum o da susuyordu onun suskunluğu beni
çıldırtıyordu bahane arıyordum sarmaya derken
aranan kan bulunmuştu.
yatagın kenarında sigara izmaritleri gördüm.

@337 yok be panpa
bu bana çıkmadan önce birini sevsem onun için sigaradan vazgcerim demişti.
çıkınca tabi sevgisine kanıt oldu.
1 yıl içmedi yanımda.
1 yıl sonra öğrendim gizlice tüttürüyormuş.

çıldırmıştım.
saldırdım bildiğin nasıl yalan söylerdi.
deli gibi ağlıyor kolunu falan ısırıyordum.
gece olmuştu.
Allah seni kahretsin dedi çekti gitti.
o odada yalnız kalmıştım giderken bide yolda sigara alıp içicem demez mi.

o gidince telefona baktım
tursitler mesaj atmıştı yarın
gelemeyeceğimi dedim.
hiç aklıma gelmedi parayı alıp
sıvıştıgımı düşünecekleri.
umrumdada değildi.
yarım saat sonra geldi kuaför.
konuşmuyorduk ama sevinmiştim. gene de engel olamıyordum içimde ki kine.

o gece hiç abartısız yorulana kadar birbirimize saldırarak geçti. sabah uyandıgında o topallıyordu. bende görünür hasar yoktu ama hala öfkeliydim yerde yatmıştı. ne battaniye vardı ne bişi.

iyi geceler yarın bitircem hikayeyi. misafir var sabah uyanıp gezmeye gidecekler ben yolcu ediyim bari.

sabah o işe gitti ben evime döndüm. babama kuzenimde kaldıgımı demiştim onunda ailesin köyde oldugundan sorun olmadı.
öğlen tursitler aramaya başladı o kinle gittim.
sarısın bana yazmaya başlamıştı aklıma kuaför geldi bende ses çıkarmadım.
ve sevgilimin olup olmadıgını sordu. yok olsa gelmezdim dedim ışığı yaktım.
go kart a gitmek istediler. miniaturkun oradakine zütürdüm araca binerken cebini boşalttı ali binlerce dolar vardı yemin ederim çantanda dursun dedi.
sakince aldım parayı çantaya koydum.

şeytan dürtüyordu.
bindik go kartlara. 5 dk sonra 2 genc poliste geldi go karta.
artık denk mi geldi yoksa onları görünce mi bilemedim hadi gidelim dedi ali.
anlamadım nedenini ama üstelemedim tamam dedim.
aklım çantadaydı.

ordan yemek yemek için taksime geçmek istediler. maç vardı o akşam maç izleyecektik akşamada.
plan hazırdı. ama benim kafamda daha ne planlar vardı kendime itiraf etmeye korkuyordum.
aslında miniaturkten taksiye binene kadar yoktu pek bişey.
go karttan çıktık ilk gelen taksiyi durdurduk
yanımdakilerin turist olduklarını anlayınca memleketlerini sordu söyledim beyrut.
oo onlar zengin olur tavla birini evlen git kızım demez mi pat diye.
sonra iki üç dakika yaşadığı zorlukları anlattı bu yaşta.
ve asıl süpriz
meğer arapçası varmış kendini tanıttı turistlere de taksici izzet!
onlara ve bana istanbul taksicilerinin turist görünce yolduklarından bahsetti.
bir de kartını verince anlaşmalı taksimiz oldu bir anda.
daha önce ben dolandırıldığım için tursitlerde tedbirliydi.
bu adamın hem tipi iyiydi (geniş omuzlu uzun boylu akça yüzlüydü)
hem de 16 yazmış 15 almıştı (!)

taksime gelince başka yere gidecekseniz burdan alim sizi akşama dedi.
ali ye cevirdim türkçe demişti çünkü
bakarız dedi.
bağlı olmayı sevmiyordu.
numaranız var ararım dedim.
işler çok kötü inş ararsınız bunlar burda oldugunca dedi gitti.

aklıma girmişti ufaktan.
hem aileme kızgındım hem kuaföre. hemde cevreme kim oldugumu gösterebilirdim.

gittik yemeğimizi yedik taksimde. aramamı istemediler taksiciyi geri başka taksiyle cevahire gittik maç izlemeye.
tabii ki yabancı bir maçtı ama hatırlamıyorum 20 nisan 2010 gibiydi tarihi ordan hatırlayan hatırlar.
içkili bir kafeydi. ali ben içmem dedi.
zaten kız kardeşi ou bana överken bir sigarası var diyordu.
kız kardeşine geçtim çünkü o sırada kız kardeşini aradı aliyi.
konuşmada benimde adım geçti.
gülüşüyorlardı beni istemiş telefona sanırım ki bana uzattı. inanmazsınız bikaç günde baya baya konuşabiliyordum ama gramerim 0 dı.
yani örneğin
yes sister. oh offcourse me to happy for speak with you
tarzı. sonuçta anlıyorlardı.

dont leave ha ali
diyip kapadı telefonu.
utanmıştım ama mutluydum. kuaförün sidikli ailesi
beni beğenmezken bak sen şu işe owww diyordum.
kuaför o gün bikaç mesaj atmıştı ters cevaplar verdim o da tersledi.
ayrılcaktım.

tüm bunlar olurken paralar benim çantada tabi.
wc için izin istedim onlar maç izlerken.
çantamla gittim.
kalakaldım işim bitince.
napcaktım.
şeytana sen biraz daha bekle diyip geri döndüm. hızla parayı masa altından aliye uzattım gokarttan indik sende kalsınlar diye.
güldü alıp kaçarsın sandık diye.
yok her türk benim taksici gibi değildir diye bende şakaya vurdum.
yani öyle yaptım sanıyorum artık ingilizcem den n anladılarsa.

iftardan sonra gelcem gelmeden word e yazarım biraz.
devamlı hata veriyor ekran sıkıldım.

akşam oldu eve gidecektim.
yarın erken gel dediler bende zaten evde sıkılıyordum tamam dedim.

eve giderken telefonum çaldı tuhaf bir numaraydı baktım kızkardeşiymiş.
hi dedim.
bir iki nasılsından sonra ali normal mi diye sordu. nasıl yai dedim tamam yok bişey habibte dedi kapadı.

kuaförle konuşmadık o gün. buluşmadıkta.
ertesi gün sabah 10da aldım otellerinden elinde 2 telefon vardı alinin.
birini bana uzattı direk blackberry di.
daha önce hiç sahip olmamıştım ama pahalı oldugunu biliyordum.
kız kardeşi bana daha rahat ulaşmak istiyormuş hem biz gidince de görüşelim dedi bb servisi varmış haftalık ücretle hangi ülkede olursan ol bb telefon olması yeterliymiş online chat gibi.
olmaz dedim.
kız kardeşini arattı.
hasan araya girdi.
doğru anladıysam kızkardeşi daha konuşmam falan dedi.
ha bu arada kızkardeşiyle gerçekten iyi anlaşmıştık.
ben ona karadenizden bir ile ait atkı falan vermiştim hatıra.