1. 1.
    +2 -1
    gençler artık belli bir yaşa gelmişsiniz, ben usülle nizamla ilgili bir şeyler verebilirim size. davranışlarınızı siz belirleyeceksiniz.

    soru: profesörlere, doktorlara, doçentlere nasıl hitap edeceğim?
    cevap: çok kritik bir noktadır, finalinde 40 aldığınız dersi ilgili öğretim görevlisinin 50 yapma sebebidir. lisedeki gibi "hocam" demiyoruz arkadaşlar, "hocam"ı genelde arkadaşlar arasında kullanıyoruz özellikle üst sınıf abilerimize karşı vs. kesinlikle unvanıyla çağıracaksınız, derste bir şey mi soracaksınız? elinizi kaldırın ve narin bir ses tonuyla "profesör?" deyin. ya da "doçentim?" şeklinde seslenin. asistan ise "asistan bey/hanım" denir. adet böyledir kısacası. bunu yapmassanız çok alınırlar bilesiniz.

    soru: veliler toplantısında ne konuşuluyor?
    cevap: arkadaşlar ne konuşulduğuna gelmeden önce şunu da belirteyim bu toplantılar her dönem 4 defa tekrarlanır ve ailesi gerekçe belirtmeden gelmeyene tutanak tutulur 3 ay uzaklaştırma yenir. toplantılarda veliler sistem hakkında bilgilendirilir, öğrencilerin not durumları açıklanır. ailelere transkriptler verilir falan yani.

    daha varsa sorunuz, sorunuz.
    ···
  2. 2.
    0
    2, evet bazı öğrenciler karıştırıyor. arkadaşlar üniversitede her sabah sıra olayı yok. sadece pazartesi sabahleyin dersi olan öğrenciler temsili toplanıyor, rektör gelip bir konuşma yapıyor ve istiklal marşı okunuyor.
    ···
  3. 3.
    0
    5, profesör ve doçentlere dersten geçebilmek için mi? evet, tabiki. her fakültenin huurları vardır. bunlar belli başlı kulüplerin çatısı altında toplanıp öğretim görevlilerine yönelik plan hazırlar. güzel olur bunlar tabi.
    ···
  4. 4.
    0
    6, zaman zaman olabiliyor fakat dekandan çok korkuyorlar. o esnada dekan oradan geçiyorsa profesör hakkında tutanak tutulur, 1 ay uzaklaştırılır. arada bir gidip dekanı görün, elini öpün falan yani bunlar önemli.
    ···
  5. 5.
    0
    öğretim görevlileriyle temasa geçmekten korkmayın. bir phys 101 sınıfında profesörün Equilibrium and Elasticity anlattığı bir derste alakasız bir noktada el kaldırıp "profesör? bu akşamki halısaha maçına gelecek misiniz?" şeklinde sormanız hem profesörün hoşuna gidecektir hem de çğrenciler arasında, profesörle iyi ilişki kuran öğrenci havası yakalamış olacaksınızdır.
    ···
  6. 6.
    +1
    soru: nasıl sorular sormalıyım?
    cevap: bilimsel yaklaşın beyler. artık liseden çıktınız, etrafınızda herkes bilimsel bir dil kullanıyor olacak. siz de buna alışacaksınız haliyle gel zaman git zaman. örneğin derste soru soracağınız zaman elinizi kaldırıp narin ses tonuyla "profesör, a projektili 40 derecelik açıyla horizontal olarak aşağı fırlatıldığında negligiblenebilir hava sürtünmesini de hesaba katıyor muyuz?" deyin. liseli gibi "sürtünme var mı?" diye sormayın.
    ···
  7. 7.
    0
    ha 13'teki soru genelde sorulan fix sorulardan olduğu için söyledim. bunlar kalıp kalıptır, bölümünüz ingilizce ise daha iyi anlayacaksınız zaten. soru kalıpları falan aynı. prove it, find out: a b c zıt pıt yani. ama bu soruyu ilk sorduğunuzda özellikle üst sınıflardan abileriniz ablalarınız da anlayacaktır, profesör "zaten negligiblenebilir demedim mi yavrum?" diyerek şaka yapacaktır. sınıf kahkahalara boğulacaktır falan. siz de gülün ortama uyun yani.
    ···
  8. 8.
    0
    14, belli bir saygı ve hoşgörü çerçevesinde hiçbir mahsuru yok? sonuçta bu da bir soru.
    ···
  9. 9.
    0
    17, is giysileri satan magazaları bi araştır. bulamassan bi terzi ayarlaman gerekecek. umarım bulursun da terziyle falan uğraşmassın. benim boy 185 cm olunca mecbur terzide diktirmiştim 1 haftamı almıştı.
    ···