** Ve sonra dayanamadı kendisi söyledi. Ağlamasının arasında "allahın belası " gibi şeyler söyledi. Kim o birtanem ?dedim.

+ Babam. Üvey babam. Diyebildi sadece.
Artık bu bine haddini bildirme zamanı gelmişti. Birşeyler yapmam lazımdı. Düşün düşün kafa patlattım bulamadım. Gitsem desem ki sen kimsin lan benim sevgilimi dövüyorsun. Bana diyeceği şu asış sen kimsin lan ben ona bebekliğinden beri baktım büyüttüm.
Bunu dediği anda olay biter birşey diyemez saldırırdım ben bu muallakye. Zaten 1.60 boyu var ağzında diş kalmamış 45 kilo bi muallak. Bi şaplakla 3 takla attırmazsam adım poyraz değil. Ama bir şekilde bunun acısını çıkartmam lazımdı. Aklıma ufaktan bir plan gelmeye başladı. Bu muallaknin takıldığı kahveyi öğrendim ecemden. Akşam gittim kahveye gördüm bini tanıdım. (Ecem resmini göstermişti) Uzaktan seyrediyorum baktım bağrıyo ulan içinizde bir tane adam gibi tabla oynayan yok mu amk? Fırsat bu fırsat yapıştım hemen ben biliyorum lazım mı? Dedim. Gel bakalım ilk defa geldin bu kahveye herhalde sana bi hoşgeldin hediyesi vermek lazım. dedi. amk çocuğu dışarda görücez kim kime hediye veriuo diyorum içimden. Başladık tavla oynamaya. 5 el oynadık 4 el ben aldı 1 eli bilerek verdim ki doymasın bi 5li daha yapalım diye. Tahmin ettiğim gibi de oldu doymadı pekekent gel bi 5li daha atalım dedi dedim farketmez gel. Oynadık bilerek 5 el yenildim bu benle dalga geçmeye başladı. Amacımda buydu zaten. Bu aldı tavlayı kapattı koltuk altıma koydu eliyle yüzüme üç tane yavaş tokat attı öğrende gel koçum diye. Bir sinirlendim. Dışarı gelsene dayı sen bi dedim. Hayırdır lan falan başladı bağırmaya. Kahvedeki herked bize bakıyo. Ben bir tane vursam yada o bir tane vursa bütün kahvedekiler üstüme çulşanıcak. Ne olacasa olsun amk dedim tavlayı kafasına indirdim eğildi aah uhh diyo diz attım suratına iki üç tane yere düştü arkamdan biri tuttu hırkamın kapişonundan çekyi dışarı çıkarttı beni. Ben bağırıorum bırakın lan öldürücem o huur çocuğunu falan adam yavaş bi tokat attı sakin ol lan iki dakika amcık herif. Sen hasanın oğlu değil misin? Evet abi tanıyor musun babamı? Tanırım sevdiğim bir arkadaşımdır baban. Baktım adam iyi birisi bana eliyle işaret yaptı yürüdük yukarı doğru arabaya bindi gel işareti yaptı bende bindim. Beni eve getirdi çıkma dışarı polis falan çağırdılarsa başına iş gelir hadi iyi akşamlar koçum babana selam söyle.
Abi bu olay aramızda kalsın babama anlatma.
Tamam ulan hadi in tel maşa. Dedi gülerek. indim arabadan rve geçtim. sinirim geçmedi ama.

** Bi müddet parkta oturdum sigara içtim düşündüm. Ona açılmamı beklediğinin farkındaydım ama bişey beni engelliyordu. içimden bi ses yapma sakın açılma diyordu. Çıktım eve gittim başladım yazmaya.

- iyi akşamlar.
+ Akşamı falan boşver düşündün mü?
- Neyi?
+ Görüşürüz. (Suratıma kapadı)

Şeytan o an dedi ki ara de ki seninde yedi sülalenin de dıbına koyarım atacağın tribinde dıbına koyarım de yol ver gitsin. Ama şeytana uymayıp bi süre iyi çocuk rolü oynamaya karar verdim. Tekrar aradım açmadı tekrar tekrar derken nevar diyerek açıldı telefon.

- Beni dinlemen için ne yapmam gerek ecem?
+ istediğim konuyu konuşman gerek.
- 1incisi telefonu bir daha yüzüme kapatma 2incisi sus beni dinle.
+ Peki dinliyorum söyle bakalım.
- Bak ecem sen iyi bi kızsın hatta tanıdığım en samimi insanlardan birisin hoşsun güzelsin de bu işler bu kadar basit mi sence?
+ Hangi işlermiş onlar?

istediği gibi onu anlamam hoşuna gitmiş olacak huurluk yapıyo.

- Ecem amacın kelime oyunu yapıp eğlenmekse beni oyunlarına alet etme oyun oynayacak yaşta değilim.
+ Tamam anladım seni. Doğru söylüyosun basit değil bu kadar
- Peki haftasonu buluşup yüzyüze konuşalım uyar mı?
+ iyi olur aslında.
- Tamam pazar günü aynı yer aynı saat.
+ Peki görüşürüz
- Görüşürüz ecem.

Görüşücez tabi amk. Aklımda iki plan vardı.
1: Hoşlanacağı şekilde açılacaktım biraz romantik şekilde.
2: Oracıkta ağzına sıçacaktım ağzıma geleni sayacaktım.

Bu sırada giç mesajlaşmadık. Ne o yazdı ne ben yazdım. Benim yazmama sebebim konuşmak istediklerimi buluşmaya saklamamdı. O da ben yazmıyorum diyr yazmamıştır diye düşündüm. Cumartesi gecesi unutulduk gibisinden bir mesaj attı.

- Aynı dertten müzdaribiz o zaman.
+ Hadi ya.
- Evet beni de birileri unuttu tesadüfe bak.
+ Tesadüfleri severim. (Aşk tesadüfleri severden dem vurarak)
- Bende severim yoksa bu da mı tesadüf?
+ Bu kadar tesadüf olması imkansız beni mi taklit ediyorsun sen?
- Taklit etmeyi sevmem sen beni taklit ediyo olabilirsin ama.
+ Ne münasebet canım ne taklit edicem seni.
- Taklit etsen de kızmam rahat olabilirsin.
+ Yarın görücez.
- Neyi?
+ Taklit edilecek biri misin bakalım.
- Bilemeyiz belki bundan sonra taklit ettiğin tek kişi olurum.
+ Peki yatalım yarın erken kalkıp hazılanıcam.
- tamam iyi geceler.
+ bak yine!
- iyi geceler ecemcim!
+ Deli ediceksin bi gün beni sanada iyi geceler.

Yattım uyudum direk. Sabah uyandım iyice hazırlandım saçım kıyafetlerim kusursuz denecek şekilde. Çıktım yola vardım sahile oturdum aynı yere. Mesaj attım yolda olduğunu söyledi.

** Sokağın başına geldik. Son kez sarılır gibi sarıldım ona alnına bir öpücük kondurdum.

-Ne olursa olsun sakın benden birşey saklama. Herzaman yanındayım bunu bil
+ Söz veriyorum poyrazım git hadi göze batmayalım
- Seni seviyorum
+Bende seni seviyorum dikkat et.

Dedi gitti bende evin yolunu tuttum inceden. Aklıma takılmıştı üvey babasının bu tür karaktersiz olması. Ne kadar üzülsem de elimden birşey gelmiyordu. Eve vardım yemeğimi yedikten sonra pcnin başına oturdum. Facebook'a girdim mesajlar(1) baktım tanımadığım bir isim aynen şöyle yazmış;

Ben doğukan. Yarın akşam okulun çıkışına gel tek gelicem yüzyüze görüşücez seninle.

Cevap vermedim ama gitmek için sabırsızlandım. Hani kavgadan önce insana tuhaf bir his gelir heyecanlanırsın ya heh işte o duygu. Saatte geç olmuştu zaten ecemle bir iki mesajlaştık sonra uyuduk. Sabah uyandım işe gittim iş güç uğraş derken babamdan iznimi alıp dükkandan çıktım. Okulun kapısına gidip başladım beklemeye. Bir iki tane keko gelip etrafa bakıp gittiler. Herhalde o bin gönderiyor bakın bakıym orda mı diye. Bende bu sefer enayilik yapıp 20 kişiden dayak yememek için benim panpayı aradım. Gel böyle böyle bir durum var diyip gereken açıklamayı yaptım. Okulun dağılmasına 1 saat kala yanında 15 kişiyle geldi benim panpa. 15inide tanımıyordum ama çoğu tanıdık. Yarım saat kadar sonra geldi bu tipini gibtiğim koluma girdi gel şöyle köşeye geçip konuşalım dedi. Geçtik köşeye ben hemen yerlere göz gezdirdim eğer bu keko üste çıkarsa kafasına vurucak bişeyler baktım. Yerde bir iki tane taş vardı bende taşlara yakın biyere geçtim başladık konuşmaya.

-Ne konuşcan konuş bakıym?
+ Sana ecemin etrafında dolaşma demedim mi lan ben?
- Seni gibleyen kim olum sevgilim değil mi istediğim yerinde dolaşırım amk?

Kekoya güven olur mu? Olmaz.
Normal bir keko kavgaya boş gelir mi? Gelmez.
Teke tek çıkmaya yüreği var mıdır? Yoktur.

Cebinden kelebek çıkarttı öldüreyim mi lan seni diye bağırdı. Sesi duyan herkes yanımıza koştu benim panpayla yanındakiler geldi. Benim panpa çocuğun bileğini tutup kıvırdı bıçağı aldı elinden bana doğru ittirdi. Al kanka sende kimse karışmasın lan diye de eklemeyi unutmadı.

Evet beyler istediğimi aldım kekoyu boşken sıkıştırdım. Bu önce bana tokat atmak için elini kaldırdı. Elini kaldırınca kafa attım burnuna sersemledi zaten bi başladım surata çalışmaya ben bu bini orda linç ettim kekoları da benim panpayla yanındakiler dövmüş. Ben hırsımı alamadığım için en son üstüne çıktım kollarını dizimin altına sıkıştırdım. Suratına vuruyorum mma'deki gibi. Enseme gelen jop darbesiyle dengem kayboldu ama bayılmadım sadece yüz üstü yere düştüm. Vuran polismiş beyler yüz üstü yatarken yerde ters kelepçeye aldılar. Ekip otosuna bindirdiler beni karakola aldılar nezarete girdim. Geceyi nezarette geçirdim. Sabah savcılığa çıkarttılar. Savcı serbest bıraktı. Eve geldim annemden azar işittim birde. Ecem yüzlerce mesaj atmış nezarette olduğum için cevap veremedim kıza. Sonra durumu izah etmek için aradım.

** Ecemle mesajlaşmıyorduk artık eskisi gibi değildik. Arada bir aklına gelirsem yazıyordu bende aklıma gelirse cevaplıyordum. Aslında soğukluk değildi benimkisi. Ben sadece üstüne gitmek istemedim. Gerek buluştuğumuzda gerek telefonda bu olaydan bahsetmedim eceme. Ben böyle olaylarla cebelleşirken ehliyet derslerine hiç gitmemiştim ve önümüzdeki pazar günü sınav tarihiydi. Gittim sınava girdim iyi gibi geçti. Çıktım sınavdan direk eve gittim. Eve girdiğimde babamı telefonla konuşurken duydum.

+ O kadar yaşlıda değildi ki mekanı cennet olsun çok üzüldük ailecek. Allah tahsilatını affetsin hehe oldu tamam birazdan çıkarız yola oldu tamam selam söyle herkese hadi görüşürüz. Dedi kapattı.

Ulan kim öldü noluyo dıbına koyım diyerek salona geçtim.

- Kim öldü baba hayırdır?
+ Tanımazsın ki oğlum hiç görmedin benim en küçük teyzem ölmüş. Akşama gidiyoruz annenle sende gel istersen .
- Yok baba siz gidin iyi değilim ben.

Sofra kuruldu oturduk hep beraber yemek yedik. Yemeği yedikten sonra annemler hazırlandılar Sakaryaya doğru yola çıktılar . Ben evde kaldım tek başıma ecemi aradım durumu anlattım tek başıma kaldım evde ya falan dedim ama hiç aklımdan eve çağırmak geçmedi.

+ Gelmemi mi istiyorsun poyraz?
- Bunu kast etmedim ama gelmek istersen buyur gel
+ Tamam çıkıyorum birazdan.
Yarım saat sonra geldi de nabıcaz evde biz amk. Her hareketimi iki defa düşünerek yapmam lazımdı. Sapık damgası yemek istemezdim sonuçta.

- Buyrun hanımefendi kimi aramıştınız?(kapının arkasından)
+ Ben... şey poyraza bakmıştım ama.

Ahaha ulan delikten bakıyorum o anki utanma şekli yanaklarındaki kızarma alık olma sebeplerimden birisiydi bu kıza. Öyle der demez kapıyı açtım bana baktı .

+ Ya uyuz musun?( gülerek)
- Hayır değilim uyuz falan töbe de
+ içeri davet etmiyorsun anlaşılan burda konuşalım istiyosun.
- Bir an düşünemedim gelsene sende yabancı mıyız?

Geçtik içeri aç mısın diye sordum ne içersin diye sordım hiçbir şey istemedi. ilaç atarım diye korkmuştur dedim anlayışla. Film izler misin defim olur dedi . Hemen taktım ordan "Aşk tesadüfleri sever"i oturduk sarıldık izlemeye başladık fimi başını omzuma koymuş bende elimi artım omzuna diğer elini tuttum. Kalktık bir ara beraber mutfağa gittik mısır patlattık kola aldım geldim dilm bitti. Filmin sonunu biliyorsunuz zaten panpalar. Ecem hüngür hüngür ağladı. Ben çaresiz bişry diyemedim pskolojisi bozulmuş sevgilime sarıldım sadece. Sonra gülmeye başladı bende güldüm noldu neye gülüyorsun diyerek. Kalktık yemek yaptı bana hakkını yememek lazım güzel yemek yapıyor. Yemeğimizi yedikten sonra alkol içer misin diye sordum. Aşırı olmaksızın içebilirim dedi. Çağırdım mahalleden bir tane bini gönderdim bi 35lik vodka iki bira bir tane winston light kap gel bakayım dedim fırladı aldı geldi. Oturduk yedik içtik evdeki masada oturuyoruz karşılıklı. Ayağa kalktım o da kalktı. Yüzünü ellerimin arasına aldım. Gözlerinin içine bakarak yapıştım dudaklarına . Bir müddet öpüştük.