/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
  1. 26.
    +9 -1
    (bkz: Part 20)

    Ertesi sabah telefonun sesiyle uyandım arayan berna idi, telefonu açtım;

    -efendim
    -günaydın kaç gibi gideceğiz
    -randevu saat 2'de ama biraz vakit geçirelim dersen 1 saat sonra alabilirim seni
    -iyi olur thefucking
    -Pekala bir saat sonra kapıdan alırım seni
    -anlaştık.

    Telefonu kapattıktan sonra duşa girip hazırlandım. içim parçalanıyordu ama bugün dik durmam gerekiyordu. En azından bernaya destek olmak, korkusunu bir nebze olsun azaltmak için.
    Bir saat sonra bernaların evinin önündeydim. Arabaya bindi ve günaydın dedi, somurtmuş bir surat ifadesiyle. Günaydın diyerek yanıtladım.

    Kahvaltı yapmak için bir cafeye geçtik. Kahvaltımızı yaparken yanda, bir aile oturuyordu. Tahmini 3-4 yaşlarda emeklemekten yürümeye yeni terfi etmiş bir çocukları vardı yanlarında. Çocuk ortada geziyor düşüyor kalkıyor kendince eğleniyordu. Kendimi onu izlerken buldum. Bana bakıp güldü ufaklık, sonrasında yanıma doğru geldi elimi tuttu "abbii abbiii" gibi birşeyler söylüyordu.. tahminen annesi olduğunu düşündüğüm bayan oğlum gel rahatsız etme abinleri dedi, Tebessüm ederek sorun değil abla dedim tutup boş olan sandalyeye oturttum çocuğu. Biraz huysuzda birşeydi oturmak istemiyordu pek. Berna yüzüme bakıp, "bilerek mi yapıyorsun dedi" Cevap vermedim.

    Bir süre çocukla ilgilenip oynadıktan sonra, aslında onunla oynarken kendim ondan daha çok eğlendiğimi fark ettim. ismin ne bakayım senin diye sordum, önce cevap vermedi. ikinci kez sordum gülerek. umut dedi. yüzüm düşmüştü o anda.
    ···
  2. 27.
    +9
    (bkz: Part 24)

    Tema
    https://www.youtube.com/watch?v=O6bU73N2vsU

    Entry No: (bkz: #185111858) 'dan devam

    Evet tugaydı bu kadir abinin oğluydu. Pek konuşmayıp bir süre arkasını dönüp ufak adımlarla gitti. Bense üzüntüden ne yapacağımı bilemez durumdaydım. Bu kadar kısa sürede çok sevmiştim bu ihtiyarı, şimdi onu o mezarda tek başına bırakıp gidiyordum. Bana ilk günlerde söylediği şeyin ne demek olduğunu o an anlıyordum.

    "beni tanıdığın için üzüleceğin günlerde olabilir" demişti. Gerçekten onu tanıdığım için üzülüyordum o an. Hiç tanımasam hayatıma hiçbirşey yokmuş gibi devam edecektim şimdi ancak bi kanadım kırılmıştı şimdi. Bernayı aradım, kadir abiyi kaybettiğimizi söyledim. başlarda biraz oda ön yargılı olsada kanı ısınmıştı kadir abiye, oda üzüldü. Ölenlerle ölünmüyordu elimden gelecek birşey yoktu.

    Birkaç gün sonrasında berna iki gün sonra ailesi ile birlikte bir haftalığına dedesinin yanına izmire gideceğini söylemişti. Pekala dedim. ilk söylediğinde o birhaftayı onsuz nasıl geçireceğimi düşünmüştüm. 1 haftayı gözümde öyle çok büyütmüştüm ki. Ama gidemezsin diyecek halimde yoktu dedesiydi sonuçta.
    ···
    1. 1.
      +1 -1
      Bernada ölecek galiba
      ···
  3. 28.
    +9
    (bkz: Part 15)

    Geceyi kapının dibinde uyuyarak geçirmiştim. Gözümü açtığımda sabah oluyordu. Şeydanın üzerine daha fazla gitmek istemediğimden, evden sessiz sedasız çıktım. Aslında nereye gideceğimi bilmiyordum ama çıktım yinede. Ofisten buraka şeyda ve ben 2-3 gün ofise uğramayabiliriz merveyle idare edersiniz orayı diye mesaj attım. Çıktım bir süre dolandım, meydandaki büfelerden birinde birşeyler atıştırıp kahvaltımı yaptım. Bir süre sağda solda oyalandıktan sonra öğlen olmuştu. Kadir abinin yanına gitmek geldi aklıma, daha dün akşam ordaydım ayıp olur mu acaba diye düşünsemde ayaklarım beni oraya zütürdü.

    Kapıyı tıklattım açan yoktu, tam dönmüştüm ki kapı açıldı. Hoşgeldin evlat kötü bir gün mü yine dedi. Sorma be abi son 2-3 günüm kabus gbi geçiyor biliyorsun dedim. içeriye davet etti, açmısın diye sordu eyvallah abi elim boş geldim ama kusura bakma dedim. önemli değil kendin gelmişsin ya o yeter delikanlı diyerek tebessüm etti. Dün gece olanları anlattım. Bana o gün söyledikleri hala aklımda;

    "Hayvanat bahçelerinde aslanların kafesine neden hiçbir yetkili girmez bilir misin evlat, çünkü aslan özünde sinirli bir hayvandır, ters bir hareketinde insanı orada parçalar. Aslında doğada kalsa kendi kendine avlanıp kendi doğasında avları dışında kimseye zararı olmayacak ama o hayvana orada zorla tutup zulmederler. O yüzden aslan kafesine herhangi biri girerse bu o kişinin sonu olur. o yüzden hiçkimseyi yanında yani o kafesin içinde zorla tutmaya çalışma evlat zarar gören sen olursun aslan bana zarar vermez diyede düşünme sakın, napacağı belli olmaz. Oluruna doğaya bırak herşeyi" dedi. Şeydayı zorlayarak kendi yanında tutma demeye getiriyordu kısaca. Gitmek isterse bırakmak ne kadar doğruydu bilmiyorum.
    ···
  4. 29.
    +8 -1
    (bkz: Part 10)

    3 gün sonrası için gün almıştım. Berna çok korkuyordu, ancak hiçbirşey söylemiyordu bana sadece ağlıyordu. O an içimden sarılmak geldi ona, sarıldımda. "korkma ben yanındayım" dedim. "ne zamana kadar yanımdasın, çocuğundan kurtulana kadar mı? çocuğumuzu öldürene kadar mı? biz napıyoruz ya Allah kahretsin" dedi. içim acıdı o an ne diyeceğimi bilemedim.

    Ellerimin titrediğini farkettim, üzerimdeki bu şey sinir miydi, korku muydu, üzüntü müydü bilmiyordum. Gözlerim doldu, ancak yaşlar gözümden boşalmadan gel bırakayım seni evine diyerek tutup kolundan kaldırdım. Ağlaması durmuyordu, evde ailesinin birşey anlamaması için sakinleşmesini söyledim. peki dedi sadece. Evinin önüne gelmiştik tam araabadan inecekti ki tuttum kolundan çektim kendime, öptüm dudaklarından. Kendini hızlı bir refleks ile geri çekti. "olmaz hayır olmaz" diyerek indi arabadan eve doğru yürümeye başladı.
    ···
    1. 1.
      +3 -1
      Delikanli kiz cikti
      ···
  5. 30.
    +9
    (bkz: flashfoward)
    (bkz: üç ay sonra)

    Cenaze işlemlerini halletmiştim, kendimi öyle çok yanlız hissediyordum ki bitik bir durumdaydım. Yaslanacak bir omuz arıyordum etrafımda ama yoktu. Defin işlemleri için biraz koşuşturdum, cenaze defnedilirken kenarda ben yaşlarda gençten bir çocuk gördüm. Kim bu acaba diye sordum kendi kendime bir süre onu izledikten sonra yanına gittim. "Tanıyor muydun onu" diye sordum. Sadece başını salladı, konuşmaya pek mecali yok gibiydi.

    Elimdeki suyu uzattım yüzünü yıka istersen diyerek. Çocuk yüzüme baktı, elimden şişeyi alıp önce sudan birkaç yudum aldı, sonrasında avucuna döküp yüzüne vurdu suyu. Sağol dedi sadece. ismin ne diye sorduğumda, tugay cevabını aldığımda şok olmuştum.
    ···
  6. 31.
    +9
    (bkz: Part 17)

    Güne mor ve ötesi ile başlayalım, Tema
    https://www.youtube.com/watch?v=7RW8n4iXZbA

    Şeyda hiçbirşey söylemiyordu, bu durumdan korkmam mı gerekiyordu, sevinmem mi gerekiyordu bilmiyordum. Sessizlik uzun süre devam etti ve en sonunda dayanamamış olacak ki o sessizliği bozdu, "napacaksınız thefucking, aldıracak mısınız çocuğu" dedi. Büyük ihtimalle öyle olacak, gün aldık cumartesi gününe diyerek cevap verdim. Bu cevap onun yüz ifadesini değiştirmedi. "eğer... " dedi cümlesine başlamadan sözünü kestim, hayır şeyda o cümleyi tamamlamayacaksın, seni sen istemedikçe bırakmayacağım. Ancak eğer sen beni bırakıp gitmek istersen seni de benimle kalman için zorlamayacağım, sana bunu yapamam dedim.

    Peki dedi. Ben biraz dışarı çıkacağım ama yanlız kalmak istiyorum benimle gelme demişti. Pekala nasıl istersen diyerek yanıtladım. Günü evde geçirdim, akşam saatlerine doğru şeyda eve gelmişti, yine tepkisizdi herşeye karşı. Açıldın mı biraz iyi misin diyebildim. iyiyim diyerek yanıtladı.
    Akşam odaya kapanmıştı yine, bense salonda tek başıma oturmuş ne yapacağımı düşünüyordum
    ···
    1. 1.
      0
      Rez panpa
      ···
  7. 32.
    +8
    Mobile geçtim arkadaşlar bilgisayardaki kadar seri yazamayabilirim.
    ···
  8. 33.
    +8
    günaydın panpalar, kahvaltı yapıp yazmaya devam edeceğim. Okuyan panpalarım başlığı şukulayarak kendini belli etsin.
    ···
  9. 34.
    +8
    (bkz: Part 6)

    Tema
    https://www.youtube.com/watch?v=FVY4be1yFFY

    Bunun nasıl olduğunu, ne yapacapımızı sordum. "bana mı soruyorsun ne yapacağımızı" diyerek yanıtladı. Öylece ona bakıyordum. Ben ne yapacağım, ailem duyarsa beni reddeder babam beni öldürür dedi. Bir çocuğum olacaktı, ancak ben buna hazır değildim. Aldırma fikri geldi aklıma, onun fikrini öğrenmek için sorumu yineledim. "Napacağız berna?"

    -Ben senin çocuğunu doğurmayı çok isterim, seninle birlikte olalım evlenelim çok isterim ama sen istemiyorsun thefucking sana bunu zorla yapamam. Aldıralım çocuğu.
    -Kalk gidelim seni evine bırakayım yarın biraz daha sakin kafayla konuşalım bunları.
    -peki

    Hesabı ödeyip mekandan kalktık. Arabaya bindik ikimizinde ağzını bıçak açmıyordu. O ara telefonum çaldı arayan şeydaydı. Nerede olduğumu, eve geçeceğini birşey isteyip istemediğimi sordu. Benim biraz işim var sen eve geç gecikebilirim belki bekleme beni istersen uyu dedim.

    Telefonu kapattıktan sonra, berna şeydanın telefondaki sesini duymuş olacak ki, "sevgilinle mi yaşıyorsun" dedi. Ne diyeceğimi bilemedim kafamı çevirip saniyelik yüzüne bakabildim o anda sadece. onun için sormadım bilseydim evinin kapısına kadar gelmezdim diye ekledi. Bunu söylerken güçlü olmaya çalıştığını ancak bu durumun içini kemirdiğini sesinden anlamıştım. Eskiden birşeye çok üzülse bile bana belli etmemek için aynısını yapardı, huyuydu bir nevi.

    Evinin önüne gelmiştik. Yarın ben seni arayacağım oturup bir karar vereceğiz dedim. Tamam diyip indi arabadan, küçük adımlarla evine doğru yürüyordu yavaş yavaş. Gitmek istemiyor gibiydi sanki ama yapacak birşey yoktu. Ulan ne tak yiyeceğim ben diye düşünerek yine her zamanki yerime modaya geri döndüm, her zamanki tekelimden üç dört tane bira alıp sahile geçtim. Oturdum bir sigara yaktım, istanbulu izleyip düşünüyordum napacağım diye. Yanıma elinde siyah bir poşetle ellili yaşlarda uzun sakallı bir adam oturdu.

    Oturmamın sakıncası varmı genç adam dedi. kafamı sağa sola sallayarak yok dedim. bir süre sessizlikten sonra poşetten çıkarttığı şarabını açtı yudumladı ve şişeyi koydu kenara. "canını böyle sıkan nedir evlat" dedi. Birşey yok be abi dalgamızdayız diye laubali bir cevap verdim. "eğer canını sıkan birşey olmasaydı burada bu saatte tek başına oturup, bomboş gözlerle şehri izleyip bu mereti içmezdin değil mi?" dedi. Kafamı salladım, bir kadın vardı hayatımda, uğruna herşeyimi hibe edebileceğim bir kadın. Herşeyimi hibe ettim ama o benim olmadı. Sonra hibe ettiğim herşeyi geri aldım bir şekilde, o zaman benim olmak istedi, bense işte o gün onu reddettim dedim.

    "Ne güzel söylemiş Ali Suad; güneşin ateşinden çok, suyun özlemi yakar çölü" dedi.
    Tümünü Göster
    ···
  10. 35.
    +8
    (bkz: Part 21)

    Şeydanın yazdıkları gelmişti yine aklıma. O da bizim çocuğumuzun isminin umut olmasını istemişti. on saniye kadar tepkisiz düşündüm. Başımı kaldırıp bernaya baktım ve; şöyle dedim

    -berna, çocuğu gerçekten doğurmak ister misin? bizim çocuğumuzu?
    -ne diyorsun thefucking dalga mı geçiyorsun
    -Ama aslında doğurmak istediğini söylemiştin o gün
    -Sen ciddi misin
    -Tek bir şartım var
    -neymiş
    -cinsiyeti ne olarak doğarsa doğsun, ismi umut olacak

    Bernanın asık yüz ifadesi birden yerini güzel bir tebessüme bırakmıştı. Tuttum elinden aslında bunu böyle değilde güzel bir süprizle, elimde çiçekle yüzükle yapmak isterdim ama şuan yanımda hiçbirisi yok. Evlen benimle, çocuğumuzu birlikte büyütelim, dedim. Şaşkınlığı yüzünden okunuyordu ayağa kalktı evlenirim diyerek sarıldı bana.
    ···
  11. 36.
    +8
    (bkz: Part 14)

    Şeyda ısrarla anlatmamı söylüyordu. En son dayanamadım, "anlatamam şeyda, anlatırsam gidersin, birdaha gidersen ben bu karanlıkta kaybolurum, ne olur ısrar etme bana" dedim. Şeyda eğer anlatmazsan şimdi giderim o zaman diye aklınca beni tehdit etmeye başladı. Yapamam diye yineledim cevabımı. Kalktı gitti yanımdan, 15 dakika kadar sonra, elinde bir çantayla geldi, eğer anlatmazsan gidiyorum diyerek bana baktı.

    "Çocuklaşma şeyda ne olur zorlama beni" dedim. Döndü ve kapıya yöneldi, kapıyı tam açmıştı ki tuttum kolundan pekala dedim anlatacağım ama ne olur bırakıp gitme beni söz ver dedim. Tamam söz diyerek beni o karanlığa aslında bir nevi kendi itti o anda. Anlatmaya başladım;

    Bak şeyda benim senden önce bir kız arkadaşım vardı, onunla görüştüm dedim ve o an lafımı kesti, Ne yani eski sevgilini özlediğini mi fark ettin dedi sert bir ses tonuyla. Kesme lafımı dur diyerek devam ettim. Berna ile aramızda eskiden ve sonradan olan ilişkiden bahsettim. Senin yokluğunda ben onunla tekrar birlikte oldum, ama söktüm attım içimden. Beni modada bulduğun o gece ben onu söküp atmıştım içimdende hayatımdanda. Ama en son birlikte olduğumuzda bir kaza olmuş, berna hamile dedim. Şeydanın gözleri doldu son cümleyi söylediğimde.

    Tutmuştu ama kendini ağlamamıştı, hiçbirşey söylemedi. Kalktı yanımdan, ne olur gitme bırakma beni dedim. cevap vermeden odaya gitti ve kapıyı kilitledi. Kapıya dayandım ancak hiçbir şekilde kapıyı açmadı. oturdum saatlerce kapıda yalvardım, tek bir kelime söylemedi bana, ama ağlama sesini duyuyordum.
    ···
    1. 1.
      0
      panpa bekliyoruz heyecanla anlat
      ···
  12. 37.
    +7
    (bkz: Part 25)

    Tema, Okurken dinlemeniz şiddetle tavsiyedir.
    https://www.youtube.com/watch?v=4l4R6ougxhM

    Hüzün dolu geçen iki günün ardından, bernaların yola çıkacağı akşam üstü, kadıköy rıhtım tarafında buluştuk. Biraz gezintinin ardından evinin önüne bırakacaktım. Vedalaşmak için arabadan indim sıkı sıkı sarıldım ona. "bir hafta sonra döneceğim sevgilim abartma istersen" demişti. Olsun diyerek dudaklarına bir öpücük kondurdum. inince ara beni seni çok seviyorum diyerek oradan ayrıldım.

    Eve geçip biraz televizyon izledikten sonra uyumuşum. Sabaha karşı gözlerimi açtım telefonu kontrol ettim, hala aramamıştı. Sanırım daha varmadılar diyerek kafamı tekrar yastığa koydum ama uyku tutmamıştı. Elime tekrar telefonu alıp "vardınız mı sevgilim" diyerek bir mesaj attım. Cevap yoktu. iyi düşünmeye çalışarak uyuyodur belki diyerek kendimi rahatlatıyordum ancak içime dert olmuştu. Yarım saat kadar sonra aramaya karar verdim.

    Telefon uzun uzun çaldıktan sonra bir adam açmıştı telefonu. konuşma şu şekildeydi.

    -Alo
    -Siz kimsiniz bernayı aramıştım ama
    -beyfendi nesi oluyorsunuz acaba
    -nişanlısıyım birşey mi oldu yoksa?
    -nasıl söyleyeceğim bilmiyorum beyfendi, ben manisa akhisar trafik ilçe emniyet müdürlüğünden xxx bir kaza olmuş

    Ne diyorsun lan diye haykırdım telefonda küfürler savurdum, ayağa kalkıp evde ne var ne yoksa dağıttım yıktım. "iyi mi?" diyebildim. Beyfendi ailesi hayatını kaybetti, berna hanım ise yaşıyor ancak aldığım bilgiye göre hayati riski varmış" dedi. Hamile olduğu aklımdan uçup gitmişti o an, o konuyla ilgili soru soramadım bile. Hastane ismini öğrendikten sonra, bir hışımla çıktım evden, ölmeyecekti o. yetişecektim. birini daha kaybetmeyecektim. Gazı dibine kadar kökledim manisaya doğru yola çıktım. Çocuğumuz olacaktı daha, evlenecektik biz ölemezdi. Bir kaç saat sonra manisadaydım, hastaneye koşarak daldım, ve odasını öğrenmeye çalışıyordum. Yoğun bakım ünitesinde olduğunu göremeyeceğimi söylediler. Deliye dönmüş vaziyette sağa sola saldırıp bağırış çağırışlarla teker teker odalara baktım. Beni çıkarmaya çalışan hastane yetkilililerini sağa sola savuruyordum.

    En sonunda bulmuştum, başındaki doktor buraya giremezsinin desede gittim yanına, tuttum elinden; "geldim sevgilim geldim ne olur bırakma" beni diyerek ağlıyordum. Söylediklerimi duymuyordu bile, ama duymalıydı. Bırakamazdı beni. Onu tekrar kendime kabullenmişken beni bırakıp gidemezdi tekrar.
    Tümünü Göster
    ···
  13. 38.
    +5
    uyku tutmadı panpalar uyuyana kadar 2-3 part daha sıkıştıracağım buraya.
    ···
  14. 39.
    +4
    bu gecelik bu kadar olsun bakalım.
    ···
    1. 1.
      +1
      Rezerved
      ···
  15. 40.
    +3 -1
    Dün tam 1 yıl olmuş bu başlığı açalı, dile kolay.
    ···
  16. 41.
    +3
    Çok fazla detaya girmeden kısa tutacağım panpalar. 4-5 parta kadar bitireceğim.
    ···
  17. 42.
    +1 -1
    Okurum sonra
    ···
  18. 43.
    +1 -1
    Rezervasyon yalnizca 22 milyar 22 bin 22 tl 22 kurus
    ···
  19. 44.
    +1 -1
    Sardı panpa
    ···
  20. 45.
    +1
    Rez bunuda okuyacam
    ···