-
1.
+50 -4Panpalar ilk yazdığım hikayeyi okumadan buna başlayacaklar için önerim, önce ilk 2 hikayeyi okumalarıdır. Zira olay örgüsünü kavramaları daha kolay olacaktır.
ilk ve ikinci hikayeyi okuyacak olanlar burdan itibaren okumayı bırakmalıdır, Spoiler içerir.
Okuyacak olanlar için ilk hikaye;
1)- (bkz: lise hayatımı geri istiyorum lan)
2)- (bkz: kaybettiklerimi nasıl geri kazandım anlatıyorum)
Sözlükte başlığı takip eden panpalarımın bazıları ile gerek pmden görüştüğümüz, gerek real olarak tanıştığım kişiler oldu. Desteklerinizden ötürü saolun.
Aslında amacım burda kaderi benimle parelel olan panpalarıma bir umut ışığı olmak istemiştim. Ancak sonra bunun iyi bir fikir olmadığını düşünerek sonrasını mayısta askere gideceğimden dolayı bir an önce yazmaya karar verdim.
Hikaye ile alakalı gelen bütün soruları cevapladım, devdıbını yazmamı isteyen panpalarımda oldu, önce yazmak istememiştim ama, insanlar umut etmeyi bir başkasının hayatı ile öğrenmemeli. Benim vermeye çalıştığım umut ışığını kendi hayatlarında kendileri bulmaları gerektiğinin kanaatine vardım.
Bilindiği üzere diğer hikaye en son hayatımın yarısı olmuş kadıköy sokaklarının tozunu şeyda ile attırırken sona ermişti. Mutlu olduğumu, herşeyin yolunda gittiği izlenimini bırakmıştım. Ancak o kısmı külliyen yalandı. Hiçte herşey öyle dört dörtlük devam etmedi.
Hikaye aralarında yine flashfoward'lar vereceğim. Rezerveleri alın 15 dakikaya seri partlar halinde yazmaya başlıyorum.
Edit : Hikaye bitmiştir panpalar, okuyan herkese teşekkürler. Bütün inci sözlük ailesine buradan selam olsun. Sağlıcakla kalın. -
2.
+14 -1(bkz: Part 2)
Tema
https://www.youtube.com/watch?v=dDzbfoRtqME
işlerimi yoluna koymuştum, şeyda ile harika giden bir ilişkimiz vardı. Gözlerine her baktığımda hayatın ta kendisini görüyordum. Bernayı artık unutmuştum tamamen. Daha doğrusu ben öyle zannediyordum.
Hayattan zevk alıyordum artık, şeyda bana taşınmıştı beraber yaşıyor, beraber çalışıyor beraber eğleniyorduk. Şeyda benim hayatımda bir milat olmuştu. Evlenmeyi bile düşünüyordum ancak önümde hala 3 yıldır tecil ettirdiğim askerliğim vardı. Onu aradan çıkarmadan evlenmek istemiyordum.
Bernadan ayrılalı 2 ay kadar olmuştu. Bir gün Akşam saatlerinde bilmediğim bir numara arıyordu, açtım. Efendim? dedim ancak ses yoktu. "Kimsin?" dedim, yine cevap yoktu ancak karşı tarafta bir nefes alış-veriş sesi duyuyordum.
Sonrasında kapandı. Tekrar ben aradığımda ulaşılamıyordu. -
-
1.
0Sanirim orontez dinliyorsun
-
1.
-
3.
+11(bkz: Part 3)
Tema
https://www.youtube.com/watch?v=-wrpt4t9mRg
Çok fazla önemsemedim kimin aradığını. Aslında önemsememin sebebi o dönem yaptığımız bu çağrı merkezi işinin fazlalaşmasıydı. Piyasada internet üzerinden açtıkları saçma sapan bir online alış-veriş sitesi ile aldıkları vergi levhaları sayesinde online satış adı altında bu işi yapan çok fazla kişi olmuştu.
Hatta adamlar devlete yaptıkları dolandırıcılıktan ötürü yalan yanlış fatura kesip vergi bile ödüyorlardı, yani insanlar bu işi kafalarını kullanarak kurumsallaştırmıştı, avukatları dahi vardı kimilerinin.
Doğal olarak rakip sayısı fazlalaşmıştı. Arada tehdit telefonları almaya başlamıştım, bu da onlardan biridir diye kafama takmadım. Şeyda başıma birşey gelecek diye korktuğundan, artık bu işleri bırakmamız gerektiğini söylüyordu. Yeni bir sayfa açıp düzgün bir işte çalışalım diye ikna etmeye çalışıyordu beni.
Bir kere taka batınca çıkması çok zor oluyor panpalar. -
4.
+10(bkz: Part 4)
Tema
https://www.youtube.com/watch?v=ZxGXEKo8Mu8
Bende bir raddeden sonra artık bu işi bırakıp, kafam rahat şekilde askerliğimi bitirdikten sonra şeyda ile evlenmenin hayallerini kuruyordum. Bir akşam yine kanımızı dökerek 1453'te aldığımız bu ayyaş şehrin, en aşşağılık başkenti kadıköy meyhanelerinden birinde tek başıma biramı yudumluyordum.
Telefonum çalmıştı açtım. "efendim" diye yanıtladım. Arayan numaraya dikkat etmedim hiç. "nasılsın" dedi ağlamaklı bir ses tonuyla, arayan berna idi.
-Berna?
-benim thefucking
-yollarımızı ayırdığımızı düşünüyordum neden beni arıyorsun hala?
-özlüyorum seninle konuşmam gereken birşey var.
-konuşacak birşeyimiz kalmadı bizim. Sen iyi gelmiyorsun bana berna, lütfen zorlaştırma
-peki
Aradan geçen 2 aydan sonra sesini duymak, kabullenmek istemesem bile beni mutlu etmişti, ancak geriye dönüş yoktu. Çıkarmıştım hayatımdan, tekrar o noktaya dönemezdim. -
5.
+14 -1panpalar okuyanlar kendini belli ederse sevinirim dağa taşa anlatmayalım.
-
6.
+17(bkz: Part 5)
Tema
https://www.youtube.com/watch?v=bjZz8gE3dbQ
Şeyda berna ile hiç tanışmamıştı, geçmişimle ilgili sorular sorduğunda sadece basit cevaplar vererek geçiştiriyordum hep. Bir akşam ofis çıkışı şeyda merve ile birlikte kız kıza alışverişe çıkacaklarını söyledi pek üstelemedim. Bende biraz oyalandıktan sonra eve doğru yola koyuldum. merdivenlerden çıktım ki kapıda bekleyen biri vardı.
Bekleyen kişi bernaydı, ağlıyordu. "Ne işin var burada?" dedim ilk olarak. thefucking sana anlatmam gereken birşey var ne olur kovma beni dedi. 5 saniye kadar düşündükten sonra pekala ama burada olmaz çıkalım dedim. Kadıköy moda tarafında milwall diye bir mekan var bilenler bilir oraya geçtik. Masaya oturduk, ne içeceğini sormadan iki tane bira söyledim direk. ve anlat bakalım dedim.
-Bak thefucking nasıl söyleyeceğimi bilmiyorum (gözlerinden yaşlar süzüldü o an) artık beni istemediğini biliyorum ama ama...
-aması ne berna, biz diye birşey var zannediyordum ben ancak yokmuş, hiç olmamış ki. Beni o zaman ahmete tercih edip bırakıp gitmeseydin belki olabilirdi, ama yokmuş.
-hamileyim ben (hıçkırarak ağlamaya başladı)
Kafam allak bullak oldu o an, Nutkum tutuldu lan insanın boğazının düğümlenmesi ne demekmiş o gün öğrendim ciddi anlamda. Sadece "nasıl ya" diyebildim o anda. Çocuğun evet benden olma ihtimali vardı ancak ya başkasındansa diye düşünmektende kendimi alıkoyamadım. Ancak berna beni her ne kadar yüz üstü bırakıp gitmiş falanda olsa, hemen gidip bir başkasıyla cinsel anlamda birlikte olacak biri değildi. Yinede hiçbirşeyden emin olamıyordum. -
7.
+8(bkz: Part 6)Tümünü Göster
Tema
https://www.youtube.com/watch?v=FVY4be1yFFY
Bunun nasıl olduğunu, ne yapacapımızı sordum. "bana mı soruyorsun ne yapacağımızı" diyerek yanıtladı. Öylece ona bakıyordum. Ben ne yapacağım, ailem duyarsa beni reddeder babam beni öldürür dedi. Bir çocuğum olacaktı, ancak ben buna hazır değildim. Aldırma fikri geldi aklıma, onun fikrini öğrenmek için sorumu yineledim. "Napacağız berna?"
-Ben senin çocuğunu doğurmayı çok isterim, seninle birlikte olalım evlenelim çok isterim ama sen istemiyorsun thefucking sana bunu zorla yapamam. Aldıralım çocuğu.
-Kalk gidelim seni evine bırakayım yarın biraz daha sakin kafayla konuşalım bunları.
-peki
Hesabı ödeyip mekandan kalktık. Arabaya bindik ikimizinde ağzını bıçak açmıyordu. O ara telefonum çaldı arayan şeydaydı. Nerede olduğumu, eve geçeceğini birşey isteyip istemediğimi sordu. Benim biraz işim var sen eve geç gecikebilirim belki bekleme beni istersen uyu dedim.
Telefonu kapattıktan sonra, berna şeydanın telefondaki sesini duymuş olacak ki, "sevgilinle mi yaşıyorsun" dedi. Ne diyeceğimi bilemedim kafamı çevirip saniyelik yüzüne bakabildim o anda sadece. onun için sormadım bilseydim evinin kapısına kadar gelmezdim diye ekledi. Bunu söylerken güçlü olmaya çalıştığını ancak bu durumun içini kemirdiğini sesinden anlamıştım. Eskiden birşeye çok üzülse bile bana belli etmemek için aynısını yapardı, huyuydu bir nevi.
Evinin önüne gelmiştik. Yarın ben seni arayacağım oturup bir karar vereceğiz dedim. Tamam diyip indi arabadan, küçük adımlarla evine doğru yürüyordu yavaş yavaş. Gitmek istemiyor gibiydi sanki ama yapacak birşey yoktu. Ulan ne tak yiyeceğim ben diye düşünerek yine her zamanki yerime modaya geri döndüm, her zamanki tekelimden üç dört tane bira alıp sahile geçtim. Oturdum bir sigara yaktım, istanbulu izleyip düşünüyordum napacağım diye. Yanıma elinde siyah bir poşetle ellili yaşlarda uzun sakallı bir adam oturdu.
Oturmamın sakıncası varmı genç adam dedi. kafamı sağa sola sallayarak yok dedim. bir süre sessizlikten sonra poşetten çıkarttığı şarabını açtı yudumladı ve şişeyi koydu kenara. "canını böyle sıkan nedir evlat" dedi. Birşey yok be abi dalgamızdayız diye laubali bir cevap verdim. "eğer canını sıkan birşey olmasaydı burada bu saatte tek başına oturup, bomboş gözlerle şehri izleyip bu mereti içmezdin değil mi?" dedi. Kafamı salladım, bir kadın vardı hayatımda, uğruna herşeyimi hibe edebileceğim bir kadın. Herşeyimi hibe ettim ama o benim olmadı. Sonra hibe ettiğim herşeyi geri aldım bir şekilde, o zaman benim olmak istedi, bense işte o gün onu reddettim dedim.
"Ne güzel söylemiş Ali Suad; güneşin ateşinden çok, suyun özlemi yakar çölü" dedi. -
8.
+11(bkz: Part7)
Tema
https://www.youtube.com/watch?v=ROCPia5Pia4
Devam etti; bak evlat ben çok insan tanıdım, kimisi zenginlikten şikayet ederken, kimisi yokluktan şikayet ediyordu. Kimisi ilgisizlikten şikayet ederken, kimisi aşırı ilgiden bunalıp intiharın eşiğinde olan insanlardı. Nasıl bir hayatın olursa olsun, önce hayatı benimseyeceksin. Sence bizi biz yapan şey kadınlar mı, para mı yada okuduğumuz kitaplar mı dedi.
Cevap vermemi beklemeden devam etti, "hiçbiri değil evlat, aradığın şeyi kadınlarda bulamazsın, para ile satın alamazsın, kitaplarda okuyamazsın. Aradığın şey içindedir onu bulup gün yüzüne çıkarabilmektir mesele" diye ekledi. Sahilde şarap içen bir ayyaşa göre bilgin bir adama benziyordu bu ihtiyar. Herşey kaderin bir oyunu o halde bize dedim. "Kader değil tesadüflerdir evlat, kader senin yaşama şeklindir, anı yaşarken ağlamak yada gülmek kader değildir. Önünde seçenekler vardır seçim senindir, kaderin değil. Sen seçimini yaptıktan sonra kaderini yaşamaya başlarsın" dedi.
Bir süre muhabbetten sonra ayaklandı, hayatta yaptığın hiç birşeyden pişmanlık duyma evlat, onları artık değiştiremezsin. Ancak yapmak isteyipte yapamadığın, yapmaktan korktuğun şeyler için hala zamanın var, birgün keşke dememek için onları yap ve bir daha arkana bakma" dedi ve yürümeye başladı. ismin ne diye bağırdım arkasından, kadir dedi. Eyvallah kadir abi diyip biramdan bir yudum daha aldım bir süre sonra eve doğru yola koyuldum. -
9.
+12 -1arkadaşlar duvara anlatıyorum gibi hissediyorum yeminle.
-
10.
+20 -1(bkz: Part 8)Tümünü Göster
Tema
https://www.youtube.com/watch?v=w8UyAkHAilI
Eve geçtiğimde şeyda mutfakta birşeyler hazırlıyordu. Hoşgeldin diyerek boynuma sarılıp yanağımdan öptü. Hoşbulduk dedim sarılmasına ve öpücüğüne karşılık vermeden salona doğru yürüdüm. Sonrasında yemek hazırladığını aç olup olmadığımı sordu, birşey yemeyeceğim diyerek yanıtladım. Koltuğa uzandım ne yapacağımı düşünüyordum. Şeyda "neyin var kötü birşey mi oldu" dedi. Yok birşey diyerek geçiştirdim. içtiğim biralarında etkisiyle bir ağırlık çökmüştü üstüme, şeydaya benı uyandırmamasını koltukta uyuyacağımı söyledim, kısa bir süre sonra sızmışım.
Enteresandır ki rüyamda o gece bernayı görmüştüm, üzerinde bembeyaz bir elbise vardı ama etek kısmında kan izleri vardı ve ağlıyordu. Aramızda geçen diyalogları hatırlamıyorum rüyadan uyanınca insan unutur ya bazen, aynen o hesap. Gözlerimi açtığımda sabah sekize geliyordu saat, kalkıp bir duş aldım. Duştan çıktığımda şeyda uyanmış üzerini giyinmişti, üzerimi giyindim birlikte ofise geçtik. biraz vakit öldürdükten sonra şeydaya benim çıkmam lazım sen idare edersin burayı diyerek çıktım. Bernayı aradım, 1 saat sonra starbucksta buluşmak üzere sözleştik. Ben erkenden gidip oturdum ve bernayı beklemeye başladım. Bir süre sonra kapıda berna göründü, görmez olsaydım eskiden bir saç modeli vardı onun çok beğenirdim, saçlarını yine öyle yaptırmıştı o gün. Önden kahkül bıraktırıp arkasını topuz yaptırmış, ve o saç modelini onda ne kadar sevdiğimi biliyordu.
Eski günler geçti onu o an öyle görünce gözümün önünden bakakaldım sadece. Geldi ve oturdu yanıma. Bakışlarımı sertleştirip, "sen ne yapmaya çalışıyorsun ya?" dedim. "Noldu ki, naptım" diyerek yanıtladı. "O saçlarını neden öyle yaptırdın" dedim. Beğenmedin mi diyerek başını önüne eğdi ve elleriyle topuzunu açmaya başladı. Başını kaldırıp özür diledi. Herneyse diyerek geçiştirdim. Sonrasında asıl konuya girdim, "berna lafı eveleyip gevelemeyeceğim, çocuğu aldırmalıyız. Ben bugün bir araştırma yapayım aldırabileceğimiz neresi varsa bir an önce halledelim" dedim. Berna üzgün bir ses tonuyla, peki dedi sadece. Yüzüne baktım, "sana karşı dürüst olacağım berna, o çocuk benim çocuğum mu gerçekten?" dedim. Yüzüme baktı, sol gözünden bir yaş süzüldü "Allah belanı versin" diyip kalktı masadan hızlı adımlarla çıktı mekandan. Hemen hesabı ödeyip peşinden çıktım bende. -
-
1.
+1Kardes hikayenim başından beri takip ediyorum inanmıştım. Taaa ki starbucksta hesabi kalkarken ödedim deyinceye kadar
-
-
1.
+1dostum, her bir mekana oturduğumuzda kalkarken, hesabı ödeyip çıktık yada çıktım yazdığımada dikkat ettin mi bilmiyorum starbucks'ın self service olduğunu biliyorum, marka yada yer ayırt etmeksizin her mekandan kalkışımızda "hesabı ödeyip çıktım" cümlesini görebilirsin". totalde üç farklı başlıkta 103 parttan oluşan bir hikaye yazdım. Sürekli bir açık arayıp bu detaya takıldıysan problem değil dostum, ister inan istersen inanma azizim istediğine inanmakta özgürsün, kal sağlıcakla.
-
1.
-
1.
-
11.
+9(bkz: flashfoward)
(bkz: üç ay sonra)
Cenaze işlemlerini halletmiştim, kendimi öyle çok yanlız hissediyordum ki bitik bir durumdaydım. Yaslanacak bir omuz arıyordum etrafımda ama yoktu. Defin işlemleri için biraz koşuşturdum, cenaze defnedilirken kenarda ben yaşlarda gençten bir çocuk gördüm. Kim bu acaba diye sordum kendi kendime bir süre onu izledikten sonra yanına gittim. "Tanıyor muydun onu" diye sordum. Sadece başını salladı, konuşmaya pek mecali yok gibiydi.
Elimdeki suyu uzattım yüzünü yıka istersen diyerek. Çocuk yüzüme baktı, elimden şişeyi alıp önce sudan birkaç yudum aldı, sonrasında avucuna döküp yüzüne vurdu suyu. Sağol dedi sadece. ismin ne diye sorduğumda, tugay cevabını aldığımda şok olmuştum. -
12.
+25 -1arkadaşlar hikayeyi kesinlikle yarıda bırakmayacağım ancak okuyanlar başlığa bi şuku atarsa sevinirim, okuyan yoksa çok detaya girmeden kısa bir sürede sonuca bağlayıp bitireceğim. prim diyenler olabilir, prim için yazsam ciks içeriği eklerim bol bol başlığada bir erotik resim atar primime bakarım. ancak o kadar satır yazı yazdım, ortada bir emek var okuyan olmayınca benimde yazma şevkim kaçıyor işin açıkcası.
-
13.
+22(bkz: Part 9)
Dur bekle diyerek seslendim bernanın arkasından. Defol git diyerek koşar adım uzaklaşmaya çalıştı ancak yakaladım kolundan ve kendime çevirdim. Tamam özür dilerim benim aptallığım diyerek sakinleştirmeye çalıştım. "ne özürü thefucking az önce sen bana ne ima etmeye çalıştığının farkında mısın" diyerek çıkıştı. Biraz dil döktükten sonra nihayet yumuşadı. Nasıl yapacağız, nasıl olacak korkuyorum ben çocuğu aldırmaktan diyordu.
Sana söz ben yanında olacağım, herşeyi ayarlayacağım korkma berna diyebildim sadece. Sonuç olarak bir kadın ile erkek düşünceleri aynı olmuyor. Aynı zamanda o masaya yatacak olanda ben olmadığım için çok fazla derdim tasam yoktu aslında açıkcası. Bir kaç telefon trafiğinden sonra özel bir hastanenin evrakta sahtecilik yaparak kürtaj yaptığını öğrendim. Berna yanımda ağlıyordu ancak elden gelebilecek birşey yoktu. -
14.
+8 -1(bkz: Part 10)
3 gün sonrası için gün almıştım. Berna çok korkuyordu, ancak hiçbirşey söylemiyordu bana sadece ağlıyordu. O an içimden sarılmak geldi ona, sarıldımda. "korkma ben yanındayım" dedim. "ne zamana kadar yanımdasın, çocuğundan kurtulana kadar mı? çocuğumuzu öldürene kadar mı? biz napıyoruz ya Allah kahretsin" dedi. içim acıdı o an ne diyeceğimi bilemedim.
Ellerimin titrediğini farkettim, üzerimdeki bu şey sinir miydi, korku muydu, üzüntü müydü bilmiyordum. Gözlerim doldu, ancak yaşlar gözümden boşalmadan gel bırakayım seni evine diyerek tutup kolundan kaldırdım. Ağlaması durmuyordu, evde ailesinin birşey anlamaması için sakinleşmesini söyledim. peki dedi sadece. Evinin önüne gelmiştik tam araabadan inecekti ki tuttum kolundan çektim kendime, öptüm dudaklarından. Kendini hızlı bir refleks ile geri çekti. "olmaz hayır olmaz" diyerek indi arabadan eve doğru yürümeye başladı. -
-
1.
+3 -1Delikanli kiz cikti
-
1.
-
15.
+14 -1(bkz: Part 11)
Kafamın içinde binbir türlü şey dönüyordu. Sahile geçtim bomboş gözlerle izliyordum yine şehri. ilerden önceki akşam tanıştığım kadir abi göründü, beni görünce gülümsedi ve gelip yanıma oturdu. Bugün nasılsın bakalım genç adam değişen pek birşey olmamış anladığım kadarıyla dedi.
Nedendir bilinmez ama o an ona anlatma gereksinimi duydum kendimde ve içinde bulunduğum durumdan bahsedip herşeyi anlattım, uzun süre hiçbirşey söylemeden dinledi beni. Sonra ayağa kalkıp gel benimle evlat dedi. Nereye gidiyoruz dedim, gidince öğrenirsin diyerek yanıtladı. -
16.
+8Mobile geçtim arkadaşlar bilgisayardaki kadar seri yazamayabilirim.
-
17.
+12 -1(bkz: Part 12)
15-20 dakika kadar yürüdükten sonra müstakil tek katlı küçükte bahçesi olan bir eve geldik. Belinde asılı olan anahtarları çıkartıp, bir tanesini kilide sokup kapıyı açtı. Gel evlat hoşgeldin evime dedi yüzünde tebessümle. içeri girdim, biraz etrafı inceledim, kocaman bir kitaplığı vardı ihtiyarın ağzına kadar kitaplarla dolu.
Buraya neden geldik diye sordum, iki dakika beklememi söyleyip çıktı odadan çok geçmeden, elinde birkaç eski resimle geldi tekrar yanıma. Fotoğrafları uzattı, yıllar önce çekilmiş olduğu besbelliydi, genç haliyle, yanında bir kadının olduğu bir fotoğraftı. Dönüp yüzüne baktım, eşin mi diyecektim ki benden önce davrandı.
O benim hayatta ulaşamayacağım tek şeydi, ama hiç pes etmedim, başıma ne badireler geldiysede hepsi vız geldi. Onu savaştım ve kazandım. Diğer resime baktığımda 5-6 yaşlarında bir çocuğun resmi vardı, ihtiyar yine benden önce davranmıştı. Oda benim oğlum, hayatta bağlı yaşadığım iki güzel şeyden sadece fotoğrafları kaldı elimde dedi.
Şimdi nerdeler diye sorduğumda, karımla ayrıldık, oğlumda onunla yaşıyor. Uzun zaman oldu görmeyeli, zaten beni görmekten pekte haz etmiyor dedi. Neden ama, uğruna o kadar savaştığın birşeyden nasıl böyle kolay vaz geçebildin, bak birde üstğne çocuğunuz varmış onu görmeden nasıl dursbiliyorsun dedim. -
18.
+11(bkz: Part 13)
"Peki ya sen, sen nasıl doğmamış çocuğunu öldürmeyi göze alabiliyorsun evlat" dedi. Cevap veremedim o ise devam etti. Cevabı olmayan sorular bunlar, aslında seni buraya getirme sebebim bunları konuşmak değil. Sevdim seni mert bir delikanlıya benziyorsun, arada bana eşlik et diye getirdim seni diyerek eskimiş vitrininin kapağını açıp kenardan bir şarap çıkardı. sonrasında kalkıp ikide bardak getirip şarabı bardaklara doldurdu.
"henüz görmediğimiz yarınlara" diyerek bardağını benımkıne tokuşturdu ve bir yudum aldı. Benimde kanım ısınmıştı aslında bu ihtiyara. yarınlara diyerek kaldırdım bende bardağı birkaç yudum içtim. Bir süre muhabbet ettik, şarabında vermiş olduğu tatlı kafayla anlıkta olsa silmiştim bütün kafamdakileri..
Saat ilerliyordu, Abi ben kalkayım artık ama söz gelicem yine dedim. Sen gelmesende yerin belli zaten ben seni bulurum dedi. Eyvallah diyerek çıktım evinden. Kendi evime doğru yola koyuldum. Şeyda evdeydi, eve girdim hafif sarhoşlukta vardı, şeyda anlamış olacak ki, kahve yapayım mı sana dedi. Gerek yok canım diyerek içeri geçtim. peşimden geldi ve senin neyin var thefucking diye sordu. Yok birşeyim iyiyim dedim. Kötü birşey mi oldu iki gündür bi tuhaflık var sende anlatmayacak mısın dedi. Yok birşey uzatma işte diye karşılık verdim.
Ama tavırlarımdan muhtemelen anlamıştı. Çocuğum olacakmış onu aldırıcam diyecek halimde yoktu sonuçta. Pek yalan söyleme lüksümde olmuyordu heryerde beraber olduğumuz için. -
19.
+1yarın devam edeceğim panpalar şimdilik burada bırakıyorum.
-
20.
+5uyku tutmadı panpalar uyuyana kadar 2-3 part daha sıkıştıracağım buraya.
başlık yok! burası bom boş!