/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
    başlık yok! burası bom boş!
  1. 1.
    +6
    en baştan başlayayayım. 11-12 yaşlarındaydım beyler. durumumuz pek de iyi değildi.
    klagib hüzünlü hikaye , babamı hiç görmedim ben çok küçükken başka bir kadın bulup annemi terketmiş.
    annem beni hiç bırakmadı beyler. en karanlık günümdeki tek umut ışığımdı o. kolay yolu seçip intihar etmememin tek sebebiydi o.
    yılın 00 olması gerek yanlış hatırlamıyorsam , ocak ayıydı. kaderimin tamamen değişeceğini bilmeden çıktım o gün evden. derslerim pek de iyi değildi ama kimse üstelemezdi durumumuzu bildikleri için.
    hocalar "artık böyle olmaz kick , kendine çekidüzen vermek zorundasın. zor zamanlar geçiriyorsun biliyoruz ancak üstesinden gelmelisin " demeye başlamıştı. bende takmadım pek , normal bi şekilde okuldan çıktım. atölyeye uğradım , uğur abime selam verip işimin başına geçtim. saat 7 gibi çıktım işten eve doğru.
    eve gittiğimde belli belirsiz ağlama sesleri geliyordu beyler.
    kapıyı tıklattım usulca , gözü yaşlı anam açtı kapıyı. kendini toparlama çalıştı beni görünce , halımı hatrımı sordu ve yemek hazırlamak için mutfağa geçti. bende "acaba neden ağlıyor lan anam " diye içimden geçiriyorum , ama küçüğüm o zamanlar , hiç aklıma mantıklı bişey gelmedi. ne aklıma bizi terk eden babam geldi , ne de hergün gitmesi için tüm sesimizi kesip beklediğimiz ev sahibi geldi. sonra masayı gördüm beyler , tonla kağıt vardı. neyin nesidir diye bi bakmak istedim
    ···
  2. 2.
    +2
    beyler bu kısımda hayatım çok değişecek
    aceleye gelsin istemiyorum
    sizlerin de ders çıkarabileceği partlar olacak
    hayatta nelerin başıralabileceğini gösteren

    kimse sizin hayallerinizi öldürmesin
    umutlarınızı bırakmayın biri veya bişey için

    hayallerim vardı benim
    babam yoktu benim
    cebimde iki paket sigaramla tüm gün dolanırdım
    milletin hayatına özenerek
    şimdi geçmişe bakıyorum da
    kadere en büyük çalımı atmışım ben
    kaderimi kendim yazarak
    kaderinize boyun eğmeyin dostlar
    bugün yeter , yarın devam ederiz
    ···
  3. 3.
    +1
    2 gün uyunamadı beyler
    ölecek diye çok korktum
    sonra uyandı
    1 hafta hastanede kontrol altında tutuldu
    benden şikayetçi falan da olmadı , hala nasıl olduğunu da anlatmadı
    bikaç kişi geldi beni dövdü tarzında bişeyler söyledi sanırım , bilmiyorum
    taburcu oldu
    aradan 2 gün geçmişti ki
    öldüğü haberini aldım beyler
    kendini asmıştı
    intihar etmişti
    suçlu hissetmeli miydim?
    belki de
    peki bana yaptığı?
    o hissetmiş miydi?
    ben hissettim , onun bana yaptığı umrumda olmadan
    neden hala abi dediğimi merak etmiştiniz
    çünkü tüm mirasını bana bırakmıştı beyler
    her kuruşunu
    hatta intihardan önce 2 gün içerisinde bunları yaptığını düşünüyorum
    ama bilmiyorum , soramadım ki
    soramazdım zaten
    pişman mıyım?
    soruya soruyla cevap vermek huyum değildir ama
    o pişman mıydı?
    annemle yatağa girip bana abi rolü yapan
    postayı yediği her genç kızdan sonra
    annemle yatağa girmişti
    sorunuzu da cevaplayayım , pişman değilim
    iyiki dövmüşüm
    iyiki ebru beni ekmiş o gün
    yoksa kim bilir
    haberim olmadan kardeşim doğacaktı
    bana da çocuğum diye yutturacaktı
    artık evi ve arabası benimdi
    yaklaşık 13.500 lira değerinde mücevher de bırakmıştı
    nakit para yoktu , sanırım onla almıştı mücevherleri
    patron bana hiçbirşey sormadı
    nolduğunu da sormadı
    neden yaptığımı da
    direk çıkardı beni işten
    kendisi kaybetti
    2 yıl sonra iflasını açıkladı
    tabi oralara geleceğiz
    bende işsizdim
    artık kimsenin kapısında çalışmaya niyetim yoktu
    zaten okulum falan da yoktu
    kasiyer mi olsaydım dıbına koyayım
    gittim uğur abinin yerini aldım tabi ki
    anlamışsınızdır zaten
    azcık pazarlık falan , anlaştık
    350.000 lira , hepsi nakit
    artık kendi işyerim vardı
    ufak bi atölye
    ama neler çıkacaktı ondan
    mehmet abinin evini sattım
    arabasını da satıp kendime külüstür bişey aldım
    fiat bişeydi , tam modelini hatırlayamıyorum
    yannan gibi arabaydı , ama iyiki ona binmişim
    range'le evin parasını da aldım
    atölyeye yatırdım
    tüm paramı
    hepsini
    eğer atölye kapansaydı
    cebimde tavuk döner parası kalmamıştı
    ···
  4. 4.
    +1
    unutmaya çalıştığınız bişeyi tekrar anlatmak insana koyuyormuş arkadaşlar.
    biraz spoiler oldu farkındayım ama elleriniz çakmaklara gidecek , biliyordunuz zaten.
    1.70 'in ne çok üstünde ne çok altında , tahminen 55-50 kilo , mavi gözlü , kumral bi kız.
    ulan bu kızın mehmet abiyle ne ilişkisi var diye düşünüyorum.
    ama o an tutuldum sanki kıza.
    kız mutfağa doğru geçti beyler , bende acilen bi hamle yapmam lazım diye düşünüyorum.
    bende hemen geçtim , su dolduruyordu kendine.
    aldım bardağı elime yanına koydum , " bana da koyarmısın" dedim.
    kız mı abaza ben anlamadım ki , birden sırıtmaya başladı.
    beyin jetonlu tabi , biraz sürdü ama çözdüm.
    bende gülmeye başladım.
    farkında olmadan idare eder seviyede bi giriş yapmıştım.
    bozmamam gerekirdi , elimi uzattım.
    "ben kick"
    "ben de ebru , memnun oldum"
    "ben de"
    artık kıza bunu söylerken nasıl baktıysam kız korktu falan heralde amk.
    tekrar içeriye gitti.
    bana da koymadan.
    bende dıbına koyardım ama şimdilik kendime koymam gerek tarzında suyu doldurdum.
    içerken düşünüyorum. nasıl bunu ileriye zütürebilirim diye.
    hemen gittim içeri mehmet abiyi doğum günü çocuğu muamelesinin arasından çekiştirip aldım.
    "bana ne dediğini hatırlıyor musun " dedim kıza bakarak.
    "haha , ulan kick. tamam tamam , şu zırvalık bitsin konuşuruz.
    sen şimdi git tekele çaktırmadan. -elini cebine zütürdü , zütürürken bende yok bunlar benden tarzında bi işaret yaptım- bize kafana göre bişeyler al."
    çıktım dışarıya , tekel arıyorum.
    kulenin etrafına gittim artık , buldum bi tekel
    birebir hatırlamam mümkün değil ama rahat bi 10 tane almışımdır diye hatırlıyorum.
    adam artık 3 poşede koymuştu onu hatırlıyorum siz düşünün.
    eve doğru geçerken anneme mesaj attım , belki mehmet abide kalırım diye.
    binaya geldim , tam merdivenlerden çıkarken ebruyu gördüm.
    artık ben poşetleri nereme sokacağımı bilemedim.
    normalde 2 tane bira olsa inanın gram saklamazdım
    hatta 3.'nün parasını verir git kap kendine gel yukarı derdim
    ama şimdi 3 poşet ağzına kadar bira dolu dıbına koyum
    demesin alkolik mi bu ayı diye
    ben aklımdan bu düşünceleri geçirirken
    "selam" dedi
    "selam " diyebildim
    biraz izledim onu
    güzelliğini anlatacak kelimeler bulamıyorum , ya benden yazar olmaz ya da o kızdan hayat hikayeme başrol
    sonra bu konuşma burda bitmemeli diye hemen konuya atladım
    "nereye gidiyorsun , daha çok erken" ( saat yaklaşık 1:30)
    -gülümsedi , sonra esnedi değişik bişeyler yaptı işte amk-
    ama çok tatlıydı. esnerken bile çok tatlıydı lan
    yok ben gitsem iyi olur dedi.
    peki , görüşürüz dedim
    o görüşürüz demek yerine iyi geceler demeyi tercih etti
    görüşmek istemiyor demekki kız
    takılı kaldığım merdivenleri ayrı bi hüzünle çıktım
    kızla daha 2 cümle konuşmuştuk ama ne bileyim üzülmüştüm
    keşke orda bitseydi amk , üstelemeseydim.
    çıktım eve , girdim içeri
    artık 2 kişi kalmıştı
    2'side erkekti , şaşırmadığım bir şekilde
    sonra bunlar arkadaşmış , biri kalkalım artık burak hadi dedi , ikiside kalktı gittiler
    başbaşa kaldım mehmet abimle
    seslendim nerdesin diye , mutfağa gel dedi.
    küllükte sayamadığım kadar izmarit , artık odanın doğasına yerleşmiş sigara kokusu karşıladı beni.
    elimdeki poşetleri azcık havaya kaldırıp kafamla gösterir gibi yaptım
    oda " oha dıbına koyum kick , o ne öyle. bizi komaya mı sokucan" dedi
    açtım iki şişe , koydum önüne
    oturdum yanına
    şişeyi yarısına kadar diktim
    o ise yarısına kadar yavaş yavaş içti
    sonra birden dikti
    ben tecrübesizliğimden dolayı biraz rahatsız olmuştum , ama mehmet abiye ayak uydurmak lazımdı.
    anlat kızı dedim
    adı ebru , fabrikaya gelen iş güvenlik memurunun kızı , babası tam bir gavat. kendisi arkadaşımdır ama yürüttüğü rüşvetlerle hayal gibi bi yaşam sürüyor."
    dedim kendi kendime unut o kızı
    o kız için bmw'ye binmek , pahalı saat takıp , takım elbise giymem lazım
    sonra belki de bana umut vermek amacıyla belki cidden " bazen babasıyla fabrikaları dolaşır , sonuçta kızlar babasına düşkün biliyosun" dedi.
    babasından mı yürüyeyim mehmet abi diye soracaktım amk , az kalmıştı
    asıl umut ışığım geldi sonra
    "haftaya salı gelicek büyük ihtimalle , normalde tarihleri belli olmaz ama hep o sıralarda gelir."
    ulan dedim yoksa
    o kızı birdaha mı görecektim
    sonra mehmet abi bana umut veriyor diye düşündüm.
    3. biramdan sonrasını hatırlamıyorum ama , bişeyi hatırlıyorum.
    o gece mehmet abi sarhoş sarhoş birini aradı baya hararetli bişeyler konuştu sonra kapattı.
    inanın , yıl olmuş 2016 hala bilmiyorum ne konuştu orda. sorduğumda hep geçiştirirdi.
    arkadaşlar mehmet abiyi hatırladıkça kötü oldum , bana bi müsaade , geri gelicem.
    Tümünü Göster
    ···
  5. 5.
    +1
    şukularınızı ekgib etmeyin beyler
    bugün yazıcam baya bi ama şimdilik müsade
    hikayeyi takip eden bikaç kişi görünce çok mutlu oluyorum
    o yüzden attığınız şuku veya rez benim daha da istekli yazmamı sağlıyor
    artık gelince devam ederiz , fazla bekletmiycem
    ···
  6. 6.
    +1
    "oğlum kick , senin niye hiç kız arkadaşın falan yok lan."
    cidden yoktu.
    olgunlaştırmıştı beni yaşadığım kayıplar ve aldığım sorumluluklar.
    milletin aklı am-meme-züt bermuda üçlüsündeyken ben kira-fatura-aysonu takçukuru üçlüsündeydi.
    ama o an neden dedim bilmiyorum ama , " olmadığını nerden biliyosun mehmet abi" dedim
    o da " yeme beni kick'im be , ben senin ciğerini bilirim. utangaç falan mısın yoksa sen?"
    şuan düşündükçe sinirleniyorum , lan ben aysonunu getiricem diye eşşek gibi çalışırken adam benim kız arkadaşım olmadığını garipsiyor.
    bende üstelemedim , " yok abi , bilmiyorum ki . normal arkadaşım bile yok."
    mehmet abi sanki alındı bu lafıma , " olm ben varım ya lan , başka kimseye ihtiyacın yok" dedi
    içten söylemişti bunu , gerçekten kimseye ihtiyacım yoktu.
    param vardı , kariyerim de olacaktı.
    artık o herneyse amk
    olucaktı ama yani
    sonra nerden estiyse buna beni boğaza getirdi.
    oturduk bi banka , yaktı sigarasını.
    sonra sanki konuşmadı , ağzından döküldü kelimeler.
    ağzını kendi açtı ama kendi söylemedi o kelimeleri.
    biri ittirmişti boğazından yukarı o kelimeleri
    "bıraktı beni kick'im be"
    başka da bişey diyemedi , ben mevzuyu çoktan çözmüştüm.
    sonra gözleri doldu , konuşamadı.
    ağzından buruk buruk kelimeler akmaya devam etti.
    "bugün doğum günüm benim."
    doğum gününü kutlamak istemedim o an. çünkü o da istemiyordu.
    sanki ölüm yıldönümü gibiydi onun için.
    lanet okuyordu o güne.
    döndü boğaza karşı.
    daha bir efkarlı çekti sigarasını
    hadi gidelim artık dedi
    bende baktım adam iyice yıkılmış dağılıyor , evine bırakayım dedim.
    zütürdüm bunu evine , açtı kapıyı , gel içeriye otur azcık kahve mahve bişey yapıyım dedi.
    salona geçerken birden ışıklar açıldı , " iyi ki doğdun" sesleri geldi.
    sonra beni gördüler amk , ulan mehmet nerde seslerini duyar gibi oldum.
    hala aklıma gelince gülerim
    yüzleri değişik bi şekil aldı
    "mehmet abi , bi bak hele" dedim
    tabi benimde mallığım amk
    adam sanki duyamayacak eşşek gibi sesi
    geldi içeriye bi değişik duygular falan filan
    klagib doğum günü işte sonra o'nu gördüm.
    ···
  7. 7.
    +1
    atölyeye gittim bi yandan sevinçten uçup bi yandan korkarken.
    belki de kurtarıcaktım annemi borçlardan.
    7'de işten çıktım , eve geldiğimde annem ağlamıyordu , veya üzgün gözükmüyordu.
    garip
    sonraki aylar birbirini kovaladı beyler pek birşey anlatmama gerek yok, çalışıyordum 7-11 sonra öğlen atölyeye gidip 7'ye kadar orda çalışıyordum.
    bu arada bu konteynır işini bana ayarlayan adamın adı mehmetmiş. birkaç hafta sonra öğrenmiştim şans eseri , her neyse.
    aylar ayları kovaladı dediğim gibi , artık borç falan kalmamış , eski zavallı hayattım daha az zavallı olmaya başlamıştı.
    aradan 5 yıl geçti. 16 yaşındayım (17 de olabilir) ve artık işimde uzman sayılırdım. fabrikadaki her bölümde çalışmışlığım vardı ve konteynırlarda dediğim gibi uzmandım.
    aldığım para şimdinin asgari ücretinin biraz üzerindeydi çünkü tahmin edebilceğinizden çok daha fazla işe yardım ediyordum.
    hayat yoksa normale mi dönüyordu amk?
    şaşırdım ulan , normallik demekki böyle bişey.
    param vardı , annemin düşünmesi gereken borçları da yoktu.
    hayatta daha beni neler bekliyordu ki?
    eve gittim uğur abinin yanından çıkıp , annem mutlu şekilde karşıladı beni.
    bende nedenini sormadım , çünkü bilmek istemiyordum.
    onu öyle görmek yetiyordu.
    geçtim yatağıma , tavanı dikizliyorum mal mal.
    düşündüm , benim kimim var diye.
    kimsem yoktu lan .
    annem vardı bitek.
    uğur abim vardı , birde mehmet abim.
    başka kimsem yoktu.
    diğer herkesle muhabbetim isim sormaktan öteye gidememişti.
    üzüldüm lan o an.
    o anı hatırladıkça da üzülüyorum
    kimsesizlik kadar kötü bişey yok
    cebimde para vardı ama bu sefer de yanlızlık kederlendirmişti beni.
    hay anasını gibeyim böyle kaderin dedim ve klagib şekilde 6:30 da kalktım.
    gittim fabrikaya konteynır gelmiş , ama bi gariplik var.
    mehmet abi orda , etrafında da bikaç kişi var.
    adamlar jilet gibi giyinmişler , öyle ki tek bakışta anladım bu adamların kıyafetleri benim ev kiramdan daha çok.
    mehmet abi farketmedi beni , bişeyler anlatıyordu heyecanlı heyecanlı.
    günaydın mehmet abi dedim yanından geçerken , sonra "aa kick , gelsene sen bi buraya"
    o seslenme cidden fark yaratacaktı beyler.
    çok şey değişecekti.
    aralarından boyu 1.90 , orta kilolu , siyah takım elbiseli bi adamı gösterdi.
    "bu bey , fabrikanın sahibi. son zamanlarda fabrikada büyüme gösterdi. bundada senin etkin çok. şuan yaşın daha çok genç , anlayabileceğini sanmıyorum ama sana burda gerçek anlamda kariyer imkanı sunmak istiyoruz."
    "anlamadım ben abi?"
    "alacağın ücret artacak."
    "napmam lazım abi"
    "bişey yapmana gerek yok , sadece haber vermek için çağırdım seni. umarım hep bizimle olursun , çok genç ve değerli bi arkadaşımızsın."
    "teşekkürler abi çok sağol"
    sonra bana gözucuyla hadi gibtir git bakışı attı , bende anladım tabi işime döndüm.
    uyku sersemiyle anlamamıştım amk.
    kariyer neydi amk
    alacağım para artacaktı , heralde iyi bişey
    sevindim , mutlu oldum.
    normalde bu ilk terfiyem değildi.
    ama o terfiyeyi çok farklı kılacak olay yaşandı o gün.
    konteynırı boşalttık , artık bende pek bi hamallık yapmıyorum , sadece şunu alın şuraya yerleştirin diyorum arada da bi kaç koli mal taşıyorum.
    mehmet abi geldi yanıma , " bu akşam kutlamamız lazım bunu , hadi yine iyisin lan kerenacı"
    sırıttım biraz , sonra " akşam 9'da alırım seni" dedi , garipsedim amk.
    ben mehmet abiye evimi söylememiştim ki.
    nasıl buldu hala bilmiyorum ve merak ediyorum , ama saat 9'da geldi evime.
    anneme falan haber vermiştim tabi , çıktık dışarı.
    beyoğluna gittik , oturduk bi mekana.
    yaktı sigarasını , bana da uzattı sonra.
    aldım bi dal , sonra da ağzımda beklettim sigarayı yaksın diye.
    çakmağı masasından sürükledi önüme doğru , " al kendin yak pekekent" diyerek.
    aldım yaktım , işte o gün sigaraya başladım.
    anasını gibeyim , milletin patronu sigarayı görünce kızar , benimki beni sigaraya başlatıyor.
    mehmet abi patrondan fazlasıydı benim için , arkadaşımdı aynı zamanda.
    konuşmaya başladı.
    Tümünü Göster
    ···
  8. 8.
    +1
    "oğlum , daha çok küçüksün , ne yapıyorsun burda " dedi.
    "para kazanmaya çalışıyorum abi" dedim adamın yüzüne hüzünlü şekilde bakarak.
    "gel benimle bakayım sen" dedi , kalktı , sonra elimden tuttu kaldırdı beni de.
    sonra onunla gitmeye başladım. hafızamın en derin yerlerine kazınacak , tüm kaderimi değiştirecek yere zütürdü beni.
    3-5 tane yan yana eski binalar vardı. birine girdim onla beraber , sonra 3-4 tane merdiven çıktıktan sonra onun dairesine geldik. evine buyur etti , "gelemem abi" diye reddettim , ama ısrar etti.
    evini ilk günkü kadar iyi hatırlıyorum. dış kapının hemen önünde mutfağa açılan bir kapı , sol tarafta salon ve sağ tarafta nereye çıktığını bilmediğim bir koridor.
    aldı beni , hemen öndeki kapıdan soktu içeri.
    "karnın açmı" diye sordu bana sanki cevabını bilerek.
    saatlerce oturmuştum orda , tabi ki de açtım.
    "açım abi" diye yanıtladım bir yandan mutfağı inceleyerek.
    5-10 dakika sonra hazırladığı yemeği önüme koyduktan sonra sordu , " anlat bakalım , nedir senin hikayen?" anlattım bende beni terkedip giden babamı , borç batağındaki anamı.
    üzülür gibi bi hali vardı, ama artık normal birşeydi bu bana.
    yemeğimi yedim sonra
    "işe ihtiyacın var mı" diye sordu bana.
    cevabı zaten biliyordu.
    kendisi de bitirdi yemeğini , hadi gidelim dedi.
    nereye gideceğimizi sormadım , cehenneme zütürse de razıydım o an.
    beni aldı , büyük bi fabrikaya zütürdü beyler.
    bende zevkle inceliyorum etrafı , ohaaa diye falan kalmışım.
    sonra beni içeriye zütürdü. zamanına göre lüks şekilde tasarlanmış bi ofise soktu beni. oturdu patron koltuğuna , anlatmaya başladı.
    "saat 7-11 arasında buraya konteynırlar gelir. içerisi ampül doludur. koliler hafifdir ama sıktır. bi konteynırda 500-1500 arasında koli bulunur. 7-11 arasında buraya gelip konteynırların boşaltılmasına yardım edeceksin , bende sana maddi anlamda yardımcı olacağım. anlaştık mı?"
    tabi ki anlaşmıştık amk , sormasına bile şaşırdım.
    "yarın saatinde burda ol , -cebinden az bi miktar para çıkararak- al bunu git kendine bişeyler al" dedi.
    ···
  9. 9.
    +1
    kulenin etrafında dolanıyorum salak gibi , düşünüyorum ben ne tak yiyecem diye.
    o zaman tüm gücümle bağırmak istedim beyler , hiç bi zaman yaşamak istemediğim çaresizlik duygusuna karşı.
    oturdum bir kaldırım kenarına etraftaki insanları izliyorum.
    farkında olmasalar da ne kadar güzel hayatları vardı , mutluydular.
    etrafı gözetlerken gözüme bir köşeye sinmiş , eski püskü kıyafetler giymiş , elini insanlara açmış bekleyen birini gördüm beyler.
    sonra yoldan geçen şık giyimli birisi , elini açmış bekleyen adama cebinin sanırsam en derin köşesinden çıkardığı ufak bir miktar parayı uzattı. duyamıyordum ama teşekkür ettiğine emindim.
    ben niye aynısını yapmıyordum , bu kadar kolay mıydı yani?
    elimi açıp öğlene kadar beklerdim , sonra uğur abinin atölyesine giderdim.
    hiç unutmuyorum saat 10'dan 12:30'a kadar bekledim , tek kuruş alamadım.
    yoldan geçenleri seyrettim hep , mutlu insanları.
    gittim uğur abinin yanına. 7'ye kadar durdum orda , eve gittim.
    yine dolu gözlerle karşıladı annem. artık merak etmiyordum nedenini , ya da bilmek istemiyordum
    bilmeye korkuyordum belki de.
    günler günleri kovaladı.
    ta ki birgün 30-40'lı yaşlarında bir adam yanıma çöküp oturana kadar.
    ···
  10. 10.
    +1
    masada o zamanlar ne anlama geldiğini bilmediğim evraklar vardı. çok kötü borçtaydık beyler. hatırladıkça kötü oluyorum. her ne kadar küçükte olsam , anlamıştım başımızın dertte olduğunu. alışkındım artık böyle durumlara , sonra ortada kırmızı kalemle altı çizilmiş bol sıfırlı bi sayı gördüm. bu kadar para lazımsa yandık diye düşündüm , gerçekten de haklıydım. benim gibi öğleden sonra çalışan 11 yaşındaki çocuğun karşılayamayacağı kadar çok sıfır vardı o sayıda. annem de o zamanlar işten çıkarılmıştı , sebebini şuan hatırlamıyorum.
    bende seçeneklerimi düşündüm beyler. oturdum nasıl daha çok para kazanırım diye düşündüm. işim 7'de bitiyordu , 7:30'da evde oluyordum. o saatten sonra nerde , nasıl para kazanırım diye düşündüm. sonra artık anladım ki okuldan kurtulmalıydım. anneme " okulu bırakıcam ana , sabahları da çalışıcam " dedim. annem de "tonla derdim var , n'olur sende yük olma bana oğul" diye söylendi bana gözleri dolu dolu.
    içim bir kötü oldu , 2 gün boyunca eve gelir gelmez söyledim anneme okulu bırakacağımı.
    okumamı çok isterdi , hep " ben cahilim , sende benim gibi olma" derdi. ama içinde bulunduğumuz durumu iyice düşününce istemeyerek de olsa kabullendi.
    1 hafta içerisinde okuldan ayrıldım , artık sabahları da çalışacaktım.
    hemen uğur abime gittim söyledim sabahları da çalışacağımı.
    ama hiç de beklediğim gibi bir cevap almadım.
    "zaten elimiz darda kick'im , sana daha fazla yardımcı olamam , bunla idare edeceksin" dedi.
    oysa ki ben yardım istememiştim , iş istemiştim. ayrıldım ordan sonra iş aramaya başladım.
    ···
  11. 11.
    +1
    ve yazmaya başladım 10 dakika demişim 20 dakika olmuş kusura bakmayın
    şu keko uyusun diye uğraştım
    devam ediyorum
    ···
  12. 12.
    +1
    bende ne mi yaptım?
    o an yapacağım her hareket beni ya o tak çukuruna tekrar düşürürdü ya da çıkartırdı
    size ne anlatacağım , nasıl anlatacağım bilmiyorum
    sadece 1 günümü anlatayım , belki o zaman anlarsınız
    saat 5'de kalktım. 5:45 civarı hazır bir şekilde atölyeme yola çıktım
    6'da ordaydım. mesai 7:30'da başlardı ancak ben 6'dan çalışmaya başlar , elemanlara malzeme hazırlar ve işlerini hızlandırmak için yardımcı olurdum. 1.30 saat kadar çalıştıktan sonra muhasabedeki kızdan ( şaka gibi amk , adını bilmiyorum. ) dünün raporunu isterdim.
    oturur üretimi hızlandırmak için fikir yürütürdüm. saat 8:30'a doğru atölyemden çıkar , firmaları incelemeye giderdim. stoklarını takip eder , piyasadaki stok sorunu çıkmasını beklerdim. tüm firmaların stoklarını yaptıkları satış sonrası kayıtlarından bi arkadaşım sayesinde öğrenebiliyordum. tabi ki bu arkadaşım ebru beyler , firmaları her denetlemeye gittiğinde bana stoklar hakkında aşşağı yukarı rakamlar verirdi. firmaları da inceledikten sonra saat 12'ye geldiğinde ise eski müşterilerimi tek tek ziyaret ederdim. her gün farklı 2'sini ziyaret ederdim , bi kahvelerini içer muhabbet ederdim. dediğim gibi bu konuda gerçekten yetenekliyimdir , azcık dil dökmeden sonra onları ürün almaya ikna edebilirdim. akşam 5'e kadar öyle devam ederdim. atölyenin mesaisi saat 7'de biterdi. ben müşterilerimle işimi bitirir bitirmez yaklaşık gece 1'e kadar çalışırdım. köpek gibi hemde. 10-15 kişinin tüm gün çıkaramadığı işleri çıkarırdım. saat 1'i gösterdiği zaman atölyeye kilitler , gider yatardım. tabi ona yatmak deniyorsa amk , zaten 4 saat sonra yine kalkacaksın.
    böyle tam 2 yılım geçti beyler. o arada ufak atölye dediğim yer koskacaman fabrika oldu amk.
    o arayı anlatırım istek gelirse ama çok sıkıcıydı , dediğim rutinle devam ettim.
    artık intikam zamanıydı.
    2 yıl boyunca stoklarını gözledim beyler. kimse yanlış hareket yapmadı. 2 yıl boyunca.
    ta ki temmuzun ortasında 3-4 tane salak firma aynı anda stoklarını bitirinceye kadar.
    o an sipariş verseler bile 3 aya anca gelirdi malzemeleri , farkındaydım.
    ama bitene kadar beklemezlerdi siparişi , onun da farkındaydım.
    pazartesi günü başladım beyler. pazar gününe kadar ziyaret edebildiğim kadar piyasadan adam ziyaret ettim. zamanında küçümsedikleri atölyemin eline bakar olmuşlardı. tabi bende durur muyum , bunlara baya sağlam geçirdim. öyle böyle değil hemde.
    şimdinin parasıyla düşünüyorum da bunlar sırf diğer firmaların gerisini düşmeyelim diye
    benden yaklaşık olarak 450.000 lira değerindeki malzemeyi tamı tdıbına 3 milyon türk lirasına aldılar amk. kendi kendime dedim ki artık ben bu piyasanın krtik adamıyım.
    3 milyonla gidip beni atan patronumun fabrikasını aldım , kendisini de muhasabe bölümüne yerleştirdim amk.
    incide 3-4 aydır dolaşıyorum , böyle bi ayar görmedim daha önce.
    daha bitmedi , devam edicem.
    Tümünü Göster
    ···
  13. 13.
    0
    uğur abinin yanına gittim
    kapıda satılık tabelası asılıydı
    sordum uğur abiye direk
    "bu aralar piyasa çok durgun be kick , yapacak işimiz kalmadı. bende satmak zorundayım. kurtulabildiğim her yükten kurtuldum , ama başka seçenek bırakmadı bu dıbına kodumun piyasası bana."
    o zaman sordum ben de , alıcı olarak değil de arkadaş olarak
    "ne kadara bırakıyosun abi"
    "400.000'e bırakıyorum herşeyi" (şimdinin parası)
    biraz daha lafladık
    işlerimi falan sordu , ama cevabı zaten biliyordu
    taktığım saat onun işyerindeki elemanlara aylık diye dağıtılıyordu
    bende artık müsaade istedim , çıktım
    eve gittim , uzandım
    düşünüyorum günü , ertesi gün ne yapacağımı falan
    birden bir mesaj geldi
    "iki yıl geçti * " diye
    sen kimsin dıbına kodumun diye cevaplardım ama birden aklıma geldi
    içimden güzel bir hasgibtir çektim
    bana yüz vermeyen kız neden bana mesaj attı
    bende aynısını ona yapmak istedim
    "2 yıl sonra görüşürüz * " diye mesaj attım
    sonra düşünmeye başladım
    ulan bigün bişey olsa
    hiç param varmıydı diye
    şimdinin parasıyla 30.000 falan param vardı kıyıda köşede
    onun da sebebi o kadar büyük bir fabrikada çalışıp gecekondu türevi taktan bir evde kalmam ve masrafım olmamasıydı
    ev almak hiç aklıma gelmemişti , tabi gelmez amk
    bundan bikaç yıl önce dilencilik yapıyordum
    artık para biriktirme zamanıydı
    hayatıma azcık renk katmam lazımdı
    ertesi gün gittim işe
    patrondan komisyonlu çalışmak istedim
    %3 komisyon teklif etti , bende 2 kelime edip %5'e çıkardım
    artık benim ilgilendiğim konteynırlardan satılan ve benim adımı veren her müşterinin satışından %5 cebime girecekti
    eğer normal şekilde devam etseydi satışlar , %5 benim maaşımın yarısı bile etmezdi
    eşşek gibi çalışmaya başladım
    müşterilere öyle iyi davrandım , ilgi gösterdim ki arkadaşlarım bile olmuştu
    kafama koymuştum , hayatım renklenecekti
    o zamanlar evle başlayan rüya kimbilir neyle sonlanacaktı
    ilk ay şirketin satışlarında ciddi manada patlama oldu beyler
    hani grafik falan çizerler ya , ordaki ok bildiğin göğe çıkıyordu amk
    artık kendimi nasıl zorladıysam
    çok iyi hatırlıyorum , bigün müşterim beni tatile davet etmişti
    öyle bi ilişki kimsede görmedim benden başka
    bu yeteneğimdi benim , insanlarla çok iyi anlaşıp hemen bişeyler satmak benim uzmanlık alanımdı
    ilk ay normalde aldığım paranın 2 katını aldım
    sonra mehmet abiyle buluştuk , ilk ayımı kutladık
    3 bira falan içtim , gerisini hatırlamıyorum
    ama mesaj atmıştım ebru'ya ertesi gün okuduğumda az çok neler olduğunu anladım
    sarhoş olmuştum , ebruyla aramızda geçen konuşma şu
    "ebru"
    "???"
    "senden hoşlanıyorum"
    "???
    haftasonu buluşalım mı
    noldu??
    uyudun mu???
    ???
    "
    sabah bu mesajları okuyunca hemen mesaj attım
    "dün kendimde değildim , ama teklifin hala geçerliyse cumartesi boşum"
    "tamam , saat 4'de x kafede buluşalım"
    "tamam"
    garibime giden şuydu
    ben ondan hoşlanmıyordum , niye öyle bi mesaj atmıştım amk aradan kaç yıl geçmiş
    ve cumartesi günü geldi
    sabah erken saatten gidip saçıma başıma bi şekil verdirdim
    sonra giyindim , beklemeye başladım
    saat 3:30 civarı çıktım evden kafeye doğru
    vardığımda buluşmaya 5 dakika vardı ama ordaydı o
    el salladı
    gittim yanına
    "dün yazdığım şeyler için çok özü-"
    "bende sana boş değilim"
    vay amk
    2 yıl geçmiş amk kızı , o zaman niye bana yüz vermedin
    görüşürüz bile dememişti zamanında
    konuştuk ayrıldık
    sanki içimde ona karşı bişeyler hissetmiştim
    ama eski güzelliği yoktu
    ya da ben yeterince sarhoş değildim
    sonraki 10 ay içerisinde kızla sevgili olmuştum artık , fabrikaya denetleme bahanesiyle geliyordu
    buluşuyorduk haftasonları , seviyordum beyler
    param da baya birikmişti
    10'a katlamıştım paramı amk.
    nasıl diye sorarsanız cevabını veremem
    hayatta çok başarılı olanlar genelde geçmişte acı çekmiş ve zorluk yaşamış olanlardır
    benim buna açıklamam yok , gerek de olduğunu sanmıyorum
    saatlerimi geçirdiğim o sokaklara geri dönmeme imkan yoktu
    değişmişti kick , kick bey olmuştu artık
    300.000 lira benim için çok paraydı beyler
    herkes için çok paraydı
    o günü hiç unutmayacağım.
    14.05.2007
    Tümünü Göster
    ···
  14. 14.
    0
    pazar günüydü ama ben pazar günleri de çalışırdım
    zorunluluktan değildi , müşterilerimle buluşurdum
    onlarla dertleşir , yeri gelir bana tavsiyeler verirlerdi
    müşterilerimle bağlantım kopmasın diye pazar günleri eziyet çekerdim
    artan zamanlarda da ebruyla buluşurdum
    hayatımın değiştiğini sanıyorsunuz
    evet değişti ama en büyük an mehmet abinin benim yanıma geldiği an değildi
    yanımdan gittiği andı
    ve o gün gerçekleşecekti
    eğer o gün farklı bi senaryo yaşansaydı şuanda olduğum yerlere asla gelemezdim belki de
    hayallerim araba dan öteye gidemezdi
    sadece eve 1-2 saat geç gelseydim
    hayatım böyle olamazdı
    müşterimle görüşmem bitti
    ben ebruyla buluşurum diye seviniyordum
    hemen anneme mesaj attım , geç gelirim ebruyla buluşcam diye
    ebruyu aradım
    geldi yanıma , ama ona gelen telefonla hemen ayrılmak zorunda kaldı
    bi yakını trafik kazası geçirmiş
    bende eve döneyim diye düşündüm
    burda yaptığımı ayılık , belki de öküzlük olarak görebilirsiniz
    ama ebrunun ailesiyle hiç yakınlığım yoktu
    ve gelmemi de istememişti
    yinede gitmem gerekirdi , biliyorum yüzüme vurmayın amk
    ama iyiki gitmemişim
    eve döndüm beyler
    ilgimi sokağın önüne rastgele şekilde parkedilmiş range rover
    plakayı okudum içimden
    mehmet abinin arabasıydı bu
    bizim evde ne işi vardı amk
    ilk buluşmamızda beni evimden adres sormadan almıştı , altını çiziyorum
    ondan sonra adresi söylemiştim o yüzden şaşırdığım konu orda olması değildi
    neden orda olduğuydu
    gittim kapının önüne
    mehmet abinin ayakkabıları amk
    anahtarı çevirdim ve manzara karşısında öldüm beyler
    ciddi ciddi öldüm amk
    kapının hemen önüne atılmış pantolon
    geldiğimi belli etmeden
    salonda kimse yoktu
    mutfak boştu
    aklımdan ne dua varsa okudum orda mehmet abiyi görmemek için
    ama ordaydı
    yatak odasındaydı
    annemin üstündeydi
    neler yapacağımı bilemedim
    neler yapacağını değil aslında , mehmet abiyi nasıl öldürebileceğimi bilemedim
    hemen aldım bunu
    ağzını yüzünü iyice dağıttım
    artık annem yapma diye ağlamaya başlamıştı
    ben ise yere yatırıp tekmelemeye başlamıştım
    yüzü kan içindeydi
    çok kötü durumdaydı
    eğer onu olduğu yerde bıraksam ölürdü büyük ihtimalle
    kendini savunmaya falan da çalışmadı çünkü
    sonra annemi odadan çıkardım
    odaya kıyafetlerini fırlattım
    2 dakika sonra içeri girdim aldım bunun arabasını
    hastaneye zütürdüm
    acilde beklemeye başladım
    oturdum bi köşeye , ne yapacağımı düşünüyorum
    hayatımı düzelten adam gibmişti bu sefer
    sonra önüme bi kız oturdu
    ağlıyordu beyler
    kendi durumum ondan vahimdi ama yinede onu teselli etmem gerektiğini düşündüm
    yanına oturdum, beni eliyle itti , gitmemi istedi
    bulunduğu durumu daha da zora sokmak yakışmazdı
    ayrıldım yanından , geçtim bi köşeye
    çöktüm oraya
    ağlamaya başladım
    sonra gittim mehmet abinin yanına
    niye abi diyorsun diye soracaksınız
    hakkınızdır
    Tümünü Göster
    ···
  15. 15.
    0
    Seni gidi hinzir middle kick
    ···
  16. 16.
    0
    Moruk seni bekliyorum devam et *
    ···
  17. 17.
    0
    patronum artık benim elemanımdı amk.
    hatırladıkça gülerim.
    kendisini de 2 ay kadar önce işten çıkardım. (haklı sebeplerim vardı , şimdi buraya açmak olmaz)
    lüks bi ofisim , dev gibi fabrikam , sürekli müşterilerim vardı.
    cebimde param vardı , hemde tak gibi.
    banka hesaplarım doluydu binlerce lirayla.
    ama bişey ekgibti beyler.
    dev gibi fabrikası olan adam
    2005 model fiat palio kullanıordu amk. ( modelini hatırladım )
    ulan dedim kendi kendime genç yaşımdayım
    neden spor arabam olmasın
    her ne kadar param olsada o kadar param yoktu
    yine bi biriktirme aşaması vardı
    1.5 ayda parayı biriktirdim beyler , ve hala çok sevdiğim ilk arabamı aldım.
    2008 , porsche 911...
    o arabayı kelimelerle tarif edemiyorum , çünkü hissetmeniz gerekiyor.
    zamanın dilenci çocuğu , şimdi insanların sokaktan geçerken arabasını görünce kıyıya vurmuş balinaya bakar gibi baktığı bi insan olmuş.
    adam olmuş.
    bi söz vardır beyler
    "hayat hep iyi , ya da hep kötü gidemez"
    iyi kısmı bitmesin diye çok çabaladım.
    başardığımı sanmıyorum.
    ···
    1. 1.
      0
      Bitti mi panpa
      ···
    2. 2.
      0
      bitmedi ama geri kalan kısmı inan hiç anlatasım yok. duvara konuşuyormuş gibi hissediyorum kendimi , zaten çocuk da durmuyor . ama müsait bi zamanımda bitiriyim
      gavatlık yapmayım
      ···
  18. 18.
    0
    beyler bekleyiş sona erdi eve geldim , 10 dakikaya ilk partı yazmaya başlıyıcam
    bu gece 13'lü yıllara kadar gelmeyi planlıyorum , yani hayatımın zirvesinde olduğum yerlere

    şukular şelale beyler , daha bi detaylı ve özenle yazıcam
    ···
  19. 19.
    0
    Devam pmp
    ···
  20. 20.
    0
    Devam pmp
    ···