1. 1.
    +8
    burada sürekli saçma sapan geyikler yapıp eğleniyorum falan ama. ne bileyim lan. gerçekten çok yalnız olduğumu farkettim. bunun ergen triplerine girmekle falan da bir ilgisi yok. çok tuhaf bir his. şu an yaptığım herşey geçmişten gelen ve etrafımdakilere karşı olan sorumluluklarımdan dolayıdır. hiç bir şeyi isteyerek yapmıyorum. yapamıyorum. canım birşey yapmak istemiyor ki, oturup derdimi anlatabileceğim bir adam bile yok. kimin yanına gitsem beni mutlu sanıyor. değilim. hiç değilim hem de. yaşamamam gereken şeyler yaşadım. haketmediğim şeyleri yapıldı. herkese yapılıyor, herkes yaşıyor bunları ama. yaşadığımız tek bir hayat var ve kimi zaman bencil olmak gerekmiyor mu sizce de? insanların hallerine şükretmelerini desteklerim. benden çok çok daha kötü durumda olanlar da var. bundan şüphem yok zaten. ama eğer telefonuma mesaj geldiğinde, ya bir bankadan, ya da kullandığım operatörden oluyorsa bu mesaj, insana koyuyor. çok koyuyor hem de. oturup derdimi anlatmak istediğim adamlar beni geyik bir insan olarak kafalarında şekillendirdikleri için doğru düzgün dinlemiyorlar bile, ya da giblemiyorlar. kendi kendime içeyim diyorum. sızıp kalıyorum. muhabbet yok, birşey yok.

    hayatının amacı elinden alınmış gibiyim zaten. sevgilimden ayrıldım. çoğu insan bu durumu ben bu şekilde istedim diye böyle oldu, olarak biliyor. öyle değil. yani sizin de ne anlattığımla ilgili bir fikriniz yok tabi. ancak şunu söyleyebilirim ki, ben istemiyordum böyle birşeyi.

    güzeldi ama lan, hatırlıyorum bazen. sabah uyanınca bir ayağını üzerine atmış, ağzı açık bebek gibi uyurken izliyorsun onu. yanağını öpüyorsun. ama yavaşça öpüyorsun. uyanırsa kızar çünkü. uyandırmamaya çalışıyorsun. saçını okşuyorsun hafif hafif. hoşuna gidiyor çünkü. kahvaltı hazırlıyorsun. böyle görünce seviniyor, hemen atlıyor boynuna. sevildiğini hissediyorsun. işte güzel olan o zaten. ben şimdi sevildiğimi hissedemiyorum. suratıma gülen insanların beni çok da giblediğini inanmıyorum. giblenecek bir adam değilik çoğuna göre belki de. orası tartışılır. ama ne bileyim lan. ben sanki bunları haketmedim.

    sürekli iyi bir insan olmaya çalıştım. sürekli en güzelini yapmaya çalıştım. en iyisini yapmaya çalıştım. her zaman olabildiğince az bencil olmaya çalıştım. yanlış mı yaptım acaba? yaşanacak bir olayda en çok etkilenecek ben olsam bile önce diğerlerini düşünürdüm. kimine göre salaklık, kimine göre iyilik, kimine göre bunu anlatmam zütü kalkıklık kendini beğenmişlik. umrumda değil. düşündüğüm şey bu.

    çok tuhaf ama. son birkaç haftadır günde 3 saat ya uyuyorumdur ya uyumuyorumdur. saçma sapan bir peluş oyuncağa sarılmak yetmiyor ki. sabah uyandığında yine o koca yatakta yanının bomboş, buz gibi olacağını biliyorsun. aslında hemen uyuyup hiç uyanmak istemiyorsun, hatırlamak istemiyorsun hiçbirşeyi. ama batıyor. beynini kemiriyor o düşünce.

    derdini anlatmaya çalışıyorsun, dinlemiyor kimse. kimse dinlemiyor. dinlemiş gibi gözüküyor sadece. dinleyen de anlamıyor.

    soruyorlar kimi zaman. yalnızlık nedir diye.

    yalnızlık beni benden başka kimsenin anlamamasıdır.

    tek istediğim mutlu olmaktı, olmadı. siz de giblemeyeceksiniz biliyorum. zaten böyle şeyler koyuyor. sadece sevilmek istiyorum o kadar. başka birşey değil. bu kadar ufak bir mutluluğu istemek aşırı bir durum olmamalı.

    keşke anlasanız beni lan. keşke anlasanız
    Tümünü Göster
    ···
  2. 2.
    0
    hatırlıyorum da, onun yanında ağladığım zaman, yani mecazi anlamda değil, ciddi ciddi ağladığım zaman çok boştu söylediğim şeyler. aklıma gelen şeyler o kadar anlamsızdı ki onun yaptığı şeyler karşısında. ona tek söylediğim onu çok sevdiğimdi, başka birşey söyleyemedim. böyle durumda söyleyecek birşeyin olmaması çok kötü oluyor. yani karşında açık açık ayrılmamak için ikna etmeye çalıştığın bir insan var. ama ikna etmek için elinde hiçbir kozun yok. aslında koza ihtiyacın yok. anlamsızlık bir boşluğun içerisinde sebep arıyorsun bazen. ulan beni böyle hiçbirşey söyleyememeye, hiçbir sebep sunamamaya iten şey nedir diye. kayboluyorsun. sonunda bakıyorsun ki, yalnızmışsın aslında.

    bir de şöyle birşey var. beni tanıyan çoğu adam şu yazdıklarımı okusa, ulan ne nankör adamsın, anlattın da dinlemedik mi der, diyecektir de emin olun. ama beni neden giblesin ki bir adam? ulan kendi hayatının dertleri içinde boğulmuş gitmişsin zaten. karşıma geçip 2 saat ağlasam aklına ne kalacak? kimi kandırıyorsun?

    ama asıl koyan ne biliyor musunuz? konuşursun böyle bir adamla, adam da seni ikna etmeye çalışır. boşver olm der. gibtir et der. bilirsin aslında durumun çaresizliğini, o adamın çaresizliğini. bu çaresizliğin getirdiği boşluk seni çok saçma şeylere de sürükleyebilir. ama benim derdim o değil. biliyorsun ya hani bu anlatılanların, sana söylenenlerin hiçbiri çözüm değil. işte o koyuyor. çok koyuyor. biliyorsun çünkü. olmayacak, düzelmeyecek onların söyledikleriyle. düzelmeyecek
    ···
  3. 3.
    +2
    kimi zaman ailem geliyor aklıma. fakirdik biz. çok fakirdik. yani ülkedeki çoğunluğun içindeydik, özel bir durum yok yanlış anlamayın. ama mutluydum ben. babamın girdiği borç batağından çıkabilmek için annem, ben, babam pazarcılık yapmaya başladık. daha 12 yaşındayım. yalnız değildim. yanımda annem vardı, babam vardı. onlara güveniyordum. alıyordum elime 1 bidon suyu, satıyordum pazarda. simit satıyordum. mutluydum. birşeyin parçasıydım. hayatımın amacı vardı. bitecek bu borç diyordum. her sattığım su için babamın borcu bitecek diyordum. bunlar utanılacak şeyler değil.

    ama olmadı, bitmedi borç. borç bitmeyince ne var ne yok satıldı. yine bitmedi. babam hastalandı. 15 yaşındaydım. mide kanseri geçirdi. 100 kiloluk adam 45 kiloya düştü. yalnız değildik ama. annem vardı, ben vardım, o vardı, ablam vardı. birlikteydik. geçinebilmek için annem pazarcılığa devam etti, ben de babamın yanında kaldım hastanede. yalnız değildik. birlikteydik. babamın elini sımsıkı tutuyordum. gözünün içine bakıyordum. benim gözümün dolduğunu görmesin diye kaçırıyordum bazen. yemeğini yediriyordum. tuvalete zütürüyordum. ama yalnız değildik.

    sonra amcam alıp beni eve getirdi. sabahına bir telefon geldi. herkes bir panik havası içine girdi. ne oluyoruz demeye kalmadan apar topar hastaneye gittik. o sahne gözümün önünden hiç gitmiyor. amcam ve dedem doktorla konustuktan sonra. suratları bembeyaz bir şekilde yanıma geldiler. birşey yokmuş, boşuna panik yapmışız dediler. biliyordum. yalandı. babamı görmek istiyorum dedim. göstermediler. zorla eve zütürdüler. gözlerimin içine baka baka yalan söylediler. baban iyi dediler. ne kadar kötü birşeydi o öyle. biliyorsun babanın öldüğünü, söylemiyorlar diye kendi kendine yok lan ölmedi, sadece bir kriz falandır heralde diyorsun.

    sonra gelip amcan sana sarılıyor ve babanı kaybettik diyor. ağlayamıyorsun bile, tuhaf. kalıyorsun öylece.

    yalnız mıydık? değildik. babam beni, bizi bırakıp gitmişti. ama yalnız değildik. birlikteydik.

    fiziken bizi bırakıp giden bir insan beni yalnız bırakmazken, yanımda durup gözümün içine bakarak beni yalnız bırakabilen birinin olduğu dünyada yaşıyoruz. ben istemiyorum bu hayatı. saçma geliyor. boş geliyor. yalnızlık çok boğuyor beni
    ···
  4. 4.
    +1
    son 2 haftadır hastayım. çok birşey istemiyorum. biri yanımda olsun. bir çorba getirsin. ateşime baksın. terlediğim zaman başka bir tişört getirsin değiştireyim. bana böyle bişiler içirsin. değer versin. bir de o kadar iğrenç bir durum ki, sürekli burnum kanamaya başladı. annem tırsar diye ona da söyleyemiyorum. ondan başka söyleyecek de kimse kalmadı. söylediklerim de pek giblemiyor.

    yani çok büyük bir hastalık değil belki de yaşadığım. ama ne olursa olsun hasta hasta o yatakta yatarken http://fizy.com/#s/1ls6h6 bu şarkıyı dinleyip boş boş üzülmek daha da fazla hatırlatıyor bana yalnız olduğumu.

    yahu sizce ciddi ciddi soruyorum. bu istediklerim çok aşırı, istenmemesi gereken şeyler mi? biri yanımda olsun istiyorum. biri beni sevsin istiyorum. çok fazla değil bence. sevilmeyecek, nefret edilecek bir adam değilim. iyi biri olmaya çalışırım hep.

    yalnız ölmek istemiyorum ben.
    ···
  5. 5.
    +1
    insana yaptırmadığı şeyler yaptırıyor bu yalnızlık. onu da söyleyeyim. mesela ben müzisyenim demiyorum, fakat müzikle içli dışlı olan bir insanım. bugüne kadar oturup şarkı sözü yazmışlığım yoktu. ama geçen yalnızlığın getirdiği gaz mıdır, antidepresanlardan mıdır, içkiden midir bilemem, böyle bildiğin şarkı yapmışım. sabah uyandığımda gördüm. öyle çok ahım şahım sözleri yok. ama okuyunca farkettim ki, ne hissediyorsam onu yazmışım.

    güzel yanını görmeye çalışıyorsun yalnızlığın, olmuyor. saçma geliyor lan. ne bileyim. kimi kandırayım şimdi. yalnızlığın neyi güzel olabilir ki? düşündüğümde aklıma hiçbirşey gelmiyor. kendine zaman ayırabilirsin falan diyorsun ama. hikaye onlar. kendine ne zamanı ayıracaksın abicim? en fazla yapacağın 2 gün kafa dinlemek olur. 3. gün ne tak yiyeceksin?

    çekilecek şey değil. harbi değil.
    ···
  6. 6.
    0
    böyle boşluğa düştüğün zamanlarda da bazı arkadaşlara güveniyorsun. onlar da salak salak ekiyor seni, ya da ilgilenmiyor. olabilecek en kötü zamanda herşeyin üst üste gelmesi çok yoruyor bünyeyi. beynini yoruyor insanın. sonra kalkıp başkalarına dert anlatmaya çalışıyorsun. gelmiş karşıma sigara içme diyor mesela biri. ya bi gibtirgit amk. sanane. çok mu gibinde sanki.

    biri hastaneye git der, biri pgiboloğa git der. dıbına koyim. pgiboloğa gitsem ne olacak? sanki gitmedik. gittik de ne oldu. ilaç verdi. takıntılısın dedi. postaladı. bitti gitti. giberler öyle işi. sanki biz bilmiyoruz amk. somut bir çözüm olmadıkça rahatlayamıyorsun işte dıbına koyim. giberler pgiboloğunu da senin verdiğin öğütü de.
    ···
  7. 7.
    0
    burada da böyle tek başıma yazmak da güzel değil aslında. ama yazıyorum. anlatmam lazım çünkü. kimse okumasa da yazıyorum. yazdıkça az da olsa rahatlıyorum sanki
    ···
  8. 8.
    +1
    düşünüyorum da artık intihar etmek isteyen insanları biraz daha iyi anlıyorum. yani eskiden tamamiyle karşıydım bu duruma. hala destekçisi değilim. ama daha iyi anlıyorum. özellikle böyle durumlardan dolayı intihar etmek isteyenleri. çok büyük bir boşluk içine düşüyorsun. anlamsızlık almış başını gidiyor. ne yapacağını bilemiyorsun. o seçenek geliyor aklına. mantıklı geliyor abi ne diyim şimdi. bir taka yaramadığın sürece ne gibime yaşıyorsun diyorsun.

    bomboş lan. bildiğin bomboş. bakıyorum şöyle bir hayatıma. hakikaten uğruna yaşanacak birşey kalmamış ki, anı yaşıyoruz. günü geçiriyoruz. karnımız doyuyo. yorulup uyuyoruz. bu ne dıbına koyim.

    böyle bir yaşamı istememek artık bana saçma gelmiyor. aksine gayet mantıklı geliyor. suratıma gülüp arkamdan demediğini bırakmayan adamlarla aynı havayı solumak boğuyor insanı. sen daha ne yaşadın diyenler olacaktır. çoğunuzun yaşamadığı şeyleri çok daha genç yaşta yaşadım diyebilirim. tekrar söylüyorum. elbette vardır daha kötülerini yaşamış insanlar. fakat bu yaşadığım başka. anlamsız. anlamı yok. yok işte dıbına koyim. öylesine nefes alıp veriyorum. istediğim şeyler olmuyor. ne gibime yaşıyorum o zaman. olmuyor işte
    ···
  9. 9.
    0
    keşke bu antidepresanların etkisi hiç geçmese güzel kardeşlerim. keşke kafam züt gibi olsa her daim. yarak kürek işleri düşünmesem. ama kötü yani içki içemiyorum bu aralar. antidepresanlar içkiyle alındığında sıkıntı olabilirmiş. yani her ne kadar yaşamdan soğumuş olsam da, ölümden hala korkuyorum. bu bir bakıma güzel birşey. ölümden hala korkabilmem bana güç veriyor. yaşamaya asılabiliyorum.

    ama hala aynı. değişen bişey yok. yalnızlık, boşluk, saçmalık. herşey aynı. günün sona ermesini beklemek. yatağa girip bir an önce uyuyabilmek ve hiçbirşey düşünmemek. bunları istemek. herşey aynı.

    o kadar karmaşık şeyler hissediyorum ki anlatamam. önceden sevgilime sarılıp uyuyamamanın ekgibliğini hiç bu kadar hissetmemiştim. bu alışılması çok zor birşeymiş. beni karmaşık duygulara sürükleyen de alışmaya çalışıp alışamadığım durumlar zaten. kimseye yalan söyleyemem ki. alışamıyorum, olmuyor yapamıyorum. ne yapayım şimdi? mutlu olmak istiyorum ve olmuyor. ne yapayım?
    ···
  10. 10.
    0
    şu an karanlık odamda yazıyorum bunları. içeriden arkadaşların gülüşme sesleri geliyor. onlar mutlu. kimisinin yanında sevgilisi var. kimisinin yanında değil ama telefonla konuşuyorlar falan. hepsinin de bir amacı var. gerçekten hepsinin hayatla ilgili tasaları olabilir ama, şu an mutlular. ben neden onu hissedemiyorum? ben de hissetmek istiyorum bu mutluluğu. yatağımda tek başıma bir sağa bir sola dönerek vakit öldürmeye çalışıyorum olmuyor.

    uyumak istiyorum o da olmuyor. işe gitmedim, izin aldım. gitmek istemedim. orada da vakit geçmiyor. eski fotolarımıza falan bakıyorum. üzülsem mi, mutlu mu olsam bilemiyorum. mutlu olduğum günler aklıma geliyor özlüyorum. onun yanımda olmayışına da üzülüyorum bir yandan.

    onun tişörtünü koklayıp kendimi avutuyorum bazen. onun teninin kokusunu alıyorum. mutlu oluyorum. yanımdaymış gibi oluyor. birkaç saniyeliğine de olsa öyle hissettiriyor. sonra bakıyorum ki, karanlığın ve sessizliğin getirdiği buz gibi odada yapayalnızmışım başından beri. yalnızmışım, yalnız olacağım. halim kalmadı artık
    ···
  11. 11.
    0
    burada da yalnızım. heryerde olduğu gibi
    ···
  12. 12.
    0
    az önce telefonuma baktım 3 tane mesaj vardı.

    vakıfbank, pierre cardin, avea.

    vay arkadaş ya. ne çok sevenim varmış. gözlerim doldu gerçekten. komik geliyor ama bazen güzel kardeşlerim. ne bileyim. şimdi 3 tane mesaj geldiğini görüyorsun ya mesela. aha diyorsun seni gibleyen birileri mi var yoksa diye soruyorsun kendi kendine. ilk mesajı açıyorsun. bankadan gelmiş, diğer ikisi başkasındandır heralde diyorsun. pierre cardin'de hede höde indirimi vardır diye bir mesajı daha geçiştirdikten sonra en son mesaja geliyor sıra. ulan budur heralde diyorsun. bu kadar da üst üste gelmez heralde diyorsun sonra bir bakıyorsun. aveanın saçma sapan bir kampanyası. komik vallahi. o heyecanım komik.
    ···
  13. 13.
    +1
    ben böyle biri değildim. vallahi değildim yahu. gerçekten çok mutluydum. olabilecek en taktan durumlarda bile mutlu olmasını biliyordum. bir şekilde teselli ediyordum kendimi. meğer o zamanlar bunu yapabilmemin tek sebebi yalnız olmamamdan dolayıymış. yoksa şimdi de bir şekilde bu durumun içerisinden çıkardım. kendimi biliyorum çünkü.

    kendi kendime ağlayıp sızlıyorum. çok ağlamaktan gözüm yanıyor. başım ağrıyor. kimsenin haberi yok. birinin haberi olmak zorunda değil ama. yalnızlık diyorum ya. işte bunu anlatmaya çalışıyorum. böyle birşeyin başıma geleceğini hiç düşünmemiştim. sosyal bir insan olduğumu, çevremdeki insanların beni sevdiğini, bana değer verdiklerini düşünürdüm. öyle değilmiş ki hiçbirşey. anladım bunu.

    başım ağrıyor çok kötü. düne kadar sigara içilen ortamda duramayan ben birini söndürmeden diğerini yakmaya başladım. kendime kötü davranmak istemem aslında ama umrumda değil. ne olacak ki? ölür müyüm sonunda? şu an yaşıyor muyum? bu mu hayat?
    ···
  14. 14.
    0
    saçma sapan bir güne daha başladım. sabah kalkar kalkmaz yine aynı şeyler vardı kafamda. bugünü nasıl geçiştireceğimi düşünüyorum şimdi. normalde ayrılmamış olsaydık yarın kahvaltı hazırlardım ona. pazar günleri çalışmıyorum. menemeni çok severdi. hep yapardım ben de. mutfağa girmesinden korkardım. istemezdim. üzerine bişey dökülür, orasını burasını keser diye kızardım hep. kovardım. o da üzülürdü. sonra gidip yatakta severdim biraz onu. tekrar iyi olurduk.

    bunları anlatırken bile bir yandan salak bir gülümseme oluşurken suratımda bir yandan da gözlerim doluyor. engel olamıyorum. bunları özleyebileceğim hiç aklıma gelmezdi.

    nasıl geçecek bugün acaba. ilaçlarımı yanıma almayı da unuttum. gereksiz bir korku ve tedirginlik var üzerimde. yardıma ihtiyacım var. gerçekten yardıma ihtiyacım var.
    ···
  15. 15.
    +1
    ara sıra burada dönen geyiğe ortak olayım diyorum. onu da yapamıyorum artık eskisi gibi. ilgilenmem gereken şeylerin çoğuyla da doğru düzgün ilgilenemez oldum. ne müzikle ilgileniyorum, ne işimle ilgileniyorum. kendimle zaten ilgilenmiyorum. ailemi arayıp sormuyorum. arkadaşlarımdan da uzaklaştım.

    bütün günüm işyerinde geçiyor, akşdıbına da eve gidip yatıyorum. ne salak bir hayat bu dıbına koyim. kafayı yemek üzereyim. bu muydu yani yaşamam gereken şey? istemiyorum dıbına koyim ya istemiyorum.

    sinirden ne yapacağımı bilmiyorum. delirmek üzereyim artık yeter lan
    ···