bakırın kilosu iki milyon beş yüz bin lira mevzu insaatlarda, ambarlardaki bakır kazanlarda, kendime tekeri sallanan bir el arabası bularak koyuldum bu sevdaya.10 yaşında olsakta turnayı gözünden vurmak peşindeyiz o zamanlar ...
EDiT:BiTTi

zütürdüm bunu babamın okul patolonumun paçalarını yaptırdığı elindeki iğneyi görmeyip nerede diyen çılgın terzi samiye. Girdiğim gibi bir selamunaleyküm çektim.Çocuk şaşırdı. Dedim allahın selamıdır bu yobaz büyüyünce öğrenrsin, çok biliyorum tabi. Sami abi sana bir işimiz düştü dedim.Ne var dedi şeytanın çoçuğu yine iplikleri mi çalacaksın?Yok be abi dedim.Şu velede acıdım elbisesi yırtılmış anası şişman cazgırın teki yer çocuğu dik şunu dedim.eee dedi para dedi tepem attı benim.Bu sene cdıbına hiç top çarpmadı demi dedim sami dayı. Bunağın beyin bastı tamam dikeriz ama babandan alırım parayı one göre. Tamam dedim. Sevindi de çocuk ismini sordum? ümit dedi.

Benim gözümden yaşlar geliyor ama siyah siyah neden mi? Suratımdaki pislikten.Karşıdaki azmanda ağlıyor ama niye mi?bilmiyorum.Öylesine büyük bir çocuktan hem dayak yemek, hemde ağlatmak beni bir duygu karmaşasına soktu şimdi.Acıdım da öküze.Yanına gittim ağlayarak sen niye ağlıyorsun gib kafa dedin hem dövdün hemde ağlıyorsun dedim.muallaktorun meğersem hırkasını yırtmışım ondanmış karın ağrısı.Topu almış kucağına ağla babam ağla ağla babam ağla susmuyor ki velet.Ben sustum o susmadı.Tutum kolundan dedim gel benle...

bekledik kör saminin hırkayı dikmesini. Dikti sonunda.Giy dedim hırkayı toz ol.Bir daha karşıma çıkma. iyiliği yaptım mıydı abilik taslarım. Ayıya kapan gözükmedik bu kez tatlı tatlı adamı sordu bende cemil dedim.Öyle tanıştık ümitle. Sonra havadaki kılları takip edip ümidin berberin yanındaki evine doğru ikiledik. Apartman güzel, etrafı bahçeydi. Hatta içinde tahtravalili, dönme dolaplı park bil vardı.Bir keresinde almamışlardı beni. Zaten çocuk parkı niye umrumda olsundu ki.Ben çocuk değildim ki.

Biraz çizgi film izledim.Dayaktan sonra iyi olurdu.Uyuya kalmazdım en azından.Sonra çıktım dışarı yine.Daha doğrusu dışarı kaçtım diyelim annem mutfaktayken.Ardından tarlaya gittim dedim belki bulurum top oynayan bir kaç çocuk saat erken ama olsun.Sonra bir baktım ümit orada.Eliyle gel gel yaptı.Sen gel dedim.Sonuçta o veletlerin arasına karışamazdım.Ümit geldi.Kimse anlamamış bunun hırkasının durumu.Çok iyi dedim.Sana ne oldu yine biriyle kavgamı ettin dedi.Yok dedim annem dövdü yine sağolsun.Güldü.Sonra bunu ardıma takıp bir sigara yaktım.Gidecek gibi oldu ama tuttum.Duman dedim sana bir zararı yok gel dedim.Bunu baya zaman önce bulduğum el arabasının yanına zütürdüm.Sonrada bakır olayından bahsettim.

Toplam iki milyon iki yüz elli bin lira tuttu çanak.Bir buçuğunu kendime yedi yüz ellisi besili danaya.Para kazanmanın kıyaklığını hissetmişti keriz.Ağzı ayran görmemiş budalalar gibi açılmıştı payına düşen yedi yüz elliyi alırken.Ulan bir yandan da acıyordum.Tüm işi ona yaptırmıştım zerrede zevk almamıştım.insan biraz başkalıdırır be, gözü açık olur, uğraştırır.Ama bu manda gibi bir şeydi.Ne dersem harfiyen yapıyordu.Bunun şekil bozulmuştu ama elbise falan jilet gibi değildi artık.Benim zaten göğsüme kadar çektiğim iki bayram evvel aldığım kahverengi bol pantolum üstümdeydi.Sıkıntı yoktu yani.Lan bu pantol hiç belli etmezdi zaten temiz mi kirli mi diye.Bir annem anlardı o da nasıl anlardı hala anlamış değilim.
https://www.youtube.com/watch?v=MoyLuusenHw

Ama veledi nereden bulacağız şimdi.Herkes çocuğuna tembih ediyor o muallakyle takılmayın, çocukken yanına gidilmeyen muallak çocuk rolü yapışmış üstüme mahallede, ama veli toplantılantılarınında yıldız ismiyim hoca beni anlatınca annem babam uçuyormuş sevinçten.Tabi kazuret suratlı, makyajlı muşmuşlayı andıran zengin teyzeler çatlıyor.Niye mi ekmek alacağım diye para verdilerdi mi paraları yalan oluyor, niye mi patateslerini çalıp közleyip mahhalle çocuklarına iki yüz elli binliradan satıyorum.Yaklaştırmıyorlar yanıma kimseyi.Yuvadan ilyasda olmasa hapis hayatı yaşıyorum dışarda sanki...

Parka baktım biraz. izledim çocukları, daha doğrusu oyun oynayan salakları ulan benim oyunla ne işim olurdu. Düşünürken baktım karanlık çöküyor hafiften hemen eve koşmaya başladım. Düşünüyorum tabi babam gelmişse bir ton laf kim çekecek oho ölme eşşeğim ölme. Kapıda yakaladım babamı. Hayret bir şey demedi. Sadece bekle burada sana et vereyim kıymaya çek dedi. Tamam dedim et de geldi.Bak parasını ver itlik etme diye dilde döktü herif ama ben yermiyim.Bir koşu önünde bitiverdim hep gülen şişman kasap sülonun önünde. Gene çaktım selamı al süleyman amca bunu alişin annesi yolladı kıymaya çek sonra parasını sana bırakacaklar. Beş yüz bin lira cebimde kalmıştı böylelikle

Terso bir durumda yakalandım aslında belli etmiyorum.Çocuk ben diyim üç sen de beş yaş benden büyük.Vitamin ayı gibi etmiş hayvan oğlu hayvanı bende her allahın günü beslemede yumurta yiye yiye iskelet gibi bir dövüş horozuna dönmüşüm çocuğun karşısında.Her ne kadar rüzgar karşıdan essede geri vites yok bende.Çocuk bir baktı bana fark etti tabi mal değil
içinden dedi ben bunu yer sıçarım.Sonra p i ç diyip üstüme atladı.bin değil harfleri ayrı ayrı söyledi utangaç velet.Ben geldiği gibi çaktım ağzına düşmedi sarıldı amıma koydu benim.Kulağıma vura vura felç etti anlayacağınız
https://www.youtube.com/watch?v=QTIybelBMzg

ilyasın çocukken annesi ölmüş. Babasıda bunla ablasını çocuk esirgemeye vermişti.Çok iyi bir çocuktu. Benle aynı sınıfta ama benden iki yaşta büyüktü, zaten bende veletlerle takılacak adam değildim. Hocamızın evine gittiğimizde ilyas kumandayı çalmıştı. Hoca ne kadar sınıfta sorduysada ilyas vermedi. Akıllydı ilyas bunlar gibi salak değildi. ilyası düşünürken bizim camışın dibine geldiğimi fark ettim. Yüklettim çanağı arabayı sürerken bu ardından sessizce deh diye diye gittik. Sonra bekle allah bekle eskici gelsin. Geldi sonunda at arabasıyla. Sanki mercedese binmiş suratsız.Bir iki kez beni kazıklamıştı ama görmezden gelmek durumunda kalmıştım.Adi herif pek tekin değildi.

Alişle anası kapının önündeydiler. Ulan alişin o kaz yumurtasına benzeyen kafasına bir taş koymak için neler vermezdim be.Aliş anneme vallaha teyze ben kasaba gitmedim diye yeminler ediyor, zavallı annemde beni korumaya çalışıyor.Ben gelecek dayağı beklemedeyim ,eli kulağındadır diye düşünüp parayı emin bir yere kaldırdım tartışma sürerken.Önce dayak faslı, ardından parayı rahat rahat hiç bir şeyden korkmadan harcardım. Gelecek dayağa rağmen hayat bana güzeldi. Camdan bütün komşular çıkmış bana lanet okuyordular. Bende parayı saklamış büyük bir tırsıntıyla yatağın içinde bekliyordum.

Hiç beklenmedik anda tartışma biter ve hiç beklenmedik anda terlik uçardı.Bir keresinde terlik kulağımın yarısını mosmor etmişti. Ulan kulak morar mı be.Üç gün okula gitmememin sebebi o mosmor kulaktı işte. Annem gelirken aklımdan geçenler bunlardı. Tabi parayıda düşünmüyor değildim.Ya hem dayak atar hemde parayı bulursa.En kötü ihtimal oydu. Başta tokatlarla başladı ama çok zor durumda kalırsa annem tekmede atardı.Bu sefer hep terlikle devam etti. Hiç durmadı.Hep parayı sordu. Biliyordu harcamadığımı ama harcadım diye yeminler ediyordum. Sonra yoruldu tabi. Bende de takat kalmamıştı. Eşlik edemiyordum sabah aç karınla dayağa. Parayı baya aradı ben ağlarken.O hıçkırık tutması dayaktan sonra o ne güzel nimettir o olmasa belki yarım saat dayak yerdim. Onun gelmesi için dua eder bazen taklit etmeye çalışırdım hıı hıı diye.Ama taklidi yemezdiler o ayrı mesele.

Hayatım boyunca çalıştım muallakler.Ama ilk çalarak başladım. Bakır işine giren bir pişman girmeyen bin pişman. Elleri kollarına kadar çatlamış kara kuru bir muallakyim. Zayıfım.Mahallenin şeytanı sayılıyorum. insanlar zütünü dönmeye korkuyor bana.Her yol var tabi. Sigaraya da param yetişmiyor. Bahar o zamanlar bir milyon. Evde koku olmasın, babam beni dövmesin diye sakız ciklet bir milyon iki yüz elli bin liraya çıkıyor. Zekiyim ama sınıfta birinciyim matematiğimde müthiş tabii

Bu köşeyi dönünce hemen koştum benim zulaya.Evvel topladığım ne kadar demir varsa açtım ortalığa, dağıttım düzensiz bir şekilde.Maksat o bulamayacak gelsin kendi demirlerimi satıp muallakyle pay edeyim sonra direk bakıra çıkarız.Bekledim baya sonra elinde bir çanak nerden bulmuşsa bulmuş getirmiş.Bayada büyük dibi falan yedi sekiz kilo eder.iyi dedim bunu satarız benim demirleri sonra kendim toplar kendim satarım.Başımıza iş çıkmadı.Dedim bekle gidip arabayı getireyim.Sonra kendi demirlerimi tekrar toplayıp kendi zulama yığdım.Arabayı alıp döndüğümde zavallı masum masum çanağın başında otumuştu.Ulan bunlar ne geri zekalı çoculardı.ilyasla takılabilsem derdim bu yüzden.

Çılgın top oynarım bide.Ama topu nereden bulacağız o sıkıntı işte.Top oynayan üç beş anasının gözünü kestirdim gözüme. binlerin topunu aldım on kişi ağzını açıp tek laf edemediler. Etseler nolur, çok güzel bir tipim varda dayak yesem fiyakam mı bozulur.Yok korkacağım hiç bir şey son temiz pantolonu giydiğimi saymazsak.Tek korkum elinde çamaşır yıkamaktan dizine eline romatizma düşmüş anamdan. Onlar tarafından bakıca bir kavgada faça kayar, şekil bozulur, elbiseler darmaduman olur. Tırsıntıları normal yani. Aldım topu sıvışıyorum. Arkamdan bir velet geldi bana topu bırak bin dedi. Dedim yürü ananın yanına yoksa senle gelir koyarım anın dıbına.Bir iki adım geri gitti.

Dedim bak oğlum şimdi senle biraz demir falan toplayalım, ardından bakıra çıkarız hem gezeriz hemde para kazanış oluruz. Peki ama nereden bulacağız dedi.Bak şimdi demir toplayalım biraz para kazanalım sonra bakır işi olur. Sanada paranın üçte birini veririm.Bir pay bir pay bana bir payda arabaya. Araba benim olduğu için o payda bana.Pek haz etmedi ama kabul etti. Direkt herifi bakır çalmaya çıkarsam ilk günden kaçar gider. Biraz para kazanmanın tadını alsın sonra sağlam olur, benden bile beter olur diyorum içimden. Yolda giderken abilerin eskiciyi dövdüğü hikayeyi düşünüyorum. Efsaneye göre...

işi kıvırırım gibime geldi nereden bileyim olay buralara kadar gelecek.Bölgemiz bir gece kondu bölgesi yarısı yıkılıp yarısı yapılıyor etrafıma üç beş zibidi topladım mı bu yeni inşaatların amk diyorum içimden.Önlerinde durup hesaplar yapıyorum çocuk sayılan bin kafamla.Çocuklara yanaşmak kolay değil.Çocuk esirgemede büyümüş anasız babasız arkadaşlarım var işe yanaşmıyorlar, bunların hocaları haberdar olunca hortumla dövüyormuş gariplerimi.bende kıyamadım zengininden bir veledi zinaya çalmanın tadını öğretip itim yapmaya karar verdim.
https://www.youtube.com/watch?v=mbueWN6XqEs

isak diye bir abi bir gün uzun bir demir bulmuş. ishakı ben hiç görmedim o sıra istanbula kaçma modasından evden kaçtığını bir tek biliyordum. Sonra demiri eskiciye zütürmüş.Abi demiş buna ne verirsin. Eskici getir bakalım dediği an ishak eskicinin kafaya demiri indirmiş. Cebinde ne var ne yok uçurup, eskicinin arabadakileri de almış saklamış. isağa çok saygı duyardı büyükler. gibeyim isağı dedim içimden ulan ben nereden demir bulacağım şimdi. Buna dedim sen burada git sağa bende sola geleyim. Yarım saat sonra gel bakalım neler bulmuşuz.

Ama bu paranın üstü olur elbet.Mecbur bakkalda gittik bozdurmak için parayı.Bozdurduk yüzbinlirasından hepsini sevinçle eve koşuyorum.Ulan diyorum beş milyonu tam edersen ışıklı adidas saatlerden alırım mavisinden hemde.Yolda bunları düşünüp girdim elimde kıyma eve.Baya direttim kıymalı yumurta yapın diye yapmadılar.Olsun param vardı hem makarnada karın doyuruyordu.Babamında iyiliğimi üstündeydi neydi hiç sormadı paranın hesabını.Gece koydum çorabın içine parayı, onuda yastığın altına saati düşünürken bastırdı uyku zaten.Uyandığımda bir bağırış çağırıştır kapının önünde sürüp gidiyor.Ulan dedim bu ne her sabah her sabah.
https://www.youtube.com/watch?v=9o3CsZJ8-Z8

Artık büyük gün gelmiş yaklaşık 60 kilo alüminyum ve 10 kilo bakır içinde sarıldığı taşlarıda hesap edersek 15 kilo bakırla büyük olayı kapatmıştık.Arabayı bulup içinden su aksın diye yapılmış benim mabedim olan tünele getirtmek için yeterliydi.ilyas kantarıyla yaşlı bir eskici bulmuştu.Eskici tartığında 90 aleminyuma 40 ta bakıra veririm dedi.Bende üçe bölünsün diye zorla 135 liraya yükselttim fiyatı.132 de bölünüyor.Eskici salak naparsın.Aslında planım ilyasla benim ikişer pay deyyuzun bir pay alması yönündeydi ama ilyas çocuğu sevmiş acımıştı asla kabul etmedi.Bende her zaman ki gibi olurunu verdim.Herkesin elinde cıvır cıvır 45 lira vardı.Mutluyduk yani.Ama garip itini unutmuştuk.Olaydan bir kaç gün sonra ümit ortalıktan kayboldu.ilyasta mahallede görünmüyordu.Çok sonra ümitten dinlediğime göre garip inşaatın bekçilerini alıp bunların evine kadar getirmiş.O zaman bir çocuğu bulmak kolay.Ardından ilyası bulmuşlar.Ona pek dokunamamışlar ama hocalarından çok çekmiş oda.Okul başladığı zaman öyle anlatmıştı.işin garip tarafı ne ilyas ne ümit beni ortaya atmıştı.ikiside hiç bir şey olmamış gibi benle konuşmaya devam ediyordu.DEMEK Ki DOSTLUK PARA YADA ZEKA DEĞiLDi.ÇOK AYRI BiR ŞEYDi
https://www.youtube.com/watch?v=zlviStCMzFk