reserved dicemde okumucam amk tak gibi

lan yazsana muallak

ne p i ç mişsin pampa

Rezzzak

Rezzzzers

Eve doğru yürürken ulan kuş taku, ulan itoğlu it diye bir sesle irkildim. Döndüm bir baktım bizim şişko kasap düşmüş ardıma koşuyor. Benimki de geri zekalılık ama niye geçiyorsun dolandırdığın kasabın önünden.Bir yerde taşkala çıkardığın zaman üç gün önünden geçmeyeceksin kural budur. Kaçarken aklımdan geçen bunlardı. Bide amk kasabı acaba beni yakalasa elindeki o koca kemikle bana vurur muydu? Vurmazdı galiba lan. Kemik benden ağır. Arayı açınca güldüm hafiften.Lan o kemiği neren bulmuş o öküz allah bilir eşşek kemiğidir.Hep düşünürüm böyle şeyleri acaba bize eşek eti satıyorlar mı? yada hiç yemiş miyimdir falan. Meraklıyımdır.

Sonra tam kapıyı çalacakken sabah ki dalga aklıma düştü. Babam geldiği zaman heralde beni birde o döver. Olması gereken de odur zaten. Ulan bir ürperti tuttu beni, eve girmekten vazgeçtim. Bizim izbe bir köşe var evin kapısı görünür oradan. Dedim oradan bakayım. Babam geldiğinde duruşuna yürüyüşüne göre karar veririm. Zaten dayak yiyecezde geç gitsek içlerindeki korku hafifletir dayağı belki.Tam orada çökmüşüm böyle yerde oturup top gibi olmuşum, ayyaşın biri çıktı şeyini çıkarıp sallanarak üstüme gelmeye başladı. Ulan herif beni görmedi ses etmezsem üstüme işeyecek.

Ben bağırdım üstüme gelirken yuh be dayı üstümüze işeyeceksin.Çekılll lan şördannı anladım gerisini anlamadım. Tünediğimiz yerden de olduk. Herifçioğlu her yere işedi iyi mi.Bari taşlıyalım itoğlu iti dedim içimden. işerken tam sırtının ortaya bir taş vurdum. Bağırdı.Üstüme freni patlamış kamyon gibi geliyor.Bir sağa bir sola ama bu ayı ölse beni tutamaz. Gülerek etrafında dönüp taşlıyorum herifi.Bir yandan da küfür ediyorum para ver taş atmam diyorum.Biz böyle dönerken bir anda babamın kucağında buldum kendimi.

Adamın eve geleceğini unutmuşuz lan. Adam bir koluyla beni kucağına aldı diğer koluyla ağzıma çekti iki tane. Sonra yerdeki poşeti boştaki eline alıp ilerledik. Ayyaş bağırıyor hala dönüyor yerlerde amk berduşu. Babam beni yere indirdi kovaladı herifi.O an kaçsam ne olacak eve girsem ne olacak diyorum. Baktım sessizce gelen babamın gözünün içine.Pek sinirli gözükmüyordu. Bende parçalanmış ayakkabılarımı kapının önünde çıkarıp girdim babamın önünde eve. Annem hemen heyecanlı heyecanlı anlatmaya başladı.Bir yandan da herkes bana bakıyor. Kardeşim gülüyor. Bizi yine rezil etti sözü. Sanki kime rezil olmuşuz yamuk kafa aliş başbakan mı be.Bide alişi tanımayan hangi aliş diye soran gerzekler var. Ulan kamyon aliş kamyon papa aliş mi var yada başsavcı aliş diye duydunuz mu hiç.

Babam ilk kez o gün benle konuştu.Bak oğlum bu işlerin dövmekle sövmekle çözülmeyeceğini ben anladım. Tamam artık kimse sana karışmayacak.Ama bir de bizim yerimize kendini koy. Geçen sene naciye gilin eve torpil attın kadın korkudan çocuğunu düşürekti, Serhatla kardeşini ağaca bağladın bir yerde millet iki gün aradı. Okulda hoca niye ödev yapmadın dediğinde babam beni dilendiriyor boş zamanım olmuyor dedin kadın bize dava açacaktı.Ama be insaf pekekentin çocuğu yani ne istiyorsun bizden söyle onu verelim. Bazı yerlerde hak verdim adama.O bunları söylerken ben halının desenini incelemekle meşguldüm. Yada gözümü en fazla kaç saniye açık tutarım yaşarmadan.

bitir artık

Arabeskle ne iyi gidiyor namussuz.

Devam et cok super gidiyor ne skandali yav ?

Sonra bitti saçma konuşma.Gece yatağıma girerken bu işin içinde ilyas olmazsa olmaz diye düşündüm.Çünkü ilyas her zaman yanında olması gereken bir adamdı.Sabah çocuk esirgemeye gidip onu almaya karar verdim.Uyandığımda ağzıma bir kaç zeytin atıp direk on dakkalık koşu mesafesinde ki yurda varmıştım bile.ilyası tam kapıdan çıkarken yakaladım.yaz ve okul olmadığından dolayı ilyası görmek ancak burada nasib oluyordu.ilyası ikna etmek kolay olmadı.Ama sonunda gelmeyi kabul etti.Heycanlı kıyak bir işe girecektik.Para konusunu zaten hiç konuşmadık.ilyasa kazık atmak hem mümkün değildi hemde aklımın uzundan geçmezdi.

Mahalleye beraber dönüp ümit danasını bulduk.Anlattığına göre dün kirli elbise mevzsusu baya başını ağrıtmış.ilk olarak inşaat bölgesine gidip keşif yaptık.görev paylaşımını ilyas yaptı.Ben zayıf olduğumdan gözcü olacaktım.Onlarda kalın kablosundan aleminyum yükte hafif parada ağır madenleri toplayacaktı.Ben beklerken ilyasla ümidi kaynaşmaları için berabar arabayı almaya gönderdim.Dikkatli getirin ha dedim ardlarından da.O bizim ekmek teknemiz artık.ilyaz güldü.ilyas uzundu.Yanında olduğu insana güven verirdi.Sonra heyecan başladı.Bunlar arabayı getirmişti bile.Yaz olduğundan güneş tepede olduğu vakit işçiler aşağılardaki konteynırlara çekilirdi.Sadece bekçiler kalırdı.Onlarada bekçi demeye bin şahit zaten.Geldikleri gibi apartmana uzak mallardan kesilmiş kalın kablolardan başladılar ilyasla ümit.Ben bir o tarafa koşuyor bir bu tarafa koşuyordum.Tıpkı belgesellerdeki mirketler gibiydim.Onalarıda dedem gilin uydulu televiyonunda izlemiş baya aramıştım çayırda dağda.Ama bir tane bile bulamadım onlardan.
https://www.youtube.com/watch?v=2D2jkKde8ZU

Bunları düşünürken ilyasın neredeyse apartmanın dibine girdiğini o benim para etmez diye hiç bulaşmadığım alüminyum kalıpları tek tek yanıma getirdiğimi fark ettim.Ümit kendi halinde kalın kalın kabloları topluyordu.ilyas koşarak yanıma gelip plakların hepsini arabaya yükledi acilen zütür dedi.Ben başta onları yalnız bırakmak istemesem de gittim.ilyas genelde doğru olanı söylerdi.Dediğini yaptım.Döndüğümde ümitte kabloları biriktirmiş ilyasla alimünyume dalmıştı.Ben bir yerden sonra artık git gele başladım.Son geldiğimde ise bir çuval taptaze kablo bulmuştu ilyas.Hadi gidelim dedi.

Son seferi attarken yolda ismi garip olan yaşça yine benden büyük o sürekli yılmadan dövüştüğüm ama hep dayak yediğim yanakları soyulmuş veletle karşılaştım. ilyasla takıldığımdan beri hiç muhattap bile olmamıştım. Yine sırıttı suratsız. Hayırlı işler diyerekten yoluna baktı sonra. Arkama baktığımda bir kaç kez ardını döndüğünü gördüm.Ben bu olanları yolun üst tarafında belki bir şeyler vardır diye aranırken görüyorum. Yani garip iti beni görmedi bile büyük ihtimalle. Sonra yola devam ettik.

Üç gün boyunca sabahtan akşama kadar kablo yakmakla uğraştık. Alimünyümleri poşetten çıkarıp parçalamak yamultmakla uğraştık. Sabah babamla çıkıyor akşam babamla dönüyordum eve. Arada hiç uğramıyor yoğun bir tempoyla çalışıyordum. ilyasla ümitte aynı şekilde.Her eve geldiğim gibi yemeği yiyip yarım saat içinde yorgunluktan bayılıyordum. Annem soba gibi koktuğumu söyleyerek kafama maşrapa ile vurup beni leğende haşlaya haşlaya yıkıyordu hep.Üstümü giydikten sonra yine uyuya kalıyordum. Babam beni taşırken uyanıyor ama hiç ses etmiyordum.Ara sıra yarı uykulu yarı uyanıkken duyduğum şeyler bu yine neyin peşinde gibi sözlerdi.

Artık büyük gün gelmiş yaklaşık 60 kilo alüminyum ve 10 kilo bakır içinde sarıldığı taşlarıda hesap edersek 15 kilo bakırla büyük olayı kapatmıştık.Arabayı bulup içinden su aksın diye yapılmış benim mabedim olan tünele getirtmek için yeterliydi.ilyas kantarıyla yaşlı bir eskici bulmuştu.Eskici tartığında 90 aleminyuma 40 ta bakıra veririm dedi.Bende üçe bölünsün diye zorla 135 liraya yükselttim fiyatı.132 de bölünüyor.Eskici salak naparsın.Aslında planım ilyasla benim ikişer pay deyyuzun bir pay alması yönündeydi ama ilyas çocuğu sevmiş acımıştı asla kabul etmedi.Bende her zaman ki gibi olurunu verdim.Herkesin elinde cıvır cıvır 45 lira vardı.Mutluyduk yani.Ama garip itini unutmuştuk.Olaydan bir kaç gün sonra ümit ortalıktan kayboldu.ilyasta mahallede görünmüyordu.Çok sonra ümitten dinlediğime göre garip inşaatın bekçilerini alıp bunların evine kadar getirmiş.O zaman bir çocuğu bulmak kolay.Ardından ilyası bulmuşlar.Ona pek dokunamamışlar ama hocalarından çok çekmiş oda.Okul başladığı zaman öyle anlatmıştı.işin garip tarafı ne ilyas ne ümit beni ortaya atmıştı.ikiside hiç bir şey olmamış gibi benle konuşmaya devam ediyordu.DEMEK Ki DOSTLUK PARA YADA ZEKA DEĞiLDi.ÇOK AYRI BiR ŞEYDi
https://www.youtube.com/watch?v=zlviStCMzFk

O zamanlar 45 lira baya iyi paradir