ulan içine sıçılmış bir hayatın öyküsü

(bkz: 2 yıllık sevgilimin 2 dakikalık özeti)
(bkz: 2 aşık yüreği kavuşturmak için inci ruhu)
(bkz: ve sen gittin)
(bkz: en pastel renklerin ısınmaya başladığı an)
(bkz: ve sen bittin)
(bkz: beyler eski sevgilimi aradım ve sanırım)
(bkz: bir erkeğin en masum olduğu an)

içerik; biraz cinsellik, biraz duygusallık ve bolca bir kız tarafından 2 yıl boyunca ayak üstü gibilmek var.

Edit: sadece benim yazılarımı okumak için;

http://inci.sozlukspot.co...3%bcs%c3%bc/@kelleharic22

edit2: http://www.uludagsozluk.c...1n-%c3%b6yk%c3%bcs%c3%bc/

Edit3: ahan da facebook sayfası -> http://inci.ca/uyv7tf__f4

Son edit: okuyan herkese teşekkürler. hikaye bitti..

ben ufaktan başlayayım gibtir diyen olursa zamanla unutulur bu başlık.

ilk kez 16 ekim 2009'da tanıştık onla. nerde tanıştığımızı ilerde açıklayacağım beyler şimdi söyleyince hoş kaçmaz.

ben, biraz bin birisiydim. hani pek kız konusunda duygusal olamadım.. 1-2 hafta çıkar, ne yapabiliyorsam (öpüşme, yiyişme, sevişme, gibişme) yapar sonra basit bahanelerden ayrılırdım.

yani bir huur çocuguydum. şu an böyle tiplere öyle diyorum çünkü.

ama nerden bilebilirdim ki?

o'nun gibi birisi çıkcak karşıma

-Merhaba

+Merhaba?? (ilk kez tanıştık ve hayatımda ilk kez görüyorum.)

-ya pardon x(arkadaşım) söyledi de siz şu yaştaymışsınız!

-(hafiften bin sırıtışı ile) ahaha, evet doğrudur.

+ben de o yüzden geldim, inanmıyorum çünkü

-nasıl inandırabilirim ki? (hafiften ağır satıyorum. o zamanki aklımla gökten balık düşmüştü oltama)

+bilmem.. dedi ve sustu. böyle bir 10 sn. falan bakıştık ve sonra

-istersen kimliğimi göstereyim?

+Evet! olur, teşekkürler. (hala, gözlerinin öyle parıldamasını özlüyorum)

sonuç? kız züt edildi, ve neyse daha sonra görüşürüz cevabı ile yollarımız kısa süreliğine de olsa ayrıldı.

hemen gittim o elemanı buldum.

-lan bu bana gönderdiğin hatun kim?
+kim lan
-bilmiyorum amk. olm kız beni nerden tanıyor, senle muhabbet etmiş heralde, geldi bana 'x şu yaşta olduğunu söyledi' dedi?
+haa sen Ece'yi diyorsun. ya senle konuşurken görmüş beni, kim diye sorunca arkadaş dedim öyle muhabbet açıldı. senden hoşlandı galiba uzattı da uzattı amk.
-Hmm. neyse eyvallah

işte her şeyin başlangıcı olan ilk günün en kısa özeti. ece'nin muhabbetinin geçtiği yerler sadece bunlardı. onun dışında ben gene bini oynuyor, eğleniyordum ve keyf alıyordum hayatımdan.

ama o cümle, bütün gün aklımı kurcaladı senden hoşlandı galiba muhabbeti uzattı da uzattı..

çok güzel değildi. ama çirkin de değildi. hani, eli yüzü düzgün, belli temiz aile kızıydı ama kezban da değildi. değişikti vesselam.. beyaz teni, kahverengi gözleri, ipek gibi güzel ve belki de ellerinden sonra en sevdiğim yeri olan saçları vardı.. dokunsan kırılcak gibiydi.

bense, 1.89 boy, 85 kiloluk hayvani vücut (basketbolcuyum) hafif top sakal, kumral/çikolata arası hoş bir ten, eli yüzü düzgün biriydim. ama bende diğer erkeklerin çoğunda olmayan,

bir bayanı etkilemekte önemli olan bir şey vardı

ne para, ne araba ne de 3 katlı havuzlu bir villa.

dil vardı.

yukardaki 3 özellik, bir bayanı değil huuryu etkiler anca.

hani nasıl desem, bir bayan ilk bakışta sizin kılık kıyafetinize, tipinize, ve sonra da konuşmanıza yani dilinize bakar.

kılık kıyafet konusunda allah'a şükür ailem biraz gelirliler. sorun olmuyordu.
tipi de bahsettim. bir pitt, tom cruise olmasam da hani iyi hoş çocuk denilen tiplerdendi. hatta bir inci kızı caps'imi istedi başka başlıkta ortalamaın üstü demişti. şu an bunu okuyorsa da selam ederim, iyi bir dosttur. her amlı'yı sex aracı olarak görmeyin amk.

neyse, sonuncusu olan dil, bende allah vergisi olarak fazlaca vardı.

ulan bir rezerved , devam panpa yazın.

kendi kendime niye anlatayım amk, 2 yıl boyunca gibe gibe çektim bunları, mazoşist miyim

@21 zaten tek sen dinliyorsun panpa ama yeter bana devam ediyorum

ertesi gün gene okulda sıradan hayatımın sıradan dakikalarını harcıyorum.

boş vaktimi okulun spor kompleksinde basket antrenmanı tarzı şeylerle harcıyorum. şut drilleri oluyor genelde.
ben girdim işte soyunma odasına ortalık in cin kaynıyor, tek benim o saatte salonda. saat geç değil ama derslerde herkes, benimse dersim yok.

aldım topu elime biraz ısındım falan, bir 10-15 dakika sonra 5-6 kişilik arkadaş gurubu seni çağırmaya geldik diye geldiler karşıma.

içinde kimler mi var?

ece ile x.

-yok usta ya görüyorsun biraz top atcam falan

x+ ya bir gibtir gir, her gün antrenman'dasın zaten kulüpte, okulda takım ile antrenmanlar, bir de böyle tek antrenmanalr yapıyorsun. sana yazık amk gel biraz dolaşalım işte

baktım haklı amk.

-iyi peki madem

diyip soyunma odasına doğru yöneldim

hemen üstümü değiştirdim. çok yorulmadığım ve terlemediğim için duş almadan çıktım soyunma odasından.

tabi küfürleri yemek farz oldu

-nerdesin dıbına koyim
-yuh amk kaç saat oldu
-agaç olduk

diye uzadı gitti ama tamam lan geldim işte ile son buldu.

baktım ece hafiften beni kesiyor, ama hani öyle kaşar kız kesmesi değil. belli, masumca. hani böyle yanakları kırmızı, göz ucu ile bakıyor.

ben de dediğim gibi hani böyle şeylere alışık olmadığımdan, ilginç gelmeye başladı. ve işte o an karar verdim, bu kızı tanımalıydım.
biraz dolaştık, muhabbet gülme gırgır, kantinde yemek falan diye geçti gitti bi 45 dakika. derse girecektik sonuçta, ece ile bir kez daha kısa süreliğine ayrılık yolu görünmüştü.

ama o 45 dakika boyunca hiç bana özel konuşmadı. ortada ne muhabbet dönüyorsa ayak uydurdu ve beni 4-5 dakikada bir hafifçe kesmeye devam etti.

yalan söylemeyeceğim beyler, benim için diğer kızlardan tek farkı;

masum oluşuydu. yoksa gibimde olmazdı böyle bir kız.

derste hoca bir şeyler anlatıyor ama pek takmıyorum. hani kadir kalk lan en son ne dedim dese( tipik hoca replikleri ) züt gibi kalacağım.

aklımı kurcalayan, bu kız benden hoşlanma olmasa da beğeniyordu. hem x onaylamıştı hem ben farketmiştim. ama sorun, hiç diğer kızlar gibi samimiyet kurmaya da çalışmamasıydı. ben tabi ikilemde kaldım, hani acaba arkadaş mı olsam yoksa tanısam mı diye.

sonra lan kız utanıyor galiba sorusu geldi. daha doğrusu, bunu bahane ettim diyelim. çünkü dediğim gibi, ilginç gelmişti bana ve merak ediyordum.

Eceyi o 45 dakika haricinde bir de çıkışta gördüm. aklıma kız utanıyor amk repliği gelir gelmez hemen hafif bir kafa selamı verdim.

kız dünden razı amk geldi hemen yanıma

@28 sonradan anladım panpa.

@all beyler bunlar ilk günler diye biraz kapsamlı anlatmaya çalışıyorum hem yalan olmadığı belli olsun (gerçi gene yalan diyen olur kanıtlanamaz ama işte gene de kendime yalancı sıfatını yakıştırmam.) hem de siz olayları ve benim pgibolojimi az çok tahmin edin diye ayrıntılarda duruyorum.

+naber kadir?

-iyidir senden?

+iyi ya ne olsun işte. bugün pek görüşemedik. (mesajı verdi burda. tabi benim türkcell 4 çeker amk hemen kaptım)

-haklısın, yarın daha fazla görüşürüz o zaman? (ben de verdim mesajı.)

+olur tabi ama şimdi gitmem gerek, görüşürüz

-görüşürüz

ve ikinci muhabbet girişimimiz bu tarz olmuştu. şansıma ertesi gün x'in doğum günüydü. tüm fırsatlar resmen benim için sıraya girmişti. o gün sanki sabancı beni evlatlık alsın desem kabul olcak gibiydi. dediğim gibi, tüm fırsatlar benim için sıraya girmişti ve ben reddedemezdim.

bu kız senden hoşlanıyor. şimdi tek ihtiyacın biraz şov dedim kendi kendime.
basketbol'un yanı sıra gitar da çalışyıorum ve iyi olduğumu söylerler. (nickaltıma bakarak anlayabilirsiniz)
bunu kullan lan it herif dedim kendi kendime ve hemen x'e mesajı çaktım

-orda mısın?

+söyle it herif

-yarın doğum gününde gitar çalcam, var mı istek parçan?

+yok amk gibtir git, kızı etkileyeceksin dimi? evet beyler dedi bunu. 5 yıllık arkadaşım, hani yediğimiz içtiğimiz bir. öyle ki artık hediye almıyorum bine parama kıymıyorum.

-ya bi gibtir git tamam bulurum ben bir şeyler dedim ve üstelemedim.

akşam'a doğru antrenman çıkışı yolda eve yürürken bir yandan da plan yapıyordum

lan ne çalsam da bu kız etkilense amk. kendimi gibicem sinirden.

-sert bir şeyler ile ortalığı gibip hem doğum günün mahvedeyim hem kızı etkileyeyim?

olmazz.

-basit parçalar ile ortamı şenlendireyim?

bunu da ben yediremiyorum amk.. hani akor basarak ne kadar şov yapabilceksin.

neyse gibiyim bu işi diyip 2. plana karar verdim.

o'na çaldığım ilk parça, ölümler çıplak gelir oldu. ama o bilmiyordu. şimdi sorsanız, ne hatırlarr, ne şarkıyı bilir. sorun değil.. neyse.

ertesi gün kaptım gitarı okul yolu yokuştur, yolda gibileni çoktur misali spanish gitar ile gidiyorum okula.
güne güzel başlamak, o'nu sabah saat 8de okul kapısında arkadaşını (tuba diye biri) beklerken görmekmiş.

-günaydın ece

+günaydın kadir

-naber, nasılsın?

+ aa gitar mı getirdin hayırdır? (bir cevap ver amk. neyse sakinim)

-evet x'in doğum günü diye biraz tıngırdatçam

+evet biliyorum, hediyesini aldım. peki seve seve dinleriz dedi ve belki de bir daha hiç göremeyeceğim masum bakışı ile hafiften güldü.

-hayhay

dedim ve biraz da kendimi cool göstermeye çalıştığımdan üstünde durmadan devam ettim girdim okula.

günlük selamlaşma merasimlerinin ardından bizim doğum günü çocuğunu gördüm.

+naber lan it harif (it herif derdi bana baş başayken. toplum içinde kullanmazdı tabii)

-nolsun, getirdim gitarı ne zaman kutlayacağız?

+çıkışta cafe (adını veremem çünkü yer mer tespiti olur amk kalsın.) yapacağız

-iyi tamam peki

dedim ve ayrıldık, sınıfıma doğru yol alıyorum.

sıkıcı dersler, sıkıcı terimlerden sonra hayde bree diyip sonunda okul dışına adımımızı attık öğleden sonra.

gittik oturduk mekana, zaten hep gittiğimiz yer. nargilerler söylendi, pasta sipariş edildi, kızlardan bazıları kurabiye falan yapmışlar ortaya çıkardılar.
cafe'ye kadar hiç ece ile konuşmadık.
biraz vakit geçtikten sonra ben de 2-3. parçamı çalmış alkışları topkladıktan sonra hediyeleşme faslı geldi.

herkes

-iyi ki doğduuuunnn x
-nice senelere kardeşim
-mutlu yıllar x

şeklinde hediyeleri takdim ettikten sonra, yerinden hareketlenmeyen tek bendim. tabi herkes bana baktı. dedim ne oluyor amk.
neyse kalktım daha beraber nice senelere dedim öpüştük falan ama hediye yok tabi. herkes oha 5 yıllık arkadaşı hediye almamış tribinde bakıyor ama pek giblemiyordum çünkü x ile cidden yakındık ve hani o takmazdı böyle şeyleri.

bilgisayar başında ekmek arası kaşar - süt yiyorum/içiyorum beyler, facebook'da sorulara cevap veriyorum.

bir panpamız hikaye sardı gerçek mi yoksa abartı var mı dedi cevabını yazdım okursun usta.

http://inci.ca/uyv7tf__f4 -> facebook sayfası.

1-2 saat geçirdikten sonra antrenman var kaçıyorum diyip kalktım mekandan. ece ile o gün sabah dışındaki tek konuşmamız ben giderken

+görüşürüz kadir
-görüşürüz ece

den ibaret oldu.

beyler, evdeki hesap çarşıya uymadı. dünkü yarın daha fazla görüşürüz züte girdi kol gibi. sorun bendeydi aslında, hani hiç ilgilenmedim gibi. oysa bir mesaj atsam, direkt yumuşayacak ve hani açılcak kız. belli, korkuyor ve çekiniyor. bu yapısı iyice gözümde katladı onu. hani, artık çevremde o kadar huur ruhlar, yavşak tenler görmüşüm ki bu kız adeta bir kaçış oldu bana.

gece yatmadan önce, kadiir. taku yedin olm bu kız, senin onu etkilemenden daha önce etkiledi seni. dedim kendi kendime. haklıydım da.

gene bir koca off çekip yattım.

ertesi gün gene sıradan şeyler. işin ilginç kısmı, ece'yi okul çıkışana 1-2 saat kalaya kadar görmememdi. hani kaçıyor mu acaba sorusu geldi aklıma.

x'i buldum.

+ne var lan it herif?

-olm ece benden kaçıyor mu amk

+ ne alaka lan

-ne bileyim, birazdan okul bitecek ama daha 1 kere karşılaştık ve selamlaştık dedim.

+bence elini hızlı tut.

-anlamadım?

+elini hızlı tut diyorum olm. bu kız gibi zor bulunur.

belki haklıydı belki değildi. daha 3 gündür tanıyordum ve kesin bir şey söyleyebileceksem o da masum. tatlı. iyi kalpli. korkak, çekingen. den öteye gitmezdi.

ama benim ilgimi çekmesi için bu özellikler yetti.

çıkışta

-Ece

+efendim kadir?

-müsait misin?

+hayırdır kadir?

-bir şey konuşcaktım dedim. sonra amk kız kızardı, böyle renkten renge girdi amk. ama ben bunu gördükçe mutlu oldum.

+peki dedi ve çimenliklerdeki banka doğru ilerledik. oturduk biraz sustuk ama artık sözcüklerdeydi sıra

bu gecelik benden bu kadar beyler. özür dilerim.

facebook sayfasına da yazdım buraya da yazıyorum aynen;

--spoiler--

beyler, okunmuyorsa burda bırakayım bu gecelik. son sayfada 2-3 kişi var gerisi bana ait. dediğim gibi ben bunları 2 yıl gibe gibe çektim, anlatıp kendimi niye gereyim

--spoiler--

yarın akşam
(bkz: boz baykuşlar 2011 12 sezonu açılış partisi)ndeyiz +1 ile beraber. gelecek olanlar tanışabiliriz isterlerse. öncesinde ise huzur evi ziyareti var. ona da katılacağım.