Sene ya 624 yada 25'ti tam hatırlayamıyorum. O aralar okulu falan bitirmiş kpss bekliyorum. Boş kalmayayım diyede dayım ebu caferin servis hattında çalışıyorum. Mekke medine arası servis çekiyorum.

O zamanlar ortalık karışık, sağ sol davası gırla, dökülen kan varil varil. Ben tabi babamın temkinleriyle olaylara girmiyorum. Girmeye girmiyorum ama gayet tabi bi görüşüm var. Son peygamber'in tarafındaydım fakat kimseye belli etmiyordum. Devlet kurumları, özel sektör hep putperestlerin elinde. Duyulursa diplomayla hayvan otarırım, daha fazlası olamam.

Putperest pezevnkler her defasında beni kendi yanlarına çekmek için akla hayale sığmayan atılımlar yapıyordu. Ödülü ve cezayı aralıklı sunuyorlardı. iş, kadın, para, aklınıza ne gelirse.Üstelik bütün eğlence onlardaydı, hırsızlık, gasp,uyuşturucu, içki, fuhuş hepsi onlarda. insan bu dünyada başka ne isterki. ilk swinger partileri bile o zamanlar baş göstermişti zaten, bilen bilir. Onların ısrarlarına rağmen ben tarafsızım diyerek başımdan savıyordum. içimdeki bi his bana mani oluyordu.

Uzatmadan, olayların vuku bulduğu günlere geleyim. Medine uluslar arası ilişkiler okurken bi arkadaş edinmiştim. Ebu tayyar bin makukula. Tek tanrılı taraftaydı o. Sıcak bi çöl akşamı Develeri sağa çekmiş dinlendirirken çarşaflar içinde o belirdi karşımda. Biraz şaşkınlıktan sonra sarıldık, sarmalandık ardından konuştuk. Başım belada dedi. Hele otur anlat dememle hayatımın en büyük olayının içerisine adımımı attım. Devenin altına otururduk. Çöl sıcağından yanıp tutuşmuş taşak kokusu burnumda dinlemeye başladım. Savaş var dedi. Çok büyük savaş, yardımına ihtiyacım var dedi. Cepheye yurt dışından asker getirecekmiş, putperestler tüm yolları kapadığından imkanları yok denecek kadar azmış. Önce düşün biraz dedi ve bana bir kaç kıssa anlattı, felsefik argumanlar sundu ve bunları ibretlik hikayelerle harmanladı. içimden gelen bir ses ile ona yardım etmeye karar verdim. Dayım ek iş olarak köle ticareti yapıyordu o aralar, sonradan o işte gümbürtüye gittiya neyse. Sahibinden.com'da düşürdüğü kelepir köleleri satın alıp şehre getiriyordu. Bu yolla askerleri köle imajıyla şehre sokabilirim diye düşündüm. Çok korksamda kalbimin sesini dinleyerek maceraya atıldım.

2 Hafta içinde uhud mağaralarına 749 asker gotürdüm. Tam 749 asker. Göğüsleri imanla dolu 749 asker. Savaşın seyrine büyük bi katkıda bulundum desem abartmış olmam heralde.

Yalan yok. Savaşacak cesaretim yoktu, ancak asker sevkiyatında aldığım riskte küçümsenmeyecek kadar ulvi bi davranıştı.

Dinlediğiniz için teşekkürler.