-
76.
0Tel örgülere takılmaya meyilli bir aşk hikayesi
Tel örgülere takılmaya meyilli bir aşk hikayesi bizimkisi... Karşılıksız ve Ölesiye...
Mangal gibi yürek gerektiren bir soylu bir sevda bizimkisi.. Güneşten ışık yontabilmek gerekir çoğu zaman karanlıklara yürümek için Bahçedeki Fener hiç sönmesin diye.. Anne duası kadar içten çiğ damlası kadar berraktır bu duygu seli.. Fırtınalar koparır yüreklerimizde kimi zaman, hülyalara savurur bazı bazı bizi zamansız akşamlarda.
Baharda yeşillenip yazın ısınıp sımsıcak, hazan yapraklarıyla tekrar tekrar aşık oluruz sarıyla lacivertin armonisine.. Kış olunca dolarız boynumuza sevdanın rengini koca dünyaya meydan okurcasına..
Dar vakitlerde CANIM FEDA OLSUN SANA diye kelimeler dökülür ağzımızdan ve farkında olmadan tutturmuş oluruz yine zorlu sevdamızın türkülerini başımız dik alnımız açık eylem adımlarıyla arşınlarken sokakları..
Kah kırık bir sokak lambasının altında kah yakamozları seyrederken bir sahil kenarındaki bir bankta Fenerbahçe'yi düşünmek, onlu dünleri konuşmak yarınlara dair hayaller kurmak sevmelerin en şahanesidir belkide...
Dualarda ismini anmadan geçmemek yeni doğan güneşe sarı lacivert merhaba diyebilmektir belkide bu koca dünyayaı anlamlı kılan.. Kimimiz sevdamızı iş yerinde kimimiz okulunda yaşatır günboyu bu kutlu sevdayı.. Gün olur cezaevi maltalarında ismi anılır özlemle Fenerbahçemizin gün olur hastane köşelerinde.. Kimi zamansa bir mezar taşının üzerindedir bu zorlu sevdanın izleri..
Hoyrat gülüşlerle severiz gözümüzden sakınırız Fenerbahçemizi bedenlerimizi yoran acımasız hayata inat ruhumuzu incitip içimizi acıtan kötülüklere nispet yaparcasına..
iŞTE ÖYLE BiRŞEY...
NOT: Gecenin bu vaktinde içimden yazmak geldi ve kendiliğinden döküldü kelimeler..
Sevgiler.. Saygılar... -
77.
0hikaye giben teama upladığı için teşekkürlerimi sunuyorum
-
78.
0de godumun dobişi sonunda gibtin mi aysegül ü onu söyle
-
79.
0Tel örgülere takılmaya meyilli bir aşk hikayesiTümünü Göster
Tel örgülere takılmaya meyilli bir aşk hikayesi bizimkisi... Karşılıksız ve Ölesiye...
Mangal gibi yürek gerektiren bir soylu bir sevda bizimkisi.. Güneşten ışık yontabilmek gerekir çoğu zaman karanlıklara yürümek için Bahçedeki Fener hiç sönmesin diye.. Anne duası kadar içten çiğ damlası kadar berraktır bu duygu seli.. Fırtınalar koparır yüreklerimizde kimi zaman, hülyalara savurur bazı bazı bizi zamansız akşamlarda.
Baharda yeşillenip yazın ısınıp sımsıcak, hazan yapraklarıyla tekrar tekrar aşık oluruz sarıyla lacivertin armonisine.. Kış olunca dolarız boynumuza sevdanın rengini koca dünyaya meydan okurcasına..
Dar vakitlerde CANIM FEDA OLSUN SANA diye kelimeler dökülür ağzımızdan ve farkında olmadan tutturmuş oluruz yine zorlu sevdamızın türkülerini başımız dik alnımız açık eylem adımlarıyla arşınlarken sokakları..
Kah kırık bir sokak lambasının altında kah yakamozları seyrederken bir sahil kenarındaki bir bankta Fenerbahçe'yi düşünmek, onlu dünleri konuşmak yarınlara dair hayaller kurmak sevmelerin en şahanesidir belkide...
Dualarda ismini anmadan geçmemek yeni doğan güneşe sarı lacivert merhaba diyebilmektir belkide bu koca dünyayaı anlamlı kılan.. Kimimiz sevdamızı iş yerinde kimimiz okulunda yaşatır günboyu bu kutlu sevdayı.. Gün olur cezaevi maltalarında ismi anılır özlemle Fenerbahçemizin gün olur hastane köşelerinde.. Kimi zamansa bir mezar taşının üzerindedir bu zorlu sevdanın izleri..
Hoyrat gülüşlerle severiz gözümüzden sakınırız Fenerbahçemizi bedenlerimizi yoran acımasız hayata inat ruhumuzu incitip içimizi acıtan kötülüklere nispet yaparcasına..
iŞTE ÖYLE BiRŞEY...
NOT: Gecenin bu vaktinde içimden yazmak geldi ve kendiliğinden döküldü kelimeler..
Sevgiler.. Saygılar...
Tel örgülere takılmaya meyilli bir aşk hikayesi
Tel örgülere takılmaya meyilli bir aşk hikayesi bizimkisi... Karşılıksız ve Ölesiye...
Mangal gibi yürek gerektiren bir soylu bir sevda bizimkisi.. Güneşten ışık yontabilmek gerekir çoğu zaman karanlıklara yürümek için Bahçedeki Fener hiç sönmesin diye.. Anne duası kadar içten çiğ damlası kadar berraktır bu duygu seli.. Fırtınalar koparır yüreklerimizde kimi zaman, hülyalara savurur bazı bazı bizi zamansız akşamlarda.
Baharda yeşillenip yazın ısınıp sımsıcak, hazan yapraklarıyla tekrar tekrar aşık oluruz sarıyla lacivertin armonisine.. Kış olunca dolarız boynumuza sevdanın rengini koca dünyaya meydan okurcasına..
Dar vakitlerde CANIM FEDA OLSUN SANA diye kelimeler dökülür ağzımızdan ve farkında olmadan tutturmuş oluruz yine zorlu sevdamızın türkülerini başımız dik alnımız açık eylem adımlarıyla arşınlarken sokakları..
Kah kırık bir sokak lambasının altında kah yakamozları seyrederken bir sahil kenarındaki bir bankta Fenerbahçe'yi düşünmek, onlu dünleri konuşmak yarınlara dair hayaller kurmak sevmelerin en şahanesidir belkide...
Dualarda ismini anmadan geçmemek yeni doğan güneşe sarı lacivert merhaba diyebilmektir belkide bu koca dünyayaı anlamlı kılan.. Kimimiz sevdamızı iş yerinde kimimiz okulunda yaşatır günboyu bu kutlu sevdayı.. Gün olur cezaevi maltalarında ismi anılır özlemle Fenerbahçemizin gün olur hastane köşelerinde.. Kimi zamansa bir mezar taşının üzerindedir bu zorlu sevdanın izleri..
Hoyrat gülüşlerle severiz gözümüzden sakınırız Fenerbahçemizi bedenlerimizi yoran acımasız hayata inat ruhumuzu incitip içimizi acıtan kötülüklere nispet yaparcasına..
iŞTE ÖYLE BiRŞEY...
NOT: Gecenin bu vaktinde içimden yazmak geldi ve kendiliğinden döküldü kelimeler..
Sevgiler.. Saygılar...
pılını pırtını topla defol git duble -
80.
0şimdi beyler geliyorum sadede şu anda evimdeyim yatahimdayim yanimdada mişil mişil uyuyan ayşegülüm var aileden gizli evlendik ben zaten calisiyorum ve okyuroum aysede bi yabanci dil kursunda calisiyo hem calisip hem okuyoruz anlayacahaniz
bkin beyler bi r ylidr birlikteyiz ayse o eski ayse deil ben hala o eski benim hic tartismiyyoruz nerdeyse artik eskisi gibi deil ooo 2 ay once herseyi ablama soledim iyi bi agzima sicti ama hic umrumda deil okul bitsin duhun fln yapcaz ikminzinde 2 senesi var simdi ona bktim ve öptum herkes ayri dusunur kimisi sallamaz ama beyler aşk beni bi kere buldu bi dahada birakmaya niyeti olmadi
ve dünden farklı olan konu bunu dahada önce yazmıstım ama dün pek umursamıyodum ama binler ayşem hmılemıymıs bas agrısı tansıyon dusmesı fln vardı hamılelık dedı doktor ayseme ılk lafım aldırabılırız dedım o da bana eyer cocuhum olacaksa babsı sen olmak zorundasın dedi umarım kız olurda adını inci koyarım beyler işte dunden farkı hikayenın onemı -
81.
0@67 caps ?
-
82.
0Aylardır hasretini çektiğimiz Fenerbahçemize Çarşamba günü Young Boys rövanş karşılaşması ile kavuşuyoruz.Her sezon öncesi hissedilen telaşın içine girmiş bulunmaktayız. Maç öncesi dostlarla hasret giderecek olmak ayrı bir mutluluk sebebi zaten.Tümünü Göster
Ancak bu mutluluk ve heyecan ne kadar uzun sürecek bu sene kim bilebilir ? Bugün sabah 9'da Göztepe'den Bostancı'ya kadar minibüs yolunu takip ederek yürüdüm... Bostancı'ya gelene kadar bütün besteleri tek tek sıradan geçirdim. Kısa bir prova yaptım kendimce fakat biliyorum ki onlarca güzel bestemiz varken biz gene Omuz Omuza'dan sonra ; " Ne Beşiktaş,ne Cimbom nede Trabzon'la" giriş yapacağız.. Maçı 1-0 önde zütürürken dakika 80'leri gösterdiği sırada biz gene Aşığım Aşığım Sana diye bağırıcaz... Bağırmayı geçtim onca emekle yaptırılan bayrakları bile sallayacak adam bulmak için bin bir dil dökeceğiz... Oysa eskiden Maraton'da bayrak sallamak için can atan onlarca insan olurdu..
1 gün önce forumda veya toplantılarda maça 1 saat önce girileceği söylenecek ancak gene herkes maça 10 dakika kala gelecek ve turnikelerde ki sıkışıklığı yaşayacağız. Gene çoğu insan bağırıyormuş gibi yapıp playback yapacak ve insanlar "sadece bağırmak için toplanan bu kadar adamdan neden böyle az ses çıkıyor" diyecek. Geçen sene tribünün patladığı dakikalarda Türk Telekom'la karşılıklı besteler söyleniyordu.. Vamos,CK,Unifeb vedasından sonra buda son derece güç bir hal aldı... Ki zaten Migros'a sesimizi duyurmak için Kızılderililer gibi ateş yakmaktan başka denemediğimiz yol kalmadı..
Tribünler ise gene karman çorman bir hal aldı..Biz bu sefer bunun dışında duruyoruz.iyi mi yapıyoruz kötü mü yapıyoruz orası ayrı tartışılır, ancak bu kadar olumsuzluğun yanında birde ayrılık ve kavgaların baş gösterdiği tribünlerimizde, bu sene bir mucize yaratmak bizim elimizde.
Tartışmaların, ayrılıkların yaşandığı şu günlerde tek amacı Fenerbahçe olanlara sesleniyorum ;
Evet beyler artık mikrofon bizde,ya sahnenin tozunu atacağız yada tozu yutacağız... Yukarda saydığım tüm olumsuzluklara karşı gellicem diyorsanız , Çarşamba günü olmamız gereken yerde görüşmek üzere..
Tribünsel Sevda
Aylardır hasretini çektiğimiz Fenerbahçemize Çarşamba günü Young Boys rövanş karşılaşması ile kavuşuyoruz.Her sezon öncesi hissedilen telaşın içine girmiş bulunmaktayız. Maç öncesi dostlarla hasret giderecek olmak ayrı bir mutluluk sebebi zaten.
Ancak bu mutluluk ve heyecan ne kadar uzun sürecek bu sene kim bilebilir ? Bugün sabah 9'da Göztepe'den Bostancı'ya kadar minibüs yolunu takip ederek yürüdüm... Bostancı'ya gelene kadar bütün besteleri tek tek sıradan geçirdim. Kısa bir prova yaptım kendimce fakat biliyorum ki onlarca güzel bestemiz varken biz gene Omuz Omuza'dan sonra ; " Ne Beşiktaş,ne Cimbom nede Trabzon'la" giriş yapacağız.. Maçı 1-0 önde zütürürken dakika 80'leri gösterdiği sırada biz gene Aşığım Aşığım Sana diye bağırıcaz... Bağırmayı geçtim onca emekle yaptırılan bayrakları bile sallayacak adam bulmak için bin bir dil dökeceğiz... Oysa eskiden Maraton'da bayrak sallamak için can atan onlarca insan olurdu..
1 gün önce forumda veya toplantılarda maça 1 saat önce girileceği söylenecek ancak gene herkes maça 10 dakika kala gelecek ve turnikelerde ki sıkışıklığı yaşayacağız. Gene çoğu insan bağırıyormuş gibi yapıp playback yapacak ve insanlar "sadece bağırmak için toplanan bu kadar adamdan neden böyle az ses çıkıyor" diyecek. Geçen sene tribünün patladığı dakikalarda Türk Telekom'la karşılıklı besteler söyleniyordu.. Vamos,CK,Unifeb vedasından sonra buda son derece güç bir hal aldı... Ki zaten Migros'a sesimizi duyurmak için Kızılderililer gibi ateş yakmaktan başka denemediğimiz yol kalmadı..
Tribünler ise gene karman çorman bir hal aldı..Biz bu sefer bunun dışında duruyoruz.iyi mi yapıyoruz kötü mü yapıyoruz orası ayrı tartışılır, ancak bu kadar olumsuzluğun yanında birde ayrılık ve kavgaların baş gösterdiği tribünlerimizde, bu sene bir mucize yaratmak bizim elimizde.
Tartışmaların, ayrılıkların yaşandığı şu günlerde tek amacı Fenerbahçe olanlara sesleniyorum ;
Evet beyler artık mikrofon bizde,ya sahnenin tozunu atacağız yada tozu yutacağız... Yukarda saydığım tüm olumsuzluklara karşı gellicem diyorsanız , Çarşamba günü olmamız gereken yerde görüşmek üzere..
Tribünsel Sevda -
83.
0vay amk bu adam sen misin lan ciddi
- 84.
-
85.
0evet @35 gerekli uyarıyı yaptı halen gibtir olup gitmeyenler var.3.sayfadan itibaren gibiş başlıyor demedi deme çift muallak gibtirrr gittt.Tümünü Göster
Tel örgülere takılmaya meyilli bir aşk hikayesi
Tel örgülere takılmaya meyilli bir aşk hikayesi bizimkisi... Karşılıksız ve Ölesiye...
Mangal gibi yürek gerektiren bir soylu bir sevda bizimkisi.. Güneşten ışık yontabilmek gerekir çoğu zaman karanlıklara yürümek için Bahçedeki Fener hiç sönmesin diye.. Anne duası kadar içten çiğ damlası kadar berraktır bu duygu seli.. Fırtınalar koparır yüreklerimizde kimi zaman, hülyalara savurur bazı bazı bizi zamansız akşamlarda.
Baharda yeşillenip yazın ısınıp sımsıcak, hazan yapraklarıyla tekrar tekrar aşık oluruz sarıyla lacivertin armonisine.. Kış olunca dolarız boynumuza sevdanın rengini koca dünyaya meydan okurcasına..
Dar vakitlerde CANIM FEDA OLSUN SANA diye kelimeler dökülür ağzımızdan ve farkında olmadan tutturmuş oluruz yine zorlu sevdamızın türkülerini başımız dik alnımız açık eylem adımlarıyla arşınlarken sokakları..
Kah kırık bir sokak lambasının altında kah yakamozları seyrederken bir sahil kenarındaki bir bankta Fenerbahçe'yi düşünmek, onlu dünleri konuşmak yarınlara dair hayaller kurmak sevmelerin en şahanesidir belkide...
Dualarda ismini anmadan geçmemek yeni doğan güneşe sarı lacivert merhaba diyebilmektir belkide bu koca dünyayaı anlamlı kılan.. Kimimiz sevdamızı iş yerinde kimimiz okulunda yaşatır günboyu bu kutlu sevdayı.. Gün olur cezaevi maltalarında ismi anılır özlemle Fenerbahçemizin gün olur hastane köşelerinde.. Kimi zamansa bir mezar taşının üzerindedir bu zorlu sevdanın izleri..
Hoyrat gülüşlerle severiz gözümüzden sakınırız Fenerbahçemizi bedenlerimizi yoran acımasız hayata inat ruhumuzu incitip içimizi acıtan kötülüklere nispet yaparcasına..
iŞTE ÖYLE BiRŞEY...
NOT: Gecenin bu vaktinde içimden yazmak geldi ve kendiliğinden döküldü kelimeler..
Sevgiler.. Saygılar... evet @35 gerekli uyarıyı yaptı halen gibtir olup gitmeyenler var.3.sayfadan itibaren gibiş başlıyor demedi deme çift muallak gibtirrr gittt.
Tel örgülere takılmaya meyilli bir aşk hikayesi
Tel örgülere takılmaya meyilli bir aşk hikayesi bizimkisi... Karşılıksız ve Ölesiye...
Mangal gibi yürek gerektiren bir soylu bir sevda bizimkisi.. Güneşten ışık yontabilmek gerekir çoğu zaman karanlıklara yürümek için Bahçedeki Fener hiç sönmesin diye.. Anne duası kadar içten çiğ damlası kadar berraktır bu duygu seli.. Fırtınalar koparır yüreklerimizde kimi zaman, hülyalara savurur bazı bazı bizi zamansız akşamlarda.
Baharda yeşillenip yazın ısınıp sımsıcak, hazan yapraklarıyla tekrar tekrar aşık oluruz sarıyla lacivertin armonisine.. Kış olunca dolarız boynumuza sevdanın rengini koca dünyaya meydan okurcasına..
Dar vakitlerde CANIM FEDA OLSUN SANA diye kelimeler dökülür ağzımızdan ve farkında olmadan tutturmuş oluruz yine zorlu sevdamızın türkülerini başımız dik alnımız açık eylem adımlarıyla arşınlarken sokakları..
Kah kırık bir sokak lambasının altında kah yakamozları seyrederken bir sahil kenarındaki bir bankta Fenerbahçe'yi düşünmek, onlu dünleri konuşmak yarınlara dair hayaller kurmak sevmelerin en şahanesidir belkide...
Dualarda ismini anmadan geçmemek yeni doğan güneşe sarı lacivert merhaba diyebilmektir belkide bu koca dünyayaı anlamlı kılan.. Kimimiz sevdamızı iş yerinde kimimiz okulunda yaşatır günboyu bu kutlu sevdayı.. Gün olur cezaevi maltalarında ismi anılır özlemle Fenerbahçemizin gün olur hastane köşelerinde.. Kimi zamansa bir mezar taşının üzerindedir bu zorlu sevdanın izleri..
Hoyrat gülüşlerle severiz gözümüzden sakınırız Fenerbahçemizi bedenlerimizi yoran acımasız hayata inat ruhumuzu incitip içimizi acıtan kötülüklere nispet yaparcasına..
iŞTE ÖYLE BiRŞEY...
NOT: Gecenin bu vaktinde içimden yazmak geldi ve kendiliğinden döküldü kelimeler..
Sevgiler.. Saygılar... -
86.
0buyrun capsler beyler
-
87.
0gençliğin gibilmiş
-
88.
0lan bu başlığı ben tersten okumuştum özet geçiyim adam 136 kiloyla ayşeyle evleniyodu amk
-
89.
0Aylardır hasretini çektiğimiz Fenerbahçemize Çarşamba günü Young Boys rövanş karşılaşması ile kavuşuyoruz.Her sezon öncesi hissedilen telaşın içine girmiş bulunmaktayız. Maç öncesi dostlarla hasret giderecek olmak ayrı bir mutluluk sebebi zaten.Tümünü Göster
Ancak bu mutluluk ve heyecan ne kadar uzun sürecek bu sene kim bilebilir ? Bugün sabah 9'da Göztepe'den Bostancı'ya kadar minibüs yolunu takip ederek yürüdüm... Bostancı'ya gelene kadar bütün besteleri tek tek sıradan geçirdim. Kısa bir prova yaptım kendimce fakat biliyorum ki onlarca güzel bestemiz varken biz gene Omuz Omuza'dan sonra ; " Ne Beşiktaş,ne Cimbom nede Trabzon'la" giriş yapacağız.. Maçı 1-0 önde zütürürken dakika 80'leri gösterdiği sırada biz gene Aşığım Aşığım Sana diye bağırıcaz... Bağırmayı geçtim onca emekle yaptırılan bayrakları bile sallayacak adam bulmak için bin bir dil dökeceğiz... Oysa eskiden Maraton'da bayrak sallamak için can atan onlarca insan olurdu..
1 gün önce forumda veya toplantılarda maça 1 saat önce girileceği söylenecek ancak gene herkes maça 10 dakika kala gelecek ve turnikelerde ki sıkışıklığı yaşayacağız. Gene çoğu insan bağırıyormuş gibi yapıp playback yapacak ve insanlar "sadece bağırmak için toplanan bu kadar adamdan neden böyle az ses çıkıyor" diyecek. Geçen sene tribünün patladığı dakikalarda Türk Telekom'la karşılıklı besteler söyleniyordu.. Vamos,CK,Unifeb vedasından sonra buda son derece güç bir hal aldı... Ki zaten Migros'a sesimizi duyurmak için Kızılderililer gibi ateş yakmaktan başka denemediğimiz yol kalmadı..
Tribünler ise gene karman çorman bir hal aldı..Biz bu sefer bunun dışında duruyoruz.iyi mi yapıyoruz kötü mü yapıyoruz orası ayrı tartışılır, ancak bu kadar olumsuzluğun yanında birde ayrılık ve kavgaların baş gösterdiği tribünlerimizde, bu sene bir mucize yaratmak bizim elimizde.
Tartışmaların, ayrılıkların yaşandığı şu günlerde tek amacı Fenerbahçe olanlara sesleniyorum ;
Evet beyler artık mikrofon bizde,ya sahnenin tozunu atacağız yada tozu yutacağız... Yukarda saydığım tüm olumsuzluklara karşı gellicem diyorsanız , Çarşamba günü olmamız gereken yerde görüşmek üzere..
Tribünsel SevdaAylardır hasretini çektiğimiz Fenerbahçemize Çarşamba günü Young Boys rövanş karşılaşması ile kavuşuyoruz.Her sezon öncesi hissedilen telaşın içine girmiş bulunmaktayız. Maç öncesi dostlarla hasret giderecek olmak ayrı bir mutluluk sebebi zaten.
Ancak bu mutluluk ve heyecan ne kadar uzun sürecek bu sene kim bilebilir ? Bugün sabah 9'da Göztepe'den Bostancı'ya kadar minibüs yolunu takip ederek yürüdüm... Bostancı'ya gelene kadar bütün besteleri tek tek sıradan geçirdim. Kısa bir prova yaptım kendimce fakat biliyorum ki onlarca güzel bestemiz varken biz gene Omuz Omuza'dan sonra ; " Ne Beşiktaş,ne Cimbom nede Trabzon'la" giriş yapacağız.. Maçı 1-0 önde zütürürken dakika 80'leri gösterdiği sırada biz gene Aşığım Aşığım Sana diye bağırıcaz... Bağırmayı geçtim onca emekle yaptırılan bayrakları bile sallayacak adam bulmak için bin bir dil dökeceğiz... Oysa eskiden Maraton'da bayrak sallamak için can atan onlarca insan olurdu..
1 gün önce forumda veya toplantılarda maça 1 saat önce girileceği söylenecek ancak gene herkes maça 10 dakika kala gelecek ve turnikelerde ki sıkışıklığı yaşayacağız. Gene çoğu insan bağırıyormuş gibi yapıp playback yapacak ve insanlar "sadece bağırmak için toplanan bu kadar adamdan neden böyle az ses çıkıyor" diyecek. Geçen sene tribünün patladığı dakikalarda Türk Telekom'la karşılıklı besteler söyleniyordu.. Vamos,CK,Unifeb vedasından sonra buda son derece güç bir hal aldı... Ki zaten Migros'a sesimizi duyurmak için Kızılderililer gibi ateş yakmaktan başka denemediğimiz yol kalmadı..
Tribünler ise gene karman çorman bir hal aldı..Biz bu sefer bunun dışında duruyoruz.iyi mi yapıyoruz kötü mü yapıyoruz orası ayrı tartışılır, ancak bu kadar olumsuzluğun yanında birde ayrılık ve kavgaların baş gösterdiği tribünlerimizde, bu sene bir mucize yaratmak bizim elimizde.
Tartışmaların, ayrılıkların yaşandığı şu günlerde tek amacı Fenerbahçe olanlara sesleniyorum ;
Evet beyler artık mikrofon bizde,ya sahnenin tozunu atacağız yada tozu yutacağız... Yukarda saydığım tüm olumsuzluklara karşı gellicem diyorsanız , Çarşamba günü olmamız gereken yerde görüşmek üzere..
Tribünsel Sevda -
90.
0BEN BILGIMLE gibERIM ODA SUDUR KI:
1. doğumdan önce kürtaj yaptıran kız hamile kalamaz. Doktora gitmeniz ve bunun için yardım almanız gerekir sen hamile olduğunu doktordan öğreniyosun sağlık dersi özürlü bin şimdi gibtir git hepsini okudum.
Özet:Hiç doğurmadan kürtaj olan bir kadının normal yoldan hamile kalma olasılığı 1% dir.Bu Hikaye Kolpadır boşa okudum. -
91.
0nasıl iyi buldunnuz mu beyler sadece aşktı beyler hiç bişe deıl ben mutluyum harbıden dunya bı yana aysegulle bugun haberını alsamda dohacak cocuhumda bir tarafa
-
92.
0.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
aha harbi doğru mu lan bu hikaye caps vermiş adam evlendiniz mi gerçekten
.
.
.
.
.
.
.
.
.
. -
93.
0beyler ınanın yada ınanmayın zatem umrumda deıl burda ıyı vakıt gecırmekteydım onca zmndır ıncı ailem gıbı oldu benım ınan yada ınanma ben yasadım
-
94.
0@21 itiraf ediom ben gibtim
-
95.
0Aylardır hasretini çektiğimiz Fenerbahçemize Çarşamba günü Young Boys rövanş karşılaşması ile kavuşuyoruz.Her sezon öncesi hissedilen telaşın içine girmiş bulunmaktayız. Maç öncesi dostlarla hasret giderecek olmak ayrı bir mutluluk sebebi zaten.
Ancak bu mutluluk ve heyecan ne kadar uzun sürecek bu sene kim bilebilir ? Bugün sabah 9'da Göztepe'den Bostancı'ya kadar minibüs yolunu takip ederek yürüdüm... Bostancı'ya gelene kadar bütün besteleri tek tek sıradan geçirdim. Kısa bir prova yaptım kendimce fakat biliyorum ki onlarca güzel bestemiz varken biz gene Omuz Omuza'dan sonra ; " Ne Beşiktaş,ne Cimbom nede Trabzon'la" giriş yapacağız.. Maçı 1-0 önde zütürürken dakika 80'leri gösterdiği sırada biz gene Aşığım Aşığım Sana diye bağırıcaz... Bağırmayı geçtim onca emekle yaptırılan bayrakları bile sallayacak adam bulmak için bin bir dil dökeceğiz... Oysa eskiden Maraton'da bayrak sallamak için can atan onlarca insan olurdu..
1 gün önce forumda veya toplantılarda maça 1 saat önce girileceği söylenecek ancak gene herkes maça 10 dakika kala gelecek ve turnikelerde ki sıkışıklığı yaşayacağız. Gene çoğu insan bağırıyormuş gibi yapıp playback yapacak ve insanlar "sadece bağırmak için toplanan bu kadar adamdan neden böyle az ses çıkıyor" diyecek. Geçen sene tribünün patladığı dakikalarda Türk Telekom'la karşılıklı besteler söyleniyordu.. Vamos,CK,Unifeb vedasından sonra buda son derece güç bir hal aldı... Ki zaten Migros'a sesimizi duyurmak için Kızılderililer gibi ateş yakmaktan başka denemediğimiz yol kalmadı..
Tribünler ise gene karman çorman bir hal aldı..Biz bu sefer bunun dışında duruyoruz.iyi mi yapıyoruz kötü mü yapıyoruz orası ayrı tartışılır, ancak bu kadar olumsuzluğun yanında birde ayrılık ve kavgaların baş gösterdiği tribünlerimizde, bu sene bir mucize yaratmak bizim elimizde.
Tartışmaların, ayrılıkların yaşandığı şu günlerde tek amacı Fenerbahçe olanlara sesleniyorum ;
Evet beyler artık mikrofon bizde,ya sahnenin tozunu atacağız yada tozu yutacağız... Yukarda saydığım tüm olumsuzluklara karşı gellicem diyorsanız , Çarşamba günü olmamız gereken yerde görüşmek üzere..
Tribünsel Sevda
-
ccc rammstein ccc günaydın diler 31 12 2024
-
wow ve motto girlin bu gece online olmaması
-
560 bin kimse senin basligina yazmahinca
-
herkes yardimi gökten bekliyor
-
2 tane pc var
-
ınternet herkes anonimken daha güzeldi
-
feminist ruh 7delikli tombalagin aşk
-
duvardaki king size tablo
-
bu adamı kıskanmayın
-
o lahana sarmasini kim sardiysa
-
mtu yıllar beyltyer
-
kutluyor müyuz beley
-
1 gecede yaşlanırsın 10 yılda anlamazsın
-
keyifleriniz nasıl sözlük
-
uncivilized online
-
eğer kayra gibi tipiniz yoksa
-
atam yılbaşı sabahları hangover olurdu
-
ünlüler yaş kriterlerini hiçe sayıp
-
napiyorsujuz
-
cübbeli hem bu dünyada kral gibi yaşadi
-
2025 yılınızı kutluyorum sevgili sözlük
-
kanala ait bir video atiyorum
-
iyi geceler pelinn
-
gwynplaine seni takip etmeyi bıraktı
-
12 üzüm olayi ne
-
türk çocukları yerine kürt çocuklarını
-
gwynplaine sen bu milletin gtndeki taksan
-
girdık mi
-
recep ivedik bu adama neden dalaylama
-
gartic io atar mıyız
- / 2