/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
  1. 12.
    0
    Yazsana amk
    ···
    1. 1.
      0
      Devam edeyim mi panpa ?
      ···
  2. 11.
    +1
    Bi süre birbirimize baktık. Ben onun gözlerine hapsolurken onun gözleri yağmura misali ıslanıp akmaya başlamıştı bile. Bi süre daha birbirimize baktık sanki ben uzaydan gelmiş gibiydim. Bu sessizliği bozmak için bişey dicekken o birden aceleci ve hevesli bi çocuk gibi lafa girdi: "Sus bişey sorma sakın!" diye bağırdı. Ben daha ne olduğunu anlamadan üzgün bi çocuk gibi oturdu yere ve rüzgarla saçlarının dansı kaldığı yerden devam etti. Bende sessizce oturdum yanına. Saçları yüzüme geliyodu ama sorun etmedim sadece ileriye baktım. Sadece ileriye baktım ve gördüğüm şey Güneşin bu güzelliği kıskandığından batmasıydı. Uzun bi süre Hz.Meryem'in konuşmama orucu gibi konuşmadık. O Güneş'i kıskandırıyodu bense bu muhteşem güzelliği seyrediyodum. Sonra "Kuşlar ne kadar özgürler dimi?" dedi ağlamaklı sesiyle. Başımla onayladım. "Hep onlar gibi olmak istedim ben" dedi. " Bende" dedim. Gülümsedi. Bi süre daha sustuk sonra ayağa kalktı birden. Kollarını açtı sanki Güneş'i kucaklıyodu. Rüzgar elbisesini savurmaya başladı o anda. Bi adım attı. Ben gözlerimi yuvalarında tutmaya çalışarak ona baktım o bi adım daha attı...
    https://www.youtube.com/watch?v=FJ-r0bilzhU
    ···
  3. 10.
    +1
    Yürüdüğüm yol artık tamamen toprağa dönüşmüştü.Zafer için önümde kalan tek şey ufak bi yokuştu.Sonrasında Milano'yu ele geçiren Napolyon gibi olacaktım.
    Israrla yağmaya devam eden asi yağmur toprakla buluşup güzel bi koku ortaya çıkarmıştı.Ben müzik listemin son kısmına ruhumu teslim etmek üzereydim ki yokuşun ortalarına ulaştım. Son bi azimle yokuşu inadına tırmanmaya devam ettim içimde uyumakta olan keçi ortaya çıkmıştı birden. O keçinin verdiği inat ve azimle birlikte yokuşu bitirdim. "Kutsal yer"im oradaydı ama bi farklılık vardı orda. Gözlerimin yanılma payını ortadan kaldırmak için ve Napolyon'un sahne alması için son bi gayretle bi ka adım daha atmaya başladım ve emin oldum. "Kutsal yer"im de biri vardı bi yabancı ve o yabancı bi kızdı. Nedense olmayan yağmur durmuştu ve Güneş saçlarını onun saçlarıyla birleştirip Dünya'nın en güzel manzarasını ortaya çıkarıyodu. Hafifi esen rüzgar saçlarını dansa kaldırmıştı ve ortaya 8. Dünya Harikası çıkmıştı. Yanına yaklaşacaktım fakat uçurumun kenarına yaklaşık 10cm uzaklıktaydı. Bu dünya harikasını izleyen gözlerimin keyfini bozmamak için biraz daha yaklaştım ve boğazımı temizledim. Çünkü böyle bi güzellikle anca bu şekilde konuşulur.Bana döndü ve göz göze geldik...
    https://www.youtube.com/watch?v=nVYFOlVB-Uo
    ···
  4. 9.
    0
    Bi kere de şu hikayelerde karı kız olmasın lan
    ···
    1. 1.
      0
      Olmasın da okudun mu ?
      ···
  5. 8.
    0
    Başlıyorum birazdan yazarım kalan kısmı gerçi okuyan yok ama olsun
    ···
  6. 7.
    0
    Bugün devam edicem yazmaya geceyi bekleyin saat 23:00 da
    ···
  7. 6.
    +1
    rezerved
    ···
  8. 5.
    +1
    Kafamı eğip yürümeye devam ettim gitmem gereken yer "kutsal yer"im beni bekliyodu. Müzik listem ruhumun pusulası olmuştu. Pusulam müzik listemdi...
    Şehir o yorucu ve boğucu kalabalığını üstünden atmaya başlamıştı ve artık daha sakin bi görüntüsü ortaya çıkmaya başlamıştı. Şehir sanki bi maske takıp kalabalık yüzünü gösteriyodu ve o maskesi düşmeye başlamıştı. Yürüdükçe havanın değiştiğini hissedebiliyodum. Ciğerlerim bana başka yerde olup olmadığımı soruyodu sanki. Her zaman benimle olup bi memur gibi görevini hiç aksatmayan ciğerlerim bile bunun farkındaydı. Şehir artık kaybolurken yağmurun toprakla buluşmasından ortaya çıkan o muhteşem koku ciğerlerimin ve aklımın en ücra köşesine kadar gidiyodu. Az kalmıştı "kutsal yer"ime...
    https://www.youtube.com/watch?v=RKrNdxiBW3Y
    ···
  9. 4.
    +2
    Yağmurun olmayan o hızına rağmen "yağmuru sevdiğini söyleyen" insanlar sanki ateşten kaçarcasına koşup kaçmaya bulabilidikleri ilk kapalı mekana girmeye çalışıyolardı. Bu kaçanlar yağmuru "seven" insanlardı. Bu hallerine şaşırmadım onlar insandı ve herşeyi yapabilirlerdi. Garip varlıklardı doğrusu. Kafamda bu düşünceler varken azda olsa yağmurun tadını çıkarabileyim diye yavaş yürümeye başladım. Çok sevdiğiniz bi yemeği yerken onu daha yavaş yersiniz ya benim ki de o hesap. Yağmur güneşin sarı saçlarına rağmen yağıyodu. Bu apaçık düzene isyandı. Bu fikir aklıma geldikçe yüzümdeki gülümseme saklambaç oynayan bi çocuk gibi ortaya çıkıyodu. Kafamı kaldırıp gökyüzüne ufak bi selam verdim. Yaşlı Dünya'nın bi parçası olan bu asi gökyüzü benim selamımı boş bırakmayıp kendi usulüne göre almıştı selamımı..
    https://www.youtube.com/watch?v=jXwgShqzVas
    ···
  10. 3.
    +3
    Yürürken yanımdan geçen bedenlere sıkışmış olan ruhları hissedebiliyodum. Hepsi "programlanmış" gibi hareket eden insanlardı onlar. Belirli saatlerde belirli işler yapan belirli insanlar. Bazen onlarda ne yaptıklarını bilmiyolardı fakat yapmaya devam ediyolardı. Telefonumda ki müzik listesi ordan oraya akıyo ruhumu ordan oraya atıyodu. Yürürken aklımda olan tek yer benim için "kutsal" olan o yere gitmekti tek amaç. Yürürken çok çok ince bi yağmur yağmaya başladı yere düşünce yeri bile ıslatmıyodu. Garipsemedim gökyüzü alışılmışın dışına çıkmak istemişti oda sıkılmıştı programlanmış düzenden. Hafif bi gülümseme ile devam ettim yürüyüşüme. Müzik listem bitmek üzereydi ve ben "kutsal yerim"e ulaşmak üzereydim...
    https://www.youtube.com/watch?v=sMqNFAU0tOw
    ···
    1. 1.
      +1
      ciddi manada sende yetenek var panpa buralarda edebiyattan anlamazlar
      ···
    2. 2.
      +1
      Eyvallah panpa canları sağolsun be nolacak ?
      ···
  11. 2.
    +1
    yolla panpa sen ben şukuluyom
    ···
    1. 1.
      +1
      Sadece sen okusan bile yazıcam lan söz sana
      ···
      1. 1.
        +1
        yapıştır panpa
        ···
      2. 2.
        0
        Devam edeyim mi ?
        ···
  12. 1.
    +2 -1
    Gözlerimi açtığımda gördüğüm şey hep aynıydı. Beyaz perdeler beyaz tavan ve sarımtrak duvarlar. Hayatımın çoğunluğu burada 4 duvarlı yaşam alanımda geçiyodu. Duvarlarından yaşanmışlık akan sarı duvarlar...
    Kalkıp bi iki parça ekmek yedikten sonra dışarıya çıkıp güneşin sarı saçlarıyla göz göze gelme vaktim gelmişti artık. Kıyafetlerimi giyip kapıdan çıkar çıkmaz daha 10dakika önce açılan gözlerim tekrar kapandı. Bi süre annesinin gözlerine bakan çocuk gibi gözlerim kapalı kaldım öylece. Sonra yavaş yavaş açtım gözlerimi sürpriz partideymiş gibi.
    Bigibletimle göz göze geldik o anda. Büyük sürprizdi gerçekten gece yağan ve günah çıkaran yağmurdan sonra oda günahından arınmıştı fakat kullanamazdım onu. Yürümeye karar verdim ve kulaklıklarımla birlikte ruhumu kutsamaya başladım...
    https://www.youtube.com/watch?v=VyRxTTegjXM
    ···