tıpçı sandığım 46 raporluk sevgilim

@61 zıbar amk ne lan , -la ilahe illallah derim yatırır o kızın dıbına korum orda

beyler madem gibe gibe bu kızla çıkacaktım, onun hakkında daha fazlasını bilmem gerekiyordu fakat öğrenebileceğim kimse yoktu ipek ve ebrudan başka. ebruyla konuşacak kadar kafayı yememiştim. ipeğe akşam eve gel dedim kapattı telefonu. evde gece 1e kadar bekledim. kapı çaldı. eşşedüenne ilahe illallah eşliğinde kapıyı açtım. boş bakışlı şeytan ipek gelmişti. geçti oturdu. aptal aptal bi bana bakıyo bi yere bakıyor. böyle suçlu gibi de değil. daha çok suçlu ben mişim gibi.. ne lan senin amacın dedi. yok bi amacım yok seni tanımaya çalışıyorum dedim. başladı şeytan anılarını anlatmaya. o mavi gömlekteki ketçap değil kanmış beyler. ders çalışıyorum dediği günkü olay, gene bir 3 harfli çağırma seansında içlerinden birisi bunlarla tartışmaya giriyor. uzun bi tartışmadan sonra ipek, ebru bi de melis diye bi kız bu olay çıkaran kızı iyi bir dövüyorlar. sonra ebru içerden bıçağı alıyor saplıyor bu tartışmacı kıza. daha sonra napıcaz ne edicez diye düşünüyolar ve ayşene baskı yapıyorlar ben yaptım diceksin diye. ayşen itiraz ediyo onu da tehdit ediyorlar ve ayşen ertesi gün dayanamayıp intahar ediyor.

daha fazla dayanamadım ve arkamı döndüm. ipek bana gözlerini dikmiş bakıyordu. korkarak yavaşça eline doğru gözümü kaydırdım. elinde bir şarap şişesi ve üstünde pijaması vardı. 'gitme çok korkuyorum' deyip sarıldı. o korkuyorsa benim orada ölmem lazımdı amk. şu yaşadıklarımı arkadaşlarıma anlatsam ortamın istenmeyen adamı konumuna gelirdim ama tutmuş bu kezban bana çok korkuyorum diyordu. bir taraftan da melis mesaj atıyordu. artık bu işkencenin bir an önce bitmesini istedim. tam bu sırada ipek yüzüme baktı. ilk kez şeytan bu kadar savunmasız ve çaresiz gözüküyordu. ilişkimizi nasıl anladı bilmiyorum ama 'o melisi öldüreceğim' dedi.

ilk tanışmamızın ve geçen 45 dakikanın ardından numarasını istedim ve aldığım cevap kül tablasının suratıma fırlatılması oldu. haklı diye düşündüm saf duygularımla. kendi kendime olm ne mal adamsın daha yeni tanıştın numara mı istenir falan dedim. sonra arkadaşları geldi daha da rezillik çıkmasın diye çıktım kafeden.

utancımdan o mekana bir süre uğramadım. ama fazla bildiğim yer olmadığından tilki misali gene dönüp dolaştığım yer orası oldu. fakat bizim kul tablacı kezbanı görememiştim. sonraki 3-4 gün böyle geçti. kezban ortalıkta yoktu. tam sevinecekken gene ortaya çıktı. gördüğüm an kaç olm kaç dedim kendi kendime. fakat kaçmayı başaramadan yanıma geldi. ya özür dilerim o gün çok sinirliydim evle aram bozuk biraz, dersler de çok ağır bizim onlara çok kafam takılıyor dedi. ahğğsss hıhıhı önemli değil dedim. dedim ama hala korkuyordum amk. sonra okul muhabbetine girdik ne okuyosun falan filan diye. tıp okuduğunu söyledi 2. sınıfmış.

ikisinin de suratından düşen bin parça. konuşmuyolar, tepki vermiyorlar bildiğiniz ruh. noldu dedim ayşen intahar etti dediler. ayşen şu kafasına biblo attıkları iri yarı kız. ananı gibim dedim hiç inanmadım amk. direk kafama kesin bu şeytanlar iteklemiştir aşşağı kızı dedim. sonra kendi kafamda kurduğum şeye de inanmadım. bütün keyfim kaçtı. üçümüzde put gibi yanyana dizildik karşıyı seyrediyoruz beyler.

beyler o gün bittikten sonra ben 1 hafta kadar eve uğramadım. ipek sürekli arıyor ben meşgule atıyorum. hayatımdan endişe etmeye başlamıştım. tırsaklığım tavan yapmış sürekli bi köşede oturup ağlıyordum. biraz memlekete dönim kafamı topliyim dedim ama eşyalarımı almak için gene eve gidecektim ve bunu hiç istemiyordum. kadere bir kez daha boyun eğip eve gitmeye karar verdim. ipek baya güler yüzlüydü, hiç o gecenin konusunu açmadı. yemek falan yapmış aç değilim dedim. it gibi açtım fakat yaptığı yemeğe güvenmedim. tam bi paranoyak olmaya başlamıştım beyler. artık gibsen o evde bir şey yiyemezdim. ipeğin attığı yer adımda kesin beni öldürmeye çalışıyor amk düşüncesi vardı kafamda.

sonra klagib bir türk erkeği olarak ohh buldum karıyı geleceği var diye düşündüm daha da kanım kaynadı. sonra arkadaşları falan da geldi onlarla da tanıştım. beyler şöyle diyim çok sıcak insanlar fakat 4ünün de gözleri bir tuhaf bakıyordu amk. gece görmek istemezsiniz kısacası.

iyi sabahlar akli dengesi yerinde panpalarım. hikayeye yarın devam etmek istiyorum. bu gecelik bu kadar. dinleyen herkese teşekkür ederim. takipte kalın.

gece oldu ipeğe telefon geldi ebrudan çabuk bize gelin diye. ben gelmem dedim. dedim ama ikna edemedim. gittik beyler. gene masayı kurmuşlar. neymiş amk ebru ayşenin ruhunu çağıracak kafasına attığı biblo için özür dileyecek. beyler bu kez ne diyorlarsa yaptım. kendimden vazgeçme durumuna gelmiştim. gene kitaptan bi şeyler okuduktan sonra kahve fincanı oynamaya başladı. beyler emin değilim gerçekten oynadı mı yoksa bana şaka mı yaptılar ama o fincandan sonra bayıldım. tırsaklığımdan bi şey kaybetmemişim. bu kısımda gerisi yok. kendime geldiğimde ipekle beraber uyuyordum.

beyler beni bi ağlama tutacak gibi oldu hemen lavaboya kaçtım ebrunun korkusuyla. kafama bi şeyler atar diye korktum yani. çöktüm klozetin yanına hüngür hüngür ağlıyorum. sonra yüzümü falan yıkadım bi sigara yaktım orda. sonra içeri gidim ayıp olmasın dedim. gitmez olaydım. birdi iki olmuşlar. ikisi de biriyle konuşuyor. ama beyler böyle arkadaşla normal konuşur gibi de değil. hani ipek biraz daha normal ama o ebru şeytanı bi ileri bi geri gidiyor otistikler gibi. işte beni orda fark ettiler. bağırış çağırış sabahın 4.30unda. ebru bi bana bağırıyor bi içerde birisiyle konuştukları yere bakıyor. beyler o gece ölmek istedim. nereye düştüm ben dedim. ebrudan azarı yiyorum ipek ordan sert bi şekilde bana bakıyor. bunları kimseye anlatmicaksın diye tehdit ettiler.

sus falan diyolar buna acımasız oç kezbanlar. bu ağlamaya devam edince tam sol tarafımdan şiddetli bi 'sus!' sesi duydum soluma baktım ve ağır çekimde gelişmeye başladı her şey soldaki kezban aldı eline bibloyu 'laan' dememe kalmadı fırlattı benden yana olan tırsak kıza. kafası kanamaya başlayınca hurra bütün ilgi onun üstüne toplandı. beyler ne yalan söyliyim sevindim. çünkü o bibloyu atmasaydı o kezbanlar ne yapar ne eder devam ederlerdi amk.

konuyu kapatmak için iyi erkek rolümü oynamak zorundaydım. 'hadi aşkım evimize gidelim' dedim. hiçbir şey yokmuş gibi davranmaya çalışıyordum. fakat o da ilk kez konuyu uzatmamıştı. başını omzuma dayadı ve öylece eve doğru yürümeye başladık. melis umudu kesmiş olsa gerek mesaj atmayı bırakmıştı. belki de bu kadar strese daha fazla dayanamayıp masum bir uykuya dalmıştı. eve vardığımızda ipeğe uyumasını söyledim. tüm gücüyle bileğimden sıkıca tuttu. 'bi daha sakın beni bırakma' dedi. bu şeytan nasıl olurda bu kadar çaresizleşirdi. o an ipeğe karşı olan bütün öfkem kaybolmuştu. sarıldım ve 'bir daha asla sevgilim' dedim. napıyordum? bu kızdan uzaklaşmam hatta kaçmam gerekmiyor muydu? aynanın karşısına geçtim ve kendimi seyrettim. bakışlarım ben gibi değildi. benliğini kaybetmiş, umutsuz bir adamın çırpınışları vardı karşımda.

@104 kelebeğin hikayesinde sadece mimar gizem olarak bildikleri kızı gidip bulan bi sözlükte gibsen o haberi paylaşmam.
edit:siz de boşa aramayın gerçek isimlerini vermiyorum. ikinci kelebek vakası yaşayamam amk.

ipeği sakinleştirmeye çalıştım. sakin ol şimdi gidip içecek bi şeyler alıcam bahanesiyle melisi aramak için dışarı çıktım. melisi aradım ve sindire sindire olayları anlatmaya başladım. ona o evden hemen çıkmasını söyledim. saklanacak bir arkadaşını bul bi süre de dışarı çıkma diye tembihledim. ardından bi şişe ucuz vodka alıp ipeğin yanına döndüm. eve gidince ipeğin yanına oturdum ve ne olacak şimdi diye sordum. seninle bi şey konuşmam gerek dedi ve bana deli raporundan bahsetti. şaşırmış gibi yaptım. nasıl ya bak şaka yapıyorsan eğer... falan diye de devam ettirdim. aklım hala melisteydi, artık ipekten daha da nefret ediyordum.

evet beyler artık olayların kopma noktasına geldik. yarın gece tekrar görüşmek dileğiyle, esen kalın.

@206 ipeği zaten tarif ettim amk. ebruyu anlatayım, böyle klagib kezban boylarında, esmer, zayıf, kahverengi gözlü, düz hafif kahve tonunda bi saçı vardı. bildiğin kız işte pek bi özelliği yok fiziki olarak.

amk bi gün geldiğimde de nerdesin feyzli kardeşim yazdığınızı görim lan.

neyse beyler ordan da ayrıldım. sonra aklıma bi fikir geldi. heralde bunun dersler falan çok kafasını bozdu iyi bi sevgili olup ona bi hayvan almalıyım dedim. gittim bi kaplumbağa satın aldım. süpriz yapıcam heyecanıyla eve gittim. gittim eve akşama hazırlık yaptım yeni hayvanımızı kutlarık diye. o gece de gelmedi amk. bu sefer gurur yaptım aramadım. sonra kapı çaldı aha geldi dedim koşarak gittim. kapıyı açtım, gelmesini en son istediğim kişi olan ebruyla gelmiş amk. ebruyu hatırlarsınız 3 harfli seansından.

ayşenin söylediği yere gittim. okan barda çalışan garsonumsu bi şeydi. konuya nerden gireyim diye düşünmeye başladım. daha bar açılmamıştı temizlik vardı. okan kim diye sordum gelir birazdan dediler. bekledim bi yarım saat kadar. gelir gelmez yanına gittim hemen meraba dedim direk daldım konuya. tebessüm etti hafiften otur dedi. dedim işte böyle böyle olaylar oldu senin bi bilgin var mı diye. özetledi biz 8 ay kadar çıktık, ben de biraz kafadan sıyrık olduğum için pek takmıyordum ilk başlarda fakat sonradan ipeğin olayları fazla abarttığını fark edince korkamaya başladım bi şekilde ayrıldık dedi. evet beyler bu bahsettiğim 12 yaşındayken babasını öldürdüğünü falan okan anlattı. daha sonra 17 yaşına geldiğinde yetiştirme yurdundaki bakıcıyı bıçaklamış, başka bi yere sevk etmişler. ve biraz daha konuştuktan sonra aile konularına girdim. ipeğin beni babaannesi diye tanıştırdığı kadın bıçakladığı bakıcıymış. kendimi oldukça mal hissettim. evine gittiğimizde elini falan öpmüştüm amk.