Öyle anlatıldığı kadar kendini beğenmiş başı dik insanlar değil beyler. O zaman 2 yıllık üniversite okuyordum şehir dışında. Bilenler bilir şehir dışında okuyanlar Istanbul'dan geldiğini söylediği an turist muamelesi görürler. Dikkat falan çekerler sanki Istanbul'da oturanlar Istanbul'un her takını bilirmiş gibi muamele görürler. Neyse bu yüzden Istanbul'dan geldiğimi söylememeye karar verdim. Çünkü insanların yapmacık davranmalarından bıktım. Kafetarya'da üniversite gazetesi satıyordum para kazanmak için. Durum vardı ama eve çıkınca bir de kira bin lira olunca, köpek gibi sigara içince çalışmak şart olmuştu. Neyse bir gün yine gazete satıyorum. Ilk defa gazete almak için ayağıma kadar gelen bir öğrenciyi gördüm dikkatimi çekti açıkcası. Boyu posu yerinde gözleri rengarek fiziği yerinde.. Güzel bir kız işte.

Neyse ayak üstü muhabbet sohbet ettim.. ertesi hafta oldu tıp fakültesinin önünden geçerken beni gördü selam falan verdi. Dedim kesin tıpçıdır bu benle işi falan olmaz. 1 oldu 2 oldu en son dayanamayıp telefon numarasını aldım. Öyle tanıştık. Hangi bölüme gittiğimi falan sordu. Reklamcılık dedim.. 2 yıllık üniversite okuyanlar bilir. 2 yıllık mı diye sorulduğunu. O sormadan bende 2 yıllık bölüm dedim. Şaşırdı ne alaka falan ya yaptı zaten biliyordum niye böyle yaklaştın diye ters davrandı. Hoşuma gitti açıkcası.. Memleketimi sordu Istanbul'dan geldim demek istemedim bayburtluyum falan dedim.(ev arkadaşım konyalı sevgilisi ise bayburtlu öyle aklıma geldi) Aa ben de oralıyım demez mi amk. Hangi ilçesinden dedi bende kangal dedim (nereden aklıma geldiyse amk)salladım kafamdan.. bende oralıyım dedi. Aha dedim sıçtım amk. Hangi köyünden mahalesinden diye sormasını beklerken. Neden yalan söylediğimi sordu amk .. Ben de sen bu kadar zeki olmak zorunda mısın dedim. O da yapıştırdı cevabı lan amk çocuğu Türkiye'de bayburt diye bir şehir mi var... Beynim uyuştu beyler ben hiç bu kadar züt olmamıştım.