tıkla ve şu an içinden ne yazmak geliyorsa

anaokulunda öğle uykusunda hiç uyumazdım ben ya.. sinir olurdum.. bi de yemekhaneden sesler ve sıcak karışmış yemek kokusu gelirdi o zamanlar cebimde hep bi topum olurdu sert içinde yeşil bi yıldız olan bi top.. hep onu sıkardım.. çok hareket de edemezdim öğretmen anlamasın diye.. o zamanlar derdim kendi kendime , bi büyüyüm de her istediimi yapıcam çocuklarıma öğle uykusuna yatırmıcam..

ulan zaman geçmek bilmiyor.

annemi seviyorum ya

pis kaka

sen ne diyon lan yarrağam bilmiyom ama içimden bu geldi amk

sabahı da ettim amk
düş olsam ya lan ben

sinirleniyrum abicim.. bayan nicki alıpta insanların abazanlıklarını kullanıp prim yapan insanlara sinirleniyorum...
hayır bide sahi sahi burdakileri salak sanıp yazdıklarına inanıldığını düşünüyo oda ayrı bi olay...
sigaram yok sanırım bu yüzden taktım bu konuya...

içtimmi bişeyim kalmaz=)

amunnaaa goyayımmmm

gibeyim len bole dunyayi

içinden geleni yazmam boşalırım amk

upup up up pppu

lan unuttunuz sandınız ama unutamassınız bu başlık bu gun de dolucak beyler hadi bakim toplanın şöyle gibeltirler ramazanda gibeltirim iftar nietine nabıosunuz yazın bakim

iş var yarın amk yatayım en iyisi.. kodumunun işine geç kalmayayım

çerkes ethem Kurtuluş Savaşı'nda Kuvayı Milliye döneminin önde gelen halk önderlerinden biridir.

1885 yılında Bandırma'da doğdu. Bandırma'nın bir köyü olan Emreköy'e yerleşmiş Şapsığ Çerkes boyundan, Ali Bey'in beş oğlunun en küçüğüydü. Ağabeyleri, ilyas ve Nuri beyler, Rum eşkıyalarıyla çarpışırken ölmüşler, Reşit ve Tevfik beyler de 1901 ve 1902 yıllarında Harbiye'yi bitirerek subay çıkmışlardı. Reşit Bey çeşitli cephelerde çarpıştı. 1919'da Meclisi Mebusan'a Saruhan (şimdiki Manisa) Milletvekili olarak katıldı. Oradan Birinci TBMM'ye geçti.

Çerkez Ethem, evden kaçarak Bakırköy Süvari Küçük Zabit Mektebi'ne girdi. Balkan Savaşı'nda Bulgar cephesinde yaralandı. Kıdem zammı ve madalya aldı. I. Dünya Savaşı'nda Eşref Kuşçubaşının yönettiği Teşkilat-ı Mahsusa ile birlikte iran, Afganistan ve Irak'a yapılan akınlara katıldı. Yaralanarak savaş sonunda köyüne çekildi. Önceleri dağları mesken edinip haraç topladıysa da, 1919-1920Ve tarihleri arasında bir yıl süre ile Anadolu'da tek önemli vurucu güç olan Kuvva-yı Seyyare'yi kurdu ve "Umum Kuvvai Milliye Komutanı" ve Ankara'daki 20.Kolordu'nun Komutanı olan Ali Fuat Paşa ile istişare ederek ingiliz ve Yunan birliklerinin ilerlemesine karşı gerilla operasyonları düzenledi. Düzenli ordu kurulana dek TBMM'ye karşı girişilen ayaklanmaları bastırdı, ancak Atatürk tarafından kurulan düzenli orduda sıradan bir komutan olmayı reddetti. Albay ismet inönü'nün Garp Cephesi komutanı olup kendi kuvvetlerini kuşatmasına tepki olarak TBMM'ye çektiği ağır ifadelerle dolu telgraf sonrası "vatan haini" ilan edilince, emrindeki birliklerin önemli bir kısmını teçhizatlarıyla birlikte TBMM kuvvetlerine bırakarak, kendisine bağlı yaklaşık 400 adamıyla birlikte Yunanistan üzerinden Ürdün'e geçti.

karnım aç lan

merakettim

bişeyler yazınlan ipneler öldünüzmü kaldınızmı

yeni mi anladın yarrraaaammm sendeki - böyle ondaki nah böyle ( ) yani anlıyacağın seninki gibi 10 tane alır

http://www.supertangas.co...0224-fabita-argentina.jpg