+11
osmanlı da ilk türkçe ezan tartışmasını abdülaziz döneminde ali suavi başlatmıştır. ali suavi ezanın, selanın ve hatta namaz surelerinin türkçeleştirilmesi gerektiğini savunuyordu.
meşrutiyet dönemi aydınlarıda bu konuyu çok sık irdelemiştir. mesela ziya gökalp şiirinde şöyle der;
"Bir ülke ki, camiinde Türkçe ezan okunur.
Köylü anlar manasını namazdaki duanın
Bir ülke ki, mektebinde Türkçe Kuran okunur
Küçük büyük herkes bilir buyruğunu Hüda'nın
Ey Türk oğlu, işte senin orasıdır vatanın."
atatürk'ün teşvikiyle 1932 yılında türkçe ezanın dinen caiz olup olmadığı tartışıldı, caiz olduğu kanaatine varıldı ve ezan kademeli olarak türkçeleştirildi.
aralık 1931'de dolmabahçe de 9 hafız ezanı ve hutbeyi türkçeleştirdi. hani atatürk ezanı yasaklattı diyenler var ya, hah işte cumaları ağzın açık dinlediğin o hutbe 1931 sonlarına kadar arapçaydı...
kıbrıs müftüsü dana (dana değil amk a'yı uzatın) efendi 1954'te ezanın türkçe okunmasının caiz olduğuna, halk isterse türkçe okunabileceğine dair bir fetva vermiştir.
özetle: atatürk ezanı ve hutbeyi yasaklatmamış, herkes anlayabilsin diye türkçeleştirmiştir. ikincisi ezan insanları namaza teşvik etmek için okunan bir metin olduğuna göre türkçe okunmasın da ne gibi rahatsızlık olabilir? üçüncüsü kanunen türkçe ezan yasak değil veya arapça okunması mecbur değil yani incici bir müezzin çıkıp da türkçe ezan okursa ne düşünürsünüz?
hadi eyvallah