1. 1.
    0
    hay amk sizin bu başlığı bile sözlükten kaç yıl sonra ben açıyorum
    muallaksiniz lan siz.

    neyse dinleyin adam gibi

    1.Sözcüğün türü, görevi, işlevi, çeşidi sorulursa sözcüğün isim mi, zarf mı, sıfatmı,zamir mi
    ,edat mı… olduğuna bakılacağını;
    2.Sıfatların isimleri, zarfların genellikle fiilleri nitelediğini
    (güzel kız: sıfat ; güzel konuş:zarf );
    3.Sıfatların mutlaka ilgili olduğu isimden önce gelmesi gerektiğini ( kötü insan: sıfat);
    4.Niteleme sıfatlarının önündeki isim düşerse sıfatın adlaşmış sıfat olduğunu
    (kötülerle arkadaşlık yapmayın:adlaşmış sıfat)

    .
    sadece benim yazdıklarımı görmek için...

    http://inci.sozlukspot.co...@caris-esterama-di-raizel
    ···
  2. 2.
    0
    5.Yüklemi ekeylem almış fiilimsiden oluşan cümlelerin isim cümlesi olduğunu (Tek amacım, sizleri
    gelecekte iyi yerlerde görmektir.)
    6.ismin –e , -de ,-den hal ekleriyle biten öğelerin genellikle dolaylı tümleç olduğunu, ismin –i haliyle
    biten öğenin her zaman belirtili nesne olduğunu, 3. tekil iyelik ekiyle ( -(s) i) biten öğenin özne
    olduğunu ( yolda gördüm: dt ) (bahçeyi gezdim: b.n) (babası geldi: öz.);
    7. –den ekiyle biten öğe cümleye bir sebep anlamı katarsa o öğenin zarf tümleci olduğunu
    (hastalandığından gelemedi:zt);
    ···
  3. 3.
    0
    8.-de ve –den çekim eklerinin sıfat tamlaması kurduklarında yapım eki özelliğini kazandığını
    (sıradan insanlar ,candan arkadaşım, gözde öğrenci: önündeki isme “nasıl” sorusunu yöneltebiliyoruz
    öyleyse altı çizili ekler sıfat yapmıştır ve bu yüzden artık yapım ekidir.);
    9.iyelik eklerinin bir ismin sonuna gelerek onun kime ait olduğunu bildirdiğini, iyelik eklerini daha
    kolay bulabilmek için ismin başına “benim, senin, onun, bizim, sizin,onların” getirebileceğimizi
    (kitabım, yavrusu…);
    10.iyelik eki almış bir isimin başında iyelik zamiri (benim, senin,onun…) kullanılmamışsa bunların
    tamdıbının “tamlayanı düşmüş isim tamlaması” olduğunu (pantolonum, annesi…) ;
    ···
  4. 4.
    0
    11. Her – im ekinin aynı ek olmadığını
    (* telefonum nerede? :1.tekil iyelik eki “benim telefonum”,
    • çok iyiyim: ekfiilin geniş zamanı ;çünkü isme gelmiş ve onu yüklem yapmıştır,
    • bizim çocuklarımız: tamlayan eki,
    • ölümden korkma: fiilden isim yapım eki
    • yanına geleceğim:Şahıs ekidir, bütün şahıs ekleri mutlaka kip ekinden sonra gelir);
    ···
  5. 5.
    0
    12.isim (ad) tamlamalarında ilk sözcüğe tamlayan ikinci sözcüğe tamlanan dendiğini
    (yüreğinin sesi ) ;
    tamlayan t.nan
    13. isim tamlamalarında tamlayanla tamlananların yer değiştirebileceğini
    (içini gıdıklıyordu bütün erkeklerin);
    tamlanan tamlayan
    14.Belirtili isim
    tamlamalarında her iki unsurun da ek aldığını ve tamlanana “neyin, kimin” sorularını
    yöneltebildiğimizi (bahçenin kapısı :neyin kapısı)
    belirtisiz isim tamlamalarında sadece tamlananın 3.tekil kişi iyelik eki aldığını tamlayanın hiçbir ek
    almadığını ve hem daha kolay bulabilmek hem de sıfat tamlamalarıyla karıştırmamak için
    tamlanana “ne” sorusunu sorduğumuzu (bahçe kapısı : ne kapısı?);
    ···
  6. 6.
    0
    15.Belirtili ad tamlamalarında araya sıfatların girebileceğini ya da tamlayanın sıfatlarla
    nitelenebileceğini (Sütçü imam’ın kahraman torunları );
    16. –in tamlayan ekinin yerine bazen –den ekinin de kullanılabileceğini (aşağıdakilerden hangisi…);
    ···
  7. 7.
    0
    17.Takısız isim tamlamalarında iki unsurun da ek almadığını
    tamlananın neye benzediğini ya da neyden yapıldığını, ayrıca sıfat tamlamalarıyla karıştırmamak için
    araya “den” ya da “gibi” getirmemiz gerektiğini (altın (dan) yüzük ,ipek (gibi) saç )
    Takısız isim tamlamalarıyla niteleme sıfatlarını birbiriyle karıştırmayın, niteleme sıfatlarının
    arasına “gibi” “den” getiremezsiniz. (yorgun adam :sıfat tamlaması );
    18.Bir sıfatın birden çok adı niteleyebileceğini (yeni ev ve araba );
    ···
  8. 8.
    0
    19.Bir ismin birden çok sıfatının olabileceğini (zeki, çalışkan, dürüst , bir öğrenciydi);
    20.Kurallı birleşik sıfatların , -lı, -li eki almış sıfat tamlamalarının ismi nitelemesiyle ve sıfat
    tamlamasında isimle sıfatın yer değiştirmesi ve isme getirilen 3. t.k. iyelik ekini almış söz grubunun
    ismi nitelemesiyle oluştuğunu (uzun saç: sf. Tm. ~ uzun saçlı erkek : birleşik sıfat ; bozuk yol: sf.
    Tm. ~ yolu bozuk köy :birleşik sıfat );
    ···
  9. 9.
    0
    21.Belirtisiz isim tamlamalarının da sıfat olarak kullanılabileceğini (altın sarısı saç );
    22. Zamirlerle de isim tamlaması kurulabileceğini (benim üniversitelerim, senin dünyan, kendi
    insanlarımız, kimin nesi)Msn
    ···
  10. 10.
    0
    23. Geçişli fiillerin yani neyi, kimi sorularını yöneltebildiğimiz fiillerin kılış fiili(atmak, delmek,
    açmak),
    Bir hareket bildiren, geçişsiz olan ve hareketin kişinin kendi isteğiyle gerçekleştiğini ifade eden
    fiillere durum fiili (yürümek, güldü, oturmuş)
    Bir hareket bildirmeyen, eylemin kişinin kendi isteği dışında gerçekleştiğini ifade eden ve
    geçişsiz olan fiillere oluş fiili (kararmak, sararmak, solmak,büyümek)dendiğini ;
    24.Fiil kiplerinin haber kipleri (-di, -miş,-yor, -ecek , -ar,-mez)
    ve dilek kipleri (-ayım, -alım, -a ,-malı, emir ekleri) olmak üzere ikiye ayrıldığını ;
    ···
  11. 11.
    0
    25.Basit zamanlı fiillerin tek ;birleşik zamanlı fiillerin iki kip eki aldığını (gelmiş: basit zamanlı ~
    gelmişti:birleşik zamanlı)
    26.Bir fiil birleşik zamanlı ise orada mutlaka bir ekfiilin olduğunu (çalışmalıymışım ~çalışmalı
    imişim);
    27.Bir cümlede eğer isim soylu bir sözcük yüklem olmuşsa orada mutlaka bir ekfiilin olduğunu (sınıf
    temizmiş, her şeyim sensin, bu yaptıklarım senin içindi, o da iyidir.)
    ···
  12. 12.
    0
    28. Fiil çatısı denince, fiillerin özne ve nesneye göre aldığı durumun sorulduğunu;
    29.Öznesine göre fiil çatısının etken, edilgen,dönüşlü, işteş
    olarak dört grupta incelendiğini;
    30.Bir fiilin edilgen olabilmesi için mutlaka –l ,-n çatı eklerini alması gerektiğini ve öznesinin (eylemi
    yapanın) belli olmaması gerektiğini (Sokaklar temizle-n-di) (kim tarafından temizlendi? Cevap yok)
    ···
  13. 13.
    0
    31.Bir fiil edilgen çatılı ise öznesi mutlaka sözde öznedir. (çaylar içi-l-di ) (çaylar:sözde öznedir)
    32.Bir fiilin dönüşlü olabilmesi için –l, -n çatı eklerinden birini alması, öznenin belli olması ve kendi
    kendine olma anlamı vermesi gerektiğini (kadın aynanın karşısında süsle-n-di ) (kadın: gerçek özne)
    33.Bir fiilin işteş çatılı olabilmesi için “–iş” çatı ekini mutlaka alması , öznenin en az iki kişi olması
    ve eylemin birlikte ya da karşılıklı yapılma anlamı vermesi gerektiğini (çocuklar döv-üş-tü :karşılıklı
    ~ kadınlar gül-üş-tü: birlikte);
    ···
  14. 14.
    0
    34.Etken fiillerin öznesinin belli olduğunu yani öznesinin gerçek olduğunu ve –l , -n ,-ş çatı
    eklerinden birini almaması gerektiğini ( çocukları dövdü)
    35.Fiillerin nesnesine göre “geçişli, geçişsiz, oldurgan, ettirgen” olduğunu,
    36.Bir fiillin başına “onu” zamirini getirebiliyorsak o fiilin geçişli, getiremiyorsak geçişsiz olduğunu
    (“ sevdi” geçişli bir fiildir; çünkü “onu sevdi” diyebiliriz.) (“oturdu” geçişsiz bir fiildir çünkü “onu
    oturdu” diyemiyoruz. yani geçişliler nesne alabilirken geçişsizler alamıyor);
    ···
  15. 15.
    0
    37.Geçişsiz bir fiilin –r , -t ,-tır ekleriyle geçişli yapılabileceğini ve geçişsizken geçişli yapılan bu
    fiillere oldurgan fiil dendiğini (adamı öl-dür-dü)
    38.Geçişli fiillerin –t, -tır, -r ekleriyle yeniden geçişli yapılarak geçişlilik derecesinin
    artırılabileceğini ve bu tür fiillere “ettirgen” çatılı fiiller dendiğini(Bir de kitap al-dır-dı. );
    ···
  16. 16.
    0
    39. Sıfat fiil ,zarf fiil ve isimfiil eklerinin üçüne birden fiilimsi(eylemsi) dendiğini (sıfatfiil ekleri:anası-
    mez-ar-dik - ecek -miş)
    (zarffiil ekleri:-arak, -ıp ,-madan, -ınca, -dıkça ,-dığında…)
    (isinfiil ekler:- ma ,-ış ,-mak) ;
    40. Her -acak, -mez , -ar ,-miş eklerinin sıfat fiil olmadığını, sıfatfiil olabilmesi için genellikle sıfat
    tamlaması kurması gerektiğini, söz konusu ekler eğer temel cümlede fiili yüklem yapmışsa zaman
    ekleri olduğunu ( geçmiş günleri yad ettik :sıfat fiil eki) (günler ne çabuk geçmiş:geçmiş zaman eki)
    ···
  17. 17.
    0
    41.Bir cümlede kaç tane fiilimsi varsa o kadar yan cümle olduğunu (bir gülüşün ölmem için yetecek:
    iki fiilimsi eki olduğu için iki yan cümle vardır.);
    42.Bir cümlede eğer fiilimsi varsa o cümlenin girişik birleşik bir cümle olduğunu ve cümle yapısına
    göre sorulursa önce şıklarda fiilimsi olup olmadığına bakacağımızı
    (gülerek yanıma geldi :girişik birleşik bir cümledir; çünkü
    –erek fiilimsisi ekini almıştır );
    43. Birleşik fiillerin iki fiilin birleşmesinden ( öpüver , bakakaldı, yapabildi…), bir isimle bir yardımcı
    fiilin birleşmesinden ( mutlu olmak, fark etmek, emretmek, etkili kılmak…) ya da deyimin cümlede
    yüklem olmasıyla (baltayı taşa vurdu) oluştuğunu ;
    ···
  18. 18.
    0
    44.Fiil kipinde anlam kaymasının bir zaman ekinin ya da dilek kipinin bir başka zaman eki ya da dilek
    kipi yerine kullanılması olduğunu ( Sabahları yürüyorum (yürürüm) ,Nasrettin hoca eşeğe ters biner
    (binmiş) );
    45.Yapım eki almamış sözcüklerin basit (geldi, çaylar ,seviyorum..), yapım eki almış sözcüklerin
    türemiş ( taşlık, ışık, sevgi…) olduğunu ;
    46.Yapım eklerinin sözcüğün anldıbını ve türünü değiştirdiğini (uç-ak , göz-lük, çiz-gi );
    ···
  19. 19.
    0
    47.Çekim eklerinin sözcüğün anldıbını ve türünü değiştirmediğini, adlara gelen çekim eklerinin
    durum ekleri, iyelik ekleri, çoğul eki, tamlayan eki ; fiile gelen çekim eklerinin ise kip ve şahıs ekleri
    olduğunu;
    ···
  20. 20.
    0
    100.ikili kökün (ortak kök, kökteş) anlam değişikliği olmadan hem isim ,hem fiil kökü olarak
    kullanılabilen kökler olduğunu (Boya aldım :isim) (evi boyamış: fiil ), “Ortak köklü” sözcüklerle
    “sesteş, eşsesli” sözcüklerin farklı olduğunu, sesteş sözcükler arasındaki ses benzerliğinin tesadüfi
    olduğunu ve aralarında hiçbir anlamsal bağ olmadığını oysa ortak köklü sözcüklerde anlamsal bağ
    olduğunu ( Gül: “Gül.” dedi bülbüle: Bu cümlede geçen ilk “gül” sözcüğü isimdir, ikincisi ise fiildir;
    dikkat ettiyseniz aralarında hiçbir anlamsal bağ yok, öyleyse bunlar sesteş) ;

    spoileride yedinizmi amk zaaaaaaa
    ···