-
1.
+3 -2Türk'ler ve bu coğrafya nasıl islam ( emevi dini ) ile tanıştı ???
Türklerin çocukları ve bu coğrafya nasıl emevi dinine geçti bunun kanıtlarını ve tarihini paylaşıcam, Şimdi arkadaşlar tarihde Türk'lerin nasıl müslüman olduğu size üstü kapalı bir çok şey anlatılır işte Türkler müslümanlıkla tanıştı baktılar kendilerinin tanrısıda tek tanrı geçerken zorlanmadılar :D Araplar gelmiş müslümanlığı tebliğ etmiş :D onlarda hemen kabul etmişler? Türklerin islam anlayışının iran' dan etkilenmesiyle olduğunu hikayesini filan yazarlar halbuki iran o zaman emevi hakimiyetindedir :D
Bildiğiniz gibi Türkler savaşçı boyun eğmez asi bir yapıya sahip topluluktur. Heleki gelip onlara kendi inançlarını, kültürlerini adetlerini sileceksiniz, kendi arap dininizi ve el-ilah'ı dayatacaksınız kabul ettireceksiniz?
Bu konunun kaynakları aşağıdadır.
^ History of Civilizations of Central Asia, Editörler: M. S. Asimov and C. E. Bosworth, UNESCO Publishing, s. 29
^ Namık Kemal Zeybek, "Neden islam düşmanlığı", Radikal, 7 Mart 2009.
^ Türkler, Cilt I, Editörler: Hasan Celal Güzel, Prof. Dr. Kemal Çiçek, Prof. Dr. Salim Koca, Yeni Türkiye Yayınları, s. 67.
^ Türkler, Cilt 4, Editörler: Hasan Celal Güzel, Prof. Dr. Kemal Çiçek, Prof. Dr. Salim Koca, Yeni Türkiye Yayınları, s. 414
^ Türk Tarihinin Ana Hatları, 1930, istanbul, s. 463.
^ H. A. R. Gibb, Orta Asya'da Arap Fetihleri, Çağlar yayınları, s. 51.
^ TDV islam Angiblopedisi, cilt: 37, s. 349.
^ Tarih II, Orta Zamanlar, 1931, Devlet Matbaası, s. 144.
^ Nicolae Jorga, Osmanlı imparatorluğu Tarihi, Yeditepe yayınları, s.46-47
^ Türkler, Cilt I, Editörler: Hasan Celal Güzel, Prof. Dr. Kemal Çiçek, Prof. Dr. Salim Koca, Yeni Türkiye Yayınları, s. 1315.
^ a b c d Zekeriya Kitapçı, Türkistan'ın Müslüman Araplar Tarafından Fethi, Yedikubbe Yayınları, s. 185-186.
^ Türkler, Cilt I, Editörler: Hasan Celal Güzel, Prof. Dr. Kemal Çiçek, Prof. Dr. Salim Koca, Yeni Türkiye Yayınları, s. 68. -
2.
+1Bakalım hem arap hem, Türk tarihi ne diyor? Türkler nasıl emevi dinine geçmiş! Okuyalım.Tümünü Göster
KAN VE GAZAPLA GELEN YENi TANRI!... ( Burada okuaycağınız özet gerçekler bilinen ve okulda çocuklara öğretilen tarihden silinmiştir kaynakları yukarıdadır )
Türk beylikleri, Buhara, Semerkant, Talkan, Baykent gibi şehirlerde yerleşmiş yaşıyorlar, deri imal ediyor ve pamuktan kâğıt üreterek bunları satıyor ve iyi de para kazanıyorlardı.. Emeviler
Suriye ve iran'ı hâkimiyetlerine alarak Maverâünnehir bölgesine ulaşmışlardı. Seyhun ve Ceyhun ırmaklarının arasındaki bu bölgede Türkler bulunmaktaydı. Böylece Araplar ile Türkler ilk defa temasa geçmişlerdi.
Emeviler bölgede dinlerini yaymaktan çok, yeni katliamlar ve yağma peşinde koşmuşlar; boyun eğip dinlerine geçmelerine rağmen yerli halka ağır vergiler yüklemişlerdi. Bildiğiniz gibi türkler savaşçı boyun eğmez asi bir yapıya sahip
topluluktur. Heleki gelip onlara kendi inançlarını, kültürlerini adetlerini sileceksiniz, kendi arap dininizi ve el-ilah'ı dayatacaksınız kabul ettireceksiniz? Türkler tabiki boyun eğmedi,
emevi her zaman yaptığı gibi zenginlik ve talan uğruna binlerce insanı teslim olanlarda dahil kesmiş doğramış, sırf ibret olsun, insanlar dehşete kapılsın diye, ya böyle bir ölümü seçsinler yada bana boyun eğsinler diye
yol ve dere kenarları boyunca asmış, o kadar çok insan asmış ve insan parçalamışki bunları sergilemek için kilometrelerce mesafeye ihtiyacı olmuş. insan cesetleri et parçaları yurdun yeni manzarasıymış artık, dereler kızıl akmış.
Binlerce genç çocuğu köle olarak almış, binlerce güzel kızı seçip evlerinde fahişe yapmış, yıllık şu kadar bana vergi ödeyeceksin diye sizi haraca bağlamış, bu da demiş benim dinimdir çocuklarına bunu öğreteceksin, cami ( Camileride emevi geliştirmiştir islamda yani kuranda mescid vardır orada da sadece Allaha ibadet yapılır, müşrik emeviler ise camileri Allahın ve peygamberin ağzından kendi rant ve siyasetini yapmak için geliştirdi, yani şirk şubesine çevirdi ) yaptıracaksınız, sizler ve çocuklarınız
bu camilerde benim bıraktığım arap hocalarıma biat edip dinimi öğreneceksiniz, bu camilerden çıkmayacaksınız, sizler benim dinime geçeceksiniz, benim adetlerimi benimseyeceksiniz...
Bunları kabul ediyorsanız yaşarsınız, yoksa ölürsünüz. Seç bakalım şimdi ölümmü benim dinimmi? Yaşamayı seçen Türk'ler islam dini adı altındaki emevinin dinini kabul ediyor. ( islam dini değil, peygamberin düşmanı ve soyunun katili olanların dini, emeviden kaçan peygamber soyu kaçıp türklere sığınmıştır, bu ayrı bir konu. Peygamber soyunu yok etmek istemesinin nedeni Allahın ve peygamberin ağzından istedikleri gibi konuşabilmek içindir, kendi rant dinlerini ifşa edecek kimseyi bırakmamak içindir. Bu dinin islamla alakası yoktur, islama çökmüş olan müşrik emevilerin dinidir ) Daha ayrıntılı burada
http://www.altayli.net/ ... nasil-musluman-oldu.html
Semerkant Araplara her yıl 2.200.000 altın ödeyecektir.
Bir defaya mahsus olmak üzere gasp ettikleri kadınlar ve erkekler hariç 30.000 Türk gencini esir olarak verecektir.
Şehirde Cami yapılacaktır. (Camileride emevi geliştirmiştir islamda yani kuranda mescid vardır orada da sadece Allaha ibadet yapılır, müşrik emeviler ise camileri Allahın ve peygamberin ağzından kendi rant ve siyasetini yapmak için geliştirdi, yani şirk şubesine çevirdi ) yaptıracaksınız, sizler ve çocuklarınız
bu camilerde benim bıraktığım arap hocalarıma biat edip dinimi öğreneceksiniz, bu camilerden çıkmayacaksınız, sizler benim dinime geçeceksiniz, benim adetlerimi benimseyeceksiniz)
Şehirde eli silah tutan kimse dolaşmayacaktır.
Tapınak ve putlardaki tüm mücevherler Kuteybe’ye teslim edilecektir.
Feto ve ortakları gibi grupların emevi misyonunun, temellerinin nereden geldiğini anlayın ve bir sonuç çıkarın diye bunları paylaştım, gün gerçeğin hak edilene gösterilmesi günü değil, herkese anlatılması gereken bir zaman olduğu için yazıyorum.
Burada bir ton saf var, vay efendim 15 temmuz, ( 12 eylül, 11 eylül abd ikiz kuleler aynı tezgah ), şehitlerine hakaret etti bilmem şiyaket edeceğim, yandın sen bittin
bu adamların hepsi saftır kendilerini fitne siyaseti yapıyor sanıyorlar, sonsuza kadar yal yiyeceğini, bazı saflara görede yüce osmanlı devleti görkemine sahip olacağını filan sanıyor ( Zaten bu safları iki ideoloji ile
kekliyor biri din, diğeri osmanlı halbuki ikisinide satması saniyelerini alır bunların. Aynı şekilde akıldan uzaklaştığı için osmanlı zaten ayrı bir batık ) hizmetleride babanızın parasıyla yapmadı, o hizmetler onun saltanat garantisidir.
Arkadaşlar bu ülkeyi abd din ve benzeri ideolojiler (sağ - sol) ile ve iktisadi bağımlılık ile 100 yıldır yerinde sabit tutuyor, [ideolojileri kendi besliyor sonra birbirine kırdırıyor] şimdide akıl sahiplerini din idelojisi
pompalanmış cahiller ile birbirine kırdırmak istiyor. Sağ sol olayları aynısı, aynı tertip. Akıl edemez üretemez durumda tutuyor sizi din ile besliyor. Akıldan ve bilimden uzak tutuyor. Abd neden dinci yapılanmalarla feto ve ortakları ile çalışıyor ve iktidar yapıyor sanıyorsunuz? islam sevgisindemi? :D ( bana biri Abd neden dinci yapılanmalarla çalışır açıklasın ) Bizim ülkemiz avrupayı bu emevi zehri ile zombileşmiş yaratıklardan, araplardan korumak için kullanılan bir kalkandır. Bizler ise yine din ideolojisi ile ( emevi dini ile ) avutulmuş avrupa ve abd için ölen aptal korumalarız, kendimize göre cennetlikleriz :D korumaların çok akıllı olmasına gerek yoktur.
Elinizdeki teknolojiler taklit teknolojiler, akıl edenlerin, aklı özgür olanların bulduğu geliştirdiği temeller üzerinde sizin değişiklik yaparak oluşturduğunuz taklit teknolojiler, sadece bir düğmeye basarak sizden 200 sene
önde ulan bu ülkeler sizi yeryüzünden siler. ideoloji akıl ile mücadele edemez akıl ve bilim her şeydir, gerçektir. ideoloji ise sadece bir yansımadır, sahtedir, gerçekliktir, geçicidir, bu nedenle bir ideoloji ile zihni yıkanmış
insan yönlendirilebilir, bu abd nin en sevdiği şeydir. Hep var olacak olan şey bilimdir, tarihdir, mantıkdır,
Sadece özgürce, gerçek dünyanın kuralları ile yapılanan zihinler üretebilir ve gelişebilir, sizi o kadar aptallaştırırlarki 800 yıldır çivi bile çakamadığınızı göremezsiniz. Akıl etmediğiniz sürece bunlarla baş edemezsiniz.
Düğmeye basıyorlar binlere insan ölüyor, düğmeye basıyorlar sizi 100 yıllık bir kısır döngüye hapsediyorlar bunu görün artık. Kurtuluşun tek çaresi var ideolojilerden kurtulmak, özgür bir zihne akla ve adalete yönetilen bir sistemin oturtulması,
Hiç bir ideolojinin olmadığı bir sistem. Bu bir toplum için en gelişmiş yönetim sistemi olacaktır, Çünkü tarafsızca algılayamayan hiç bir şey göremez, tarafısızca algılamak sizin doğal öğrenme şeklinizdir, gerçekten anlamanızı ve kendinizi geliştirmenizin, gerçeği öğrenmenin tek yolu tarafsız yani doğal öğrenme yoludur. ideolojiler insanın zihnini şekillendirir düşünce yapısını ve mantığını kafanıza sokulmuş ideolojiye yönlendirir, elbette ideolojiler insanları programlamak için taraf yapmak için geliştirilmiştir.
ZiHNi BAĞIMSIZLIKLARINI ELDE EDEMEMiŞ TOPLUMLAR iÇiN BiR GELECEK YOKTUR... https://sendvid.com/va9jbyyn -
3.
+1Talkan ve Curcan katliamlarını da herkes öğrenmeli bence
-
4.
0Türkçüsünüz ya atalarımız nasıl katledildi öğrenin.
-
5.
0Yukarıda yazanlar tarihi kaynaklarla kanıtlı gerçeklerdir. Emevi döneminde din kisvesi altında Türklerin nasıl kesilerek yakılarak katledilerek müslümanlığa geçtiğini ayrıntısıyla anlatır bu tarihdir... Hiç bir din kan dökmeden kabul ettirilemez... Bugün senin ülkenin hristiyan olma şansı o zamanlar geleneklerine, adetlerine, dinlerine sıkı sıkıya bağlı bu coğrafyanın insanlarının müslüman olma şansından daha yüksektir... Dinler binlerce yılda geliştirilmiş siyasetten ibarettir... işgal ve talan edilen yerlerdeki insanları ve özellikle çocuklarını asimile etmede kullanılır. Kansız ve ölümsüz din değişmez! Umarım böyle bir dönemde sorgulamayı öğrenebilir ve din ideolojisini çözebilirsiniz. Laiklikliğin en kısa anlamı din düşmanlığı değil, aklı, gerçeği, bilimi, sanatı, özgürlüğü, zihin bağımsızlığını benimsemektir. Türkiye'deki laiklik Mustafa Kemal'den sonra sadece etiket olarak kalmıştır. Laikliğin aksine din ideolojisi ile yönetilmiştir. Siz hiç laik olmadınız. Örnek verecek olursak laik olan Rusya'dır ki Putin Anıtkabiri ziyaretinde Atatürk'ün yolunda olduklarını yazmıştır, Atatürk'ü Putin Anladı, Çin Anladı Biz Anlayamadık!
Din ideolojisini çözmelisiniz çünkü yaşadığınız dönem işgal etme ve asimile etme dönemi değil marsa gitme dönemidir. Aksi taktirde toprak almak kimseyi geliştirmez Bkz Osmanlı. -
6.
0Rahat yönetmek ve saltanat kurmak isteyen iktidarlar bölge din ideolojisini ne zaman insan zihnine dayatmaya başlıyorsa o zaman değiştireceksin, yani eğitim sistemini... Eğitimi bağımsız hiç bir ideoloji etkisinde kalmadan düşünebilmeye, özgür bir zihne, bilime, akla, mantığa, zekaya ve sanata dayayacaksın yani gerçeğin ta kendisine... Kolay yönetmek isteyen iktidarların saltanatlarına ve rantlarına dayamayacaksın eğitim sistemini ki, Ülkemizde 800 yıldır eğitim sistemi saltanata ve ranta dayalıdır. Din ideolojisini çözemeyen bir toplum hiç bir şeyi değiştiremez. Çünkü toplumların dünya algısı ve mantığı bölgesindeki din ideolojisi ile sınırlıdır. Bakınız şu anda bütün okullarınız imam hatip olmaktadır neden? Çünkü eğitim sistemi bir ülkenin geleceği ve çapı demektir. Bkz israil ne kadar yer kaplar ama israile meydan okuyamazsınız, sayı üstünlüğünüze güvenir böbürlenirsiniz, peki israil, orta doğudaki projelerle suriye bitirilip iktidarsız hale gelince, genişlerse daha büyük ve daha nufüslu olursa ne olacak? elbette size efendilik taslayacak ve siz din ideolojisini çözemez iseniz %100 onlara boyun eğmek zorunda kalacaksınız, çünkü sadece silah bakımından değil akıl edemediğiniz ve bağımsız bir zihne sahip olamadığınız için aynı bugün olduğu gibi hiç bir şey üretemeyip geliştiremediğiniz için tıp, teknoloji ve beslenme bakımından da onlara şimdi olduğundan daha fazla muhtaç olacaksınız... konuya dönelim iktidarlar saltanat ve din ideolojisi ile tanrının ve elçilerinin ağzından konuşup, zihni din dünyasında sıkışıp kalmış insanları kolayca sömürebilir ki bunu rahat yapması için o insanların çocukluğundan beri imam hatipleştirilen okullarda şeytanlar, cinler ve sonsuz ateş hezeyanlarına inanarak dünya algısını bunun üzerine kurması yeter. Din ideolojisi insan zihnine doğal çıkarları ve zaafları (korku, çıkar ve cezalarla) ile hükmeder. ingiliz ve abd nin Türkiye için istediği eğitim şeklide imam hatip yani din ideolojine dayalı eğitimdir bunun nedeninide yazdım yani israil ve orta doğudaki kaynaklardır... ingiliz ve abd Mustafa Kemal'in ölümünden sonra bunu uygulatmıştır. Köy Enstitüleri ve Türkiye gelişmesi için çok önemli fabrikaları kapattırmış, ülkeyi laiklik etiketi altına kuklası iktidarlara din ideolojisi ile yönettirmiştir. Şimdi de gene aynı nedenle feto ve ortakları ile çalışmaya devam eder. Türkiye gelişemedikce küçük abd israle sıkıntı yaratamayacak ve dahası Türkiye gelişemedikçe avrupayı barbar din terörründen, zihni bağımsızlığı olmayan, cahil, din ideolojisi ile zihni yapılanmış et yığınların avrupaya göçünden koruma işini layıkıyla yerine getirecektir, çünkü korumaların akıllı olmasına ve kendini geliştirmesine gerek yoktur. ingilizin ve abd nin planları 200 - 300 yıllıktır. Yal yemek ve saltanat peşindeki kuklalarının ise ömrü ingiliz ve Abd nin onlara ihtiyacı kalmayana kadardır.Tümünü Göster
-
7.
0Yukarı
-
8.
0daha önce cok dillendirilse de güncel ve önemli konu, calıntı olsa da emek var, sukumu basayım
-
-
1.
0Belirttim aldığım yeri, buna çalıntı denemez. Evet tarihimizi öğrenmeliyiz. Bizden gizlensede.
-
1.
-
9.
0Rez katliamlari biliyordum zaten digerleri yeni oldu lisede öğretilen mantiga gore nasılsa islam hal din nasilsa tek tanrı gecis kolsy ulan egitim laik olmali laik gercekci bilimsel ve milli olmali
-
-
1.
0Tek tanrı inancı vardı da en komik ve sinirlendiğim yalanlardan.
-
1.
-
10.
0Rez okuycam
-
-
1.
0Oku panpa, okut. Aptal yerine konmak kötü
-
2.
0Ben zatn yazdığın çoğu şeyi biliyorum. Özellikle emevi politikasının neler yaptığını sadece arada bazı detaylar hoşuma gitti iyi yazmışsın.
-
1.
-
11.
0Suudi Arabistan’ın baş müftülerinden olan bu şeyhin fetvası şöyle:Tarih: 1975
Kaynak: “Dünya’nın Sakin Güneş’in Hareketli Olduğuna ve Gezegenlere Çıkmanın imkansızlığına Dair Akli ve Hissi Deliller”adlı kitabı.
Kim dünyanın yuvarlak olduğunu iddia ederse küfür ve delalete düşmüş olur. Çünkü bu iddia hem Allah’ın, hem Kuran’ın, hem Peygamber’in reddidir. Bunu iddia eden kişi tövbeye davet edilir. Ederse ne ala! Aksi takdirde kafir ve dinden dönmüş bir kişi olarak öldürülür.. Eğer ileri sürdükleri gibi Dünya dönüyor olsaydı ülkeler, dağlar, ağaçlar, nehirler, denizler bir kararda kalmazdı. insanlar batıdaki ülkelerin doğuya, doğudaki ülkelerin batıya kaydığını görürlerdi. Kıble’nin yeri değişir, insanlar kıbleyi tayin edemezlerdi.
Eski Suudi baş müftüsü olduğu için onu yazdım yoksa islam adına konuşan çoğu şeyh, hoca ve islam alimleri kur-an'da yazıldığı üzere 20 yy ortalarına kadar dünya düzdür der ve bu yönde fetva verir ( istersen araştırabilirsin ) ve bunların çevresindeki bütün insanlarda bunun böyle olduğuna inanırdı ve bu sadece islam tarihinde yazmaz yukarıda da paylaştığım üzere hristiyan ve musevilerin tarihinde ve kutsal kitaplarında da bunu görebilirsin. Dünya yuvarlaktır diyen nice bilim insanını dinlerine sorun teşkil ediyor diye katlettiler "hypatia ve galileo" bunlardan sadece popüler ismi duyulmuş olanlardır. You tube videosundaki islam alimi kılıklı adamı izle hepsi bu şekilde dünyanın kur-an'a göre düz olduğunu söyler ve tekrar yazıyorum bu sadece islama ait bir şey değildir diğer kutsal kitaplarda hala düzeltilmemiştir ki zira Kur-an'ın şablonu zaten o kitaplardır. -
12.
0Kur-anda neden kölelik olduğu ile ilgili bölümde yazdıkların zaten yukarıda yazılanlarla aynısı "iktisadi çıkarlar ve oturmuş bir kölelelik kültürünün olması ve kur-an'nı yazanların bu çıkar dengesini bozmadan kur-an'nı yazmış olması" Fakat buradaki soru bu değil "EĞER ARAP TANRISI GERÇEK OLAN TANRI YADA YARATICIN iSE NEDEN SADECE ARAP KÜLTÜRÜNE VE ÇIKAR DENGESiNE GÖRE EMiRLER VERiR? KÖLELiK DÜZENiNi BENiMSER VE KUTSAL KiTABI BUNA GÖRE YAZAR? BiR TANRI KÖLELiĞi NASIL BENiMSER VE ONAYLAR? KÖLELiĞi GERÇEKTEN YARATICIMI ONAYLAMIŞTIR? TABiKi HAYIR! BUNU ONAYLAYAN AKIL SENiN BAHSETTiĞiN ARAP DÜZENiNi KORUMAK VE YÖNETMEK iSTEYEN iKTiDARLARDIR VE KUTSAL KiTAPLARI HER ZAMAN OLDUĞU GiBi iKTiDARLAR YAZAR " Yani siyaset yaparak kıvırarak konuyu belli yerlerine çekerek kanıtsız, tarihsiz... kanıtlı dünya tarihini karartamazsın.Tümünü Göster
Özellikle Ben hadislerin ne olduğunu kutsal kitabın kurana göre kanıtlamış ve yazmışken Buhari ve benzeri hadisçileri kaynak göstermende ap ayrı bir hata
nahl_suresi/75.ayet "Köle sınıfına mensup birini düşünün birde kendisine tarafımızdan güzel bir rızık verdiğimiz ve hür birini.. Şimdi bunların ikisi de bir tutulabilir mi?
Bakara, 2:221) "iman eden bir köle, Allah’a ortak koşan bir erkekten daha hayırlıdır.
Nisa, 4:24) : "Evli kadınlarla evlenmek de haram; ancak sahibi olduğunuz cariyeler müstesna
Senin yazdıklarını alıntılamaya devam ediyorum
"Savaş sırasında düşman tarafından esir edilen kız ve kadınlar "cariye" olarak alınır. Hukuk itibariyle ganimet sayıldıklarından islâm devleti tarafından hizmetçiye ihtiyacı olan gazilere verilirdi. Azat edilmedikleri müddetçe de, ticarî bir eşya gibi alınıp satılırdı. Artık o andan itibaren "cariye" ailenin bir parçası ve bir ferdi olarak kabul edilir, ona göre muamele görürdü. Cariyenin sahibi olan "efendi" onu şahsî hizmetlerinde ve ev işlerinde istihdam edebildiği gibi, isterse, ayrıca bir nikâh kıymaya ihtiyaç duymadan istifade edebilirdi. Bu durum her ne kadar ilk anda garip karşılanacak olsa da, tarihî şartları içinde bu gayet normal ve tabii karşılanırdı. Zâten ayrıca bu hususta Kur'ân'ın verdiği bir ruhsat da mevcuttur. Mü'-minûn Sûresinin 5 ve 6. âyetlerinde bu ruhsat şöyle ifade edilir: "
"O mü'minler ki, ırzlarını korurlar; ancak hanımlarına ve sahip oldukları cariyelerine karşı münasebetleri müstesnadır. Bunlarla olan münasebetlerinden dolayı kınanmazlar."
Köle azat edilmesinin istenmesi şu nedenledir Müşrikler yada müslüman olmayanlar tarafından azad edilen köleler direk Yeni dine yani kendilerine özgürlüklerini veren yeni dinin saflarına katılırdı, kendilerini tamamen yeni dine adardı, bu yüzden böyle bir ek vardır, çünkü aksi şekilde Kur-an neden köleliği ve cariyeliği karalamaz? Kendi içinde kutsal bir kitap çelişirmi ama çıkarlar ve siyaset içinde insan çelişir. Çünkü kuranda yazılanlar bir anda düşünülmemiştir ayrı dönemlerin siyasi mesajlarını içerir.
Şunu daha açık yazayımda çamurlanmasın... Cariye: Yaşadığı bölge talan hırsıyla katledilmiş, talan edilmiş, ele geçirilmiş aileleri ve erkekleri sırf kazanç, ganimet ve kadın almak için öldürülmüş olanların kızları ve karılarıdır arkadaşlar... Cariyeler şahsi fahişe olarak kullanılan şahsi köledir. KÖLEDiR CARiYE KÖLEE!! Tabiki bu talana bir kılıf uydurulması gerekir nedir o? Kafirleri doğru yola sokmak için din adına savaştık, katlettik dinimizi yaydık, aynı yukarıda kanıtlı dünya tarihinde biz Türklere ve bu coğrafya ya yaydıkları gibi. -
13.
0DevamTümünü Göster
Kutsal kitaplarda anlatılan yasak ağacın meyvesi hikayesi ve ademe boyun eğmeyen şeytan!! ( Gılgamış destanı, Kabala, Talmud ve Ölü deniz tomarları )
Tanrı topraktan Adem ile Lilith'i yaratır. Mutlu mutlu yaşasınlar diye onları cennete yerleştirir. Ama bu iki insan çifti bir türlü huzur bulamaz. Sorunları mı? Günümüz çiftlerinin sorunlarından farklı değildir. Adem ilişkide her alanda söz sahibi olmak ister. Ancak Lilith buna karşı çıkar. Ademin üstünlüğünü kabul etmez isyan eder. Özellikle cinsel ilişki sırasında Adem'in hep üstte yer almasını aşağılayıcı bularak itiraz eder. Kendisinin de Adem gibi topraktan yaratıldığını, yani eşit olduklarını savunur. Adem ise kendini, bağışlayan, bereketli gökyüzü; Lilith'i de ürün veren toprağa benzeterek bu şekilde birleşmek konusunda diretir. Adem tavırlarında ısrar edince, Lilith, birlikte yaşamalrının zor olacağına karar verip Tanrı'nın söylenmemesi gereken adını anarak göğe doğru yükselir. Sahip olduğu olanakları terk eden Lilith'in yeri artık dışlanmışların arasındadır.
Cennetin yakınlarındaki bir dağ geçidinde şeytanlarla birleşerek 'Lilim' adı verilen çocuklar doğurmuştur. Tevrat'ta şöyle yazıyor: 'Ve çölün vahşi hayvanları ile kurtlar buluşacak; evet, gece canavarı orada yerleşecek ve kendisi için istirahat yeri bulacak... ' Sembolik hayvanı baykuştur. Tablo ve heykellerinde, genellikle ay şeklinde taçla tasarlanmıştır.
Bu arada cennette yalnız kalan Adem, Tanrı'ya dua ederek Lilith'i geri ister. Tanrı, Sanvai, Sansanvai ve Semangelof isimli üç meleği geri çağırmak üzere Lilith'e gönderir. Meleklere, dönmediği takdirde her gün yüz çocuğunun öldürüleceğini emreder. Ama, o kesinlikle dönmeyeceğini bildirir. Ve tehdit yerine getirilir...
Lilith, duyduğu acıyla bundan sonra insanlara zarar vermeye tanrının yolunda çıkarmaya yemin eder.
Kabalacıların ana eserinden Zohar'da (ihtişam Kitabı ya da Işık Kitabı) yer alan efsaneye göre adet döneminde olduğu halde, Adem'le birlikte olma konusunda Havva'yı kandıran o yılan ve fahişe Lilith'ti.
Pgibanaliz uzmanı ve araştırmacı Siemund Hurwitz, 'Adem ile Lilirh arasındaki güç savaşı'nı, asırlarca süren ve babaerkil sistemdeki erkeğin konumu ile kadınların eşit haklara sahip olma talebini temel alan cinsiyetlerarasi savaşın aynadaki görüntüsü olaran değerlendiriliyor.
Aslında ne Antikçağ, ne Ortaçağ ne de onu izleyen yüzyıllarda bu sorun çok önemsenmedi. Cinsiyetler arasındaki ilişkiyi karşılaştırmaya gerek yoktu: Kadın erkeğin egemenliği altında olmakzorundaydı. Havari Aziz Paulus, 'Erkek kadından değil, kadın erkekten yaratılmıştır. Erkek kadının isteklerini değil, kadın erkeğin isteklerini yerine getirmek üzere yaratıldı.' demişti. Ne de olsa kadın Adem'in kaburga kemiğinden yaratılmıştı. Bu bakış açısı, kadının yüzlerce yıllık toplmsal konumunu belirleyen ana etkendi.
Kadın, dört büyük dinde de 'günah kazanı' olarak görüldü. Bunun nedeni Havva'ya kadar uzanıyor. Yasak meyveyi her ikisi de yemesine rağmen, işlenen günahtaki suçluluk payı eşit değildi: Kandırılan Adem değil, Havva'ydı. Çünkü, yılanın sözüne inanmıştı. Adem kuşkusuz inanmamıştı, ancak biricik eşi ile ilişkilerini tehlikeye atmak istememişti sadece. Söz konusu bir günah olsa dahi, günahkar ve suçlu olan kadındı. Şeytanla işbirliği yapması ve cadılıkla suçlanabilmesi için önemli nedenlerdi bunlar.
Lilith ibranice'de 'geceye ait olan' anldıbına geliyor. Adından da anlşılacağı üzere, çağlar boyu kadınalara yakıştırılabilecek bütün olumsuz özelliklerin taşıyıcısı olmuş: Baştan çıkarıcı, fahişe, cadı, vampir, gece canavarı onun ünvanlarından bazıları. Saf, edilgen cinselliği ancak yasak meyveyi tadınca öğrenen Havva'nın tersine, başından itibaren gücünün ve cinselliğinin bilincindedir ve yeri gelince kullanmaktan da çekinmez.
Kendi başına buyruk, zapt edilemez, denetlenemez olduğundan, özellikle tektanrılı din adamlarının sürekli baskı altına almaya çalıştıkları bir kadın örneği, erkeğin kadına ve cinselliğe dutduğu korkunun bir simgesi aslında. Dolayısıyla ölümlü insanların arasında yeri yoktur. Yeri bilinmeyen, açıklanmayan kötülüklerin geldiği karanlık güçlerin dünyasıdır.
Sembolik hayvanı baykuştur. Tablo ve heykellerinde, genellikle ay şeklinde taçla tasarlanmıştır. Yahudi kadınlar, eşlerinin bu şeytan kadına kapılmamaları için yatak odalarının duvarlarına bir daire içinde 'Adem ile Havva buyursunlar içeri, fakat o girmesin kapıdan 11 (LILITH-Lilith) ' yazıyorlardı. Nümerolojiyle uğraşanlar 11'i kötülükle yüklü olduğu için korkunç bir sayı olarak kabul ediyorlar. Kabalacılara göre bu sayı, iyi ve güzel olan ne varsa tam tersini temsil ediyor. Günah yüklü, zarar verici ve mükemmel olmayı reddetmiş bir sayıdır bu. ( Sayılar, semboller, buna benzer ritüel hareketler ve benzer davranışlar insan zihnini kitleme ve felç etme, takıntılar yaratma amacıyla dinlerin binlerce yıldır geliştirdiği ve kullandığı yüzlerce yoldan sadece birisidir ) -
14.
0Konu donanım haberde açılmış ve oradan alınmıştır
-
15.
0ŞEYTAN'IN TARiHi GEÇMiŞiTümünü Göster
Dini korkulardan ve kaygılardan dolayı bir çok insan akıl hastalığına yakalanıyor ve tramvalar yaşıyor, beynin doğal çalışma sistemi bozuluyor, zihinlerinde yaratılan gerçeklikle baş edemiyorlar. ( Halüsinasyonlar görüyorlar, cin, peri, şeytan, Allah ile konuşuyorlar vs ) Bunun neden yapıldığına gelince. Din ideolojisini sorgulayamasınlar ve akıl edemesinler diye yaptılar. Korku ve kaygı dinlerini sorgulamasınlar ve şüphe etmesinler diye insanların zihnine sokulan bir güvenlik sistemidir. Bu tür birikimleri geçmiş zamandaki dinler insanlar üzerinde çalışarak binlerce yılda edindi. insan zihnini kafeslemek oldukça fazla birikim gerektirir. Fakat insan genetiği aynı olduğu için zehir herkesde etkilidir. Bu etkisi kesin popüler olmuş köleleştirme sistemi ile korku ve dehşetle insanların benlikleri ve zihinleri felç ediyorlar, çünkü korku ve kaygı organizmanın sakınma ve korunma mekanizmasıdır. insanın zihnine hükmedebilmek, bölgende köleleştirmek , bireyin kafasına girmen, zihninde bir gerçeklik yaratman için, kurbanın yapması gereken tek şey vardır iNANMAK... işte bütün dinlerde ve kitaplarda sıklıkla tekrar edilen sihirli sözcüğün sırrı budur. Bölge dinine inandırdıktan sonra gerisi kolaydır, bireyin zihnin gerçekliği, dünya algısı değiştiği andan itibaren, yapman gereken en önemli şey bireyin zihninde yarattığın gerçekliği, sahte tehtidler ve düşmanlar ile koruma altına almaktır. ( Cinler, şeytanlar, alkızlar, karabasanlar, periler ) Bu tehtidler için kurbana koruma duaları verirsin, muskalar verirsin. YANi otomatikmen birey kendi doğal savunma ve sakındırma mekanizmasını karşısına alır. Zihin bu tehtidlerinde içinde olduğu sahte bir gerçeklikte gelişir ve yapılanır. Eğer kurban bölge dinini sorgulamak istiyorsa, artık kendi değiştirilmiş, zihniyle yüzleşmek zorundadır. Dinin kurbanın kafasına ektiği, kendi yarattığı tehtidlere karşı kurbana sunduğu korumalardanda ( Çıkarlar ) vazgeçmek zorundadır. Dinleri sorgulamak istiyorsa, daha vazgeçmesi gereken pek çok şey, hali hazırda çoktan kurbanın zihnine sokulmuş ve şekillendirilmiştir, belki onlara sonra değiniriz. Son tek tanrılı dinlerin şablonu ( sümer ve antik mısır dinleri) aynı olduğu için bu işleyiş ve sistem bütün dinlerde vardır.
Şeytan'ın geçmişi Gılgamış destanı, Kabala, Talmud ve Ölü deniz tomarları gibi kaynaklarda kanıtlıdır. Şeytan, korku ve kaygı hakkında daha önce yazdıklarım nedeniyle insanların zihninde bölge dinini korumak için son tek tanrılı dinlerde bir imge olarak düşünülmüş unsurdur. Sizin bildiğiniz şeytan aslında bir kadındır, her son tek tanrılı dinde şeytan kendilerine göre tarif ediliyor. Gerçek olan ise şeytanın gerçek ismi LiLiTH'dir. ( Gece hayaleti, denmesinin nedenide belli, beynin korku ve kaygı organı olan Amigdala geceleri sizi korumak için çok daha aktiftir. Eğer şeytandan ölümüne korkarsanız, şeytan ile özdeşleştirilmiş herşeyden de korkacaksınızdır) şeytanların ve zihninizde kendinizi savunamayacağınız algısı oluşturan bu korkuların dinlerde nasıl kullanıldığını daha önce yazmıştım. Peki şeytanla özdeşleştirilen şeyler nedir? LiLiTH yani şeytan neleri simgeler? Şehveti, asiliği, hakkını araması, küstahlığı, başkaldırıcılığı, eşitlik savunuculuğu, mutlak özgürlüğü, otorite tanımamazlığı ve intikamı simgeler neredeyse iktidarların hükmetmek için istemediği her şeyi... ( LiLiTH'i tanımlayan unsurların yanında onun bir kadın olmasınada dikkatinizi çekerim, bu unsurların kadına ithaf edilmesi şans eseri değildir, kadını kontrol ederseniz herşeyi kontrol edersiniz ) Din kotarıcıları LiLiTH'iN karakterini sürekli anlatırlarki bölge dinine mensup olanlar kendilerinde asla onun asiliğini ve sorgulayıcılığını bulamasınlar, kendilerinden onu imgeleyen herşeyi uzaklaştırsınlar, sakınsınlar. "Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım" gibi - Şeytanın her daim insanları etkileyeceği algısı vardır ve bu etkiler tabiki LiLiTH'in kendi karakteriyle uyuşur - yani LiLiTH' ile benzer davranışlar gösterirseniz şeytandan etkilendiğinizi filan sanırsınız, bu algı şu davranış ile ifade edilebilir "şeytana uydum" yada "şeytan vesvese verdi" LiLiTH Korku ve tehtid ile ona ait olan herşeyden insanları sakındırmak için doğmuştur. Dünyayı kendi dininize, inançlarınıza uydururken dikkatli olun. Bilinmeyen daha keşfedilmemiş pek çok şey var. Dinlere inanılması ve bu kadar uzun süre tutunmaları bilinmeyen herşeyi kendilerine yamayarak mümkün olmuştur. Bilim ile düşmanlıklarının nedenide budur. Bilinmeyenleri bilim ifşa ettikçe dinlerin zor duruma düşmesindendir. Dinlerin binlerce yıllık birikimi ve etkisi zamanının en elit ve zeki insanlarından gelir, üzerinizdeki etkisini küçümsemeyin. http://www.gizemligerce ... m/lilith-efsanesi-nedir/
http://lilithler.blogcu ... /lilith-efsanesi/2065124
http://www.kaosgl.com/sayfa.php?id=9352 -
16.
0Sigara içip geliyorum devam edeceğim.
-
17.
0(bkz: palulu31)
-
-
1.
0palulu sen gezisin oğlum burda bide nick6 dileni yav
-
1.
-
18.
0Tarihde sorgulama ve özgürlüğün yok edilişinin simgesi kimdir? http://i.hizliresim.com/MkB702.jpg Bundan yaklaşık 1600 yıl önce Mısır’ın iskenderiye kentinde korkunç bir cinayet işlenir; ‘iffetsiz’ ve ‘günahkâr’ olmakla suçlanan bir kadın toplumun gözleri önünde, taşa tutulan, parçalara ayrılıp yakılan kadın, matematikçi, gökbilimci, filozof Hypatia’dır.Tümünü Göster
Büyük iskender’in M.Ö. 332 yılında kurduğu iskenderiye, yüzyıllarca barış içinde yaşadı. M.Ö. 30’larda Roma’nın hâkimiyetine geçen kentte barış ortamı M.S. 300’lerde bitti. Limanları, bilginleri, kültür merkezi, dev kütüphanesi ve üniversitesiyle iskenderiye o dönem ticaretin ve aydınlanmanın merkeziydi. Başında ünlü matematikçi Theon’un bulunduğu okulda kızı Hypatia da matematik, felsefe ve astronomi dersleri veriyor, Platon, Aristo ve Oklid’in fikirlerini tartışmaya açtığı bu dersler dünyanın dört bir yanından gelen öğrencilerle dolup taşıyordu…
Kentin dokusu Hıristiyanlığın resmi din olarak kabul edilmesinin ardından hızla değişti. iktidara egemen olan Hıristiyanlar, Pagan ve Yahudiler başta olmak üzere farklı inançlara sahip kim varsa hedef aldı.
Kentte ardı ardına cinayetler işlenirken Hypatia çalışmalarını aralıksız sürdürdü. Her gün bir çember çizerek; dünyanın, güneşin, gezegenlerin hareketlerini yeniden hesap ediyor, öğrencilerine “Bizi birleştiren şeyler ayıranlardan daha fazla; tüm insanlar eşittir, kardeştir…” tavsiyesinde bulunuyordu.
• **
iskenderiye Üniversitesi’ni inançsızlığın merkezi olarak gören Hıristiyanlar, Serapis tapınağı, müze ve dev kütüphanenin yok edilmesi gerektiğini düşünüyordu. Kitapların parçalandığı, heykellerin yıkıldığı, insanların öldürüldüğü kanlı saldırıda yüzyılların bilimsel birikimi de yok edildi. En sevdiğini; babasını da kaybeden Hypatia, artık yapayalnızdı…
Ancak babasına söz verdiği gibi gerçeği aramaktan asla vazgeçmedi. Hypatia “Dünya hareket ederken daire mi çiziyor, elips mi, yoksa güneş dönüyor dünya yerinde mi duruyor” diye düşünürken kötülük yerinde durmuyor, örgütleniyordu…
• **
iskenderiye Patrikhanesi’nin ise o bilimsel çalışmalarını sürdürürken Hypatia’ya duyduğu kin her geçen gün artıyordu. ( Bunun nedeni Özellikle Hristiyanların, tepsi gibi düz Dünya anlayışı tümüyle onların Tevrat'ta okudukları "Yaratılış Destanı (Genesis)" anlatısından kaynaklanıyordu.
Batılı kaynaklarda yer alan Tevrat'taki Dünya ve Güneş sistemi anlayışı (Bkz. Hebrew Cosmology).
Buna göre Dünya düzdü, çevresi sularla kaplıydı, Dünya kıpırdamadan duruyor, Güneş doğudan batıya doğru gidip geliyordu. Aslında bu durum, yalnızca Hristiyanlığa özgü bir durum değildir; Tevrat'tan kaynaklanan bu durum önce Hristiyanlığa geçmiş ve oradan da Kuran-ı Kerim'e geçip tüm tek tanrılı dinlere nüfuz etmiştir. Fakat bu durum Tevrat ve incil'de kolaylıkla görülebilirken, Kuran-ı Kerim'de ayetlere dağıtılarak gizlenmiştir. Sure 13-Ayet 3: Yeri yayan (düzleyen) odur.
Sure 15-Ayet 19: Yeri yaydık, oraya sabit dağlar yerleştirdik.
Sure 50-Ayet 7: Yeryüzünü de döşedik ve ona sabit dağlar koyduk.
Sure 79-Ayet 30: Ardından yeri (Dünya'yı) yaydı, uzattı.
Sure 88-Ayet 20: Ve yer (Dünya) nasıl yayılmış?
Burada "Yaymak" kelimesi ilk 3 ayette "Maddah" olarak kullanılmıştır. Bu kelime aynı zamanda, Sure 25-Ayet 45'te Allah'ın gölgeyi sabit kılmaktansa nasıl uzatıp gerdiğini anlatmak için de kullanılmıştır.
Bu ayetlerin hepsi eski tefsirlerin (ibn Abbas-7. yy, ibn Kathir-14. yy, Al Jalalayn-16. yy) hepsinde, Dünya'nın düz olduğu şeklinde çevrilmiştir. Fakat her nasılsa yeni çevirilerde (20. yy tefsirleri. Örneğin Mariful Quran), anlamı "Dünya'nın yuvarlak olduğu"na getirilmiştir. http://www.youtube.com/v/kjjYXOIHCaY&hl=en ve Suudi Arabistanın baş müftülerinden şeyh Abdül Aziz Bin Baz'ın fetvası şöyle:Tarih: 1975 Kim dünyanın yuvarlak olduğunu iddia ederse küfür ve delalete düşmüş olur. Çünkü bu iddia hem Allah’ın, hem Kuran’ın, hem Peygamber’in reddidir. Bunu iddia eden kişi tövbeye davet edilir. Ederse ne ala! Aksi takdirde kafir ve dinden dönmüş bir kişi olarak öldürülür ve malı da Müslümanlar’ın hazinesine katılır. Kaynak: “Dünya’nın Sakin Güneş’in Hareketli Olduğuna ve Gezegenlere Çıkmanın imkansızlığına Dair Akli ve Hissi Deliller”adlı kitabı.
Eğer ileri sürdükleri gibi Dünya dönüyor olsaydı ülkeler, dağlar, ağaçlar, nehirler, denizler bir kararda kalmazdı. insanlar batıdaki ülkelerin doğuya, doğudaki ülkelerin batıya kaydığını görürlerdi. Kıble’nin yeri değişir, insanlar kıbleyi tayin edemezlerdi. Velhasıl bu iddia sayması uzun sürecek birçok nedenden dolayı batıldır.”)
Eski öğrencisi olan kent valisinin onun tesirinde olduğunu ve bu sayede farklı inançların korunduğunu düşünüyordu.
Hypatia’nın öldürülmesi için tezgâh kuruldu. Başpiskopas Kril’in talimatıyla papaz pazar ayininde bir konuşma yaptı; kadının toplumda olması gerektiği yeri tanımladı önce, asla bir erkekle eşit olamayacağını, erkeğe akıl veremeyeceğini, kıyafetlerinden hareketlerine kadar dikkat edeceğini anlattı uzun uzun. Ardından Hypatia’yı hedef göstererek iskederiye’de haddini aşmış bir kadının yaşadığını, büyücü, günahkâr bir şeytan olduğunu söyledi.
Kalabalık soluğu Hypatia’nın kapısında aldı.
Önce saçından sürüklediler. Haypatia’yı çırılçıplak soyup en acı şekilde nasıl ölebileceğini tartıştılar; biri “Taşlayalım”, diğeri “Derisini yüzelim” dedi, öteki ateşe vermekten bahsetti. Karar veremediler, sırayla hepsini yaptılar…
• **
Tarihte bilinen ilk kadın matematikçi olan Hypatia’nın yazdığı kitaplar kütüphane saldırısında yok edildi. Feminist sanata da konu olan Hypatia hakkında çok sayıda roman, Oyun ve şiir yazıldı… Hypatia’yı “Bağnazlığın masum bir kurbanı” diye tarif eden Voltaire, öldürülmesini ise ‘SORGULAMA VE ÖZGÜRLÜĞÜN YOK EDiLiŞiNiN SiMGESi’ olarak görmüştür.
• **
Derler ki Hypatia’nın katli sadece bir bilim insanın ölümü değil daha fazlasıdır; aydınlıkla karanlığın savaşında bir dönemeç kabul edilir.
Hypatia’nın; insanlığa büyük bir dersi daha vardır; tüm karanlığa inat ‘Göğe bakalım…’
Dini kullanan ama din ile alakası olmayan müşrik iktidarlara karşı olan ruh Hypatia'dır ve siz hypatia'nın dengi değilsiniz. Sizin kafanızda oluşturulan gerçeklik ve neye inandığınızın bir önemi yok, asıl gerçeği görmezseniz gerçek duvarına toslamaya ve dağılmaya devam edersiniz. Artık ders alın, akıl etmeye bakın, bilim ve tarih ile görün.
Dip not: Hypatia'nın hikayesini anlatan müthiş bir film vardır.
Seyretmek isteyenler için filmin adı: "Agora"
Şiddetle tavsiye ediyorum. -
19.
0Rezerve
-
20.
-1Kuranda neden kölelik vardır? Çünkü Kuranı yazan insanlar iktisadi çıkarları ve insan rantını göz ardı edemezdi. Oturmuş bir kültür var hır çıkar.Tümünü Göster
nahl_suresi/75.ayet "Köle sınıfına mensup birini düşünün birde kendisine tarafımızdan güzel bir rızık verdiğimiz ve hür birini.. Şimdi bunların ikisi de bir tutulabilir mi?
Bakara, 2:221) "iman eden bir köle, Allah’a ortak koşan bir erkekten daha hayırlıdır.
Nisa, 4:24) : "Evli kadınlarla evlenmek de haram; ancak sahibi olduğunuz cariyeler müstesna
Neden kuran bir kişinin cinselliği ile baş edememiş? Sakın cinselliğin dayanılmaz açlığını, dinin sorgulanamaz ve şüphe edilemez yargısıyla aşmak için olmasın? Bunların kutsal bir kitapta ne işi var?
Ahzâb(*) Sûresi
37 - Zeyd eşinden yana isteğini yerine getirince (eşini boşayınca), onu seninle evlendirdik ki, eşlerinden yana isteklerini yerine getirdiklerinde (onları boşadıklarında), evlatlıklarının eşleriyle evlenmeleri konusunda mü? minlere bir zorluk olmasın. Allah?ın emri mutlaka yerine getirilmiştir.
Ahzâb(*) Sûresi
50 - Ey Peygamber! Biz sana mehirlerini verdiğin eşlerini, Allah?ın sana ganimet olarak verdiklerinden elinin altında bulunan kadınları; seninle beraber hicret eden, amcanın kızlarını, halalarının kızlarını, dayının kızlarını ve teyzelerinin kızlarını sana helal kıldık. Ayrıca, diğer mü? minlere değil de, sana has olmak üzere, mehirsiz olarak kendini Peygamber?e bağışlayan, Peygamber?in de kendisini nikahlamak istediği herhangi bir mü?min kadını da (sana helal kıldık.) Mü? minlere eşleri ve sahip oldukları cariyeleri hakkında farz kıldığımız şeyleri elbette bilmekteyiz. Bütün bunlar, sana herhangi bir zorluk olmaması içindir. Allah çok bağışlayıcıdır, çok merhamet edicidir.
Ahzâb(*) Sûresi
51 - Ey muhafazid! Bunlardan (hanımlarından) dilediğini geri bırakırsın, dilediğini yanına alırsın. Uzak durduklarından dilediklerini yanına almanda da sana bir günah yoktur. Bu onların gözlerinin aydın olması, üzülmemeleri ve hepsinin de kendilerine verdiğine razı olmaları için daha Uygundur. Allah kalplerinizdekini bilir. Allah hakkıyla bilendir, halimdir. (Hemen cezalandırmaz, mühlet verir.)
Ahzâb(*) Sûresi
52 - Bundan sonra, güzellikleri hoşuna gitse bile, başka kadınlarla evlenmek, eşlerini boşayıp başka eşler almak sana helal değildir. Ancak sahip olduğun cariyeler başka. Şüphesiz Allah her şeyi gözetleyendir.
Ahzâb(*) Sûresi
53 - Ey iman edenler! Yemek için çağrılmaksızın ve yemeğin pişmesini beklemeksizin (vakitli vakitsiz) Peygamber?in evlerine girmeyin, çağrıldığınız zaman girin. Yemeği yiyince de hemen dağılın. Sohbet için beklemeyin. Çünkü bu davranışınız Peygamber?i rahatsız etmekte, fakat o sizden de çekinmektedir. Allah ise gerçeği söylemekten çekinmez. Peygamberin hanımlarından bir şey istediğiniz zaman perde arkasından isteyin. Böyle davranmanız hem sizin kalpleriniz ,hem de onların kalpleri için daha temizdir. Allah?ın Resûlüne rahatsızlık vermeniz ve kendisinden sonra hanımlarını nikahlamanız ebediyyen söz konusu olamaz. Çünkü bu Allah katında büyük bir günahtır.
Bütün bunların yanında kurandaki recm ayetlerini keçiler yemiş gülmüyorum bak
Fakat buna ne kadar devam edebilirler? Dengeden bahsediyorlar evreni kendi tanrılarına bağlıyorlar. Bütün dinler evreni kendi tanrısının yarattığını söyler ve diğerleri yanacaktır yada cezalandırılacaktır, cennet ve çıkarlar kendi dinlerinden olanlar içindir, ( Son tek tanrılı dinler şablonu aynıdır sümer ve antik mısır dinlerinden aldıkları şablonu kendi kültürlerine ve çıkarlarına göre düzenleyip alın bu dindir diye koymuşlar insanların önüne) bu arada cennet kavramı tevrattan, incile, incildende kurana geçmiş siz adamların kitabında tanımlanan cennete gireceksiniz onlar cehenneme girecek :D yok canım :D ee neymiş bu dinlerin kitapları insanlar tarafından değiştirilmiş hükümsüzmüş, kuran değiştirilmemiş yani :D geçmişteki her iktidar ve her mezhep kuranı kendi çıkarları ve kültürlerine göre yorumla değiştirdi aynı incil ve tevrat gibi? Olurmu efendim Allah'ın ( el-ilah ) kıyamete kadar kuranı koruyacağına dair açık ifadesi var? incilin ve tevratın değiştirildiğine inanıyorsunda, tevratı ve incili zeusmu göndermiş be adam, onları neden korumamış? Arjantinde doğan katolik Federico sırf kendi dinini yaşadığı ve islamı araştırmadığı için cehenneme gidecek :D sanki siz onların dinini araştırma hevesiyle büyütülmüşsünüz gibi :D YA onların tanrısı evreni yarattıysa o zaman sıkıntıdasınız, çünkü onlar iman etmiyor, onların inandığı tanrı bambaşka bir tanrı oğlu filan var, günahlarını insanlar affediyor, günahlarını keçiye, tavuğa geçiriyorlar :D işte gerçek bilim ve kanıtlı tarih haydi meydan okusun bunlara yalan desin. Bu kadar tarih ve kanıt olmasına rağmen, dini anlayamayan daha kötüsü anlayan ama kullanmak isteyen kişilerin niyetlerine karşı sizi uyarmıştım. Caner taslaman isimli kişi sizi zehirlemeyi kendi kariyeri haline getirmiş çünkü kanıtla ve akılla konuşmuyor ama size böyle konuştuğuna inandırmış sizin için çok tehlikeli iktidar için el üstünde tutulacak adamlardan :D Bilimi ve aklı dine uydurmak isteyecek insanlar çıkabileceğini, zihninizdeki din sistemi sorgulamanızın önüne geçmek isteyen insanlar tarihde hep olmuştur. Kuran "Siz anlayasınız ve akıl edesiniz diye biz kuranı arapça olarak düzenledik" Kuranın temel ayetlerindendir. Biz akıl ederek ve anlayarakmı ibadet ediyoruz? Eğer bizim yolumuz akıl değil ise biz kime tapıyoruz? Asıl bu sorulara cevap verin bırakın kendinizi rahatlatmayı rahatlık sizin durumunuzdaki insanlar için çok tehlikeli sürekli sorgulayın, uyumayın. Daha öncedende bahsetmiştim, dinler binlerce yıldır geliştiriyor ve insan zihnini şekillendirirken insanın doğal çıkarlarını ve zaaflarını hedef alıyor caner taslaman gibileri direk bunları hedef alıyor. Nedir bu zaaflar ve çıkarlar "ölüm korkusu, ödüller, ölüm sonrası sizi bekleyen kaygılar," arkadaşlar bunlar dinlerin insan üzerinde geliştirdiği ve bir sonraki din kotarcılarına aktardığı sürekli geliştirilen bir beyin yıkama sisteminin yöntemleridir. Genetik olarak gelen pgibolojik zaaflarınız. Tekrar yazıyorum dinler sizin doğal çıkarlarınızı ve zaaflarınızı hedef alır bu adamda onu yapmaya çalışıyor başka hiç bir numarası yok bunun. Tek bir kanıt koyamaz çünkü yalanın kanıtı olmaz, size kanıt olan tek şey çocukluğunuzdan beri bu sisteme adapte olmuş içinde şekillenmiş zihninizin hezeyanları olacaktır. insanlar dinlerden öncede vardı dinlerden sonrada olacak, din sadece medeniyetlerin ve ülkelerin insanları bir bütün altında toplamak, bu bütüne hükmetmek ve yaymak için binlerce yılda geliştirilmiş siyasetlerdir, kölelik sistemleridir
başlık yok! burası bom boş!