Türkiye'deki teknoloji imam eriğini Papaz eriğinden ayırabilecek kapasitedeyken uçağını düşürdüğümüz Rusya'nın 1000 küsür(şaka değil. SSCB'ye ait 15.905 çöp uydu var.) uydusu var. Bunlardan bazıları başka uyduları devre dışı bırakmaya yarıyor.
https://tr.wikipedia.org/wiki/Uzay_Yarışı
Sizce istese Rusya bizi zütümüzden gibmez miydi? Sizce Türk pilot o uçağı isteyerek mi düşürdü? Hani Amerika'dan ya da Rusya'dan satın aldığımız, sonra herhangi bir savaş anında uçaklarımızı kitlemesinler diye yazılımını değiştirdiğimiz uçaklar var ya. Hepsi yalan. Sadece arayüz dilini Türkçelertirdik, daha kolay kullanımı olsun diye. Şuan Ankara'dan bir Hidrojen başlıklı akıllı nükleer füze ateşleyip koordinatlarını da Moskova'ya ayarlasanız troposfere çıkmadan geldiği yere geri indirirler. Üzerine sen o füzeyi havada imha da edemezsin kendi füzen olduğu için. Kendi uçağını, füzeni vuramazsın, milli savunma prosedürü. Aynı şekilde komşu ülkelerinin ve barış anlaşması imzaladığın ülkelerin uçaklarını da. Yani pilot oldun, kafana esti, tetiği çektin, vurdun yok. Uçak kitlenmez. Şöyle açın bir interneti bakın Türk ürünü diye devletin bize gösterdiği tanklar ve insansız hava araçları gerçekten bize mi ait yoksa israil'den satın alınıp Türkiye'de montajı yapılmış araçlar mı? Şuan bir savaş çıksa konvansiyonel silah kullanacak olan bir süper güç(Rusya, U.S.A, Japonya)veya NATO üyesi yok. Dürüst olayım NATO üyesiyiz ama bizi seven de yok. Tek dostumuz Azeriler. inanılır gibi değil. Düşmanımız da Suriye gibi bir yerden fırlamış IŞiD. Düşmana bak lan! Dua edin başımıza bir köpek gelsin, herkesi yalasın yoksa biz bu teknoloji, bilim, eğitim ile yarağı yeriz.
Bunları neden yazdım biliyor musunuz? Sebepsiz. Aslında daha uzundu ama sildim inanmazsınız diye; çünkü bu kadarı bile bu gece size yeter.
not: Bunun gibi şeyler yazıp sonunu illuminati'ye bağlamayan tek aklı başında kişiyim. Başlığı o yüzden radikal açtım.
Edit: Gerçekten daha yazardım bir çok konu hakkında. Tanıştığım Amerikan vatandaşı, Türk Bilgisayar mühendisinden bahsederdim. Aselsan'da çalışan, Ukrayna'dan kovulmuş Andrew'den bahsederdim ama zütünüz yemez. Kaldıramazsınız ne halde olduğumuzu, üzerine ne kadar çok kendi kendimizi poh pohladığımızı.