-
1.
+9Ortadoğu’daki ticaretin kesilmesi yetmezdi. Kim vardı başka ticaret ve turizm ilişkimiz olan: Rusya… Onunla da iyi ilişkilerin fişi, hatalı Suriye politikasına kurban edildi. Aynı Mısır'da olduğu gibi iş adamları, hükümetin dış politikasına hazırlıksız yakalandı.
Yetmedi: Almanya da ticari ilişkimizin kuvvetli olduğu, turist gönderen bir ülkeydi. Onun fişi de mülteci politikası ve şantajıyla çekildi. -
2.
+9Bütün bu dediklerime rağmen bir umut var: AKP’nin bütün yüklenmelerine rağmen toplumda yarattığı tahribat tedavi edilebilir. Suriyeli mültecilere, dinci arap asimilasyonuna karşın hala ülke şeriatçı kaosa sürüklenmediyse, demek ki Türkler'de umut vardır. Zaten arap dininin asimilasyonu Suriye, Mısır ve Kuzey Afrika’da başarılı olup da Türkleri 1000 yıldır hala Araplaştıramadıysa bir doku uyuşmazlığı vardır.
Yokuş aşağı gidişi durdurmanın ilk şartı Recep Tayyip Erdoğan’ın politik sistemden tasfiyesidir. Bu üç yolla olabilir:
- doğal sebeplerle ölmesi
– olmayan üniversite diploması nedeniyle cumhurbaşkanlığının düşmesi ve yok hükmünde kabul edilmesi
- - Çeşitli hastalıkları nedeniyle kurulacak bir sağlık heyeti tarafından görev yapamayacak durumda olduğuna karar verilmesi. -
3.
+9iç Faktörler:
Şu andaki Türkiye'nin temelleri 90'larda atıldı. tarikatlar ANAP dönemi güçlendirildi, Japonya'daki zaibatsuların görevi holdingleşen tarikatlara verildi. (Zaibatsular, Japonya’da ekonomiyi sürükleyen büyük yapılardır. Türkiye’deki Koç ve Sabancı gibi.)
Batı’nın Türkiye'ye biçtiği “ılımlı projesi”, bir anlamda pan-islamizm politikasına karşı en büyük engelleyici tehlike milliyetçilerdi.
Bugün milliyetçileri Türk’ten çok asimile Arap gibidir ama özellikle Osmanlı'nın son döneminde pan-islamizm ile milliyetçiliğin karşıt cepheler olduğunu hatırlamak lazım.
Milliyetçilik engelini aşmak için Komünizm tehlikesine karşı devlet politikası olan Türk-islam sentezi, islam-Türk sentezi şeklinde güçlendirildi. Sonuçta bir nevi Arap işgali sayılabilecek AKP’ye hizmet edebilecek hale getirildiler.
Bu noktadan sonra analiz devleti canlı bir organizma olarak kabul ederek devam edecektir:
Türkiye'de doğu ile batı arasındaki en önemli sorun "çağ" farklılığıydı.
Kürtler feodalizmden milliyetçilik çağına geçiyor, Batı'da ise laik-modern bireyler inşa ediliyordu. -
4.
+8Tayyip Erdoğan’a Arap parasını getirmede, Ortadoğu planlarında ihtiyaç vardı. Bu hayaller çökünce cemaat ve pkk’yı tasfiye için ihtiyaç duyuldu. Ama dış politikada öyle gelişmeler olmaya başladı ki, artık kullanım süresi bitmeye yaklaştı.
Türkiye 2011 yılında Ortadoğu ülkeleriyle vizeleri kaldırmıştı. Irak (özellikle Kürt bölgesi), Suriye, Libya ve Mısır başta olmak üzere Ortadoğu ülkelerine ihracat rekoru kırıyordu. Bu ülkelerden Libya, Suriye ve Irak birkaç senede çöktü, harabeye döndü. Mısır’da darbe oldu ve ticaret kesildi. Mısır’da üretim yapan Türk şirketleri, Tayyip Erdoğan’ın dış politikası ile hazırlıksız yakalandı. -
5.
+8işler Derin Devlet’in istediği gibi gidiyordu. Derin Devlet, devlet içine kanser gibi yayılmış cemaat’i tasfiye etmek için Tayyip Erdoğan ile işbirliğine gitti. (Belki kullandı.)
(Referandum gecesi Tayyip Erdoğan, “Okyanus ötesine teşekkür” ettiği zaman, yakında AKP-cemaat savaşının başlayacağını gazeteci bir arkadaşa söylemiştim. Böyle bir ihtimal yok demişti. Benim isabetli öngörümün nedeni Tayyip Erdoğan’ın Cemaat’i iktidarına ortak olmaya çalışan bir güç olarak belirlemesiydi.) -
6.
+10 -2Dış Faktörler:
Avrupa Birliği Türkiye'yi istemiyordu, laik ve modern bir Türkiye'nin AB'ye alınmamasını açıklamak zordu. bu nedenle Türkiye'ye yeni bir hedef sunulmalı, böylece kendi içindeki Türkiye'yi isteyenlerin de dışlanmasına itiraz edemeyeceği islami bir Türkiye oluşmalıydı.
Soğuk Savaş'ın bitmesiyle Türkiye'ye ihtiyaçları kalmamıştı.
90'lı yıllarda Batı'da (özellikle Almanya’da) Türkiye'nin suni bir devlet olduğu, Kemalizmin yıkılması ve ülkenin parçalanması gerektiği üzerine raporlar yayınlanıyordu. ingiltere'de Exeter gibi okullarda islam dünyası için isimler yetiştiriliyordu. (Abdullah Gül ve Ekmeleddin ihsanoğlu gibi.) -
7.
+8buraya kadar sabredip okuduysanız tehlikenin farkındasınızdır suriyeden sonra sıra bize mi geliyor???
-
-
1.
+4Amaç hep bizdik zaten panpa
-
1.
-
8.
+7Bu öyle güçlü desteklenen bir projeydi ki, bu nedenle 29 mayıs 2002'de Dedeman Oteli'nde “güçlü bir örgüt” olan Round Table'ın Türkiye kolunun yaptığı toplantıya katılanların hepsi tasfiye edildi. Hatırlatmak gerekirse Garih ailesinin düzenlediği bu toplantıda, ismail Cem liderliğinde iktidara aday bir parti kurulması kararı alınmıştı. Kemal Derviş, ismail Cem'i en önemli aşamada terk etti ve toplantıya katılanların sonunu araştırabilirsiniz.
Düşünün ki Round Table gibi güçlü bir gizli örgütten daha güçlü bir örgütün planı devreye girdiği için bu karar ölü doğdu.
(Bu aşamada "ılımlı islam projesini" anlatmaya gerek yok sanırım. AKP kurulmadan çok önce Recep Tayyip Erdoğan’ın ABD’de Musevi cemaatleri yaptığı ziyaretlerde, “Geleceğin Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı” olarak tanıtıldığını bilen biliyor. Veya kendisinin "BOP eşbaşkanı olduğunu söylediğini.) -
9.
+77 Haziran seçimlerinden sonra koalisyon görüşmeleri yapılırken, nedense Devlet Bahçeli her şeye hayır diyordu. Yine bir paradigma değişimi yaşandı. Halife olarak Kürtleri kendisine bağlı gören Tayyip Erdoğan, başkanlık hayallerine karşı çıkan PKK’yı tasfiye etmeye karar verdi. (Veya ikna edildi.) Böylece Kasım seçimlerinde “devlet” akp’nin tek başına iktidarına, PKK’yı tasfiye sözüyle izin verdi. Plakasız araçlar oy verilen yerlerdeydi. Onca hile şüphesine rağmen ne MHP, ne CHP çok fazla itiraz etmedi.
-
10.
+7Tayyip Erdoğan’ın kutuplaştırıcı dili ve politikaları ülkeyi “ortak paydaları kalmayan” üç kısma böldü. Kürtler, Şeriatçı Anadolu ve Atatürk ilkelerine bağlı laik kıyı bölgeleri.
Bu noktadan sonra ya ülke üçe bölünecektir ya da zorla bir arada tutulacaktır. Bu zorla bir arada tutulmanın tek yolu, Tayyip Erdoğan’ın dışladığı grupların “tasfiyesi” ile mümkündür.
Güneydoğu’da şehirlerin yıkılmış fotoğraflarıyla gördüğümüz bir tasfiye süreci yaşanıyor. Bunun bir benzeri de laik kıyı bölgelerinde olacak.
Belki silahla değil ama baskıyla “ya biat et, ya ülkeden kaç” şeklinde.
AKP yönetimi izmir’den, Antalya’ya kadar olan bölgede az oy alıyor. (Mesela Bodrum’da yüzde 8’di) ama buna karşın bu bölgede dini baskıyı arttırıyor. Bodrum’da turistik bir alana Diyanet 30 milyon dolara “dini anlatma” kompleksi kuruyor. Camilerin hoparlör sesi her zaman en yüksek seviyede. -
-
1.
0üçe bölünme ihtimali bu kadar yüksek mi yani?bir de nusaybini falan gösteriyorlar videoda her yer yıkık kırık dökük. benzer görüntüler edirnede de mi olacak yani?
-
1.
-
11.
+7ABD planı çöpe atmıştı ama kullandığı Türkiye ne yapacaktı? Birkaç yıl önce vizeleri kaldıran, Esad kardeşim diyen, ticareti patlatan politika, ABD’nin ısrarıyla çöpe atılmış, Dünya’nın her yerinden getirilen cihadistler Suriye'ye sokulmuştu. (israil ordusu ve mossad elemanlarının Türkiye'de eğittiği bu tiplerin çoğu daha sonra diğer cihadist örgütlere katıldı.)
Türkiye, bir anda gitmeyen Esad, terör örgütleri ve üç milyona yaklaşan mülteci ile ortada kaldı. Irak ve Suriye Afganistan, Türkiye Pakistan’a dönüşmüştü.
En güçlü döneminde bütün tarikatları toplayıp halife biatı isteyen kişinin hayalleri ölü doğmuştu.
Onu kullanan Batı, artık git diyordu. Beyaz Saray’da "servetinle ve ailenle ingiltere’ye yerleş" teklifini reddeden Tayyip Erdoğan, Rusya’ya (Şangay ittifakı’na) yanaştı.
Ergenekon ve Balyoz dava süreçlerinde hapse tıkılan Şangaycı unsurlar serbest bırakıldı. -
12.
+7iç anadolu’da ise cumhuriyetin modern-laik kazanımları, geriye doğru atlanan çağ ile sona erdi. Dejenere bir muhafazakar-ahlak yapısıyla iki yüzlü, suça meyilli bir bozulma var. Hırsızlık, dolandırıcılık, kadına şiddet, cinsel suçlar (özellikle çocuklara) patladı.
Hatalı içki ve sigara politikasıyla fiyatları arttı ve uyuşturucudan pahalı hale geldi. Bu nedenle uyuşturucu bağımlıları arttı ve kullanım yaşı düştü.
Özetlersek: ekonomi büyük krizde, dış yatırım kaçıyor, terör tehlikesi ve politikalar nedeniyle turizm bitti, eğitim dipte, kültür desteklenmiyor, görünüşte muhafazakar ama gerçekte dejenere bir toplumsal yapı oluştu. (Yabancı yatırımcı kaçıyor. Kimse bütün gücün ve kararların bir kişinin keyfiyetine kaldığı ülkelere parasını yatırmak istemez.) -
13.
+7iran ile olan gizli ticaret, Ortadoğu ülkelerine olan ihracat, Rusya ile ticaret, Türkiye’ye önemli döviz girdisi sağlayan turizm hep bitti. Bütün kötü ekonomik tablo üzerine Tayyip Erdoğan’ın Saray’ı ve Diyanet biniyor. Ekonomi hiçbir şey üretilmeyen ama büyük masrafı olan Saray’ı ve yine ekonomiye katkısı olmayan 200 binden fazla ruhbanı sırtında taşıyor. Eğitim sistemi ile imam hatip zorlamasıyla dibi bulmuş durumda zaten. Çöküş ve dejenerasyon bütün kurumlarıyla devleti sardı.
-
14.
+7Türk gençliği savaşçı kimliğinden uzaktı. peki o zaman eline silah alıp mücadele edebilen, dağa çıkabilen, şehirlerde gruplar halinde güç elde eden Kürtlere karşı ne yapılabilirdi. Türk gençleri geç evleniyor, az çocuk doğuruyordu. Kürtler 20-30 yılda doğum oranlarıyla çoğunluk olacaktı.
"Organik" devlet aklı bu tehlikeye karşı ilk başta milliyetçi antikorlar denedi, olmadı. Türklerin milliyetçisi bile antikor olarak yeteri kadar şiddet ve savaşa hazır değildi.
Öyle bir gençlik üretilmeliydi ki: “dinci ve kinci” bu nesil, din adına ölmeye ve öldürmeye hazır, biatçı olmalı ve fazla düşünmemeliydi. Kariyer planlamak, bir şey üretmek yerine cennet hayalleriyle yaşamalı veya ölmeyi istemeliydi. -
15.
+7Eğer her şey olumsuz giderse ne olur?
Tayyip Erdoğan iktidarda kalmak için ülkeyi dışa kapalı bir hale getirir. Kaçabilen kaçar ama içte muhalif her ses ezilir. imam-hatipler ve diyanetle toplum sanat, kültür, spor, bilim olmayan bir hale getirilir. Bu belki ülke içinde iktidarı sağlar ama dış dünyadaki teknolojik gelişmeler karşısında ülke geri kalır.
Ahlaki ve beyinsel yozlaşma ile sistem çöker. Çöküntü sonrası geri bırakılmış ülkeden geriye bir şey kaldıysa yurt dışına kaçmış ve eğitim görmüş, Atatürkçü nesil geriye döner ve baştan inşa eder.
Tayyip Erdoğan döneminde yurt dışında nefret edilen bir Türkiye ve Türk imajı oluştu. Bu nasıl aşılır, nasıl olumlu bir imaja döner inanın bilemiyorum. Mucize lazım. -
16.
+7Topu topu iki yıl içinde birlikte hareket eden Tayyip Erdoğan-Fethullah Gülen-APO üçlüsü birbirlerine düşman edilmiş. Tayyip Erdoğan, hem cemaat’i, hem PKK’yı tasfiye etmeye başlamıştı. Bu tesadüfen mi olmuştu?
Tayyip Erdoğan, PKK’yı tasfiye politikasına geçtiğinde Türkiye’deki en güçlü blok ortaya çıktı: “milliyetçi-muhafazakar”…
Özellikle Orta Anadolu’da MHP ve AKP arasında geçişken oylar artık tek bloktu.
Tayyip Erdoğan bir noktada Derin Devlet’in takvimine uygun politikalara geçti. Ama iki taraf da şunu iyi biliyordu ki, bu ittifak da bir noktada bozulacaktı. Ya derin devlet Tayyip’i, ya Tayyip onları tasfiye edecek. Bu nedenle islamcı gündeminden, imam hatiplerden, “dindar ve kindar” nesil projesinden vazgeçmedi. -
17.
+6Batı’nın öldürücü canavarını kullanma yoluna gidildi bu kez. ABD’nin sünni Irak projesi, yine kurulması planlanan Kürt devletinin bölgesine saldırdı. (Bir söylentiye göre bu iş için örgüt içindeki, istihbaratın adamı Çeçenler kullanıldı.) Bu BOP planını uygulayanları çok kızdırdı.
Arap Baharı’nı başlatan Ilımlı islam projesi, Küresel Cihad Konsorsiyumu’nun işine gelmişti. Ilımlı zannedilenler Küresel Cihad Konsorsiyumu’nun yönetimindeydi. Sivil uçaklarla, gemilerle, güya islami yardım kuruluşlarıyla, istihbarat örgütü vasıtasıyla cihadistler üretiliyor, taşınıyor, silahlandırılıyordu. Silah ticareti için Arap petrollerinden gelen milyar dolarların bir kısmı silah sevkiyatında kullanılıyor, önemli kısmı Batı’daki banka hesaplarına aktarılıyordu. -
18.
+6Ya bu mallara birşey anlatamazsın tapıyorlar bu adama. Türk milleti akıl tutulması yaşamaktadır. Baksana Adam kuranı cıkarıyor miting alanlarına halen tık yok millette. Ulan adam dini kullanıyor daha ne olsun be.Allah tan akdeniz kıyısında bir şehirde yaşıyorum. Birde konyada veya trabzonda yaşasam intahar ederdim şaka gibi insanlar bunlar.
-
-
1.
0hiç amk
-
2.
0Antalyada mı yaşıyorsun panpa ben Antalyadayım
-
3.
0degil daha doguda hatay
diğerleri 1 -
1.
-
19.
+6Ve Türkiye aynı anda Rusya, ABD ve Almanya (AB) ile ilişkileri kötü olan bir ülke haline geldi. Madalya verilmesi gereken bir dış politika mucizesi.
Artık nefret ikonu olarak Kim il Jong ile yarışan bir liderimiz vardı.
Birkaç senedir iç politikada kutuplaştırıcı ve halkının önemli bir kısmını dışlayıcı söylemleriyle kendinden nefret ettiren Tayyip Erdoğan artık Dünya’da da nefret edilen, Saddam ve Kaddafi gibi bir diktatör parodisi haline gelmişti.
Halifelik, neo-osmanlı, başkanlık hayalleri çöktü ama hala direniyor. Derin Devlet’in için de kullanım süresi doldu. -
20.
+6Kaddafi tasfiye edildikten bir süre sonra ABD’nin Libya büyükelçisi öldürüldü. Ilımlı islam projesi ve bunu kullanan "Müslüman Kardeşlerin yönetimde olduğu" ülkeler planının ölüm fermanı bu olaydan sonra verildi. Mısır darbesi bu olaydan sonra olmuştu. Suriye’de Esad’ın gidişine yönelik ABD politikası bu olaydan sonra değişmişti.
-
cumaya gitmeyen müşrikler 22 11 24
-
hayatımda hiçbir kıza kondomsuz ve gönül
-
ednan okdar ı öven adam silik yemiyor
-
kızım olsa esc ye gitmiş erkeğe veririm
-
tinderde sola kaydırmaktan yoruldum
-
sözlüğü sonsuza kadar kapattırmazsan
-
kızlar züt deliklerine balgam atan
-
millet üniversitede öğrenci evlerinden sevgililer
-
izmirlilerin üstün olduğu gerçeği
-
şeytanın hizmetine giren insan
-
tecavüzün cezası aşırı fazla değil mi lan
-
geldim suku icin adnan tarikatına girebilmek için
-
13 yıllık bilgisayarı canavar yaptım
-
malvarlığım 566 bin tl oldu anlık
-
nofapçıların beyin sisi dediği şey aslında
-
türkiyenin en zengin 800 bin
-
ülkede tam ifade özgürlüğü olsa
- / 1