türkiyenin 2025 günlüğü

nato'ya girdiğimizde ortadoğu'ya küresel emperyalizmin tohumları zaten atmıştık.
bunun en büyük örneği israil devletidir. buda böyle bilinmelidir. bizim natodan uzaklaşmamız demek ab-abd dende uzaklaşmamız demektir ki ; bu kesinlikle gereklidir... derhal avrasya cephesine dönülmelidir. bu cephenin politik jeo-politik sosyo-politik etkenlerini biraz açıklayım sizlere ;

öncelikle batı pazarı küresel ekonomik kriz yüzünden zaten tükenmiştir,
jeo-politik olarak öncelikle ülkemizde terör belasından yeterince kurtulmuş oluruz, zira yapacaklarımız sayesinde emperyalizmin silahlı terör örgütleri kendiliğinden uzaklaşma kararı alacaklardır. bu ülkede yıllardır kaybedilen ekonomik düzeni rahatlatacaktır.
daha kapsamlı ve tam profesyonel bir ordu kurulmasıda ayrıca daha ucuz ve daha az kayıpla ilerler,
ülkemize gelen avrupalı turist sayısından tutunda gelen iş adamı sayısı zaten bellidir, adamlar 10 yıldır kriz içindeyken senin ülkene gelip yatırım yapmayı düşünmez, doğu pazarı zaten bu konuda idealdir. ayrıca ; ülke içindeki yüklerimizi hafifletir, gazı rusyadan benzini azerbaycandan almak hem cepheyi zenginleştirmek hemde sizin ekonomik refahınız için en idealidir.
sosyo-politik olarak ülkemizde zaten amerika karşıtılığı ve ab'yi red eden insan sayısı yüzde oranlarıyla tamamı ile açıkken hükümet bunları desteklemekten uzak kalırsa, yeterince, güçlü bir kozu olabilir.

konumuza dönecek olursak ;
ülkede ekgib olan şeylere birlikte bir göz atalım
öncelikle hala şu olay dönmektedir,
ideolojilerin partileşme süreci içine girdiği dönemler yıllardır mevcut
türkçülerin ülkücülerin-mhp'ye oy vermesi gibi.
islamcıların akp'ye oy vermeside bundandır bunun anlamı şudur, hala partilerini başa getirerek ülkenin yönetim biçiminin veya yönetim şeklini değiştirme tutkusu
yani mhp başa gelirse turancılık gerçekleşecek tüm türkler tek bayrağa
saadet gelirse müslüman devletleri birleştirecek
ve bunun gibi şeyler.

bu hastalık bize osmanlıdan beridir vardır henüz tedavi edilememiştir. ki bunun büyük kayıplarını yaşadık sarıkamış gibi.
bu olayların ortaya çıkmasının sebebi zaten belli. devrimin tamamlanamış olması.
hali hazırda hala tamamlanamamış bir devrim süreci zaten var.

kemalist devrim yani türkiye cumhuriyeti devletinin kurucusu ve önderi olan mustafa kemal atatürk ün yaptığı devrimler, ve yapmaya ömrü yetmeyenler . ben size yanlızca bir kaç tanesini sayacağım ; sanayi devrimi ve toprak reformu eğtim yenilikleri, bilimsel çalışmalar, ve ülkemizin genel ilişkileri...
kemalist devrimin bir kısmını zaten gördüğünüz için fazla üzerinde durmuyorum...

kemalist devrim tamamladığında,
ideolojilerin partileşme olaylarını bir defa daha kullanacağız ;
bu sefer kemalist devrim son devrim midir ?
ülkemizde sosyalist devrim olabilir mi ?
yapılabilir mi tartışmaları..

öncelikle şunu belirtmeliyim ki ; ülkemizde kemalist devrim tamamlanmış olsa bile, sosyalist devrim taraftarlı bu yolla güç olacak ve daha sık karşılaşmaya başlayacağımız oluşumdur, şimdilik bunu anlatmayım, size şimdilik kemalist devrimi biten türkiye'nin biraz görünümünü anlatayım arkadaşlar.

ilk 10 sene içerisinde ;
türkiye nato'nun ekgibliğini tamamıyla üstünden atmış, düzenli tamamıyla profesyonel bir ordu kurmuş olacaktır.
küresel emperyalizmin silahlarından imf ve dünya bankası gibi kurumlar tamamen ülkemizden çekilmiş olacaktır, avrasya cephesinin bizzat içerisinde olan ve muhtemelen şangay meclisi üyesi olan bir türkiye söz konusudur ; ekonomik tezlerini tamamlamış ve dışa bağımlı bir ekonomiyi red etmiştir yüzde yüz türkiye sermayesi ile tarım ve sanayi gelişmiştir, eğitimi modelleri arasında, türkiye modeli olarak yeni bir tam model oluşturulmuştur enflasyon yenilmiş işsizlik bitmiştir, ülkemiz, adım adım bir öteki devrime ilerlemektedir... ülkemizin yaşam kaynağı tabii ki ; tarım ve sanayii'dir ülkemizi meşgul eden teror olayları yüzünden ulaşamadığımız doğu bölgesi tarım ve sanayiye açılmıştır, tamamıyla modern ve çağdaş bir medeniyet olma yolunda emin adımlarla yürümektedir.

şimdi söz konusu politik ekonomi modelidir ?
ülke emperyalizmden kurtulmuş olabilir, fakat ortada kapitalizmin tuğlası ile dönen liberalizm söz konusudur, devletimiz, tam demokrasi modeli yolunda ilerlerken en büyük problem işte burada doğmaktadır,

politik ekonomi-

süreç tam bağımsız ve tam demokrasi ile yönetilen ülkeler için liberalizm her an hortlayacak bir ölüye benzer, bu yüzden ekonomi modelinde sosyalist ekonomiye gidelmelidir, ülke iki aşamalı olarak sosyalist devrime gitmektedir, ilk aşama liberal ekonominin izleri silmekle olmalıdır ; ancak üretilen iç pazarın ham maddeye doyması ülkeyi zarara sokabilir ; bu konuda içinde bulunduğumuz avrasya ekonomik örgütleri ile ticari ilişkilerimizin güçlü olması gerekir... buda bize küresel emperyalizmin ve avrupadan yoksun türkiye'nin doğan bütün boşluklarını doldurmaya yeterli olacaktır...

sosyalist devrim, yani, tam bağımsız türkiye'nin ikinci baharı, kemalist devrim tamamlandıktan ancak 4 ile 6 sene arasında uygulanabilir bir hale getirecektir.