1. 73.
    0
    aynı pgibolojik yollarla erkeğede şiddet yapılmaktadır ki kadın pgibolojik olarak erkeğin dıbına koyar.
    ···
  2. 72.
    0
    seviye düşürücü am züt meme
    ···
  3. 71.
    0
    kadinlarin kadinlara uyguladigi siddeti es gecersek(annenin kizini dovmesi, kizin annesini dovmesi vb),

    1.tatminsiz erkeklerin, agresifliklerini kendilerinden gucsuz bir kisiden cikartmalari durumunun kadina uygulanmasi;ki cocuklara da yonelebilir bir siddet.
    2.sirf zevk icin (akil sagligi bozuk erkeklerin) kadinin dovulmesi durumu.
    3.toplumsal bir deger olarak, yanlis bir haraketinin oldugu dusunulen kadina erkegin uyguladi siddet.
    4.kendini korumak icin, canina tak eden kilibik erkegin uyguladigi siddet.
    ···
  4. 70.
    0
    neredeyse 1 yıldır aynı evi paylaşıyorlardı. ve yaklaşık 2 yıldır seviyorlardı birbirlerini. ikisi de iyi üniversitelerde okuyorlardı. ara sıra çıkan ufak tartışmalar dışında sorunları yoktu. ikisi de şiddet karşıtı görünüyordu dışardan. ama işte hayat tuhaftı.
    günlerden bir gün bir sorun çıktı, konu neydi bilinmez. biranda yüzünde bir şamar patladı kızın. ne olduğunu anlamadı. hatta ikinci ve üçüncü tokat da ne olduğunu anlamasına yetmedi. en sonunda saçlarını kavrayıp, kızın yüzünü duvara vurmaya başladı adam. o zaman anladı kız, galiba birazdan ölecekti. ancak yetişebildi evlerindeki misafir arkadaşları. zira duvarlar gümbürdüyordu. kızı zar zor aldılar adamın elinden. evden çıkarken hala gözlerinden ateşler püskürüyordu. ‘seni öldüreceğim’ diyordu hala hırlayan bir sesle.

    kız hemen hastaneye zütürüldü. günlerce yoğun bakımda kaldı. yaralarının geçmesi aylar aldı. ama rapor tutturmuştu ailesi. mahkemeye verecekler adamı.
    verdiler de. mahkeme günü gelip de annesiyle kız hakimin karşına çıktığında olaylar şöyle gelişti.
    hakim: bu adam senin neyin oluyor?
    kız: erkek arkadaşım hakim bey.
    hakim: ne işin vardı o evde?
    kız: beraber yaşıyorduk hakim bey, ikimizin eviydi orası.
    hakim: demek beraber yaşıyorsunuz, e sence böyle bir durumda adamın da arada bir sinirlenip birkaç tokat atmaya hakkı yok mu?
    kız: ne diyorsunuz siz, sanırım anlayamıyorum. biliyorsunuz kafama çok darbe aldım. sanırım ondandır.
    hakim: bence sen kendin sebep olmuşsun bu duruma, evlenmeden barklanmadan elin adamıyla beraber yaşarsan bunlara hazırlıklı olacaksın.

    kız ve annesi öylece kalakaldı. evet yasalarla resmileşmişti yediği öldüresiye dayak. bir hakim vardı karşılarında. mağdurun hakkını yasalarla koruması gereken bir ehliyetli. ama ettiği kelamlar bunlardı. şimdi daha kalın bir duvar lazımdı ki bu sefer kafasını çarptıklarında işini kesin bitirsin.

    mahkemenin sonucunda çok komik bir para cezasıyla ödüllendirildi adam. hatta o miktarı duyunca artık parasını önden verir döverim diye geçirdi içinden. galip bir gülümseme vardı yüzünde. hakkıydı çünkü. kadınlar dövülmek içindi. kim olduğu, nerden geldiği, ne olacağı önemli değildi. kadındı ve yerini bilmeliydi.


    yaş, sosyal durum, eğitim dinlemeksizin her an, her yerde karşılaşıbilecek şiddettir.

    kız mahkeme sonlandıktan sonra kazandığı bursu değerlendirip uzak memleketlere gitti. bir daha dönmem bu ülkeye dedi. ama döndü. şimdi yalnız yaşıyor. sevgilisinin evi ayrı.
    Tümünü Göster
    ···
  5. 69.
    0
    cezası en iyi ihtimalle 200 liradır. kadın dayağı yer, devlet lafları.
    dayakçı kocadan hukuk devleti için geliyor;
    "kanun bana ne yapabilir? mahkemeye gitsen ne olur?"
    "hepinizi öldürüp kurtulacağım. polisleri çağır bakayım bana ne yapacaklar. kanun benim. şimdiye kadar polis çağırdın da ne oldu? kanunlar bana bir şey yapamaz"
    ···
  6. 68.
    0
    şiddetin her türlüsüne karşıyım. bir keresinde kız kardeşim çok üzerime gelmişti hayatımda ona vurdugum ilk ve tek tokattı, yıllar geçti üzerinden ama hala zoruma gidiyor. sokakta, evde, kadına, erkege, hayvana hiç fark etmez. şiddet bence hiçbir zaman çözüm değildir.
    ···
  7. 67.
    0
    8 mart entel romantiklerin veya şirketlerin veya politikacıların kendi egolarını ve çıkarlarını ön plana çıkardıkları gündür ve kadınlar her 8 martta bu konuya alet edilir. Kadına şiddet konusu ne politikacıların ne şirketlerin ne de entel yavşakların çözeceği bi konudur. Kadına şiddet kadınların bireysel özgürlüğünü herşeyden( aile baskısı, toplum baskısı, maddi imkansızlıklar vs.) üstün tutmaya başladığı an çözülür. Dolayısıyla şiddetin sorumlusu yine şiddet görendir. Hırsızın hiç mi suçu yok diyeceksiniz ama domalanı giberler diyerek seviyeyi düşürüyorum
    öptm kib by
    edit: @69 entry nick kasmış
    ···
  8. 66.
    0
    @64 teşekkür ettiğim önermedir. kadına şiddet konuşulmadıkça unutulup gidecektir. biz gerçek türk erkekleri olarak kadına şiddetin karşısındayız. an itibariyle başlığa yazdığın için de teşekkür ederim.
    ···
  9. 65.
    0
    @64 son donemde kadına yonelik artan siddet olayları boy boy. neden arttıgını dusunuyorum, ilk aklıma gelenler; medyanın konuya ilgisi, hosgorunun azalmıs olması, etiğin sallantida olusu. fakat bence asıl olan kadınların artık kendilerinden beklendigi gibi davranmıyor olusu. inceden bir kadın devrimi yasanıyor, kadınlar evdeki otoriteyle kapismaya basladilar. umarim zamani gelince disardakiyle de kapisirlar
    ···
  10. 64.
    0
    @29 cinsiyete dayalı şiddettir...
    şiddet insanın en temel dürtülerinden biridir, ilkel düzeyde bakıldığında kişiliğin yapı taşlarından olan cinsellik dürtüsünün öz kardeşidir...
    şiddetin kullanış şekilleri genel geçer de olsa, sözüm ona yasalar ve kanunlarla belirgin hale getirilip üst ve alt sınırları çizilmiştir...
    öğretilmiş insanlık getirileri, kültürel öğeler, gelenek ve insani istemlerin yüzyıllar boyunca dinle bütünleştirilerek zorlama haline getirilip günah ve sevap düzeyine çıkartılması gibi etkenler şiddetin uzak akrabaları haline getirilmiştir...
    ülkemiz açısından bakıldığında kadına yönelik şiddetin uygulanış şekline dair buluntular şöyledir:

    -ülkemizde kadınlara yönelik uygulanan şiddet türleri:
    - tokat atmak
    - dövmek
    - vurmak
    - itmek
    - isırmak
    - kemiklerin kırmak
    - duvara vurmak
    - saç çekmek
    - tekmelemek
    - bıçak çekmek, yaralamak
    - yakın mesafede el kol hareketleri yapmak
    - özel eşyalara zarar vermek
    - ev-iş eşyalarına zarar vermek vb.


    sözel şiddet:
    aşağılayıcı sözler söylemek
    - zaafları ile alay etmek
    - suçlamak
    - küfür etmek
    - küçük düşürmek -hakaret etmek
    - yüksek sesle bağırmak
    - eşi (kadını) çelişki içinde bırakmak
    - eşin (kadının) öz güvenini yitirmesini sağlamak
    ekonomik şiddet
    - evin masraflarını karşılamamak
    - eşin (kadının) çalışmasına izin vermemek
    - çalışan kadının elinden parasını almak
    - paranın ve mal/mülkün kontrolünü elinde bulundurmak
    - paranın nereye harcandığını kontrol etmek
    - para yönetimi konusunda eleştirrnek vb. etiketlemek (müsrif kadın, aptal kadın, doğru dürüst parayı harcamayı bile bilmezsin vb.)

    cinsel şiddet
    - tecavüz etmek,
    - eşin(kadının) kabul etmeyeceği şekilde cinsel ilişkiye zorlamak
    - cinsel içerikli sözcükler söylemek -parmak atmak
    - çimdiklemek
    pgibolojik şiddet:
    - eşle (kadınla) doğrudan iletişimi reddetmek, onunla konuşmamak, surat asmak
    - eşin (kadının) kendisini ifade etmesini, görüş ve düşüncelerini açıklamasını engellemek
    - zaafları ile alay etmek
    - duygusal sömürü yapmak
    - imalı konuşarak yanlış anlamalara meydan vermek
    - eşin (kadının) kendisine olan güvenini ve saygısını yitirmesini sağlamak
    - kadını sürekli eleştirmek
    - katı kurallar ve sınırlar koyarak baskı kurmak
    - kadının çevresi ile bağlarım koparmak
    - eşin (kadının) hareket özgürlüğünü kısıtlamak
    - eşini kıskançlık bahanesiyle sürekli kontrol altında tutmak, ailesiyle ve arkadaşlarıyla görüşmesine izin vermemek
    - fizik şiddet ile tehdit etmek
    sosyal şiddet:
    - eşi (kadını) başkaları önünde sürekli küçük düşürmek
    - başkaları önünde kadının zaaflarıyla alay etmek
    - başkalarının önünde kıskançlık gösterilerinde bulunmak suretiyle eşin (kadının) davranışlarını kontrol etmek
    - kadının evden çıkmasına izin vermemek
    - sosyal ilişkilerini kısıtlayarak yalnız/desteksiz bırakmak
    - katı kurallar ve sınırlar koyarak baskı kurmak vb.''*
    Tümünü Göster
    ···
  11. 63.
    0
    @58 desemde panpalar bunlari konustugunuz icin seviniyorum
    ···
  12. 62.
    0
    @29 haklarının ve sorumluluklarının farkında olmayan , insanlıktan nasibini almamışların yaşattığı şiddettir. eşit hak ve sorumluluk diyoruz ya bu toplumdaki herkesin ve senin de dahil olduğun kolektif yaşamda inisiyatifalmasıyla mümkündür ve elzemdir. asla mazereti olamaz. kesinlikle en büyük suçlardandır ve şiddet uygulayanı çok aşağılayan bir durumdur. keşke farkında olsalar şiddet uygulayan gafiller acizliğinin. bir kadın seni reddetti diye, boşanıyor diye, sözümü dinlemedi diye bir de çok sevdiğini iddia ettiğin birine şiddet uyguluyorsan hem acizsin hem de sevgi olayının uzağında biri olarak yaşama ihanet eden hainsindir. en kolay yoldur, istenmeyen durumlarda günah keçisi bulmak ve onu suçlamak. zor olan ise erdemli insanların tercihi olan sorunum ne, diye sorabilmektir. tercih edilmiyorsan, artık istenmiyorsan, otorite sorunu yaşıyorsan sen yeterli değilsindir.(ayrıca otorite kurmaya çalışacağına özgürlüklere inan, her şeyden önce ) bunun en güzel yolu bir an önce kendini donatmaktan geçer, senin acizliğine tanıklık etmiş herkesi ortadan kaldırmak hiç pratik bir yöntem değildir. en çok bozulduğum konu da üniversite mezunu olmuş, iyi eğitimli dediğimiz insanların da özel yaşamlarında bu kadar cahilce, canavarca davranıyor olabilmesidir. bu bir bilinç sorunudur, toplum olarak aşmak zorundayız. bireysel çabalar şiddetin faili olmamızı engelledi diyelim ya mağdur olma ihtimalini nasıl çözer ki.
    ···
  13. 61.
    0
    @29 işin kadınların eğitimsizliği ve ekonomik olarak özgürleşememesi boyutlarına girmeden sadece bir şey belirtmek istiyorum: kadına yönelik şiddet, şiddetlerin arasında en korkakçası ve adisidir. kendinden güçsüz birine şiddet uygulamak için cesaret gerekmez ne de olsa ve karşıdan cevap alamayacağını tahmin eder, şiddeti uygulayan. toplumda, biraz dikkatli bakarsak, bunu yapan kişiler delikanlılığın ve korkusuzluğun üzerine yoğunlaşır konuşurken. bu da bizi tek bir şeye zütürür ödleklik.
    ···
  14. 60.
    0
    @29 tamamen aciz erkeğin fiziksel gücünün farkında olmasından kaynaklanır. misal, bir kadınla tartışmanın, kavganın şiddeti arttığında hemen kaba kuvvete başvurulur. oysa bir erkek babasıyla, erkek bir arkadaşıyla, ne bileyim patronuyla tartıştığında kaba kuvvete başvurma, başvurabilme olasılığı pek düşüktür. can tatlı tabi. insanların güce taparlılığı ve kendinden zayıf ve korunmasızı ezmekteki bu zaafiyeti kendini en çok burada gösterir. çünkü kadın fiziksel olarak erkekten güçsüzdür, erkeğe kafa atamaz, bir sol kroşe çıkartamaz. bundandır şiddet uygulamanın kolaylığı.

    bu kediler, kimi köpekler için de aynıdır. onlar da tekmelenir, dövülür. ama farzı misal bir kaplanla karşı karşıya kalındığında topuklar yağlanır hemen. yengeçleri ezer, kıskaçlarını ayırır da insanoğlıu, deniz kestanesinin olduğu yerden uzak durur. ayağına batar çünkü.

    hülasası, erkeğin kadın, çocuk ve hayvanlara yönelik bu etken konumu tamamen fiziksel gücünün farkındalığından ve karşısındakilerin kendisine yıpratıcı miktarda karşılık veremeyeceğini bildiğinden kaynaklanır.

    kız arkadaşını döven bir sürü ezme var da, erkek arkadaşını döven, dövebilen veya buna yeltenen kaç kişi var en ufak bir şeyde?

    edit:imla
    ···
  15. 59.
    0
    @29 cinsiyet eşitsizliğinin sonuçlarından biridir. eşitsizlik daha anne karnında başlar, çocuklukta bakımda devan eder, eğitime katılmada, eğitim süreçlerinde, topluma katılımda bol bol rastlanır. kadından arındırılmış işler, politik faaliyetlerde eşitsizlik, mülkiyet ve mirasta eşitsizlik,iş bölüşümünde eşitsizlik,eş seçiminde eşitsizlik ve baskı ve tüm bunların sonucunda değersizleştirilmiş kadın şiddetin her türlüsüne maruz kalır. bugün dünya çapında her 3 kadından biri şiddete bir şekilde maruz kalmaktadır
    ···
  16. 58.
    0
    esasen kadına özel düşünülmesinin yanısıra şiddete yoğunlaşılması gerekendir. konu şiddettir, güçlünün güçsüze uyguladığıdır.

    erkek, erkeğe şiddet uyguluyor zaten; erkeğin kadına uyguladığı şiddetin temelinde güç yatmakta.

    böyle söyleyince düz geliyor farkındayım, ama konu maalesef doğal bir konu. ezelden ebede sürer bu. bu konunun çözümü kadına sevgi saygıda değil, insana saygı ve şiddetin oluşma koşullarının belirlenilmesi sonrasında şiddete sebep olan durumların ortadan kaldırılması ile oluşur ancak. güdüler değişebilir zamanla belki, peki ya içgüdüler ? tecavüzün önlendiği bir sosyal toplum düşünebiliyor musunuz ? tecavüzün önlendiği toplumlarda hırsızlık da olmaz, hırsızlığın olmadığı toplumlarda politikacı da olmaz. bir birim kuracağım, temel görevi politikacıların resmi ve gayriresmi varlıklarını inceleme; politikaya girmeden önceki ve sonraki durumlarını her türlü araştırmak olacak. ikinci görevi negatif ayrımcılığın köküne kadar sürdüğü olgulardan faydalanıp kendine pozitif ayrımcılık koşullarını yaratan andavallara pişmemiş kereviz yedirmek olacak. bir de khobar'daki mırra, minas gerais'te de olsaydı iyiydi.
    ···
  17. 57.
    0
    acacaginiz basligi gibiyim panpa ben gidiyorum
    ···
  18. 56.
    0
    gündem olmasının bir sebebi de erkekler arasında yaşanan şiddetin kadına yönelik şiddete tepki duymaya başlayanlar tarafından dahi hala normal ve doğal görülmesidir.
    ···
  19. 55.
    0
    içinde yaşanan kültürün, gecerli olan dini ve inançları tabana alarak haklilaştirim kazandirdigi iletisim seklidir.

    yer turkiye, istanbul. 36 yasinda defalarca pgibolojik tedavi gormus aslen dogu anadolu kokenli ancak 12 yasindan itibaren istanbul'da yasayan bir genc memleketinden 17 yasindaki bir genc kizla evlendirilir.
    kiz koyun cobanidir, anadili disinda bildigi bir dili yoktur.
    kocasini hic görmemiştir, babasi ve kocasinin babasi dini nikahla işi halletmişlerdir.
    kendi yaşının iki katindan fazla olan kocasiyla düğünlerinin yapildiği aile üyelerinin bir kısmının yaşadığı bir anadolu şehrinde karşılaşır ilkin.
    kocası anadilini unutmuştur, tam bir istanbul gencidir. karşisindaki kiz ise, yazmali, ayağında şalvarıyla ellerinde toprak kokusu olan bir koyun çobanı.
    adam karısını kabul etmez, aşağılar hatta 3 ay yaşadığı şehre zütürmez.
    ailesi ısrar etti diye bir gece kızla zorla birlikte olur.
    yüzüme bile bakmadı işini gördü kapıyı çekti gitti diye anlatir sonradan o geceyi kız.
    adamın abisi, ailenin başı ısrar ediyor diye 3 ay sonra kız istanbul yoluna düşer kocasının abisi ve yengesiyle.

    '-türkçem yoktu hiç, bana anadilimde konuşmamı yasaklamıştı. benimle konuşmuyordu zaten, eve geç ve içkili geliyor ben namaz kılıyorsam bana bir tekme savuruyor, gidip mutfağa yemeklere bakıp beni saçımdan tuttuğu gibi yemekleri gösteriyordu. sonra apartman komşularımız, ev sahibimiz geldi bana o işteyken.
    üstümü başımı düzelttiler, okuma yazma öğretmeye çalıştılar, 8 ayda ne dediğini anlamayı öğrendim.
    çok yardım ettiler allah razı olsun.
    saç kıran olmuştum köydeyken saçlarım azdı, 'kapat lan kelini' kelimesinin anldıbını aylar sonra öğrendim.
    ev sahibi ablaya sorduğumda kadının gözleri doldu, boşver kızım bazı erkekler kaba oluyor dedi geçiştirdi, beni doktora zütürdü. doktoru öğrenince çok dayak yedim, beni kapıya atti. çok kapıya atılmışlığım vardır bişi demeden beklerdim. kaç saat geçerdi bilmem ama içeri alirdi sonra.
    evlendikten 1,5 sene sonra benimle yeniden karı koca olmaya başladı. ailesi kısır mı bu karı diye baskı yapmaya başlamış, sanırım benim gerçeği söylememden korktu.
    çok sevgilileri olmuş, hatta ikisiyle birlikte yaşamış ama ailesi tamamen karşı çıkmış bana mecbur olmuş.
    benim hayır demek gibi bir hakkım yoktu ki babama karşı geleyim.
    bazen beni hiç dövmezdi, oturur ağlar, ayran gibi bir sıvı getirir onu içer içer sızardı.
    sonradan komşulardan öğrendim, 10 yıldır aynı apartmanda yaşıyormuş, iki kere intihar etmiş ama kurtarmışlar.
    valla billa kocamı ben öldürmedim.
    ben onu sevdim de, ilk bildiğim erkek oydu. beni çok dövdü çok küfür etti ama ağladığında ondan gizli ben de ağlardım.
    sonra bir gün beni akşam eve geldiğinde evde görürse öldüreceğini söyledi.
    gitmedim, yemeğini hazırladım evde oturdum.
    dovdu beni, hatta baygın kalınca korkmuş ev sahibine haber vermiş, kızım dedi ev sahibi abla polise gidelim.
    olmaz abla dedim kocamdır, yapamam.
    aradan kaç ay geçti bilmem. yine bana dedi, evden defol git, nereye deyince git huurluk yap dedi.
    sonra da güldü seni huur bile yapmazlar bu çirkinlikte.
    20 yaşında çirkin bir kadındım.
    sabah oldu kapıda beni attığı yerde beklediğimi gördü dış kapıyı açtığında. bak dedi, defol git, inan bana bu sefer başladığım işi bitiririm.
    eve girdim o çıkınca, sıcak bir banyo yaptım. evi temizledim, yemeğini pişirdim. sofrasını kurdum. altınlarımı çıkartıp kolumdan boynumdan masanın üzerine koydum ve evime son kez bakıp kapıyı kapattım.
    ev sahibimden helallik istemeye gittim.
    çok emeği vardı ben de. şehirli kadındı ama okuma yazmayı, insanlığı, anneliği o öğretmişti bana.
    sarıldık ağlaştık.
    gel ben de kal dedi, yok dedim bacım var düzce de ona gidicem.
    beni arabasıyla otogara bırakıp elleriyle otobuse bindirdi.
    cep telefonu kullanmayı da o öğretmişti bana, kocam da nerede olduğumu bilmek için eski cep telefonunu bana vermişti.
    akşam oldu sora sora buldum kardeşimin evini, kocası tır şoförü uzak bir şehirde evde kaynanası ve benim erkek kardeşimle kalıyorlar.
    erkek kardeşimde bir lokantada garsonluk yapıyor. 11 kardeşiz biz.
    bacım durumumu biliyordu, dedi kocan aradı bizi, kizkardeşiniz parayla huurluk yapıyor evden kaçtı diye haber verdi. yanında giderken taktığımız altınlarını da aldığımı söylemiş.
    anlattım, ağladım, o arada ev sahibi abla aradı, vardın mı diye sordu bacımla konuştular.
    sabaha kadar ağlayıp ezan saatinde uyuyakalmışım.
    ertesi gün bacım kaldırdı telefonun çalıyor diye, açtım görümcem arıyor nerdesin diye soruyor. bacımgildeyim dedim ne oldu ki diye sordum. kocan dedi intihar etmiş, boğaz köprüsünden atlamış. hep senin yüzünden huur karı, seni de yaşatmıycaz. telefonu kapattı suratıma.
    sonra aile meclislerinden karar çıktı, kardeşlerini ben öldürmüşüm altınlarını da çalmışım. halbuki ev sahibim altınları kız kardeşlerinin aldıklarını görmüş.
    beni hala öldürmek için arıyorlar. ev sahibi abla baktı ailem bana sahip çıkmıyor, hatta abime ev almayı teklif etmişler yerimi söylediği takdirde, aldı beni devlet korumasına verdi. devlet sağolsun artık hem ilköğretim diplomam var hem çalışıyorum ve yaşıyorum.'
    Tümünü Göster
    ···
  20. 54.
    +1
    sadece fiziksel şiddet ya da cinsel taciz olarak irdelenmemesi gereken şiddettir.

    kadınların pozitif ya da negatif ayrımcılık görmesini istemek, düşünmek, uygulamak da şiddettir. kadınların ekgib bir yönü yoktur. bu yüzden pozitif ayrımcılığa ihtiyaçları da yoktur. kadın olmanın bir olumsuzluğu da yoktur. bu yüzden negatif ayrımcılığa maruz kalmaları amiyane tabirle ayıptır.

    kadının sadece varolarak tehlikede olduğu yerlerin varlığı da kadına yönelik bir şiddettir. gece vakti otobüs durağından evine kadar taksiyle gitmek zorunda kalan bir kadın, fiilen şiddete maruz kalmasa bile potansiyel bir şiddet söz konusudur.

    kadının bir ticari meta olarak görülmesi de kadına yönelik bir şiddettir. her dönem süren indirimler, abartı fiyat ve satış stratejileri de kadına uygulanan bir şiddettir.

    seçenekleri arttırmak mümkün, fakat özetle, kadının hayatını zorlaştıran, kadını sırf varoluşu yüzünden olumsuz etkileyen herşey kadına yönelik şiddettir. belki bir ütopyadan ibaret ama, umarım bir gün kadına yönelik şiddetin olmadığı bir dünya görebiliriz.

    ---

    neden böyle bir entry yazdım? çünkü 2 ablam var, 2 ablama ailemiz içersinde, kendi kurdukları aileleri içersinde en ufak bir şiddet uygulanmamışken, onların üniversite ve iş hayatları boyunca bu tarz zorluklar yaşaması ağrıma gidiyor. bu yüzden ileride kendi kızım için aynı şekilde üzülmemek adına, elimden hiç bir şey gelmese bile düşüncelerimi yazıya dökerek en azından bir adım atmış olmak istedim. işe yarar mı yaramaz mı bilmiyorum. ama 8 mart emekçi kadınlar günü kutlu olsun.
    ···