Sabah oluyor insanlar işlerine gidiyorlar. Ülkede ki istikrarsızlık o kadar ki halk çoktan normal hayata dönmüş vaziyette. Ülkede tuhaf bir hava var herkes tedirgin... Kılıçdaroğlu henüz bir açıklama yapmamış. Ve evet Ok meydanında yüzü maskeli gruplar Polisle çatışmaya başladığı söylentileri dolaşıyor.

Çok geçmeden Ankara Kızılay Meydanında 5 bin kişiye yakın bir grup sloganlar atarak yürümeye başlıyor. Çok geçmeden Diyarbakırda 40.000 kişiye yakın bir grup " Demirtaş ve Apo'ya özgürlük" sloganlarıyla işyerlerine ve Güvenlik Güçlerine saldırmaya başlamış.

Doğuda Kürtçü Ayrılıkçılar tüm kentlere yayılan bir protesto hareketi başlatıyorlar. Batıda ise Sol Örgütler "Savaşa Hayır" yürüyüşüne başlamışlar. Twitter'da gelmiş geçmiş en kirli bilgiler yayınlanıyor. Öyleki bazı hesaplar Diyarbakır'ın atom bombası ile vurulduğunu, Avrupa ve ABD nin bir an önce harekete geçmesi gerektiğini, sivillerin katledildiğini içeren probaganda paylaşımları TT yapmaya kadar ileri gitmiş. Durum Böyleyken Taksim Meydanında toplanan Sol Türevler de ülkenin karışık durumundan yararlanarak yollara barikatlar kurmaya başlamışlar bile. Her zamanki gibi Batı liderleri, TR deki dururmu endişe verici tanımlıyor ve Demokratik bir yaklaşım gerektiğini söylüyor. Saat öğlen 15.00'de Erdogan kameralar karşısına geçeğini bildiriyor.

Saat 15:00
Yer : Beştepe
Recep Tayyip Erdogan kameralar karşısına geçiyor, yüzü bozuk, yorgun ama yılmamış bir görüntüsü var. Sözüne başlayacağı andan itibaren bir anda dik bir duruşa geçiyor, gözleri dolu fakat sinirden mi, üzüntüden mi yoksa başka bir neden mi var kimse bilmiyor. Erdogan söze başlıyor :

" Türkiyem..Ah Haini, teröristi bol ülkem benim, sana böyle kıymaya çalışıyorlar işte görüyorsun değil mi ? Her defasında böyle yaptılar işte. Bu ülke ne zaman menfaatlerine uygun birşey yapsa, ne zaman doğrulmaya, güçlenmeye, ayağa kalkmaya kalkışsa hep bu gibi işlerle önünü kesmeye çalıştılar. Başardıkları zamanlar oldu. Evet gerçekten, hatta çoğu kez başarılı oldular.. Fakat ben burada bu mevkide, sizlerle oldugum sürece başaramayacaklar. istedikleri kadar denesinler olmayacak işte...
Değerli vatandaşlarım size çok önemli bir kaç cümle kuracağım. isterim ki bu sözlerimi ülkesini seven her vatandaş can kulağıyla dinlesin. Bu size başkomutan olarak verdiğim bir emirdir.
ŞU SANiYEDEN iTiBAREN SABAHA KADAR ÜLKESiNi SEVEN HiÇ KiMSE DIŞARIDA OLMASIN. ÜLKESiNi, VATANINI AZICIK SEVEN KiM VARSA EViNE GiTSiN. Evet sözlerim bu kadar iyi geceler diliyorum."

Erdoğan Konağına çekildi. Bu cümlenin anlamı ne olabilirdi ? Sokaklarda protestoya katılan yaklaşık 2.5 milyon insan vardı, gruplar halinde gerçekleşen protestoların hepsinin farklı bir nedeni vardı.

iş yerleri boşaltılmıştı, Ülke 2.5M hariç, tamamiyle evindeydi ve tedirgin bir halde bekleyişe geçti...

Kılıçdaroğlu hala bir açıklamada bulunmamış , adeta kaybolmuştu...

Sokaklarda birşeyler oluyor ama kimse anlamıyordu. Twitterda zaten yalan haberlerle dolmuş hiç bir hesaba güvenilmiyordu. TV ler ise sanki öğütlenmiş gibi aynı görüntüleri tekrarlamaya başlamışlardı. Sadece isyanın başlangıcı yayınlanıyordu. Aynı insanlar aynı koşuşturmalar...

Yarın sabah insanlar nasıl bir manzarayla karşılaşacaklardı ?

(DEVAM EDECEK BEYLER ŞUKULARI ESiRGEMEYiN)