0
mevcut kapasitesiyle şu anda silahlı kuvvetlerimiz; çok kısa bir ikaz süreci içinde 40-50 bin kişilik bir kolorduyu müşterek bir harekat için görevlendirebilmekte, 5-6 taburluk bir kuvveti gece veya gündüz havadan yüzlerce kilometre uzağa intikal ettirebilmektedir.bu yeteneğe dünyada ancak birkaç ordu sahiptir.
hava kuvvetlerimiz elindeki çeşitli platformlarla dünyanın en etkili ve deneyimli güçlerinden biri haline gelmiştir . tanker uçakları eşliğinde, dünyada ancak birkaç ülkede bulunan ve her hava koşulunda ,gece ve gündüz operasyon yapabilen lantirn ve elektronik yetenekli harm -sead filolarıyla esasen bu gücünü muharebe alanında ,bosna-hersek, sırbistan operasyonlarında rekor denebilecek uzun uçuşlarda kanıtlamıştır.
deniz kuvvetlerimiz son yıllarda yaptığı atılımlarla akdeniz’in en ciddi gücü konumuna ulaşmıştır.
ulaşılan bu kapasiteler, caydırıcılığın yanı sıra stratejik olarak, düşmanı yuvasında karşılama olgusunu gerçekleştirebilecek vasıta olacaktır. bunun da 1998 den sonra savunulan yeni stratejik yaklaşımları bütün içinde somut olarak destekleyeceği açıktır.
gelecekteki beklentilerimiz
cadı kazanına dönme istidadı gösteren bir bölgenin ortasındaki türkiye’nin her şeyden evvel gelişen dünya silah teknolojisine ihmal etmeden ayak uydurması gerekmektedir. elektroniğe dayanan bugünkü silah teknolojisi 5 senede demode olabilmektedir. örneğin 1987-1989 döneminde peace onyx i programı ile temin ettiğimiz bir kısım f-16 c/30 ve f-16 d/30 uçakları o zamanlar dünyanın en ileri uçakları olarak kabul görürken, şimdilerde blok 30’ların yerini blok 40, 50, 52 ve 60 lar aldığından demode olmuş ve birçok görevi yanlarında kendilerini destekleyecek ileri teknolojideki uçaklar olmadan ifa edemez hale gelmişlerdir. thk bu nedenle bunları yenileme durumundadır.
yine geçmişte çok ileri teknoloji ürünü leopard a1/a3 tankları bugün yenilenme durumundadırlar.
silahlı kuvvetlerimizin bu bağlamda;
saldırı helikopteri, ana muharebe tankı, termal kamera ve gece görüş ekipmanları, c41 sistemi olarak adlandırılan, muharebe sahasında tabur seviyesinde gerçek zamanlı ses, bilgi, resim iletişimi sağlayabilen taktik sistem alımı, kara, hava ve deniz kuvvetlerimiz için gerekli olan insansız hava araçları alımı, havadan bağımsız olarak hareketli geliştirilmiş denizaltı alımı, mi̇lgem projesine dahil korvet inşası, “uzun ufuk” olarak adlandırılan, deniz kuvvetlerimizin ege denizini 24 saat denetim altında tutacağı gözetleme platformunun temin edilmesi, block ii harpoon füzelerinin modernize edilmesi, f-16’ların elektronik savaş kapasitelerinin modernizesi, a-400 gibi ve türkiye’nin de imalatçı ülkeler arasında olduğu geleceğin ağır nakliye uçağının temini, ah-i ve uh-i serisi helikopter platformlarının yenilenmesi gibi çalışmaları behemehal gerçekleştirmesi gelecek için çok yararlı olacaktır.
çevresel tehditler
yunanistan’ın son yıllarda bir yandan barış çığlıkları atarken öbür yandan hava sahasını titizlikle 10 milde tutması ve hava savunma sistemleriyle hava kuvvetlerini, özellikle de yeni elde edeceği 60 adet (30 da olası ilave ) ef-2000 eurofighter tipiyle güçlendirmesi dikkate alınmalıdır.
çevresi tamamen potansiyel problem çıkarabilecek ülkelerle dolu olan türkiye’nin silahlanması açıklanabilirken, yunanistan’ın yukarıda değinilen uçaklara ilaveten; son yıllarda aldığı; 58 adet f-16 block 50+, 15 adet mirage-2000-5 uçağı, 10 adet mirage-2000 e’nin ve 39 adet f-4’ün modernizasyonu, 4 adet ebm-145 erken uyarı uçağı alımı, 4 adet cougar sar/csar helikopteri, 4 adet as-s 32 super pume helikopteri alımı, 540 adet amraam hava füzesi alımı, 4+2 batarya patriot iii versiyonu alımı, 56 adet derinlemesine uzak mesafe yeteneği olan scalp-eg alımı, 21 adet tor-m, sam ve 11 adet crotale sam alçak irtifa hava savunma bataryası gibi alımları ve hatta kiralanması olası olan 2-4 adet tanker uçağı projeleri de özellikle dikkate alınmalıdır.
gene komşularımızdan i̇ran son yıllarda birçok alanda, uçak dahil, askeri platformlarını ve özellikle balistik füze kapasitesini iç üretimle geliştirmeye çalışmaktadır . bunun yanı sıra nükleer güce erişme çabasında olduğu da son aylarda çok sık gündeme getirilmektedir.
ermenistan’ın tahrikleri nedeniyle, kafkasya sahnesinde yeni çatışmaların çıkması olasılığı vardır. burada türkiye’nin her halükarda ve ısrarla azerbaycan’ı desteklemesi söz konusudur. bu sahnenin büyük oyuncularının rusya ve i̇ran olduğu unutulmamalıdır. dünyanın hızlı değişen ve gelişen siyasal ortamında kafkaslardaki ve uzantısındaki orta asya türk cumhuriyetlerindeki oluşabilecek birçok gelişmelere her halde artık ,etnik, kültürel ,siyasi, dini,ekonomik bağlarımızdan dolayı sessiz kalamayacağız.
bütün bunlar geleceğe dönük,son derece mobil ve esnek mukabele gücü olan bir ordunun sürekli kendini yenilemesi gereğini ortaya koymaktadır.bu da silahlanma ve teknolojinin gereklerini yerine getirmeyle sağlanabilecektir.
acil gereksinimler
türkiye’nin gelecekteki silahlanma olgusunu irdelerken yinelememiz ve altını çizmemiz gereken birkaç önemli husus ,özellikle, mevcut f-16’ların 2010’lardan sonra yenilenmesi, 4200 kadar olan tank gücümüzün elektronik atış sistemlerinin yenilenmesi ve demode olan sistemlerin yerine yeni platformlar temini ile uzun menzilli hava savunma sistemimizin oluşturulmasıdır.
f-16’ların yenilenmesi, joint strike fighter denilen ve türkiye’nin de aralarında bulunduğu 10 ülke tarafından üretilecek 4 üncü nesil, son insanlı savaş uçağı olarak adlandırılan f-35 projesiyle tamamlanacaktır. türkiye’nin, imalatına 175 milyon dolarla 3 üncü kademede katılacağı bu uçağı, jane’s defence weekly dergisinin 26 mayıs tarihli sayısındaki haberine göre 100 adet konvansiyonel model ,20 adet de (stovl-kısa kalkış, dikine iniş) modeli olarak alacağı açıklanmıştır yarı görünmez özelliği olan ve f-16’ dan daha az bomba taşıma kapasitesine sahip olmasına rağmen, derinlemesine düşman hedeflerine sızabilecek bu süper uçak av-bombardıman özelliğine rağmen bir f-22 veya hatta bir ef-2000 eurofighter gibi tam bir av/önleme özelliğine sahip değildir diye nitelendirilmektedir. bu olgu gelecekteki f-35 edinimi açısından yeni yapılanma içinde göz önüne alınarak bu platformu tamamlayacak bir-iki filoluk ayrı bir av-önleme platformuna gerek vardır diye düşünülebilir.
uzun menzilli hava savunma sistemimizle ilgili olarak yukarıda değindiğimiz gereksinim çevremizdeki tehditlerden dolayı önem kazanmaktadır. rapier mk-2 gibi yerli ve roketsan tarafından başarıyla üretilen sam füzelerimizin yanı sıra orta menzilli i-hawk platformlarımızın kısa ve orta menzilli hava savunma gereksinimimizi yeterince karşıladığı söylenebilir. ne var ki uzun menzilli hava savunma sistemimizin patriot veya arrow gibi sistemlerle behemehal takviye edilmesi gereği söz konusudur. ayrıca yukarıda değinmiş olduğumuz ana muharebe tankları gereksinimimizin, birinci körfez savaşında tankların oynadığı kesin ve kararlı rol de göz önüne alınarak karşılanması gerekir. savunma çevrelerince söz konusu edilen 1000 adetlik gereksinim ve yıllardır yılan hikayesine dönen saldırı helikopterleri alım veya üretimi bir an evvel stratejik koşullar düşünülerek yerine getirilirse stratejik çıkarlarımızın korunması kolaylaşacaktır. tank konusunda son günlerde gündeme gelen kore-pakistan işbirliği ilginç bir gelişmedir. bu ve saldırı helikopterleri alım projelerinin son milli savunma bütçesi tadilatından sonra artık kararlı bir şekilde bir an evvel sonuca ulaştırılması türkiye için her halde hayatidir.
Özet:Evet Türkiyenin asker sayısı 514.850 az olabilir ama hepsi tecrübeli askerlerdir arkadaşlar ve bizim askerlerimizde hatta bizim toplumumuzda tek kişi olsak, karşımızda 100 kişi olsa bile vatanı için savaşmayacak yoktur. beyler bizde yürek var 514.850 asker yetmeyebilir ama gerekirse 70 milyon savaşır yinede vermez bu cennet vatanı.