+7
-5
osmanlı i̇mparatorluğu döneminde sosyalist gruplar olmasına rağmen bunlar geniş kitle örgütlerine dönüşememişlerdi. bu gruplar genelde küçük ve sosyalist düşüncenin taşıyıcıları oldular. özellikle selanik ve i̇stanbul merkezli idiler. bir kısmı kurulacak olan tkp'ye katılmıştır. özellikle de şefik hüsnü'nün liderlik ettiği türkiye i̇şçi ve çiftçi sosyalist fırkası (ti̇çsf) bunlardan biridir.
i̇ttihat ve terakki hükümeti'ne muhalefetten sinop'a sürgün edilen mustafa suphi buradan çarlık rusyası'na geçti ve burada ruslara esir düştü. esirliği sırasında tanıştığı mahkum devrimcilerin ve ekim devrimi'nden sonra bolşevizm'in etkisi ile 1918 yılında sosyalist müslüman doğu halklar kurulatayı'nın ardından sürgündeki askerler ve türkiye'deki gruplarla beraber 10 eylül 1920 yılında bakü'de yapılan kongre ile tkp (tkf) kuruldu. musta suphi ve arkadaşları anadolu'da gerçekleşen kurtuluş savaşı'na destek vermek için önce mustafa kemal ile irtibat sağlamışlardır. mustafa kemal'in daveti ile ankara'ya gelmek için yola çıkmışlardır. tkp'nin azerbaycan'da oluşturulmuş bir grup silahlı birliği de kurtuluş savaşı'nı desteklemek için gönderilmişlerdir.
tkp üyelerinin yurda girmeleri ile protestolar gerçekleşmiştir. kimi kaynaklarda bu protestoların 9. kolordu (?) komutanı kâzım karabekir tarafından tertiplendiği iddia edilmektedir. kars ve erzurum'dan sonra kazım karabekir'in yönlendirmesi ile trabzona geçmişlerdir. mustafa suphilerin amacı buradan gemi ile samsun'a geçip ankara'ya ulaşmaktadır. ama kazım karabekir'in ise rusya'ya geri göndermeyi istediği iddia edilmektedir. gemi karadeniz'e açıldıktan sonra trabzon kabadayılarından yahya kahya ve adamları gemiye arkadan yetişip mustafa suphi ve arkadaşlarını öldürmüşlerdir. bu cinayette genel kanı planlayanın kazım karabekir olduğudur. başka bir iddia ise bizzat stalin'in sultan galiyev ve milli komünistler ile hücre kurduğu iddiasıyla mustafa suphi'yi o dönem desteklediği enver ve i̇ttihatçıların tertibiyle ortadan kaldırmış olabileceğidir. zira daha sonra stalin tarafından yargılanan sultan galiyev'e yöneltilen suçlamalardan biri mustafa suphi'yle birlikte yasadışı pan-türkist ve turancı bir fraksiyon kurduğu iddiasıydı.
gizli yazışmalar/telgraflar ancak bunu kanıtlayabilir ki bunlar hala açıklanmamıştır. bir süre sonra yahya kahya, muhafız alay komutanı i̇smail hakkı tekçe tarafından öldürülmüştür.[1]
bu cinayeti işleyenlere karşı tepkiler artınca kahya yahya, sivas'ta kurulan göstermelik bir mahkemede 'yargılanır' ve 'delil' yetersizliğinden beraat eder. kahya trabzon'a döndüğünde üzerindeki pgibolojik baskılar devam edince, suç ortaklarını tehdit etmeye başlar. sağda solda 'sanki bütün işlerde ben tek başına mı idim. daha üstüme varırlarsa her şeyi olduğu gibi ortaya dökerim' demesi kahya yahya'nın arkasındaki güçleri rahatsız eder. kahya'nın ortadan kaldırılmasına karar verilir. ansızın trabzon kışlasına yakın bir yerde kahya yahya, adamlarıyla birlikte pusuya düşürülür ve öldürülür."[2]
mustafa suphiler kurtuluş savaşı'na yardım edemeseler de sovyet rusya'nın (1924 e kadar böyle adlandırılmaktadır.) silah ve altın yardımını sağlamıştır. daha sonra türkiye'deki kadrolar kemalizm'e karşı direkt bir tavır almasalar da bu cinayetlerden dolayı mesafeli durmuşlardır.
komünizm g • t • d
i̇çerik[göster]
öğretiler[göster]
uluslararası[göster]
tarihteki komünistler[göster]
diğer[göster]
komünizm portal
tkp'nin kurucusu mustafa suphi ve on dört yoldaşı ocak 1921 yılında öldürüldü. bu olay tkp’nin siyasi iktidara karşı yasadışı mücadelesinin de başlangıcını oluşturdu.[kaynak belirtilmeli] 1920’li ve 1930’lu yıllarda tkp yasadışı mücadeleyi devam ettirdi. 15 ağustos 1922'de hükümetin yasaklaması üzerine ankara'da gizli olarak gerçekleştirilen 2. kongre'de genel sekreterliğe salih hacıoğlu getirildi. kongreden yaklaşık üç hafta sonra 12 eylül 1922'de, ankara hükümeti o güne kadar yasal çalışma yürüten tkp'yi kapattı.
yasal çalışma olanağı ortadan kaldırılan tkp'nin üçüncü kongresi 31 aralık 1924-1 ocak 1925'de i̇stanbul akaretler'de yasadışı olarak toplandı ve şefik hüsnü genel sekreterliğe getirildi. kongreden sonra, şeyh said i̇syanı'nı bahane eden hükümet takrir-i sükun kanununu çıkartarak ülkedeki chp harici tüm siyasi oluşumları kapattı. tbmm tutanaklarına bakıldığında bu zaten görülecektir. çok geniş tutuklamalar ve yargılamalar yapıldı. 1925'de yapılan tutuklamaların yol açtığı incinlığı, kargaşayı durdurmak üzere, 1926 yılının mayıs ayında, şefik hüsnü'nün girişimiyle, viyana'da bir parti konferansı yapıldı.
yeni bir faaliyet progrdıbının taslağı hazırlandı ve vedat nedim tör genel sekreterliğe getirildi. vedat nedim tör, burjuvazi ve kemalizm ile uzlaşarak ılımlı bir politika izledi. 1927 yılında vedat nedim tör ve şevket süreyya aydemir partiden ayrılarak kemalist kadro dergisini çıkardı. ayrılışları parti kayıtlarına, parti arşivini emniyete teslim ettikleri gerekçesi ile ihanet olarak geçti. parti işçi sınıfı içerisinde belli bir örgütlenme yakaladıysa da(tütün işçileri ve demiryolu işçileri), parti içi problemler daha güçlü bir etki yaratmasının önüne geçti. komünist şair nazım hikmet partiye üye oldu ve partiye olduğu kadar türkiye'deki komünizm hareketine de önemli katkılarda bulundu.
parti, 1940'ların başında yeniden örgütlendi. reşat fuat baraner'in teşkilat sekreterliğinde ii. dünya savaşı boyunca faşizm karşıtı bir politika izledi. 1950'lere kadar dr. şefik hüsnü denetiminde faaliyetlerine devam etti. 1951 tutuklamalarını ve şefik hüsnü'nün 1959 yılında hapis sonrası sürgüne gönderildiği manisa’da ölmesini takiben, yakup demir, (zeki baştımar) ve bazı tkp kadroları 1960 yılında yurtdışına çıkarak partiyi yurtdışında yeniden örgütlediler.
1960'lar: yükselen devrimci hareket
Tümünü Göster