0
96 yıllık cumhuriyet tarihimizde sırası ile bu topraklardan bir Atatürk\'ü, bir de 1000 yıldır sancaklığını yaptığımız islam dinini silmek isteyenler siyaset arenasında başrol oynamıştır. Ve bu sebep ile başrol oynayan bu oyuncuların ne olursa olsun bu memleket adına yaptığı faydalı şeyler, ideoloji kaşarlığı ve karşı tarafın damarına basmaları sonucu görmezden gelinmiş, gelinmektedir.
Evet, Türkiye Cumhuriyet\'i şeyhler ve müridler memleketi olamaz, olmayacaktır da. Buna Atatürk milliyetçiliğini benimsemiş gençler olarak asla müsaade etmeyeceğiz. Lakin bu memleketten islam dini asla silinmeyecektir ki buna laiklik ilkesine bağlı olan müslüman gençler olarak asla müsaade etmeyeceğiz.
Velhasıl, Türkiyede bu kavganın temel nedenini oluşturan cemaat ve benzeri yapılanmalar derhal kapatılmalı, faaliyetlerine son verilmelidir. Keza görünürde Atatürk\'ü yaşatmak adına faaliyet gösteren lakin gizliden gizliye bu milletin dini duygularını tahrip eden oluşumların da faaliyet gösterilmesine izin verilmemelidir. Yoksa biz daha çok hablemitoğulları, mumcular kaybederiz.
Bu millet, onları birbirine düşünen bu zihniyeti yok etmek adına seçimlere minimum katılım sağlamak zorundadır. Zira partilerin güç ve yüz aldığı holigan kesimler o partileri daha da hırçınlaştırmakta, karşıt görüşe sahip insanların değerlerini daha da pençelemektedir.
Dini bütün bir insanı içinde Canan Kaftancıoğlu gibi bir militan bulunduran partiye oy verdiremezsiniz. Başka ve NORMAL bir insanı da içinde kadir mısıroğlu gibi bir artığa başsağlığı dileyen insanlar olan bir partiye oy verdiremezsiniz. Bu örnekler uzayıp gider, daha fazla kafa bulandırmayalım.
Demek istediklerim anlaşılmışsa ne mutlu.
Lakin tekrarlamakta fayda var.
Türk siyaseti içinden çıkılmaz bir hal almıştır.
Ya hep ya hiç durumundayız.
Bir kurtarıcı gelmeyeceğine göre de bu zihniyete ve düzene verilecek en iyi cevap sandığa gitmemektir.