1. 51.
    0
    rezerved
    ···
  2. 52.
    0
    ÜRÜNG AYIG TOYON

    http://2.bp.blogspot.com/...C3%BCr%C3%BCngay+copy.jpg

    Yakut Türklerine göre ilk insanı o yaratmıştır. Eski Türkçede ürüng-beyaz, ayıg-yaratan, toyon-tanrı, efendi demektir. Yakut Türklerinde beyaz yaratıcı diğer yaratıcı ruhların en büyüğüdür. Kainatı o yaratmıştır. Dünyayı idare eden de odur. insanlara yaratıcı gücü ve çocukları o verir. Yerin ve toprağın verimli olmasını o sağlar. Hayvanların çoğalması ve bolluk onun sayesinde olur. Eliade aynı tanrıya ata bey de dendiğini söyler.

    insana kut veren odur. Büyük efsane kahramanlarını yeniden hayata döndürerek ölümden kurtarır. Bu yaratıcıya canlı beyaz at kurban edilir. Ürüng Ayıg Toyon, çok saygı gösterilen, kutlu, nur yüzlü ve ulu bir varlıktır.

    SU iYESi - SU PERiSi

    http://2.bp.blogspot.com/...s1600-h/superisi+copy.jpg

    Su iyelerinin hepsi sularda yaşar. insanlara zarar vermezler. Onların yaşadıkları sarayın girişi, nehirlerin derinliklerinde bir taşın altındadır. Su sahiplerine Kazaklar, "su perisi", Türkmenler "su adamı", Özbekler "su alvastisi" derler.
    Pınarlarda yaşayan peri kızları, beyaz giyimlidirler ve cisimsiz varlıklardır. Kuş ve yılan kılığına girebilirler.

    KÜBEY HATUN

    http://2.bp.blogspot.com/...600-h/k%C3%BCbey+copy.jpg

    Altay Türklerine göre, ağaç, ulu ananın yaşadığı ve kahramanlara memesinden süt verdiği yerdir. Yakut Türklerine göre Doğum tanrıçası Kübey-hatundu ve ağacın içindeydi. Kökünden hayat suyu akıyordu.

    Er Sogotoh destanında mitolojik bir ağaç tasviri şöyledir. "Yarı beline kadar çıplak, alt tarafı ağaç kökleri gibi,Orta yaşlı ciddi bakışlı bir kadın kabaran göğüslerinden süt verir."

    Mitlerde çoğunlukla ağaç, ışık temasıyla ilişkilendirilir. Şaman dualarında ağaç, altın yapraklı, yetmiş yapraklı mübarek kayın olarak anılır. Kübey hatun yani doğum tanrıçası da bu kayın ağacının içinde yaşar.

    SEMRÜK-BÜRKÜT

    http://3.bp.blogspot.com/...00-h/semr%C3%BCk+copy.jpg

    Yakutlar çift başlı kartala "öksökö kuşu" derler. Türkçe "bürküt" kartal demektir. Bakır tırnaklıdır, sağ kanadı ile güneşi, sol kanadı ile ayı kaplar. Ona gök kuşu da denir. Büyük kartallar için Bürküt kelimesi kullanılır.

    Çift başlı kartallar, gök direklerinin veya kayın ağacının tepesinde tasvir edilir ve tanrı Ülgenin sembolüdür. Çift başlı öksökö kuşu gökten yıldırım indirir.

    Başkurt efsanesinde "Semrük" adındaki kuş iki başlı kartaldır. Bu başlardan biri insan başı olarak da düşünülür.

    Türk mitolojisinde, ay ve güneşi pençeleriyle tutan doğanlar görülür. Tuğ'lar bir boz doğan ile birlikte gökten düşmüştür. Tanrıya açılan göğün kapısını çift başlı bir kartal bekler ve tanrının sembolüdür. Bu kartallar gökten yıldırım indirir.

    Türk mitolojisinde çift başlı kartallar ve gün ve ay simgeleri ying ve yang sembolüdür. Çinlilerin ying-yang sembolü olarak tasvir ettikleri kozmos ve kozmosun dönüşünü, Türkler karşılıklı iki hayvan yada kartal koymak suretiyle ifade etmişlerdir. Bu sembolik hayvanların döndükleri merkez, yer ve göğün ortasıdır. Türklerin Yaruk-Kararıg ilkesini, göğü anlatan yuvarlak plakalara sarılmış siyah ve beyaz kartallar temsil eder.

    KARTAL ANA

    http://1.bp.blogspot.com/...600-h/kartal+ana+copy.jpg

    Yakut Türklerinin inanışlarına göre Şamanlar yeryüzüne kartal ana tarafından getirilmişlerdir. Er-Töştük destanında da kartal dişi olarak görünür. Kartal Yakutlara göre Güneşin sembolüdür. Yakutlar analarının bir kartaldan geldiğine inanırlar. Bundan dolayı Kartal "güneş kuşu" olarak da nitelendirilir. Kendi küllerinden doğan phoenix daha genç olarak dünyaya gelir. Bu nedenle yeniden doğuşu, ebedi hayatı, ölümsüzlüğü ve güneşin doğuşunu simgeler. Çin mitolojisinde de ateşi, sıcaklığı, hasat mevsimini ve güneşi sembolize eder.

    ASENA

    http://2.bp.blogspot.com/...nI/s1600-h/asena+copy.jpg

    Oğuz Kağan'a yol gösteren ve liderlik yapan kurt erkektir. Türeyiş destanındaki kurt ise dişi olarak gösterilmiştir.

    Göktürklerin kurttan türeyişi ile ilgili destan Bahattin Ögel'in Türk Mitolojisi adlı eserinde şu şekildedir:

    "Göktürkler eski Hunların soylarından gelirler ve onların bir koludurlar. Kendileri ise Aşina (A-shih-na) adlı bir aileden türemişlerdir. Sonradan çoğalarak ayrı oymaklar halinde yaşamaya başladılar. Daha sonra Lin adını taşıtan bir ülke tarafından mağlup edildiler. Mağlubiyetten sonra Göktürkler, soyca yok edildiler. Tamamen öldürülen Göktürkler içinde, yalnızca on yaşında bir çocuk sağ kalır. Lin memleketinin askerleri, çocuğun çok küçük olduğunu görünce, ona acırlar ve öldürmezler. Çocuğun el ve ayaklarını keserek bir bataklığa bırakırlar. Bu sırada çocuğun etrafında bir dişi kurt peyda olur ve çocuğu besler. Bir süre sonra kurt hamile kalır ve bir mağaranın içinde on çocuk doğurur. Zamanla bu on çocuk büyür ve evlenir. Zamanla her birinden bir soy türer. Göktürk devletinin kurucularının geldikleri Aşina ailesi de bu on boydan biridir."

    AL KARISI - AL BASTI

    http://3.bp.blogspot.com/...kar%C4%B1s%C4%B1+copy.jpg

    Bazı edebi metinlerde çirkin, saçları incin, avurtları çökmüş, güçlü kuvvetli ve uzun boylu olarak tasvir edilir. Bazı mitolojik metinlerde ise, dünyadaki en güzel kadından bin kat daha güzel olduğu anlatılır. Kazaklarda "cadı kadın" "küpe giren karı" anlamında kullanılır. Baş al bastı, iri gözlere sahip, baştan aşağı demir giyimli ve erkektir. Ulu ana yani ana tanrıça arketipinin olumsuz türevidir.Kazak metinlerinde alnında tek gözü olan, iğrenç görünüşlü bir mahluk olarak tasvir edilir. Albastı, Al karısı, genellikle kırmızı siyah uzun elbise giyer. En çok sevdiği şey atların yelesini örmektir. Onu yakalamak için elbisesinin yakasına bir iğne saplamak gerekir.

    Loğusalara musallat olan bu kötü ruh, al karısı, albastı, albis, almis, adlarıyla da anılır. Albastı iki surette görülür. Sarı albastı ve kara albastı. Sarı albastı sarışın bir kadın suretindedir. Bazen keçi ve tilki suretine de girer. Kara albastı daha ağırbaşlı, ciddi, sarı albastı hoppa ve şarlatandır.

    AlP ER TUNGA

    http://3.bp.blogspot.com/...VC8Sj4E/s320/alp+copy.jpg

    Tunga, Kaşgarlı Mahmut?a göre leopar veya kaplan cinsinden bir hayvandır. Orta Asya kaplanları Türklerin Bars dedikleri, Pars cinsinden hayvanlardır. Hun Pazırık kurganında çok rastlanan bir figürdür. Roux'a göre, ismi genelde "kahraman erkek kaplan" şeklinde algılanmaktadır, ama ona göre Tunga "Sibirya panteri" dir. Budist metinlerde "uzun saçlı tunga" tabirlerine rastlanması, uzun saçın Alplik simgesi olmasını anımsatır.Uygur döneminde, Alp Er Tunga'nın ve başka Türk beylerinin adı ve unvanı olarak yırtıcı hayvanların isimleri kullanılırdı ve Alp'ler yırtıcı hayvan postu giymiş olarak resmedilirdi. Kaplan postu savaşa giden Alpler tarafından zırh yerine giyilirdi ve savaş sembolüydü.

    ÖTÜGEN - YER TANRIÇASI

    http://1.bp.blogspot.com/...%C3%B6t%C3%BCken+copy.jpg

    Roux'a göre, etügen / itügen yer tanrıçasına verilen bir isimdir. Seyidov'a göre de Ötügen, devleti ve hakimiyeti koruyan bir ilahedir. Cengiz han Ötügen'e "ötügen anamız" der. Ayrıca bazı araştırmacılar, bir şaman ismi olan "utagan" kelimesinden türediğini ve bu kelimenin Türkçe "döl yatağı" anldıbına geldiğini söyler.

    itügen, hayvanları ve toprak ile ilgili tüm ürünleri koruyan bir tanrıçadır. Aslında yer tanrıçası, ile doğum ve üretim arasındaki bağ neredeyse evrenseldir.

    ATEŞ TANRIÇASI ( Od Ana- Ateş Annesi)

    http://2.bp.blogspot.com/...Mi5Ds/s1600-h/od+copy.jpg

    Yakut Türkleri ateş tanrıçasını ak saçlı bir kadın olarak görürler. Buryatlar ise, kırmızılar giymiş yaşlı bir kadın olarak veya ateşin yalımıyla dalgalanan yeşil veya kırmızı ipekten kaftan giymiş bir kadın olarak da düşünmüşlerdir. Bir başka şaman duasında da şöyle tasvir edilir. "sen karanlık gecelerde, genç kızlar gibi saçlarını dalgalandırarak oynuyorsun! Kırmızı ipekli kumaşlar sallayarak, genç al kısrak üzerinde geziniyorsun".

    Ocak ruhu dişildir. Evin tam ortası "evin kalbi"dir ve ocak yeri buradadır. Orta Asya da Hunlara ait, üç ayaklı ve kutlu kabul edilen kazanlar bulunmuştur. Yakutlara göre ilk ocağı Ülgen'in üç kızı yakmıştır. Yakutlarda ateş tanrıları yedi kardeştir.
    Tümünü Göster
    ···
  3. 53.
    0
    rez sonra okuyum
    ···
  4. 54.
    0
    @1 ne zamandır istiyordum böyle bir şey yazmak.. vakit olmamıştı.. çok iyi olmuş panpa
    ···
  5. 55.
    0
    @30 sağ ol panpam.
    ···
  6. 56.
    0
    erzerved
    ···
  7. 57.
    0
    @21 nuray yakaryılmaz diye bir akademisyen yapmış. ilk defa resmediliyor olsun o kadar. bir ressama yaptırmak lazım aslında.
    ···
  8. 58.
    0
    bu çizimleri de hangi gib kafası yaptıysa artık, millet görsellerde tanrı diye aratıyo bunlar çıkıyo amk
    ···
  9. 59.
    0
    @18 sağol panpa eline sağlık.
    @19 helal panpa babana. biz de dede korkut hikayeleriyle büyüdük. aynen katılıyorum sana.
    ···
  10. 60.
    0
    @15 en köklü mitolojilerden biridir ama hem islam propagandası yüzünden hem de avrupalılar yüzünden pek gün yüzüne çıkmıyordu. son dönemlerde biraz biraz kendini göstermeye başladı. en bakir mitolojidir günümüzde türk mitolojisi.
    ···
  11. 61.
    0
    @14 teşekkürler panpa
    ···
  12. 62.
    0
    vay amk türk mitolojisi diye bişey varmı la
    ···
  13. 63.
    0
    OĞUZ KAĞAN

    http://1.bp.blogspot.com/...1600-h/o%C4%9Fuz+copy.jpg

    Bazin, eski Türklerde biri ata kurt, diğeri de ata boğa üzerine kurulu "ikili kökeni" yansıtan farklı iki gelenek olduğunu söylemiştir. Oğuz"a adını veren ata da bir boğadır. Oğuz, bütün yaşamı boyunca kurdun korumasına ve rehberliğine başvurmuştur.

    Oğuz kağan destanında Ay, Oğuz'u doğuran tanrı olarak sunulur. Bu da Oğuzun Tanrı oğlu olduğu fikrine zütürür. En eski çağlardan beri tanrısal kahramanların işaretleri boynuzlu bir taçtır. Orta çağ minyatürlerinde Oğuz Kağan ve oğulları boynuzlu olarak tasvir edilir. Campbell'a göre, Boğa, "Kutsal Ay Boğası" olarak bilinir. Boynuzları Ay'ın alegorisidir ve Tanrının sembolüdür.

    OĞUZ'UN EŞLERi

    http://2.bp.blogspot.com/...g%C3%B6k+e%C5%9F+copy.jpg
    http://2.bp.blogspot.com/...Fa%C3%A7+e%C5%9F+copy.jpg

    Efsanede, Oğuz kağan, ava gider. Bir gölün ortasında, önünde bir ağaç ve ağacın oyuğunda bir kız vardır. Kız muhteşem bir güzelliğe sahiptir. Saçları akarsular gibi, gözleri maviydi ve inci gibi dişleri vardır. Oğuz kağan bu kızı alır ve "gök", "dağ", "deniz" adında üç oğlu olur. Günlerden bir gün gökten mavi bir ışık düşer. Bu ışık, güneş yada aydan daha parlaktır. Oğuz Kağan yaklaşır ve bu ışığın ortasında bir kız olduğunu görür. Kız olağanüstü güzelliktedir. Başının tepesinde, sanki kutup yıldızı gibi ateşten bir ışık demeti vardır.. Oğuz kağan kızı görünce sever ve onu alır. "gün", "ay", "yıldız" adında üç oğlu olur.

    AYHAN

    http://3.bp.blogspot.com/...0-h/ayka%C4%9Fan+copy.jpg

    Oğuz Kağanın oğludur ve ongunu kartaldır. Türklerde kartal sürekli olarak hükümdarlık ongunu olmuştur. Altay Türklerine göre, Ay-ata göğün altıncı katında oturur ve Ay ile sembolize edilir.

    DAĞHAN

    http://3.bp.blogspot.com/...00-h/da%C4%9Fhan+copy.jpg

    Oğuzun oğullarından olan Dağhan'ın ongunu üç kuştur.

    DENiZHAN

    http://3.bp.blogspot.com/...s1600-h/denizhan+copy.jpg

    Oğuzun oğullarından biridir ve ongunu çakır (çağrı) kuşudur. Çakır, mavi gözlü, "mavi-deniz" ve "beyaz-mavi-deniz" türünden bir kuştur.

    Uygur sanatında Basaman isimli alp-tanrı, kuzey yönü, Merkür (su yıldızı), su unsuru ile alakalı görülür ve bu Alp-tanrının tuğu yırtıcı hayvan kuyruklarından oluşmuş olarak resmedilirdi. Elinde tuttuğu kargı ise üç dilimlidir.

    GÖKHAN

    http://1.bp.blogspot.com/...00-h/g%C3%B6khan+copy.jpg

    Oğuz'un oğullarından biridir ve ongunu sungurdur. Türklerde kartal hükümdarlık sembolü olurken, sungur, sıklıkla tigin unvanlarında kullanılır. Kaşgari'nin büyük bir yırtıcı kuş olarak tanımladığı sungur, maviye çalan beyaz kuşlar arasındadır. Pelliot Çin'de su kuşlarını avlamakta kullanılan sungurun, "deniz mavisi" türünden olduğunu söyler. Moğollar aynı kuşa "mavi yırtıcı kuş" derler.

    GÜNHAN

    http://1.bp.blogspot.com/...00-h/g%C3%BCnhan+copy.jpg

    Oğuz'un oğullarındandır ve ongunu şahindir.

    Gün han Oğuzun göksel eşinden olan en büyük oğludur. Oğuz Kağan sembolik olarak bulduğu altın yayı Günhan, Ayhan ve Yıldızhan arasında pay eder ve kendisinden sonra hakanlık tahtını Günhan'a bırakır. Günhan kendisi için altın bir çadır kurdurur ve kendi yönü olan sağ tarafa kırk kulaç yüksekliğinde bir direk ve onun tepesine de altın bir tavuk oturtur. Pelliot'a göre Günhan, Güneşi karşılar ve Güneş hanı anldıbına gelir. Altın hakanlara ait bir semboldür ve güneş altının alegorisidir.

    YILDIZ HAN

    http://2.bp.blogspot.com/...y%C4%B1ld%C4%B1z+copy.jpg

    Oğuz'un oğullarındandır ve ongunu tavşancıldır. Türklerde yıldız bilgisi, çok önemlidir. Geceleri zamanı öğrenmek için yıldız bilgisi, tek yol ve çaredir. Türklerin göğün ilk ve ana yıldızları olarak gördükleri gezegenler ilk tanrısal arketiplerdir. Yaradılışın başlangıcı ve temelidir.
    Tümünü Göster
    ···
  14. 64.
    -1
    okuyanı giberim
    ···
  15. 65.
    -1
    biri özet geçsin amk
    ···