türk kızlarına açık mektupp

Aslında tumblr kızları için yazdım, ama türk kızlarının %90'ına uyar bu panpalarım
Tumblr kızlarına açık mektup
(Bu mektup tamamen şahsi tecrübelerim, fikirlerim ve gözlemlerim üzerine yazılmıştır)

Sevgili tumblr kızları,

Gördüğüm kadarıyla çoğunuz erkek arkadaşınız olmadığı için triplerdesiniz ve yalnız olduğunuzu düşünüyorsunuz. Bu noktada sizlere vereceğim birkaç tavsiye ve söylemek istediğim birkaç şey var.

Öncelikle bilmenizi isterim ki fotoğraflarını paylaştığınız erkekler gibi bir sevgiliniz hayatınız boyunca olmayacak. Türksünüz olm siz, Türkiyenin de potansiyeli belli boş yere hayal kurmayın üzülürsünüz.

“Anonimim yok benim, Anonim gelsin bi bişey deniycem” gibi şeyler yazdıkça gerçekten çok itici oluyorsunuz facebook’da “durumlarımı beğenir misin?” diyen tiplerden hiçbir farkınız kalmıyor, aynı şey lan. Bi’ de şikayet ediyorsunuz “ayy facebookda durumumu beğenirmisin diyolar sinir oluyoruuaaam” diye. Ee sizin ne farkınız var?

Sevgili yalnız kızlar bilmenizi istediğim bir gerçek var, erkekler için iki çeşit kız modeli vardır. Bunlar;
1.Aşık olunabilecek kızlar
2.Diğer kızlar

Bu sınıflandırmayı klagib olarak evlenilecek kızlar ve eğlenilecek kızlar olarak da nitelendirebilirsiniz. Her iki grubuda detaylı olarak açıklayacağım.

Peki kimlere aşık olunur? Kimler aşık olunabilecek kızlar kategorisine girer?

Bu gibi soruların cevabını aslında siz de gayet iyi biliyorsunuz. O izleyip izleyip tribe girdiğiniz aşk filmlerini daha detaylı izleyin, Filmin esas kızı nasıl biri? Neden esas oğlan o’na aşık oldu?

Bu gibi kızların ortak yönü masumiyettir. Sizlerden çok farklılar masumlar, saflar öyle olmasalar bile bizim gözümüzde öyleler bu tip kızlara aşık olunur. Gözleri ışıldar gözlerine bakınca o parıltı sizin içinizi aydınlatır.O kadar savunmasız görünürler ki o an aşık olursunuz ona bir erkek gibi değil tıpkı bir baba gibi, amacımız onunla yatmak değil, ona yakın olmak onu korumak, onu tanımak, onu hissetmek, ona sarılmak ve şuan kelimelerle ifade edemediğim şeylerdir, kısaca her anında yanında olmak, beraber mutlu olmak değil gerekirse mutsuz da olmak isteriz o üzgünken biz de üzülürüz o mutluyken biz de mutlu oluruz hiçbir neden olmasa bile o mutlu olduğu için mutlu oluruz, eğer onun üzülmesine neden olan bizsek kendimizden onu üzdüğümüz için nefret ederiz kendimize küfürler ederiz. Bu çok büyük bir sorumluluk bu yüzden HER KIZA AŞIK OLUNMAZ!

“Önemli olan dış güzellik değil iç güzelliktir” gibi bir yalan söylemeyeceğim, tabii ki dış güzellik de önemlidir birine aşık olmanız için. O’na karşı bir ilgi hissetmeniz gerek, böylece onu tanımak istersiniz ama maalesef dış görünüşüyle ilgi çekmeyen birini merak etmezsiniz. Sıradan biridir o. Yinede sadec e dış görünüşü için de bir insana aşık olunmaz öyle olsa hepimiz kate upton’a falan aşık olurduk ne işimiz var sizinle?



Peki diğer kızlar kimdir?

Hemen açıklayayım diğer kızlar olarak nitelendirdiğimiz grup yukarda anlatılan grupla tam ters özellikler taşır, onu korumak istemeyiz onunla vakit geçirmek istemeyiz tek amacımız onunla yatmaktır. Bu hedefimizi gerçekleştirene kadar her şeyi yapabiliriz. Ondan sonra da çaba sarfetmeyi bırakırız. “Sen eskiden böyle değildin” veya “Çok odunlaştın sen bu aralar”“Eskisi gibi vakit ayırmıyosun bana” “Sen artık beni sevmiyosun” gibi replikler size de tanıdık geliyor mu?

çok severek dinlediğiniz şarkıları, Aşk filmlerini düşünün o güzellikte ki şeyler Sürekli küfür eden, Sürekli erotik ve hatta ferregrafik paylaşımlarda bulunan tiplere yazılmış olabilir mi?
Bu noktada savunma mekanizmanız devreyece girecek olamaz mı olabilir? Diyeceksiniz. Olmaz bilader o filmleri iyi izle var mı hiç senin gibi bi tip orada? Bakın tip derken kesinlikle dış görünüşünüzden bahsetmiyorum tamamen karakter odaklı. Var mı hiç Abaza kız o filmlerin başrolünde?

Örnek vereyim, Titanik mesela… Rose nasıl biri sizce? Yeterince masum değil mi aşık olmak için? en önemlisi de bakışları, sadece bakışları bile tüm olayı özetler ama eminim ki birçoğunuz jack’in kaslarını görmeye çalışmaktan o bakışları kaçırmışsınızdır.

Lan hadi titaniği geçtim en saçma örnek olarak Örümcek adamı bi düşünün Mary Jane Watson nasıl biriydi? Peter nasıl biriydi? Neden ona aşık oldu peter? O kadar şeye rağmen neden vaz geçmedi? Bunları bir düşünün.

Sırf güzel/Yakışıklı diye o taptığınız adonis kası var diye biriyle birlikte olduğunuzu düşünün. Ne kadar sürebilir? Dürüst olun bu sorunun cevabını kendinize verin ve boş hayaller kurmayın. Dediğim gibi Türkiyenin standardı belli.

Yalnızım yalnızım diye ağlayan kızar ,bilgisayar başında erkek fotoğraflarını rebloglayarak sevgili edinemezsiniz biraz dışarı çıkın sosyalleşin yeni insanlarla tanışın asosyal olmayın.

Yaşınız küçükse ilişkilerinizden ciddi şeyler beklemeyin saçma hayaller kurmayın en basitinden çevrenize bakın kimler hala lise aşkıyla beraber?

Son olarak sürekli erotik/ferregrafik fotoğraflar, gifler paylaşan adonisli postun takunu çıkaran kızların bizim için ayy Abaza bu yeaaa diye küçük gördüğünüz tiplerden hiçbir farkı yok. Hatta Abaza kız kadar itici bir şey yok…

Bunları okuduktan sonra “Olm sen önce bi kendine bak lan” diyebilirsiniz haklısınız da Size bu kadar laf ettikten sonra benim de Kate upton gibi bir sevgili hayali kurmam saçma olurdu, ama rahat olun hiç öyle bir şey yapmadım sanırım fazla realistim. Gerçekten sevebileceğim birini aradım sadece.



Bu yazıyı okuduysanız söylediklerimi umursamak zorunda değilsiniz kendi hayatınız. Kimseye göre şekillendirmeyin kendinizi nasıl biri olmak istiyorsanız öyle olun.

Ama 2.grup olarak nitelendirilen kızların daha çok bekleyeceğini ve üzüleceğini de bildirmek isterim.

Bir atasözü de ekleyeyim

“Yüzü Güzele Kırk Günde Doyarsın, Huyu Güzele Kırk Yılda”
Bir de Shashakespeare’e ait olduğu iddia edilen ama benim öyle olduğuna pek inanmadığım bir sözü ekleyeyim
“Beğendiğiniz bedenlere hayalinizdeki ruhları koyup aşk sanıyorsunuz.”
Lan bak söylemeyi unutmuşum bi ara anonimlerden biri facebook hesabımı istedi, verdim yayınladıktan sonra birkaç arkadaşlık isteği geldi profillerine baktığım zaman iş bilgilerinde Tumblr’da blogger yazan birkaç kız gördüm bloglarına baktığımdaysa tek gördüğüm şey rebloglar oldu, yani üzgünüm ama bir çoğunuz blogger değil rebloggersınız neyse onaylamamıştım zaten.
Hadi gittim ben.