-
76.
0devam 27 (uygurların göçü..)
Kırgızların amansız taarruzlarına maruz kalan ve son derece şiddetli darbe alan Uygurlar, Kırgız yenilgisinden sonra şu çeşitli bölgelere dağılmışlardır:
1: 840 senesinin Eylül ayında Uygurların başbakanı Savcı ve yeğenleri olan beş kardeş ile on beş Uygur kabilesi batıdaki Karluklara kaçmıştır. Sonradan bunlardan bir kol Tibetlilere, bir kol da An-shi bölgesine gitmişlerdir.
2: Bazı Uygur kabileleri Tibet ve An-shi şehrine göç etmişlerdir. Tibetlilere kaçan Uygurlar hakkında hemen hemen hiçbir bilgi yoktur. An-shi şehrine kaçan Uygurlar, Menglig Tegin’in başkanlığında bu bölgeye gelmişlerdir.
3: Doğuda Moğol Shıh-wei kabilelerine sığınanlar. Shıh-weiler, Uygur halkını yedi kola ayırarak, ayrı ayrı bölgelere yerleştirip kontrol altına almışlardır. Fakat bu sırada Kırgızlar bu bölgeye bir kuvvet gönderip Shıh-weileri mağlup edince, Uygurlar da dağlara ve ormanlara oralarda yaşamaya başladılar. Daha sonra da An-shi bölgesinde oturan Menglig Tegin idaresindeki diğer Uygurlara tabi oldular.
4: On üç Uygur kabilesi güneye inip Sarı Nehrin batı kısımlarına yerleşerek, burada kendilerine yeni bir kağan seçmişlerdir ve bu bölgede oturmak için Çin’den izin istemişlerdir. Bu Uygurlar daha sonra Çin sınırına gelip buralarda yerleşmek için mücadele etmişler, fakat 847 tarihinde Kırgızlar ve Çinliler tarafından dağıtılmışlardır. Dağılan bu Uygurlar, bugünkü Kansu ve Gobi çölünün batısında kalan şehirlere giderek yerleşmişlerdir.
5: Bu gruplardan başka, Uygurlar ufak aileler halinde Kıtan, Moğol ve Tunguz kabilelerine giderek bunların arasında yaşamışlar ve bunlara karışmışlardır. -
77.
0devam 26 (tarihçiler gözünden uygurlar..)
Gumilev ise Uygurlar ile onların selefi Gök Türkleri karşılaştırarak bir nevi Uyguların neden yıkıldıklarına dair ipuçları vermiştir; “Gök Türkler geleneksel savaşçı karaktere sahip, orduda katı disiplinli idiler ve halklara hükmettikleri için diğerlerinden ayrıcalıklıydılar. Başkasının topraklarında gözü olmayan Uygur Türkleri ise kendi meralarını ve bağımsızlıklarını korumaya kararlıydılar. Gök Türkler kendi kültürlerini korumuşlar, Uygurlar ise Çinlilerinkinin dışında başka dünya görüşlerini benimsemek zorunda kalmışlardı. Gök Türkler galip gelmeyi, Uygurlar kendilerini korumayı seviyorlardı.” -
78.
0upupupupup
-
79.
0devam 13 (bu uzun paragrafı ikiye böldüm hemen devamı gelecek)
Kağan 747’de öldü. Yerine oğlu Moyen-Çor kağan oldu (Tanrıda Bolmış, il-etmiş, Bilge Kağan). Orhun-Selenga nehirleri arasında Şine-usu gölü yakınındaki, Uygur devletinin ilk devri için mühim olan kitabeden anlaşıldığına göre, kağan Moyen-Çor Dokuz Oğuzları toplamış, kuzeyde Kırgızlarla, batıda Karlukları ve onlara yardım eden Türgişler ve Basmıllarla Sekiz-Oğuz, Dokuz-Tatar ve Çiklerle savaşmış, bunların hepsini kendine bağlamış, hakimiyetini Yenisey kaynakları, Çu-Talas havalisi, iç-Asya ve Kerulen’e kadar yaymış; oğullarını yabgu, şad tayin etmişti. Çin imparatorluğu 751 yılında Talas savaşını islam kuvvetlerine karşı kaybedince ülkesinde iç isyanlara maruz kaldı. -
80.
0@1 PANPA BiZE TARiH DERSLERiNDE UYGURLAR ET YEMEDi ONDAN ZAYIF DÜŞTÜ YENiLDiLER DEMiŞLERDi DOĞRU MU
-
81.
0upupupup
-
82.
0devam 12
Orhun Abidelerinde, ilk defa 717 yılındaki ayaklanmalar münasebetiyle zikredilen Uygurlar, Çin kaynaklarında adlarının türlü şekilleri ile anılmışlardır. Uygur adının manası 974’de tamamlanan Çince “Kiu-wu-Tai” adlı eserde “Şahin sürati ile dolaşan ve hücum eden” diye açıklanmaktadır.
Yukarıda bahsettiğimiz üzere 745 yılında Gök Türk iktidarını yıkan on boya hükmeden Kutluk Bilge Kağan, bu tarihte Ötüken’de yeni bir devlet kurdu. -
83.
0devam 11 (uygur yönetim ve boy sistemi..)
Uygurların 744 senesinde bir devlet olarak ortaya çıkışlarına kadar on tane kağan tarafından idare edildikleri bilinmektedir.
X. yüzyıldan itibaren yazılmaya başlanan Arap coğrafya kitaplarında sık sık “Dokuz-Oğuz, On-Uygur” tabiri geçmektedir. Aynı zamanda Uygurları ziyaret etmiş olan Arap seyyahı Tamim ibn Bahr, bu devrede Uygurlarda “On yedi tane Beğ” bulunduğundan bahsetmiştir. Bu her iki kavram da şöyle izah edilebilinir. Görüldüğü gibi dokuz tane Uygur Urugu, dokuz tane de Oğuz boyu bulunmaktadır. Bu devrede Oğuzların Uygurlara tabi olarak yaşadıklarını bildiğimizden, bu dokuz Oğuz oymağı bir bütün olarak düşünülmekte ve dokuz Uygur Urugu’na eklendiğinde “On Uygur” birliği ortaya çıkmaktadır. Ayrıca Tamim ibn Bahr’ın bahsettiği “On yedi beğ” dokuz Oğuz boyu ile sekiz Uygur oymağının birleşmesinden meydana gelmiştir. Aslında dokuz oymaktan meydana gelen Uygur birliğinde “Yağlakar”, oymağı idare eden boyu meydana getirdiğinden, bu oymaklar topluluğunun dışında tutulmuştur. Yani Yağlakar oymağı kağan çıkaran aileyi temsil ettiğinden bu oymaklar içine dahil edilmemiştir. -
84.
0upupupuuppuupupupupupup
-
85.
0upupupupupup
-
86.
0upupuupup
-
87.
0ben burdan soruyom nolmuş yarram ne özeli. buradan yazacaksın. seri eksilerim yoksa.
-
88.
0başlıyorum kardeşlerim. buradasınız değil mi?
-
89.
0kardeşlerim sorularınızı özelden atın, herkese tek tek cevap veriyorum. başlıkta cevaplayıp konu dışına çıkmayalım
-
90.
0panpa biz şimdi yörüğüz. çekik gözlüyüz tüm aile böyle. yörüklük nedir tam olarak bilgim yok. sen neler biliyorsun
ateş gördüğümüzde ateşe dalıp gidiyoruz hayattan kopuyoruz istemdışı. -
91.
0reserved panpa kalemine sağlık şimdiden
-
92.
0upupupupupupup
-
93.
05 dakika zigara ve ihtiyaç molası beyler. hadi bakalım. size de teneffüs olsun (:
-
94.
0devam 25 (makaleyi 2 kısımda yazmıştım, siyasi ve kültürel alan olark.. siyasinin sonuna yaklaştık..)
Kırgızlarla yapılan savaşta Uygurların yıkılış sebepleri şu şekilde sıralanabilir:
1: Çinlilerin genel olarak göçebe veya yarı göçebe topluluklara karşı uyguladıkları siyaset. Bu siyaset gereğince, Çinliler, boylar arasındaki iç çatışmalardan faydalanarak, aynı topluluk içindeki bir boyu destekleyip, topluluğun kendi içinde parçalanmasını kolaylaştırmak ve hızlandırmak.
2: Ötüken Uygurlarının idareci sınıfı arasında başlayan ve çok değişik sebeplere dayanan geçimsizlikler. Bu devrede başa geçen kağanlarla buyruklar ve yabgular arasında devamlı bir çekişme, birbirlerini öldürerek başa geçmek için mücadeleler oluştur.
3: Uygurların bu son dönemlerine rastlayan şiddetli bir kış, pek çok hastalığın ortaya çıkmasını sağladığı gibi, koyun ve atların da büyük ölçüde telef olmasına sebebiyet vermiştir. Zaten siyasi yönden yıpranmış olan Uygurların, bir de ekonomik yönden zayıflamaları ve Çin’e satacak mal bulamamaları, hızla bir çöküntüye sebep olmuştur.
4: Bazı ilim adamlarının kabul etmek istedikleri, Maniheizm’in insanlardan savaşçılık özelliklerinin yitirilmesine sebep olan bir din olmasından dolayı Uygurların da bu yüzden zayıfladıkları ve mücadele edemez duruma düştükleri görüşü, Mani mabetleri etrafında yerleşen bu Uygurların, miskinliğe terk edildiklerine inanılan görüş. -
95.
0devam 24 (uygur devleti dağılıyor..)
Uygurlardaki bu gelişmelerden kuzey batıda oturan Kırgızlar yararlandı. Kırgızlar 840 yılında kalabalık kuvvetler halinde Uygur ülkesine girdi. Başkent Ordu-balığı ele geçiren Kırgızlar, son Uygur hükümdarı Ho-sa’yı (839-840) öldürdü. Ülkeleri perişan olan Uygurlar, gruplar halinde yurtlarını terk ederek Karluk ülkesine, Çin sınırlarına ve zengin ticaret merkezlerinin bulunduğu iç Asya’ya göç etti.