+7
-2
bu başlığa girdiyseniz eğer lütfen sağ elinizi 1 kereliğine mahsus fareyle sayfayı aşağı kaydırmak için kullanın.
beyler öncelikle şunu belirteyim. sapına kadar müslüman bir türküm. şakirt değilim. mollalardan şeyhlerden şıhlardan nefret ederim. kula kulluk etmek yoktur benim kitabımda bi tek allahı ve muhafazidi bilirim. ama kendime has bazı düşüncelerim var. ve buraya bunları yazarak benimle aynı fikirde olan insanların olup olmadığını öğrenmek istedim.
bence ülkemizde insanlar dinlerini gerektiği gibi yaşayamıyor. en basit örnek olaran günde 5 vakit okunan ezanımızdan başlayalım. 2 dakikanızı ayırıp ezanın türkçe anldıbını bir okuyun.
1- allahü ekber:
allahü teâlâ, büyüktür. ona bir şey lazım değildir. kullarının ibadetlerine de
muhtaç olmaktan büyüktür. i̇badetlerin, ona faydası yoktur.
bunu, zihinlerde iyi yerleştirmek için, bu kelime, dört kere söylenir.
2- eşhedü en la ilahe illallah:
kibriyası, büyüklüğü ile ve kimsenin ibadetine muhtaç olmadığı halde, ibadet
olunmaya ondan başka kimsenin hakkı olmadığına şehadet eder, elbette inanırım.
hiçbir şey ona benzemez.
3- eşhedü enne muhafaziden resulullah:
muhafazid aleyhisselamın, onun gönderdiği peygamberi olduğuna, onun istediği
ibadetlerin yolunu bildiricisi olduğuna ve allahü teâlâya, ancak onun bildirdiği,
gösterdiği ibadetlerin, yaraşır olduğuna şehadet eder, inanırım.
4 ve 5- hayye alessalah, hayye alelfelah:
müminleri, felaha, saadete, kurtuluşa sebep olan namaza çağıran iki kelimedir.
6- allahü ekber:
ona layık bir ibadeti kimse yapamaz. herhangi bir kimsenin ibadetinin ona layık,
yakışır olmasından, çok büyüktür, çok uzaktır.
7- la ilahe illallah:
i̇badete, karşısında alçalmaya müstehak olan, hakkı olan ancak odur. ona layık bir
ibadeti kimse yapamamakla beraber, ondan başka kimsenin ibadet olunmaya hakkı
yokt
evet beyler günde 5 vakit bu güzel sözleri kulağınızda arapça duyuyorsunuz. ve çok sıradan geliyor. bu kutsal sözlere saygı olarak televizyonun sesini azaltmaktan başka bir eylem yapmıyor çoğumuz. azaltmak diyorum kapatmıyoruz bile.
düşünün ki bu sözleri bir de türkçe olarak duyduğunuzu. tam 5 vakit. şunları söyleyebilirim ki acayip bir vicdan sızlaması yaşardınız. çünkü ne anlama geldiğini biliyorsunuz artık. o kutsal, o güzel sözleri anlayabiliyorsunuz hem de kendi dilinizde. bazı çevreler diyor yok ezan yanlış çevriliyor türkçeye arapçadan yok cart yok curt. ne alakası var ya? kur'an-ı kerim tek değil mi? evet. bu bağlamda içinde yazanın da evrensel olması gerekir. dil ne olursa olsun taşıdığı anlam aynıdır kur'an-ı kerim'in.
camilerde blu çağına gelmiş çocuklara kur'an kursu veriliyor. hatim indiriyorlar falan. çok saçma ya. hatim'in amacı kur'an-ı kerim'i ezberlemek değil mi? 1 yıl sonra sor bakalım o çocuğun ne aklında kalcak mübarek kitaptan? çevremde denk geldiğim diğer saçmalıkta hatim olayının da bir rant kapısına dönüştürülmüş olması. hatim indiren çocuğun adına davetiye bastırılır, akrabalara dağıtılır, hatime gelen akrabalar altın, para vs. bırakır çocuğa. resmen gelir kaynağı ooh ne güzel.
peki ben arapça öğrenmek zorunda mıyım? hayır tabiki. ben türkiye cumhuriyeti sınırları içerisinde yaşıyorsam türkçe konuşur, yazarım. dinimi de kendi dilimde yaşadığım takdirde ona daha sadık kalırım.
şu an ülkemizdeki cami sayısının türkiyenin namaz kılma yaşına gelmiş kişi sayısından birkaç kat daha fazla olduğunu biliyormuydunuz? ve her gün bir yenisi açılmaya devam ediyor. her cuma namazı çıkışı camilerde yardım toplanıyor falan. (bu da ayrı bi rant kapısı) ya siz caminin içini cemaat ile dolduramadıktan sonra camine ne gerek var? insanları müslümanlığa davet etmek için 100 metrede bir cami dikmek yerine (camiyi gören koşup namaz kılacak sana zihniyete sesleniyorum.) neden insanlara o muhteşem kitabı öğretmeye çalışmıyorsun?
düşünüyorum da eğer ezanın türkçe okunduğu bir türkiyede yaşasaydım yenilmez bir ülke olabilirdik. vatan sevgimiz+dine bağlılığımızla üzerimize tüm fani güçler bir araya bizi yıkmaya çalışsa, yinde de yıkılmazdık.
yazının tamdıbını okuyan panpalara sonsuz teşekkür ediyorum.