-
44.
0@25 haklı. internete tak atmayın amk hemen. internet sadece bizde varda sanki biz böyleyiz.Amk yurtdışında milletin nasıl arkadaş grupları var görmüyor musunuz kampa gidiyorlar bilmem ne yapıyorlar falan filan. Onlarda internet, teknoloji yok mu ? Var ama onlar insan gibi kullanıyorlar. Ortamlara ulaşmak için kullanıyorlar şurada buluşalım falan filan bizde hakkariden kız kaldırmaya çalışıyoruz omegleymiş chatrouletteymiş falan filan.
Bizim millet sorunlu amk her şeyi yanlış algılıyor. Batılı olmaya çalışan ama doğunun kültürüne sıkışıp kalmış bir toplumuz biz. Bu kadar net. -
43.
0dolmuş ne lan fakir ahahah
-
42.
0haklısın panpa burda herkes süper valla ama dışarda gerçek hayatta nefret ettiğim oluyor hayattan
-
41.
0türk kızı ve türk erkeği olarak gibtirolup gidelim bu coğrafyadan. başka çözüm yok. kim gelse kral olur bu memlekette bizim dışımızda
-
40.
0başlık canlansın canlar
-
39.
0@42 o zamanki dünyada ve koşullarda çok güzel bir yaşam biçimi olabilir ama bugün aynısının uygulanması mümkün değil.
cumhuriyetin en önemli ekgiblerinden biri de mekan sorunu. özgün mimarimizi yaratamadık. ruhsuz ve renksiz
beton yığınlarının çevremizi ördüğü bir mekanda yaşıyoruz. hele şu çin ve japon mimarisini gördükçe içim gidiyor. adamlar
kendi kültürünü nasıl yaşatıyor. ruhlarını kaybetmemişler.biz kaybettik malesef. -
38.
0aynen katılıyorum biz yine aradan sıyrıldık az çok ama bu yeni nesil yarra yedi. konuyla ilgili olduğunu düşündüğüm için paylaşıyorum feyzenler..Tümünü Göster
Osmanlıda Hayat
Araştırmalara göre, her yedi kişiden biri depresyon, ya da panik atak hastası...
Gençler arasında yorgunluk ve umutsuzluk hâd safhada; kimse geleceğinden emin değil...
Yani toplumun genç ve yaşlı nüfusuna genel bir bıkkınlık hâkim!
Genelde umutsuzluk inançsızlığın çocuğudur. Bizim toplumun büyük çoğunluğu elhamdülillah Müslüman! Buna rağmen nedir bu bıkkınlık, küskünlük, umutsuzluk ve teslimiyet?
Cevabı bulmak için geçmişimize bakmak gerekiyor. Zira bugün olup bitenlerin kökeni geçmiştedir. Zaten bu yüzden tarih bir “mihenk taşı” işlevi görür.
Uzmanlara göre, insan karakterini şekillendiren birkaç unsur var: Bunlardan birincisi aile, ikincisi eğitim, üçüncüsü çevre, dördüncüsü muhit ve mekândır.
Diğerleri bir yana, sadece şu “Osmanlı evi”ni ve “Osmanlı mahallesi”ni bir ölçüde hayata geçirebilsek, eminim çok şey değişecek.
Çünkü hayat mekâna ve muhite göre şekillenir.
Eskiden “mahalle” dediğimiz sistemli muhitlerde ahşap, ferah, büyük, aileye mahsus, yüksek tavanlı evlerde otururduk. Mahalle, “imam”ın başkanlığında oluşturulan “ak saçlılar” (birikimli yaşlılar) tarafından denetlenir, sorunlar çıkar çıkmaz çözülür, komşular bir birlerine güvenirdi.
Evler kıbleye dönük inşa edilirdi. Osmanlı insanının çoğunun “kıble yürekli” olmasının hikmeti, belki de evlerini kıbleye dönük inşa etmeleriydi.
Cephesi kıbleye dönük evlerde yaşayanların yürek pusulaları da kıbleyi gösterirdi.
Ortada mahalle mescidi, mescidin aynında bir eğitim kurumu (eğitimsiz Müslümanlığın yarım kalacağı inancından beslenen bu kurumlar mahallenin olmazsa olmaz varlıklarıydı), mahallelinin uğrayıp dertleşeceği bir “muhabbethâne” (sohbet evi) ve bunların çevresine dizilmiş cumbalı, bahçeli ahşap evler...
Osmanlı evlerinin giriş kapıları bile Osmanlı’nın başkalarını düşünen ve tanısın tanımasın, dara düşen herkese yardım ulaştırmayı amaçlayan “infak=paylaşma, bölüşme” ahlâkının bir yansımasıydı... “Yardım” aşkıyla, giriş kapısının üstünü geniş bir örtü koyarlardı...
Bu tam anlamıyla “yardım aşkına” yapılan bir uygulamaydı: Çünkü bu örtüden ev sahiplerinden çok, yağmurdan ve güneşten korunmak isteyen yorgun insanlar yararlanırlardı.
Caddeden gelip geçenler bu örtü altına sığınıp doludizgin yağmurdan, ya da yakıcı güneşten korunurlar, sonra da ev sahiplerine dualar ederek giderlerdi...
Bazen ev sahipleri, kendi saçak altlarına sığınanları “Tanrı misafiri” sayar, içeri buyur eder, karnını da doyurduktan sonra salardı.
Tek cümle ile Osmanlı’da hayat “muavenet”ti (yardımlaşma).
Yaralı göçmen kuşlara evlerinin saçak altında “kuş evi” yapmayı akıl eden yardım ahlâkı, elbette hayatın özü ve özeti olan insana karşı böylesine mehabetli, aşk yüklü, sevda dolu bir yaklaşım sergileyecekti...
Osmanlı kapılarının tokmakları bile başlı başına bir kültürdür ve Osmanlı insanının sosyal hayata bakışının bir simgesidir...
Osmanlı insanı hayata “helâl” ve “haram” perspektifinden bakardı. Kapı tokmakları bile bu hassasiyeti yansıtırdı. iç içe, ya da üst üste bindirilen tokmaklardan biri kalın, diğeri ince ses çıkarırdı. Erkek konuklar kalın ses çıkaran kapı tokmağını, kadın konuklar ise ince seslisini kullanırlar, böylece ev sahipleri kapıdaki misafirin kimliği hakkında bilgi sahibi olur, ona göre karşılarlardı.
Dış kapı dış avluya, iç kapı iç avluya açılırdı. Avlular çocuklarla kadınların “özgürlük alanı”nı oluştururdu.
Çocuklar avlularda hoplayıp zıplayarak enerji tüketirken, (çocukların özgür ruhlu yetişmelerinde acaba bu avluların rolü ne kadardır?) kadınlar güller, çiçekler ve meyve ağaçları arasında dolma doldurur, sarma sarar, sohbet eder, onlar da kendi açılarından hayatın stresinden arınırlardı.
Bazı avluların bir kenarında pekmez yapılan şıra hane, kilim, bez dokuma atölyeleri yer alırdı. Başka bir köşede ocak, çamaşır taşı, dibek taşı, fırın, çeşme veya kuyu vardı.
Avlu yeteri kadar genişse bir köşesi sebze bahçesine dönüştürülür, ailenin sebze ve meyve ihtiyacı karşılanırdı.
Genişçe bahçeleri olan aileler ürettikleri sebze ve meyveleri komşularıyla da paylaşır, bir kısmı da muhtaçlara ulaştırılırdı.
1835'te istanbul'a gelen Miss Julia Pardoe, Osmanlı evlerinin avluları için, “Keşke Shakespeare, Romeo ve Juliet'in bahçe sahnesini yazmadan önce buraları görmüş olsaydı” demişti.
Osmanlı avluları o derece etkileyiciydi. Kadınların günlerinin neredeyse tamamı avlularda geçerdi. Ekmek yaparlar, hamur açarlar, sebze yetiştirirler, artan zamanlarında ise komşularla buluşup hem el işi yapar, hem de konuşup rahatlarlardı.
Bu bir yürek paylaşımıydı. Bu yüzden Osmanlı kadınında depresyon ve panik atak gibi sinir hastalıklarına çok az rastlanırdı.
Uzun zamandır Avrupa’dan ithal edilen üst üste bindirilmiş beton “site”lerde, şaşkınlaşmışlığımızı ve yalnızlığımızı yaşıyoruz...
Belki de bu yüzden sinir hastalıkları yakamızı bırakmıyor.
edit: sonuç olarak olay teknoloji bence beyler -
37.
0@1 helal panpa
-
36.
0dediğin yüzde yüz dogru panpa dolmuşu bırak daha evden adım atmaya çıkmaya iki lafı bi araya getirmekten korkan asosyal kişiler var asosyellik zaten insana bunları yaptırıyor genel sebebi asosyellikten geliyor zamanla bi ara bu dert bendede vardı çok önceden ozaman pc net falan böyle hızlı degil amk 56k la baglanıyoruz icq hesabı falan filan öyle öyle derken bi baktım etrafımda kimse kalmamış yapa yanlızım ak bakkala çıkıyorum alışveriş yapıyorum sigaramı birami alıyorum geliyorum arada olursa takılmaya çıkıyorum böyle bi hayat ak tel faturası 99da 400 milyon gelmişti varın siz düşünün amk sonra kablonet zütümüzü kurtardı * çıkın oglum çıkın gezin arkadaşınız bile yoksa çıkın bi sahile gidin oturun biranizi için dönün eve gelin ama dışarı çıkın dışarı çıkmadınmı kendin hariç herkesle baştan sorunlusun zaten ak
-
35.
0@38 evet panpa kısaca özetlemişsin..
-
34.
0açıklıyorum
20-30 yaş arası öyle bir dönemde doğdu ki,
o dönem şu;
dünya tarihinin en hızlı teknolojik geçişinin yaşandığı dönem
cep telefonu, bilgisayar, internet öyle paldır küldür gelişti ki
kişiliğinin gelişmesi gereken dönem, bu döneme rastlayanların çoğu senin bahsettiğin gibi oldu.
özet: teknoloji hatasıyız -
33.
0beyler geçen sene miss turkey 2011 güzellik yarışması vardı.. kızlar 2 ay falan bi villada kamp yaptılar..her gün banttan yayınlanıyordu...
denk geldi mi izliyodum aga on numara hatunlar vardı...
neyse amk bu kızlar bi yardım kampanyası için bi avm de defile düzenlediler...
defile bitti 5 tl karşılığı isteyenle resim çektiriyolar..
çocuğun biri çıktı kızların yanına gitti.. kızlar dedi kimle çekinmek istiyosun falan...
çocuk heyecan yaptı amk..ben dedi tek başıma çekinecem.. hahahaha rezillik..
podyuma çıktı ve tek başına çekildi amk.. kızlar bi taşşağa sardılar.. eleman kıpkırmızı oldu..
bazı şeyleri gösteriyo bu olay.. küçük bi ayrıntı ama içinde neler gizli... -
32.
0otobüs de cam kenarına oturmuyom o yüzden biri oturdumu yanıma müsade isteyemiyom :(
-
31.
0güzel tespit panpa destekliyorum bu adamı
-
30.
0aramızda hala 7.5 tl lik hesabı beğenmeyip lokantacıya saldıran emekçi geçinen huur evlatları var panpa
-
29.
0adam doğru söylüyor. Asosyallik diz boyu gençler iletişimi kesmiş durumda ve ben 20 yaşında bunları söylüyorum. Yazıcaklarım inci sözlüğün lugatına uygun değil belki ama ben Haydarpaşa Teknik Lisesinden mezun oldum orda o kadar çok koyan var ki sanarsın askeriye yani o derece. Bunun sebebi insanlara cinselliği ayıp birşey gibi dayatmadır başka bişey değil kızlar çılgın bakire gibi olursa erkeklerde abaza olur bu kadar basit ciksi olmaya çalışıpta ciks in s sini ağzına alınca ' aoovvv ne dysn be slk .s ' diyen kızlar Türkiyede adım başı vardır. Evimiz her boş kaldığında elbet bi hatun atarım ben eve ama bugüne kadar 20 hatun attıysam yarısı yatağa girdiğimizde aa ben bakireyim diyor be dıbına kodumun kaltağı bu nasıl bakireliktir işte bu zihniyetler bizi buralara getirdi dostlar yani herşeyin başı yine dıbına kodumun hatunları. Şeytan bunlar şeytan
-
28.
0@25 tam da senden bahsediyorum at yannanıııı
-
27.
0daha dolmuşta müsait bi yer diyemeyen milyonlarca genç vardır bu ülkede adım gibi eminim...
--
aynen panpa minibüsün en arkasına eğiliyorum
ineceğim yere gelince birinin inmesini bekliyorum
inmezse öteki durağa kadar saklanıyorum arkada -
26.
0@1 biz birilerine bişeylere bağımlı olmakla yükümlüyüz çünkü doğduğumuzdan beri birine bişeylere bağlı olarak yetiştirildik
-
25.
0hakveriyorum
-
beyler çocukluk fotomu ifşa ediyorum
-
hayat treni kacti
-
beyler balili sevgilim acaba şimdi ne yapıyordur
-
yasiyorum ama sanki yokum
-
zalina sarıyere gelecem pide ısmarla
-
şifreyi hatırladım laaan
-
bu gsm operatorlerinin anasini
-
ccc rammstein ccc günaydın diler 20 01 2025
-
yapmak istemediğiniz bir şey için
-
dedem tum arazileri koyunden almis
-
35 yaşına gelmeden halletmen gerekenler
-
stresten kaslaeim seyiriyor
-
taşaklarımın çakralarını açarsam ne olur
-
milattan önceden bahsederken
-
beyler ermeniyim müslümanım ak partiliyim
-
wow girl gittiyse
-
nokta noktayi sen yapmadin di mi
-
kaptan kirk şu vücut nasıl 88 kilosun amk
-
tanimazliktan gelmek ve tanimamazliktan gelmek
-
ınsanlar inci bitmesini sitenin kapanmasi
-
wow girl olarak meme tuylerim
-
popo deliğimi emecek pasif bir yazar arıyorum
-
beyler pgibolojik sorunlarınızın temel nedeni
-
beyler bu kızla hamamda bana kese atarken
-
su baslik 100 eksi alirsa birakicam ama
-
diyorlar ki burası büyük ve zengin bir kurdistan
-
kürdistan yurdumdur benim
- / 1