+22
-4
Selam beyler bu yazımda türk efsanelerini anlatıcam ekgib birşeyler kaldiysa ozelden atin koyayim neyse...
1-Al Karısı: Alkarısı - Türk, Anadolu ve Altay halk inancında lohusa dönemindeki kadınlara ve atlara musallat olduğuna inanılan yaratıktır. Efsanenin temeli Şamanizm'e kadar uzanır. inanışa göre lohusaların ve yeni doğmuş çocukların ciğerleriyle beslenir. Alkarısından korunmak için çeşitli çarelerin olduğuna inanılır. Lohusa kadını yalnız bırakmamak, ışıkları sürekli yakmak, başucuna Kuran koymak, yüzünü kırmızı örtüyle örtmek bunlardan bazılarıdır. Albastıya neden olduğuna inanılır. Albıs adlı yaratık ile de alakalıdır.
Aynı zamanda Lilith'e karşılık gelmektedir. Lilith'in Adem'in ilk karısı olduğuna ve onunla aynı anda yaratıldığı için Adem'e tabi olmayı reddettiğine ve bu yüzden lanetlendiğine inanılır.
---
2-Ecinni: Arapça "cin" kelimesinin çoğuludur. Türkçe Öcü ile özdeşleşmiştir. Müslüman Türk halklarında, Azerbaycan, Anadolu, Özbek, Karakalpak, Kırgız ve Kazak inançlarında yer alan kötü ruhtur. Kalabalık yerlerde yaşadığına inanılır ve kısa boylu olarak tasvir edilir. Ayrıca göze görünmeden büyüyüp, biçimsiz bir varlığa dönüşebilen kadın görünüşünde de olabilir. Kocaman başları, tüyle kaplı bedenleri ve tersine duran ayakları bulunur. Kış günlerinde ısınmak için evlere gelirler, yemek yerler. Ancak ne kadar yerse yesin o yemek azalmaz. insanı, hava kararmaya başladığında veya sudan geçerken ya da su içmek için eğildiğinde yahut da ağaç altında otururken çarparlar. Çarptığı insanın vücudu morarır ve bir süre sonra da ölür.
---
3-Çarşamba Karısı: Çarşamba gecesi işe başlanırsa, kızan ve o eve kötülük yapan kötücül çirkin bir kadın olarak tanımlanan Çarşamba Karısı, gelip -genelde- evin çocuğunu her kesin gözü önünde alıp zütürür. ('Kaçırmak'ta, kaçırılan canlı ya da cansız nesnenin sahibinden korkma duygusu ile 'Aman bu çocuğun sahipleri gelmeden kendisini alıp kaçırayım' şeklinde tanımlanabilecek bir telaş gizlidir. Oysa Çarşamba Karısı hortlak veya hayalettir ki hortlak ve hayaletlerin de ne çocuğun anne babası, ne de bir başkasından herhangi bir korkusu bulunabilir ve bu nedenle de bahsini geçirdiğim Çarşamba Karısı'nın çocukları kaçırması değil, onları herkesin gözü önünde alıp gitmesi söz konusu edilmelidir) Yine anadolu inançlarında haftanın belirli bir günü, yarım kalan işlerin olduğu evlere gelerek işleri karıştıran, insanlara kötülük yapan dişi varlık olarak tanımlanır.
---
4-Demirkıynak: Demirkıynak; Bigadiç dağlarında yaşayan, her kılığa girebilen, korkunç sesler çıkararak insanların delirmelerine sebep olan, çok pis kokulu kötücül bir yaratıktır. "Demirtırnak" da denir. Sudan çok korkar. O göründüğü anda akarsu veya göle giren insanlara bir zarar veremeyeceğine inanılır.
Ormanlarda yaşayan bu varlık, demir tırnaklı, demir burunludur. "Demirtırnak", Tepegöz efsanelerinin Kazak, Karakalpak, Kırgız, Özbek, Türkmen, Altay ve diğer versiyonlannda, Tepegözün bazen kızı veya bazen de kız kardeşi olarak geçmektedir. Avcı gibi ortaya çıkan kahraman, önce Demirtırnağı, ardından da Tepegözü öldürür.
---
5-Tepegöz: Kaf dağında yaşar. Annesi alageyik donuna girebilen bir peridir. Bu perinin bir çobanla birleşmesinden doğmuştur. Bazen dişi, bazen de erkek Tepegöz’lere rastlanabilir. Parmağında büyülü bir yüzük takılıdır. Yalnızca gözünden vurularak öldürülebilir.
---
6-Gulyabani: Gulyabani orijinal söyleyişiyle de karşımıza çıkan bu muhayyel mahlûk, gezginlere ve yolculara uğrayıp onları mahveden canavardır. Daha sonraları Anadolu kültüründe ahubabayla beraber anılmaya başlamış ve insan yediği düşünülen kocaman, uzun sakallı ve asalı bir dev olarak tasavvur olunmuştur.
---
7-Kamos(Karabasan): Korkulu rüyalardır. Bazı yörelerde Karakura veya Kamos adlı bir varlığın neden olduğu düşünülür. Ağırbasma ifadesi de kullanılır. Karabasanlara kötü ruhların veya cinlerin neden olduğuna inanılır. Bu ruhlar bazen ölümcül olabilmektedir. Bazen uykuda ölen insanların bu varlıkların öfkeleri dolayısıyla öldükleri düşünülür.
---
8-Germakoçi: Germakoçi, Laz halk inancında orman içlerinde yaşayan, uzun boylu, vücudu kıllarla kaplı maymun ile insan arası bir orman yaratığının adıdır. Yamyam olmayan hatta safça davranışlarından dolayı kolaylıkla kandırılabilen Trabzon folklorundaki Karakoncolos (yaban adamı) ile benzerlikler zütermesine karşın kendine özgü farklılıkları da vardır.
---
9-Hortlak: Eski Türklere göre eğer insan savaşta değil de yaşlılıkta ölürse onun Gök Tanrı tarafından Uçmak'a alınmayacağına inanılmıştır. Gene inanışlara göre hortlak gece mezardan kalkan, sırtında kefenle ortalıkta dolaşan bir yaşayan ölü'dür. Bunlar kızdıkları kimselere sataşırlar, araba kadar hızlı koşarlar, ata binebilirler, silah kullanabilirler, insana kızabilirler, istediklerini döverler, sevdiklerini kaçırırlar, ev basarlar, yol keserler.
---
10-Karakoncolos: Kara renkte ve çok çirkindir. Maymun, kedi veya çocuk büyüklüğündedir. Aslında pek zararlı olmadığı halde görüntüsü insanlarda paniğe neden olur. Kürklü olarak betimlenir. Geceleri gezer. Bulgar kültürünün Türk tarihiyle olan ortak kökeni sonucu Bulgar halk edebiyatında “Karakonjul”adıyla yer alır. Kara kelimesi geceyle ilişkili olarak değerlendirilir. Zemheride (kışın en soğuk zamanı) sokaklarda dolaşır.
---
11-Hırtık: Hırttık üst kısmının insan, alt kısmının hayvan şeklinde olduğuna inanılan, bedeni tüylerle kaplı, ayakları ters kötücül cin, yaratık. Akarsularda (Elazığ yöresinde özellikle Fırat Nehri'nde) yaşadığı kabul edilir. Bu yörelerde adına Çay hırtığı da denilmektedir. Hırtık insan kılığına girip, kılığına girdiği kişinin yakın arkadaşlarına veya akrabalarına gidip, onlarla konuşarak orman ya da akarsu kıyısına zütürüp boğmakta, öldürmektedir.
Özellikle karanlıkta ortaya çıkan hırtıktan korunmanın tek yolu ateş yakmaktır. Konuştukları kişinin hırtık olduğundan şüphelenen kişiler, vücutlarının çevresinden veya ayaklarının altından ateş geçirirler. Bu davranışı tekrarlayan hırtık, tüylerinin yanmasıyla kaçıp kendini suların içine bırakır ve gözden kaybolur.
---
12-Karakura: Karakura, acıklı, kötücül bir ruhun adı. Bazı inanışlara göre yeni doğum yapmış lohusa kadınları korkutan ve ciğerlerini alıp zütürdüğüne inanılan ruh, hayali yaratık. insanlara korkulu kabusları ve karabasanları gönderen odur. Adıyla çocuklar korkutulur.
Bir başka görüşe göre biçimsiz (şekilsiz) düşünülen bir varlık. Eski çağlarda insanları uykuda yakalayıp korkuturmuş. Sonra nefes almalarını engelleyerek ses çıkarmalarını önler, ciğerlerini alıp zütürürmüş. Bu varlıklar kedi gibi hafiften ve sakin sakin gezen canlı biçiminde betimleniyordu.
---
13-Hınkır Munkur: Hınkır munkur; halk hikâyelerinde yer alan doğaüstü kötücül bir yaratık. Yakaladığı insanları önce boğarak öldüren sonra da yiyen bir canavar olarak tanımlanır. insana benzer, fakat göbeğinde bulunan bir torbanın içinde yavrusunu taşır. En korktuğu şey üzerine idrar yapılmasıdır. Böyle tehdit edilirse ortadan kaybolacağına inanılır
---
14-Sirkan: Türk kültüründe şampuanların düsmanı olarak tanınır. Genelde 1 hafta saçları yıkanmayıp osbir çeken insanlara görünür ve onu yağlı saçlarıyla ele geçirip
bir ömür yağlı saçlar diyarinda yasayacagi inanilir. Ondan kurtulmak icin sampuan en etkili çözümdür.
---
BONUS-THE SONGÜL:Songül genelde izdivaç programlarında görülen bir cindir. Sağırdır dualardan etkilenmez, birisini sevmezse süper güçünü kullanıp 31 km boyunca tüm insanların kulak zarını gibebilir