türk düğünlerindeki fotoğrafçı terörü

dünyada başa bir ülkede yaşanıp yaşanmadığının bilinmediği terör çeşididir.

kardeşim, kimsenin rıskında gözümüz yok da... allah aşkına, hangi meslekte var bu düğün fotoğrafçılarındaki mutlu günde adam gibme hakkaniyeti? ya da "müşteri her zaman haklıdır." düsturunun bu kadar geçerli olmadığı başka meslek var mıdır?

sebeplere gelince:

-düğününde fotoğrafçı istemezsin, salon zorunlu tutar. teknolojinin bu kadar geliştiği, 40 mp lik makinaların cebe girdiği dönemde yüzlerce lira verirsin bu fotoğrafçılara.

-hadi eyvallah. adam çektiği fotoğrafları verse yine kabul. yok. onları da tanesi ortalama 10 liradan verecek illaki.

-çektiği fotoğrafların dijitallerini alabilecek misin? hayır. adam onları da saklayacak ki almayı düşündüğünde yine tanesi 10 liradan versin. kardeşim doktor gibi min 6 sene eğitimini aldın da bilgini mi satıyorsun insanlara? 12 yaşında çocuk yapar lan senin yaptığını o makinalarla. hem sen niye saklıyorsun o fotoğrafların dijitallerini? sapık mısın olum? milletin karısını kızını osbirine malzeme mi yapıyorsun? arşiv mi kurdun?

-sonra fotoğrafçıların çektiği fotoğrafları düğündeki misafirlere zorla satma çabası nedir lan? masa masa gezip "bak yengecim bu sensin. hadi 10 lira uçlan da vereyim sana." minvalindeki kibar zorlamalar nedir? yemin ederim en son düğüne gittiğimde bu fotoğraflardan 80 yaşındaki dul, kızının 3-5 kuruş yardımı olmasa 1 lira geliri olmayan teyzeye satmaya çalıştıklarını gördüm. teyzenin o düştüğü durumu gördüm de içim parçalandı. -sonra uzaktan gören biri gelip 10 lira verip gibtir etti adamı.-

-ayrıca ne emmeye ne gömmeye geliyorsun fotoğrafçı kardeşim. toplu ver 5 liradan alayım şu kağıt parçalarını diyorsun, "yok". 10 liradan alayım ama dijitallerini de ver diyorsun "olmaz". o zaman düğünüme gelme ben bulurum çekecek birini diyorsun. "kurallarımıza aykırı." yahu sen ne biçim, bi adamsın? ne kibar bir zorbasın?

bu adamların dünyada sadece 3 tane olan ıbm x-d 95 quadron -tamamen uydurma- bilgisayarının yeryüzündeki tek teknikeri havalarını anlayamıyorum kardeşim. kendilerinin mutlu gün vurgunculuğu yapmalarını kabul edemiyorum. dijital devrimin onlarca yıl önce başladığını fark etmeksizin, vukusunda hiçbir gibim katkısının olmadığı makineleriyle expertiz edalar takınmalarına hak veremiyorum.

çıkın hayatımızdan mına kodum vurguncuları.