-
201.
0hristiyanlık siyasete en fazla yön veren dinlerden biridir. karışmıyo ne demek aq. sırf bu yüzden sekülerlik ve laiklik gibi kavramlarlar avrupa'da ortaya çıktı. neden? sırf bu aqmun dini gibtrsin gitsin toplumsal hayata ve siyasal otoriteye olan etkisi azalsın diye !
-
202.
0kimyalarımız uyuşmadı. bu halk devrim kaldıracak yapıda değil. cumhuriyetin kurulması dahi büyük şans ki onu da elimize yüzümüze bulaştırdık.
-
203.
-1ingilizlerle yapilan anlasma olmasaydi bogazda nah balik yerdiniz. ruslarin istanbulu almasi uc gunluk isti. ( hala da oyledir ) bu ulkeyi yekpare halde tutan tek avantaj topraklarinin asiri degerli olmasidir. klagib anlamda kapitalist somuruye maruz kalmamis olmasinin sebebi de budur: paylasilamamasi!
-
204.
0@141 saçmalamış beyler. hıristiyanlık müslümanlıktan daha beterdir.
-
205.
+1@163 yahu amk reyis burada, 1917 ekim devrim'ine giden çarlıkta hırıstiyanlığın ne etkisi vardı amk reyis.
burada kastedilen aydınlanma sonrası avrupa vs ortadoğu rejimleri(osmanlı dahil)
lenin'e ne amk rahip kadına iki vurup cennete gitme kağıdı veriyosa. bahsettiğim devrim vakti islam vs hırıstiyanlık amk reyis.
@167 diyeceğin lafın yoksa maklubeni avuçla amk anası babasının 3. karısı olan. -
206.
+1lan oğlum yazık lan size. hristiyanlığı bile dünya işlerine karışmayan bir din yaptınız ya helal olsun. oğlum adamlar kafasını bozanı dük, prens bilmem vs. gibtir ediyorlardı. protestanlık nasıl ortaya çıktı bir araştırın amk ?
birde şu soykırım meselesi. savaşta her şey mübahtır amk. sonuçta insanlar karşılıklı cephelerde savaşıp ölüyorlar. osmanlı her yeri hoşgörüyle mi aldı ? eğer yaşadığın ülke içinde tehdit oluşturuyorsan otorite tarafından gibilmeye mahkumsun. bu işin kanunu bu.
rusların kırgızları, kazakları diğer türk devletlerini birbirine düşman edişi adlarını alex, ivan cart curt yapışı en şüküsünden soykırım örneğidir. keşke türklerde gittikleri yerlerde böyle şeyler yapabilselerdi. o zaman soykırımın bir haklılığı olurdu.
neyse konuyu çok saptırdım. ben kaçar -
207.
0her şeyin temelinde ekonomi vardır, kültürel yapı, eğitim, ahlak vs ekonomik yapıya bağlıdır.
işçi sınıfını bırak daha feodalizmi görmemiş bir halk olan anadolu insanı demokrasiyi anlayacak seviyeye gelmemiş olduğu için "vatan kurtarma" "dini savunma" ayağına savaşa katılmış ve bilmeden/istemeden demokratik, laik bir cumhuriyetin kurulmasına yardım etmiştir. derebeylerine karşı çıkıp demokrasiyi kendisi kazanmış avrupa halkı bu özgürlüğünün değerini bilirken türkler hala demokratik bir ülkede yaşamanın ne demek olduğunu anlayamamış durumda. bir de işçi sınıfı olmadan, emeği hiç sömürülmeden sosyalist bir ülke olsaydı, şu an nasıl olurduk tahmin edemiyorum. -
208.
0@168 binozu. @151 i oku bak ne demişim. devrim öncelikle halkın zihinlerindeki gelişmedir. din halkı uyutuyorsa lenin nasıl giblemesin böyle bir konuyu? rahip gibecek karıyı alacak paralarını lenin de bırak eğlensin ergen liseli mi diyecek? zaçma zapan konuşmuşsun.
-
209.
-1bak tmm bişiler yapmaya çalışıosun anlıyorum ama taksimde sinerji barın karşısında sgdf var senn yerin orası aq burası deil lan
-
210.
-1@169 okuduğunu tam oku ve anla aciz.
gossip girl olunca sevimli bebiş diyip he mi dicez sana. ne mallar var amk ya.
edit: bu mal x0x0 yazmıştı sona. ayar acıtmış olacak ki hem onu silmiş hem beni eksilemiş amk ahahahahahahaha
şimdi ben yazdım diye geri koyar amk ahahahahahahaha -
211.
0@171 sen orada lenin ve gibilecek karıyı ciddi olarak alıpta buraya bişi yazıyosan sana bunu yazmam bile sana onur vermeli amk.
demişiz ki hırıstiyanlık islam'a göre devrimi içinde daha bi yeşertebilecek inanç sistemidir. -
212.
0@175 reyis lozan'da ekonomik bağımsızlığa bu kadar kafayı takmasaydık değil musul kerkük bütün yarımadayı alırdık ses çıkarmazlardı bize amk. adamların bizim toprağımızla derdi yok ki oradan sömürecekleri maden&insan kaynağı dertleri.
ama sağolsun sömürttürmedi ata'm. -
213.
0@166 cık olmamış.
fekat gidiş yolu yanlış olup da doğru sonucu bulan nadir şahıslardansın.
anlaşma yok dedik, sözsel/bakışsal bişeyler tabii ki olmuştur,
ne rus'u, onlar kendi derdinde?
toprakların değerli olmadığını söyleyen olmadığı gibi, fazla değerli olduğunu da sanma, üstelik burda başka devlet(ler) olursa topraklar uçacak değil ya,
klagib anlamda kapitalist sömürüye maruz kalmamış mı?.. babababah, dıbını gibtimin emperyalistleri almanların osmanlıda yapmadığı ne yapmış ki onlara dıbını gibtimin emperyalisti diyoruz? -
214.
0am züt meme am züt meme seviye çok yüksek binler
-
215.
-1güzel güzel hoşuma gitti incideki seviye. meğer hepimiz elimizde yannanımızla aydınlık geleceğe yürüyen gençlermişiz
-
216.
0@161 i anca eksilersiniz dıbına kodumun yannanları. yaz sıcağında parka giyerek devrim yapın siz gibikler.
-
217.
0@164 @179 hah işte akademik seviye
-
218.
0@174 örnek üzerinden gittim amq. yanlış anlamışsın. bence sen aslında doğru anladın da işine gelmediği için kıçımdan bakıp anlamaya çalışıyorsun.
-
219.
+1beyler hristiyanlık klise ile hesaplaşmasını 1500 lü yıllarda yapmaya başladı koskoca reform hareketi ve protestanlığın doğuşu sadece mezhepsel anlamda yeni yapıların doğması sonucunu vermedi. katolik kilisesini ve dinin günlük hayat ve siyasetle bütün ilişkilerinideğiştirdi. Bu yüzdendir ki günümüzde ve tabi çarlık dönemnde de hristiyanlık sadece birey ve tanrı arasında bir bağdan öteye günlük hayatı şekillendirmekten uzaktır. bu nedenle islam dini ile asla mukayese kabul etmez.
-
220.
+1 -1illa seviyeyi yükselticeksiniz amkTümünü Göster
sosyalist üretim tarzını kavrayabilmek için, söz konusu yapıyla kapitalist üretim tarzını kıyaslayabilmek, bunun için de öncelikle bu iki sistemin özelliklerini ve farklılıklarını açıklamak icap eder. bununla birlikte kapitalizmi en iyi çözümlemiş iktisatçı olan karl marx'ın ayrıntılı bir şekilde çözümlediği artı değer olgusunun teşkil ettiği kapitalist birikim ile muamele kesintisinden teşkil olan sosyalist birikimin karşılaştırılması ekseninde bir kıyaslama yapmak sosyalist üretimin esasını ve tutarlılık unsurlarını izah etmede kolaylık sağlayacağından, işe kapitalizmdeki artı değer kavrdıbını açıklayarak başlamak daha mantıklı olacaktır. sözü edilen kavramları sistem olarak değerlendirdiğimiz için burada kavramı tek işçinin, kendisinin ve ailesinin hayatını idame için gerekli olandan daha fazla ürettiği ve bu fazlanın kapitalist tarafından ele geçirilişinden çok, bir ekonomide söz konusu olan bütün işçilerin yaratmakta oldukları değer fazlası üzerinde durarak makro ekonomik bir değerlendirme üzerinden gidelim. söz gelimi bir malı normal üretim koşulları altında o sırada geçerli olan ortalama hüner derecesi ve faaliyet yoğunluğu ile elde etmek için toplumsal açıdan gerekli emek zaman miktarı o malın değerini teşkil eder. bu değer iktisadi çevrimlerin başı, sonu ve genelinde ortalama olarak fiyatla örtüşür. emekçiler yalnız kendi geçimlerini sağlamaya yetecek malı üretmek için sosyal bakımdan gerekli olan emek zaman süresi çalışmazlar. zira kapitalist üretim tarzı buna elverişli değildir. çünkü emekçi çalışacağı zamanın süresini tespit etmek imkanından yoksundur. emekçi bir günlük emeğini kapital sahibine kiraladığı zaman, çalışma gününün süresini söz konusu olan sermayedar tespit etmektedir. kapital sahibi çalışma süresini emekçinin yaşantısını devam ettirmesi için gerekli olan malları üretecek sürenin üstünde tespit ettiğinden dolayı kapitalistin işçiye ödeyeceği ücret, tespit edilmiş bulunan süre içinde işçinin ürettiği malların toplam değerinden az olacaktır. çünkü üretilen toplam değer, çalışılan saatlerin miktarına bağlıdır. kapitalist üretim tarzında işveren, işçinin emek gücüne işçiyi ve ailesini geçindirmeye ancak yetecek bir ücret vermektedir. bu ücret işçiyi ve ailesini 24 saat geçindirmek için yarım gün çalışmaya tekabül etmekte ise, kapital sahibi, işçiye çalıştığı toplam saatlerin ücretini ödememekte, diyelim ki yarım gün ödemekte, fakat onu tam bir gün çalıştırarak , ödemediği yarım günde işçinin ürettiği , yarattığı değeri alıkoymaktadır. işte işçinin yarattığı fakat ona ödenmemiş , ödenmemekte olan bu değere artı değer denmektedir. yani bir çalışma gününde işçiler tarafından üretilen malların toplamından işçilerin ve ailelerinin bir günlük geçimi için gerekli malların değerini çıkardığımızda söz konusu olan değere artı değer denir. bu noktada dikkat edilmesi gereken husus sermaye birkiminin ön koşulunun aslında artı değer olduğudur. işe kapitalist üretim tarzında bir ekonominin ihtiyaç duyduğu yatırımlar dolaylı ya da dolaysız olarak kapital sahiplerinin elinde bulunan artı değerden sağlanmaktadır. bununla birlikte kapitalist üretim tarzında devlet burjuvazinin özel mülkiyet haklarını korumak üzere proleterler ve yarı proleterler üzerinde tahakküm oluşturmaya yarayan bir araç olmanın yanında burjuva mantığına uygun olarak vergi karşılığında halka eğitim ve sağlık gibi sayılamayan hizmetleri de getiren bir kurumdur, kapitalist üretim tarzında devlet sayılabilen hizmetleri kamu iktisadi teşebbüsleri aracılığıyla sağladığında ise tıpkı özel işletmeler gibi getirdiği hizmeti faturalandırır. yani emekçi kapitalist üretim tarzında hem emeğinin tam karşılığı olmayan bir ücret alır hem de aldığı bu ücret üzerinden hayati ihtiyaçlarını karşılayıp bir yandan da eğitim sağlık gibi devletin kendisine getirdiği kamu hizmetleri için vergi öder.
peki nasıl oldu da böylesine güçlü bir ülke bir anda yok oldu? gerçek, gorbaçov yönetimince alınan kararlar ve sonrasında uygulanan politikalar incelendiğinde kolayca anlaşılır. sosyalist bir ekonomide fiyat mekanizması kapitalist sistemdeki arz talep kanununa göre kendiliğinden oluşmaz, fiyat mekanizmasının yerini plan motifi alır. planlamacılar da tıpkı kapitalist sistemde çalışan bir para politikası uzmanı gibi bir takım kurallarla karşı karşıyadırlar. bu kurallardan bir tanesi de sosyalist sistemde fiyatların c+v+r(c+v) kuralı çerçevesindeki maliyet esasına göre belirlenmesi esasıdır. bu esas sosyalist planlamada fiyat tespitinin en temel tutarlılık unsurlarından biridir. bu kural 1985'ten sonra genel olarak çiğnenmiştir. gorbaçov'un nisan 1985'den itibaren aldırdığı çeşitli kararlardan sonra sscb'de belli ölçüde piyasa koşulları karma ekonomi anlayışıyla uygulamaya konmuş, bazı alanlarda özel girişim imkanları yaratılmaya çalışılmıştır. bununla birlikte bazı kısa dönemli dalgalanmaların engellenmesi için bir takım yanlış önlemler alınmıştır. bunlardan biri de ürünlerin fiyatlarının zaman zaman maliyetlerinin altında belirlenmesidir. örneğin 1987 yılında sscb'de 1 birimlik ekmeğin fiyatı 1 birim buğdaydan daha ucuz idi. bu durum çiftçilerin ineklerine buğday ya da arpa yerine ekmek yedirmesi gibi sonuçlar doğuruyordu. gorbaçov döneminde bunun gibi daha bir çok tutarlılık unsuru hiçe sayılmıştır ve bu da kapitalist restorasyon sürecini hızlandırmıştır.
-
noldu kayra
-
ccc rammstein ccc günaydın diler 11 01 2025
-
yarın bitlis merkez camiye gelmeyin
-
sinir krizi geçirmiş inci sözlük yazarları
-
michael scofield öz anneni ara sokaktaa
-
kurtlar vadisi en büyük kadın düşmanları
-
çaycı hüseyinin osuruğu meltemi
-
11 01 2025 tyler dursun ananıııı siii
-
karısını sokağa çıkaran erkek
-
enasfe anancılık başlasın
-
hayat artıgı merrhaba
-
sözlükte bazen bir sessizlik oluyor
-
herkes neden sözlükte yazar olduğunu yazıyor
-
beyler yıllık maaşım toplamda
-
kaliteli aktivite nasıl olur
-
1915 in intikdıbını elbet bir gün alacağız
-
gay pataklayanı kafes dövüşüne davet ediyorum
-
gwynpelin arka deliğine laps lapss
-
benim çinli gibi çekik gözüm var
-
sıçmalı anal gibi bir şey zaten
-
bu tiple bendenn çok güzel çingene
-
beyler yarın masaj salonuna gidecegim
-
havuç tam bir dazlaktır
-
beyler geçenlerde avil yaptırdım
-
gwynplaine şizofreni nasıl bir hastalık
-
çayçı hüseyin boy yetmezliğinden
-
kizlar neden p0rn0 film izliyor
-
beyler türklerde neden kız kaçırma adeti var
-
dişlerinizi kaç güne bir fırçalıyorsunuz
-
allah rızası için havuç saç ektir
- / 2