+1
31 lerimi süsleyen kadınla geçen hafta köye gittik. ailecek gittiğimiz köyde 5-6 saat durduk akşam hava karardığında geri dönmek için tekrar yola koyulduk. araba baya kalabalıktı. transitin içi dolmuştu. önde eniştem ve dayım onların arkasında kardeşlerim teyzem ve yengem oturuyordu…
arkadada ben ve bilader oturuyorduk. hava karanlıktı ve herkes yorgundu. yengem arabanın cam t! arafında oturuyodu. bende hemen arkasında. koltuklar arabanın camlarına tam sıfır değildi. arada bir el sığacak kadar bi boşluk vardı. şeytanda hemen yanımdaydı heralde kalp atışlarım hızlanmaya başladı. elimi hafifçe koltuğun yanından doğru yengemin zütüne dokundurmaya başladım belli belirsiz. heralde hissetmiyordu çünkü ben bile sadece sıcaklığını hissediyordum. dayımla bişeyler konuşmak için hafiften ileri doğru gitti. artık koltuğa tam yaslanmıyordu. elimi zütüyle koltuğun arasına koydum. ama hiç dokunmuyordum. çok heyecanlıydım bi taraftanda çok korkuyordum. çünkü daha önce yengemle en ufak bir yakınlaşmam olmamıştı. beni bütün ailenin içinde rezil edebilirdi. elim öylece arada dururken arabanın hareketleriyle ara sıra donuyordu zütüne. ama çok belirsiz dokunuşlardı bunlar. yolun sonuna kadar bu şekilde devam ettim. evlerine yaklaştığımızda artık canıma tak dediği bir anda elimi tam züt ! yarığının üst kısmına biraz sertçe sürttüm. çok yum! uşak ve çok sıcaktı. bu hareketimle birlikte yengem aniden elini arkasına zütürdü elimi yakalamaya çalıştı ama ben ondan daha hızlıydım elimi çektim. geri döndü çok sert bakıyordu. ne yapıyosun sen dedi sinirli bi şekilde. kafamı manasızca iki yana sallayabildim sadece. o an dünya başıma yıkıldı. çocuk dedildim ve yengeme rezil olmuştum. o gün öyle kapandı. yarısı gün yengemler oturmaya geldiler. yüzüme pis pis gülüyorki. hoşgeldin diye sarılırken elimi tuttu arkasına doğru zütürdü. zütünün üst kısmına parmak uçları deyiyordu. o an rahatlamıştım. yengem bana çokta kızgın değildi sanki. yanına oturdum. dizlerim bacaklarına dokunuyordu çok tahrik olmuştum…
bi ara göğüs ucunu koluma değdirdi. bunu bilerekmi yaptı bilmiyorum ama çok kısa bi değme olmuştu. niyeti varmı yokmu anlayamamıştım. çünkü yengemin daha önce böyle bişeye meyilli olabileceğini belli eden tek bi hareketini bile görmemi! ştim. bunu anlamam gerekiyodu. iki gün önce evine gittim. dayıoğlunun bilgisayarında bi program varmış onu alacam bahanesi sunacaktım yengeme. kapıyı çaldım yengem açtı. hoş beşten sonra derdimi anlattım. iyi gir odasında hallet işini dedi. küçük oğluda evdeydi ve bu durum benim canımı sıkmıştı. okulda olması gerekirken hasta diye gitmemiş. bu arada küçük oğlu sekiz yaşında. neyse ben içerde bilgisayarla biraz uğraşır gibi yaptım. 15 dakka falan oyalandım sonra içeri girdim. yenge hallettim işimi ben gidiyorum dedim. olurmu oğlum çay demledim bişeyler hazırladım otur biraz gidersin sonra dedi. oturdum yengem pasta börek tarzında bişeyler hazırlamış. çayı getirdi. masaya koydu. masa oturduğum çekyatın hemen yanındaydı. masaya yan durmuş vaziyette oturuyordum. yengem çayı doldurmak için masayla benim oturduğum yerin arasına girdi. zütü bana dönüktü. oğluda karşıda akvaryumdaki balıklara bakıyodu. ! ama yengemin arkasında kalıyodum beni tam olarak göremezdi. bacaklar! ımı sürtmeye çalıştım bacaklarına. birazda yapmıştım bunu. ama ben daha yukarılara arabada dokunduğum koca zütüne dokunmak istiyodum. yengemin üstünde uzun bir etek vardı. altındada pijama tarzında bişey. yengem çayı doldurmuştu. tam ordan gidecektki yenge ne yaptın o çay çok demli olmuş dedim. amacım onu orda biraz daha tutmaktı. yengem tamam dedi. çayı demliğe geri boşalttı. bu arada ben bacağımı iyiden iyiye diz hizasının biraz üstlerine sürtmeye başlamıştım. bunu hissetmemesi imkansızdı. yandan doğru yüzüne baktım yüzü kızarmıştı. yani herşeyin farkındaydı. bundan cesaret alarak elimle bacaklarına yapıştım yukarılara doğru bacaklarını mıncıklıyordum. çok tedirgin oldu. çocuğuna baktı sonra aceleyle çayı doldurup ordan kaçtı. kalp atşlarım hızlanmıştı. ama bi taraftanda rahatlamıştım. yengem bacaklarını elledim ve yengemde bunun farkına varmıştı. bu durum beni rahatlattı. yenge! m bi ara mutfağa gitti. bende arkasından tabi. bulaşıklarla uğraşıyodu. yenge su içecm deyip arkasından tezgahtaki rafa uzandım. kazık gibi olmuş aletimi zütüne dayandım. sonra belinden sarıldım. yapma oğlum burda manyakmısın çekil şurdan dedi. yenge ölüyorum senin için hadi şu oğlunu gönder şurdan dedim. yengem ikna olmamıştı. beni ittirdi ve mutfaktan çıktı. ama artık ben kendimi kaybetmiştim. koca aletimle yengemin koca zütünü yarmalıydım. erdala çağırdım. oğlum git bana şu bilgisayarcıdan flash bellek al dedim. eğer orda yoksa şuraya git ama başka yerden alma dedim. birazda fazla para verdim. bakkaldanda kendine bişeyler al dedim. ne kadar çok dışarda tutarsam o kadar iyiydi. yengem bana yapma der gibi çok masum hafiften gözleri kızarmış bi şekilde bakıyodu. o an o haline acımıştım. sanki kurbanlık gibi duruyodu. erdal tamam abi deyip çıktı. yengemle baş başa kalmıştım. hemen üstüne çullandı! m. taner yapma dayın duyarsa öldürür biliyosun. yanlış yapıyosun! ben senin yengenim çık üstümden diye yalvarıyodu. yenge uzun zamandır yanıyorum şu koca zütüne hadi uğraştırma beni. seninde istediğini biliyorum. hadi nazlanma dedim. baya bi dil döktüm vaatlerde bulundum. yengen yumuşamıştı. elimi kolumu yine ittirmeye çalışıyodu ama eskisi kadar karşı koymuyodu. çektyatın üstünde yengemi yüzüstü çevirdim. eteğini yukarı sıyırdım. elbiseleri bile ateş gibiydi. zütünü pijamasının üstünden doğru okşamaya başladım. yengem artık olacakları bekler gibi kolunun üstüne yüzünü kapatmış öylece bekliyodu. pijamasını dizlerine kadar indirmiştim. bembeyaz pamuk gibi koca zütü karşımdaydı. gibimi çıkardım. gibim baya kalındır. kalınlığı yüzünden genç kızlarla ilişkiye giremiyorum. hep olgun kadınlarla birlikte oldum bugüne kadar. 19 cm uzunluğu ve soda şişesinin dibi kalınlığındaki gibimi züt yanaklarına vuruyordum. yengemin nefes alışları derinleşmişti! . züt deliğini açtım ve parmaklamaya başladım. yengem çek elini ordan olmaz dedi. tamam yenge rahat ol ordan yapmıcam sadece parmağımı sokuyorum dedim. sonra sulanmış dıbına yavaş yavaş gibimi sokmaya başladım. başı girdiğinde yengem ıııııhhh yavaş. bu ne böyle yavaş taner gözünü seviyim dedi. tamam yenge dedim. tekrar geri çıkardım iyice tükrükledim ve dıbına abandım. ahhh yavaş diyorum laf dinlesene dedi yengem. ben kulaklarımı kapatmış fırın gibi yanan dıbının içinde yavaş yavaş gidip geliyodum. yengemde alışmıştı acayip inliyodu. inleyişleride beni çileden çıkarmıştı. daha sert girmeye başladım. bi taraftanda iki parmağımla züt deliğini yumuşatıyordum. inanılmaz zevkliydi. çok temiz bi zütü vardı. züt deliği penbe görüntüsüyle gibime davet çıkarıyodu. 15 dakka kadar gidip geldikten sonra gibimi amından çıkardım. çıkarır çıkarmaz yengem merak etmiş olacakki gibimi kafasını geri ! çevirip gibime baktı. bu ne lan bunumu yedim ben. nerde büyüttün o! lum bunu dedi. ben hafif tebessüm ettim. yenge hayatında tadamayacağın bi zevki yaşatacam şimdi sana dedim. yengem tekrar kafasını kollarının üstüne koydu. ama züt deliğini yaracağımı anlamamıştı. iyice kayganlaştırdım zütünü…
gibimide tükrükledikten sonra
Tümünü Göster