’Uyanıyor!’’
Bu kız kardeşimin sesiydi. Onu bulanık bir şekilde görüyordum. Başımda ince bir sızıyla neler olup bittiğini anlamaya çalışıyordum. Kendimi en son, lise yıllarımın geçtiği eski evimizin önündeki parkta kulağımda kulaklıkla müzik dinlerken hatırlıyorum.
Yavaş yavaş görüşüm netleşiyor etrafımdaki insanları seçebiliyorum. Yanı başımda gözlerinden ince ince yaşlar süzülen kız, kardeşim Naz, bulunduğum odanın ortasında endişeli bir şekilde volta atan genç, komşumuzun bu yıl üniversiteyi bitiren doktor oğlu Cem ve diğer yanımda en az Cem kadar endişeli görünen en yakın arkadaşım Yavuz.
‘’Ne oldu bana?’’
Bu soruyu sorarken başıma bir ağrı saplandı. Artık başımdaki o ince sızlama yerini şiddetli bir ağrıya bırakmıştı.
Edit: ilgiye göre devam edecegim

‘’Bilmiyoruz seni 2 hafta önce Naz bu halde bulmuş. Hemen beni aradı. Seni hastaneye zütürdük. Ama… Ama hastanede güvenli olmayınca eve döndük.’’ Dedi Yavuz.
‘’Güvenli olmayınca da ne demek?’’
Belli, bir şey olmuştu ve odadaki herkesin gözlerindeki endişe ve korkunun sebebi de bu ‘’şey’’ di.
Naz elimi tutup ;
‘’Boşver şimdi bu konuyu uyu ve dinlen. Daha sonra konuşuruz.’’
Aslında bana neler olduğunu söylemeleri için inatla ısrar ederdim ama çok yorgundum. Uyumak istiyor, göz kapaklarıma hakim olamıyordum.
Edit: okuyanlar ilk parti sukulasin daha cok panpamiz hikayemizi okusun

Gözlerimi açtığımda odada kimse yoktu. içeriden sesler geliyordu. Birileri tartışıyordu. Yattığım yerde yavaşça doğruldum başımın arkası feci şekilde ağrıyordu. Ağrıyan yeri elimle yokladığımda bir sargı bezinin tırtıklı dokusunu hissettim. iki haftadır baygın olmamın nedeni buydu sanırım. ayağa kalktım odanın kapısı kapalıydı kapı kolunu yavaşça indirip açtım. Uzun bir koridordaydım koridorun sonundan gelen tartışma sesleri dahada artmıştı. Sesleri tanımıştım biri Naz'a diğeri ise Cem'e aitti. Naz, Cem'e
Böyle bir hatayı nasıl yaptın? Ya içeri girseydi? diye bağırıyor, ama Cem'den bir karşılık gelmiyordu. Sesin geldiği yere doğru gittim. Salondaydılar büyük dikdörtgen bir masada oturuyorlardı. Naz beni görünce
Neden kalktın? Niye bana seslenmedin? diyerek yanıma hızlı adımlarla geldi. Beni kolumdan tutup bir koltuğa oturttu. ben neler oluyor? diye soruyordum ama o sanki beni duymuyormuş gibi Nasıl hissediyorsun? Ağrın var mı? Bir şeyler yemek ister misin? diye arka arkaya sorular soruyordu. Sesimi yükselterek Naz , neler oluyor? diye sordum. biraz sessizce düşündükten sonra beraber izlediğimiz zombili korku filmlerini hatırlıyor musun? işte onlar gerçek oldu. dedi. ilk başta şaka yaptığını düşündüm ama kapılar ve pencerelerdeki örtüler ve sıra sıra tahtalar Naz'ın söylediklerinin doğru olabileceği ihtimalini bana düşündürüyor. karnıma ağrılar girmesine neden oluyordun. ''

karnıma ağrılar girmesine neden oluyordun. Na-nasıl oldu? diye sordum
''Bir konferans için Ankara'ya gelen yabancı bilim adamları yanlarında getirdikleri bir serumun içindeki Alzheimer hastalarını iyileştirebilecek ilacı tanıtırken cam serumu yere düşürmüşler. ilk başta bunu önemsememişler ama bir kaç dakika sonra konferanstaki herkes aralıksız öksürmeye başlamış sonrada hepsi ölmüş. öldükten 1 saat kadar sonra uyanmışlar ama deli gibi saldırganlaşmış bi halde etrafta koşuşturup önlerine gelen herkesi yemeye çalışmışlar sonra ısırılanlara da aynısı olmuş. daha sonra olanları tahmin ediyorsundur herhalde. biz buraya sığındık Cemlerin evine.
O bunları anlatırken karnıma ağrılar giriyordu başımın arkasındaki ağrı daha da artıyordu. inanmak istemiyordum ama Cem ve nazın gözlerindeki korku bana aslında her şeyin doğru olduğunu anlatıyordu.
Bir süre şok olmuş bir şekilde bekledikten sonra Yavuz aklıma geldi. Daha önce uyandığımda oda buradaydı ama şimdi yoktu.

Yavuz nerede?
Dışarı çıktı
Nasıl dışarı çıktı tehlikeli değil mi?
Tehlikeli ama yiyeceğe ihtiyacımız var bütün stoğumuz bitmek üzere.''
Cem söyleyince aklıma gelmişti nasıl acıkmış olduğum. Midemin gurultusu Naz'a kadar gitmiş olacak ki
''Sana yiyecek bir şeyler getireyim deyip odanın köşesindeki kapıdan mutfağa geçti. Bu eve daha önceden gelmiştim neyin nerede olduğunu az çok biliyordum. Tam Cem'e az önce neden tartışıyordunuz diye soracakken içeriden Naz'ın çığlık sesi geldi. Oturduğum yerden nasıl kalkıp ta nasıl mutfağa koştum hatırlamıyorum. içeri girdiğimde mutfaktan bahçeye açılan kapı kırılmıştı ve kapıda gözlerinden kanlar akmış ağzı ve çıplak göğsünün her yeri kan olmuş tek kolu kopuk zombiyi görünce aklımı kaçırmak üzereydim.
Edit: panpalar ilk parti sukulayin trende girelim 6 parta bitiririm

Ne yapacağımı bilmiyordum. ilk defa bir zombiyle karşılaşmıştım. Korkuyordum ama bir şeyler yapmam gerektiğinin farkındaydım. Naz korkudan yerde oturmuş şok olmuş bir şekilde ağlıyordu. Hemen mutfak masasının yanındaki sandalyeyi alıp zombiye yavaş yavaş yaklaştım. Yeterince yaklaşınca sandalyeyle başına vurmayı düşünüyordum. Bu zamana kadar izlediğim zombi filmlerinde sadece başlarına darbe aldıklarında öldükleri aklıma gelmişti. Ben yaklaşırken zombi öylece durmuş beni izliyordu. Hırlaması tiz ve korku vericiydi. Yeterince yaklaştığımı düşündüğümde saldalyeyi zombiye doğru savurdum. Başına doğru hedef alıp ne yazık ki sol omzunun ön tarafına vurmuştum. Zombi biraz sendeledikten sonra korkunç bir şekilde kükredi ve üstüme gelmeye başladı. Beni tutmak için öne uzattığı pençevari elinin uzun tırnakları arasındaki et parçaları ilk bakışta farkediliyordu. Sandalyenin tek bacağı az önce zombinin omzunda parçalanmıştı. Korkudan elim titriyor bir yandan geriye doğru çekilirken bir yandanda zombiye doğru sandalyeyi savuruyordum.
ama bir türlü denk getiremiyordum. Naz yerden kalkmıştı Abi kaç! diye bağırıyordu. Cem eline çekmecelerin birinden bir bıçak alıp yanıma geldi. Tam bıçağı saplamaya hazırlanıyordu ki zombi birden yere
kapaklandı. O yere düşerken yüzümün sağ tarafında bir soğukluk hissettim. Onu yere düşüren Yavuz'du elindeki çivili bir sopayla başına vurmuştu. Zombi yerde başından kanlar akarak hala bana doğru sürünmeye çalışıyordu. Yavuz sopayı bir kez daha indirdi zombinin başına ve tekrar tekrar vuruyordu. Zombi şimdi hareketsiz bir şekilde yerde kanlar içinde yüz üstü yatıyordu. Yavuz öldüğüne kanaat getirmiş olacakki vurmayı bıraktı. Bende az önce yüzümde hissettiğim soğukluğun ne olduğunu anlamak için yüzüme dokundum. Elime baktığımda kan olduğunu gördüm ama kan sıcak olurdu. Bu neden böyle soğuktu?
Edit: gencler tepki verin bos yere anlatmiyim

Gencler kendinizi belli edin ona gore devam edecegim

Rezerve tutmaz amk

Oha belki

Geliyorum beyler 3 dakkaya box antremanim oldugu icin yazamadim

Rezzzzzz

Rezerveee

Hadi yarram ne trip atiyon

Arabanın ön camından belli belirsiz bir kadın görünüyordu. Yardım istiyordu. Yavuz'la birlikte hiç düşünmeden arabaya koşmaya başladık ayaklarım çıplak yaklaşık yirmi metre ötedeki arabaya doğru koştuk yaklaştığımızda bir dakika durup ne yapacağımızı konuşmak için yolun kenarındaki bir ağacın arkasında durduk. Arkamızdan az önce fırlayarak çıktığımız evden Naz'ın sesi geliyordu. Bana gitme, geri gel diye bağırıyordu ama arabanın içindeki kadını öylece ölüme bırakamazdık. Ben dikkatlerini çekip bana doğru gelmelerini sağlayacağım sende arkalarından yaklaşıp öldürürsün. dedim Yavuz'a. Elinde az önce ölen zombinin kanının hala üzerinde bulunduğu sopa vardı. Bende kendimi savunacağım hiçbir silah yoktu bu yüzden zombileri üstüme çekmekten başka yapabileceğim bir şey yoktu. Yavuz elini omzuma koyup Barış, daha tam olarak iyileşmedin geri dön Cem gelip bana yardım eder dedi. O kadar zamanımız yok. Ayrıca ben iyiyim. dedim.
Yavuz itiraz etmedi. O ağacın arkasında duruken ben zombilere yaklaştım yerden bulduğum bir taş parçasını daha iri yarı olanın kafasına attım ve ne yaptığımı bilmeyerek Heeeey! diye bağırdım. Bir anda bana doğru yöneldiler bende geri çekilip yön değiştirerek Yavuz'u göremeyecekleri bir şekilde geri çekildim. Yavuz arkadaki zombinin kafasına sopayla vurdu ama zombi etkilenmemiş olacak ki arkasını dönüp yavuza doğru hamle yaptı. Bana doğru gelen o iri yarı zombide artık yürümeyi bırakmış hırlayarak üstüme koşuyordu gözünden akan kan damlaları çenesinin altından yere damlıyordu. Arkamı dönüp hayatımda hiç koşmadığım kadar hızlı koştum. Başımdaki ağrının artmasından olacak ki gözlerim karardı dengemi kaybedip yere kapaklandım arkamdan koşan zombi yere düşmemi fırsat bilip tam üstüme atlayacakken kendimi geriye doğru attım. Zombi ayaklarımın ucuna düştü. Ben korku içinde sırtımın üstünde geriye doğru sürünürken zombi de bana doğru emekliyordu.
Edit: duvarami anlatiyom amk tepki verin

Okuyan varsa belli etsin kendini ona gore devam etcem

Evet beyler devam ediyorum son 4 part
Yüzümden elimle sildiğim kan zombinin kafasından sıçrayan kan olmalıydı. Ama kanın soğuk olması hala kafamı karıştırıyordu. Bizim zombi dediğimiz insanlar yani eski insanlar sadece hastalardı yoksa değiller miydi? Benim kafası karışık bir şekilde mutfaktaki sandalyelerden birinde oturduğumu gören Yavuz kafamı karıştıran şeyin ne olduğunu anlamış olacak ki Onlar ölü. dedi ve anlatmaya devam etti. Zombiler tarafından ısırılan veya tırmalanan insanlar bir saat içinde ateşlenip ölüyorlar. Öldükten sonrada saniyeler içinde bu şeylere dönüşüyorlar.
Ama iyileşebilirler değil mi? Yani bir ilaç bulununca iyileşecekler. Değil mi? diye çaresizce cevabından korktuğum bu soruyu sorarken diğer arkadaşlarım, eski aşklarım ve evimizin 2 sokak ötesinde oturan ona karşı duygularımdan emin olamadığım Aylin aklıma geliyordu. Onlar çoktan ölmüşler miydi?
Hayır. Onların kalpleri atmayı bırakalı çok oldu. Vücutlarında dolaşan virüsleri öldürmeyi başaran bir serum bulunsa bile beyin ölümleri çoktan gerçekleşmiş olmalı. Korktuğum cevap Cem'den gelmişti. Onlar ölmüştü ve geri gelmeyeceklerdi.
Tam oturduğum sandalyeden kalkıp hala ağlamakta olan Naz'ın yanına ona destek olmaya gidecektim ki dışarıdan, sokağın başından bir kadın çığlığı duyduk. Hemen az önce ölen zombinin üstünden atlayıp yine o zombinin kırdığı cam kapıya koştuk. Sokağın öbür tarafına baktığımda kaldırımın üstüne çıkıp durmuş bir araba ve o arabaya girmeye çalışan iki zombi gördüm.

bende soğuk olmasını fırsat bilerek zombinin zütüne dayadım 2 dakka sonra 1 posta attım fakat enfeksiyon benide etkiledi artık bende bir zombiydim sonra yavuz kafama bir geçirdi pişmiş yumurtaya döndüm etkisiz hale gelmiştim ama ölmemiştim sonra yavuz zikine vazelin sürüp beni bi güzel gibti ve öldürdü

Gibecem şukunu yaz hadi şukuladık dıpcık

Yazsana amk

Yazacaksan yaz amk

aga bu nedir