Her gece uyandığım aynı saatler , ne yazık ki bi raslantı olamazdı , bunun sadece bilinçli olduğunu düşündüm , ve babam'la cansunun ilişkisi neydi
çeşitli paranoyalar vardı aklımda pgiblojim gitmişti , hiçbir umudum kalmamıştı şu hayattan.
Sabah ezanına doğru balkona çıkıp bir sıgara içtim , her saniye yardım istiyordum.
Cansu'ya yazdım whatsapptan "Cansu ben çok kötüyüm en kısa zamanda otobüse binip bursaya dönüceğim". dedim.
1 kere aradım telefonu açmadı , saat daha erken olduğu için düşünmüştüm ardından gene uyumayı denedim , sağa dön sola dön yok.
Telefona baktığımda cansu'dan musaeada(yardım et!) diye bir mesaj gelmişti , hemen translate girip bakmıştım cansuyu arıyorum açmıyor
Gene mi rüya lan bu diyip uyan artık , uyan diye haykırışlar verdim , sonunda uyanabildim ve başımda babam vardı.
Babam başımda dikilirek ağlıyordu , ilkkez hayatında benim için ağlıyordu babam.
1 hafta sonra doğum günün oğlum dedi.
Herşeye hazırlıklı ol diyerek odadan çıktı.
Baba dur... baba .. baba noluyoruz ya?
Derken babam evden çıktı.

Odama abim geldi "hadi la cengsu bu akşam içelim dedi." yok , abi teşekkürler Bursaya dönmem lazım dedim , işlerim var biraz dedim.
Hayırdır olum ne işi bu? sanki başbakan pekekent diyip çıktı.
Evde biraz pes attıktan sonra , akşam yemeğine geçtik , bu akşama biletimi almıştım bursaya gidicektim.
Babam ve Annem hep bana bakıp içten içe üzülüyolardı , onlar nerden biliyordu böyle olduğumu
başka bir durum mu vardı , çeşitli sorularım vardı.
Telefonumu aldım elime ve tam cansuya yazıcaktım ki "musaeada(yardım et!)" mesajını gerçekten cansu göndermişti
o zaman bilinçliymişim , cansuya tam 5 çağrı yapmıştım ve telefonu hiç birinde açmamıştı , tabi ben bunları rüya sanıyordum
Ama tüm hepsi ne yazık ki gerçekti...

Apar topar evden çıkıp terminale gittim ve otobüs'e bindim , Bursa'ya sonunda vardım , hemen taxi çevirip cansuların evine doğru yol aldım.
Cansu'nun apartmanlarından çıkarken "gel" diye bir erkek sesi geldi.
Hemen koşa koşa merdivenleri çıktım ve kapı gene aralıktı
Cansu , seni çok aradım "cengsu Uğur ölmedi!" yaşıyor , seni çok seviyorum , sandıktaki kitapları , fotoğraflarımızı al diyerek kollarımda öldü hayallerimi verdiğim sevgilim.
Kafayı yicek gibiydim ne yapıcam ne edicem bir türlü bilmiyordum , UĞUR nerdeydi o sesle kim seslendi bana...
Cenaze işlemlerini yapmıştık Cansu'yu "Bursa Hamitler" mezarlığına gömmüştük fakat , bir türlü neden öldüğü sebep bulunamıyordu.
Ne kan vardı , ne bi iz , sadece göz bebekleri kocaman büyümüştü haykırıyordu...

Oysa ki doğum günüme 6 gün kalmıştı daha , onunla güzel hayallerimiz vardı , fotoğraflarımız hala tam masamda duruyor.
Herşeyi onunla yaşadık , böyle gidemiyorum daha ben , yapamıyorum çok yordun hayat , neden cansu'yu aldın benden
Uğur nerde , uğuru bulsam o anda öldürücektim öyle kinliydim , ona.
Babam aradı , oğlum 6 günün var dedi ve telefonu kapattı.
Baba ne diyorsun başıma gelenleri bilmiyorsun bile diyemedim adama
Adam zaten beni sevmiyordu hep bi nefretle bakıyordu.
Koskaca evde tek başımayım , sıgara alkol ne varsa içiyorum...
Hayallerimi kaybetmişim , oysa ki mutlu bir çocukluğum ve hayatım vardı.
Annem'den telefon geldi , "Oğlum!,Atla gel otobüse , ben babanın yaptığı gibi yapamıyorum."
Tüm herşeyi sana açıklayacağız , dediler toparlanıp gittim , aklımda cansu ve uğur vardı
Nerdeydi bunlar , "Cansu'yu özlüyordum."
Kokusunu , saçını , saç tellerini...

Belli edin kendinizi beyler.

Antalyaya gittim , abim terminalden aldı , kardeşim benim seni çok seviyorum dedi ve sarıldı.
Eve gittim , annem ve babam masaya oturmuş konuşuyorlar anlatmaya başladılar.
Oğlum , abinden sonra bir tane daha çocuk istedik ama ne yazık ki ne yaptıysak olmadı.
En sonunda "Melehat" diye bir arkadaşım vardı , çok kuvvetli bir hoca varmış bu işlerin ehliymiş dedi.
Baban ve ben gitmeye karar verdik , ve Muğla "Ula Köyüne" gitmeye karar verdik.
Nasıl ya , muğla köyü mü? , nasıl yani anne şundan biraz daha bahsedermisin dedim.
Cansunun ve Uğur'un aynı köyüydü bunlar bir raslantı olamazdı tamamen , birden bire ağlamaya başladım
Yavaş yavaş yok olduğumu biliyordum...

Oğlum bak çocuğumuzun olmadığı için hocaya gittik , abinden sonra bir tane daha istedik.
Biz de böyle yollara başvurduk , başvurmaz olaydık keşke sende böyle yıkılmasaydın.
Babama dedim bana sen ne doğum gününden bahsediyorsun bana dedim.
Cengsu 21 yaşına giriceksin dedi , evet ne var dedim tüm herkes 21'ine giriyor dedim.
21 yaşında , tamamen yok olucaksın dedi , derken ne saçmalıyorsunuz ya siz dedim.
Oğlum herşeyi yaptığımız yere geri dönmemiz lazım diye bir ses çıktı annemden.
Abimin arabasına atlayıp abim annem babam ben muğla ula köyüne gittik.

Yolda sadece düşünüyordum , cansu'yu özlemekteydim.
Ula köyüne vardık ve o eve doğru gittik , cansu'yla beni çektikleri yerdeydik.
Aklıma o anlar geldi...
Ve annem çantasından "Havvas ilimler Kitabı'nı" çıkardı , aynı kitap bendede vardı , bana da cansudan gelmişti.
Ona da annesinden , annem yuvarlak çizmeye başladı içine üçgen , ve içine "Geç cengsu." soğuk kanlılıkla dedi.
Fakat annem neden bana bunu yapıyor soğukkanlılıkla neden abim ve babam izliyor beni soğukkanlılıkla umursamazcasına.
Ya annem beni öldürmeye çalışıyorsa? , Ama annem o ! , beni doğuran kadın , nasıl beni istemez derken Abim gelip
Anne bunu cengsuya yapamayız dedi , ve beni alıpzütürdü abim.
Herşey de o zütürmesiyle başladı...

Belli edin kendinizi beyler kendi kendime yazıyorum

Abimle köyden gitmeye çalışırken "geri dön" diye bir yankılanma oldu kulaklarımda , bu sesi iyi tanıyordum.
Uğur'un sesiydi bu , uğurun burda ne işi vardı , abi geri dönelim dedim.
Annem oturmuş ağlıyor , yardım istiyor , oğlum ben seni kurtarmak için yapıcaktım , canını çok yakıcaklar.
Bundan yaklaşık 22 yıl önce Baban ben ve abin bu köye geldik melehat sayesinde içeride falcı kadın var dı.
Böyle işlerle ilgileniyordu ve ün salmıştı tüm herkese biz de geldik bir çocuğumuz daha olsun diye.
Peki , cansu diye biriyle tanıştın mı diyordu annem , annem cansuyu nerden biliyordu , anne nerden biliyorsun , size daha bahsetmedim.
Cansu ve Uğur , tamamen büyü üzerine yapıldı , onların da çocukları olmuyordu bizim de olmuyordu , biz de karşılıkli bir anlaşma yaptık diyerek sözüne devam etti.

Beyler ses verin ki seri seri yazıyım

Dinleyen dinlesin , beyler 1 kişide olsa hikayeyi sonuna kadar yazıcam.
Annem yaptıkları anlaşmadan bahsetti.
Oğlum senin hayatın sadece 1 sabuna bağlıydı , o sabun da toprağın tam dibindeydi , 21 yıllık bir süremiz vardı , benim hamile kalmam için şerliler'i kullandık.
Falcı kadın'da sabun yerine , mum kullandı kendi kızları için , o mumlar asla sönmücekti yoksa onlarda 23 yaşında ölücekti cinlerle anlaşması buydu diyerek devam etti sözüne.
O sabunu ne yapıp edip bulup bozmamız lazım dedi , abin seni kurtarmasaydı onları senin almaması için , seni kendi ellerimle öldürecektim oğlum dedi.
Sessiz çaresiz bir şekilde bakıyorum etrafıma hayattan hiç bir beklentim yoktu.

Toplamda 3 tane sabun vardı 3'üde büyük boyutlarda , o sabunun arasında sizin adlarınız gizliydi oğlum diyerek devam etti lafına.
Senin sabun'un tamamdı oğlum dedi , onu toprağa gömdük dedi , fakat anlaşmamız şuydu dedi.
21'yıl sonra , sende cin kabilesinin arasına katılacaksın ve onlardan biri olucaksın dedi , ve 21 yaşıma girmeme 4 gün kalmıştı.
Fakat falcı , mum karşılığında anlaşma yapmıştı , uğur ve cansu için
Uğur ve Cansu 23 yaşına geldiğinde onu cinler alıp annesi daha güzel daha varlıklı bir yaşama varacaktı dedi.
O 2 mum onları teslim ediyordu diyerek lafına devam etti.